Gaşiye ne demek? Gaşiye suresi nasıl okunur? Gaşiye suresinin meali,
faziletleri ve faydaları nelerdir? Sizler için kutsal kitabımız Kuranı
Kerim'de yer alan Gaşiye suresini araştırdık. Gaşiye Suresinin neden
indirildi ve hangi konulardan bahsediyor? Sizler için araştırdık. Allah
hakkıyla anlayanlardan eylesin.
Gaşiye Suresinin Faziletleri,
Bir sureyi veye ayetleri okuyan kişilere manevi armağanlar verilir. Bu
manevi armağanlara surelerin ve ayetlerin faziletleri denir. Birçok
surenin ve ayetlerin faziletleri, hadisi şerifler ile ifade edilmiştir.
Her surenin bir çok özelliği vardır. Her bir ayet ve sure Allah kelâmı olmakla beraber herbirinin ayrı ayrı özellikleri vardır.
Adını,
ilk âyette geçen ve her şeyi saran, kaplayan, dehşeti her şeye ulaşan
kıyamet günü anlamına gelen “ğâşiye” kelimesinden alır. İlk gelen
sûrelerden olup, Zâriyât sûresinden sonra Mekke’de inmiştir. Bu sûrede
kıyamet ve ahirete ait haberler vardır. ayrıca Allah’ın varlığını
anlamaya yardım edecek bazı kevnî deliller serdedilmiştir. Hayatın bir
plan ve program içinde akıp gittiği, bu akışın sonunda Allah’a
varılacağı ve O’nun katında hesap verileceği anlatılır. 26 (yirmialtı)
âyettir.
SEKSENSEKİZİNCİ SÛRE-İ CELİLE
el-Gâşiye
SÛRE-İ CELîLESİ
Gaşiye Suresinin okunuşu:
1. Hel etake hadiysülğaşiyeti.
2. Vücuhün yevmeizin haşi'atün.
3. 'Amiletün nasıbetün.
4. Tasla naren hamiyeten.
5. Tüska min 'aynin aniyetin.
6. Leyse lehüm ta'amün illa min dariy'ın.
7. La yüsminü ve la yuğniy min cu'ın.
8. Vücuhün yevmeizin na'ımetün.
9. Lisa'yiha radıyetün.
10. Fiy cennetin 'aliyetin.
11. La tesme'u fiyha lağıyeten
12. Fiyha 'aynün cariyetün.
13. Fiyha sürürin merfu'atün.
14. Ve ekvabün mevdu'atün.
15. Ve nemariku masfufetün.
16. Ve zerabiyyü mebsusetün.
17. Efela yenzurune ilel'ibilli keyfe hulikat.
18. Ve ilessemai keyfe rufi'at.
19. Ve ilelcibali keyfe nusıbet.
20. Ve ilel'ardı keyfe sutihat.
21. Fezekkir innema ente müzekkirün.
22. Leste'aleyhim bimusaytırin.
23. İlla men tevella ve kefere.
24. Feyü'azzibühullahül'azabel'ekbere.
25. İnne ileyna iyabehüm.
26. Sümme inne 'aleyna hısabehüm.
Türkçe Meali
Bismillahirrahmânirrahîm
1. Dehşeti her şeyi kaplayan felaketin haberi sana geldi mi?
2. O gün birtakım yüzler vardır ki zillete bürünmüşlerdir.
3. Çalışmış, (boşa) yorulmuşlardır.
4. Kızgın ateşe girerler.
5. Son derece kızgın bir kaynaktan içirilirler.
6. Onlara, acı ve kötü kokulu bir dikenli bitkiden başka yiyecek yoktur.
7. O, ne besler ne de açlıktan kurtarır.
8. O gün birtakım yüzler vardır ki, nimet içinde mutludurlar.
9. Yaptıklarından dolayı hoşnutturlar.
10. Yüksek bir cennettedirler.
11. Orada hiçbir boş söz işitmezler.
12. Orada akan bir kaynak vardır.
13, 14, 15, 16. Orada yüksek tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra yastıklar, serilmiş gösterişli yaygılar vardır.
17. Deveye bakmıyorlar mı, nasıl yaratılmıştır!
18. Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiştir!
19. Dağlara bakmıyorlar mı, nasıl dikilmişlerdir!
20. Yeryüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır!
21. Artık sen öğüt ver! Sen ancak bir öğüt vericisin.
22. Sen, onlar üzerinde bir zorba değilsin.
23, 24. Ancak, kim yüz çevirir, inkâr ederse, Allah onu en büyük azaba uğratır.
25. Şüphesiz onların dönüşü ancak bizedir.
26. Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.
ĞAŞİYE SÛRESİ’NİN FAZİLETİ VE YARARLARI
Kim Gâşiye sûresini okursa, Allahü teâlâ (kıyâmet gününde) onun hesâbını kolay eyler. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
Vücuttaki her trülü rahatsızlığın şifası için 3 gün yedişer defa okunur.
Bu sureyi yiyecek ve içeceklerin üzerine okursa, onların zararından korunmuş olur.
Bedendeki
çeşitli ağrıları gidermek için bol bol okunmalıdır, Hergün 7 kere
zikredilirse Yaradan’ın izniyle ağrılar sızılar bedeni terkeder,
Gaşiye
suresini her kim ihlaslı bir şekilde okursa, Cenab-ı Allah (C.c) Büyük
günde (Kıyamet Gününde) o kişiye merhamet kapılarını açar, Kıyamet günü
Sorguları kısa sürer.
ĞAŞİYE SÛRESİ HAKKINDA BİLGİ
Gâşiye, “bütün yönleriyle hata eden şey anlamındadır ve burada kıyamet
karşılığında kullanılmıştır. Çünkü kıyamet, gelmiş geçmiş bütün
insanları kapsar. “Gâşiye” ayrıca insan ve hayvanları saran bela
anlamına da gelir ki, kıyamet de insanları korku ve dehşetle sarar
(Râzî, Mefâtîhu’l-Ğayb, XXXI/150).
Gâşiye suresi, ilk inen
surelerdendir. Mekke halkı, ahirete inanmıyordu. Bu nedenle sure,
kıyamete dikkat çeken: “(Şiddet ve dehşetiyle herşeyi) sarıp kaplayacak
olan (o felâket)in haberi sana geldi mi?” soru cümlesiyle başlar.
Dikkatleri kıyamete doğru çeviren bu cümleyle cehennemliklerin durumları
anlatılmaya başlanır:
“Yüzler var ki o gün korku içindedir,
eğilir. Çalışmış, fakat boşuna yorulmuştur. Kızışmış ateşe girerler.
Kaynamış bir gözeden su içirilirler. Onlar için kuru dikenden başka
yiyecek de yoktur. Ne besler, ne de açlığı giderir” (2-7).
Cehennem ehlinin durumu bu ayetlerle tasvir edildikten sonra sıra cennet ehlinin durumunu anlatmaya gelir:
Kur’an’ın anlatım metodu böyledir. Zıtları yanyana zikrederek onları gözler önüne serer ve mukayese imkânı verir.
Cennet ehlinin durumu ise şöyle anlatılır:
“Yüzler
de var ki o gün nimet içinde mutlu. (Dünyadaki) çalışmasından memnun.
Yüksek bir cennettedirler. Orada boş söz işitmezler. Orada akan bir
kaynak vardır. Orada yükseltilmiş tahtlar, konulmuş kadehler, dizilmiş
yastıklar, serilmiş halılar vardır” (8-16).
Cehennemliklerin
durumlarıyla cennetliklerin durumlarının anlatıldığı şekilde
gerçekleşmesi için, bunları söyleyenin böyle bir şeyi yerine
getirebilecek kudrete sahip olması gerekir. Bu sebeple surenin burasında
Allah’ın söylenenleri gerçekleştirmeğe kadir olduğuna dair deliller
serdedilir. Bunlar dünyanın neresinde yaşıyor olursa olsun her insana
hitap eden delillerdir: ” Bakmıyorlar mı deveye nasıl yaratıldı? Göğe:
Nasıl yükseltildi? Dağlara; Nasıl dikildi? Yere; nasıl yayılıp döşendi?”
(17-20). Dünya hayatında bunları yaratmağa kadir olan Allah,
söylediklerini ahirette gerçekleştirmeğe de kadirdir.
Hakikatler,
gözler önüne böyle serilir. Dünya imtihan yurdu olduğundan, herkes
orada cennet ya da cehenneme götüren yollardan herhangi birini seçmekte
serbesttir. Sure bu hususu ifade etmekle son bulur:
“(Ey
Muhammed), sen öğüt ver, çünkü sen ancak öğüt verensin; onların üzerinde
zorlayıcı değilsin. Ancak kim yüz çevirir ve inanmazsa Allah ona en
büyük azabı çektirir. Muhakkak dönüşleri bizedir. Sonra onların hesabını
görmek bize düşer” (21-26).
Art niyetli kimseler, bu son
ayetlerde anlatılanlardan hareketle Kur’an ve hadislerde emredilen
dünyevî emir ve cezaların bir öneminin olmadığını ileri sürerek İslâm
dininin dünyevî emirlerinin bulunmadığını; ceza ve mükâfatın sadece
ahirette olacağını ileri sürerler. Oysa ayetler, inanç konusunda bir
zorlamanın olamayacağını ifade etmektedir. Kişi, İslâm dinini kabul
ettikten sonra, cezayı gerektirecek bir suç işlediğinde, onun cezasının
İslâm devleti infaz eder. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s)’in kendisi bu
tür cezaları uygulamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder