30 Mayıs 2016 Pazartesi

Dualarınızı Çabuklaştıran Dua

Bu Uygulama hacetiniz ve dualarınızın biran evvel olması için ateş gibidir denir. 
Not : Her gün aynı yerde ve zamanda aynı elbiselerle yapmalısınız. Dua esnasında giydiğiniz elbiseyi yıkamamanız gerekiyor bundan dolayıda bu elbiseyi sadece dua ederken kullanınız ki kirlenip üzerine necis herhangi birşey bulaşmasın.. Temizlik şartı bu uygulamada olduğu gibi bu tür  uygulamalarda önemli yer tutmaktadır.
Uygulanışı :
  • 11 defa Salavat-ı Şerif ( Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammedin Ve Ala Ali Seyyidina Muhammed.)
  • 1000 defa Allahü Samed.
  • 11 defa Yine Salavat-ı Şerif(Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammedin Ve Ala Ali Seyyidina Muhammed.)
Yukarıda bahsedilen dualar okunduktan sonra vasıl olan sevabı Peygamber Efendimizin S.A.V. Mübarek ruhi şeriflerine hediye ediyor gönderiyoruz..
Not : Okumalara başlarken mutlaka niyetinizi ediyorsunuz.. Ve okuma esnasında sadece ve sürekli dileğiniz duanız ney ise onu düşünüyorsunuz..  Bu duanın 7 gün uygulanması gerekmektedir.

28 Mayıs 2016 Cumartesi

Şaban Ayında 1000 Senelik İbadet Yazdıran Zikir

"Lâ ilâhe illallâh Ve la na'budu illa iyyah muhlisine lehud-din ve lev kerihel kafirun."

Şaban ayında bu duayı okuyana bin sene ibadet etmiş sevabı yazılır. Bin senelik günahı da olsa silinir. Kabrinden yüzü ayın ondördü gibi çıkar ve ALLAH C.C. indinde sıddık olarak yazılır. Kaynak: (Safûrî, Nüzhetül-mecâlis, 1/144)

27 Mayıs 2016 Cuma

Gök Ehli Meleklerin Dua ve Zikirleri

Gök katlarındaki meleklerin hâl ve zikirleri
Birinci Gök ;
Melekler Kıyâmda;
"Sübbûhun Kuddûsun Rabbi'l-Melâiketi ve'r-Rûh."
İkinci Gök;
Melekler Rûkuda;
"Kâsım" Adlı melek şu tespihi zikretmektedir;
"Sübhânallâhi ve bi hamdihi. Sübhânallâhi'l-Âzîm ve Etûbü ileyk"

Bir rivâyette havâssı bildirilir ki; Bir kimsenin geçimi dar olsa, sabah namazının
sünneti ile farzı arasında 100 kere bu tespihi okusa, Hâk teâlâ o kimsenin
mâişetini genişletir.

Üçüncü Gök;
Melekler Secdede;

Dördüncü Gök;

Melekler Diz Üzerinde;
"Musâil" Adlı melek şu tespihi zikretmektedir;
"Sübhâne hâlikı zûlümâti ve'n-nûr ve hâliku'ş-şemsi ve'l-kameri'l-münîr.
Sübhâne'l-melikil alâ."


Musâ Âleyhi's-selâm'ın tespihi ise;
"Sübhâne hâdi men yeşâü. Sübhâne mudıllü men yeşâü.
Sübhâne gafûru'r-rahîm."


Beşinci Gök;
"Sektâil" Adlı büyük melek yönetimindedir.
Melekler Ayakta ve parmaklarına nazâr ederler;
Melekler şu tespihi zikretmektedirler;
"Sübhâne'l-ferdü's-sâmed. Sübhânellezî lem yelîd ve lem yûled
ve lem yekûn lehû küfüven ehâd."


Altıncı Gök;
"Rû'âil" Adlı büyük melek yönetimindedir.
Cehennemdeki dehşetli ve büyük meleğin isimi "Mâlik" dir.
Yeşil ve nûranî deryadaki melekler şu tespihi zikretmektedirler;
"Sübhâne'l-kâdirü'l-muktedirü'l-kerîmü'l-ekrem.
Sübhâne'l-celîlü'l-A'zâm."

Yedinci Gök;
"Rûhâil"Adlı büyük melek yönetimindedir.

Herhalde hâl ve hareketlerinden namaz'ın hareket şeklini anlamış olmaktayız.

Her göğün kapısının üzerinde :
— LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜN RESULÜLLAH VE EBU BEKİR'İS –SIDDIK ! yazılı


— Sübhânellezi satahas semavâti ve refe’ahâ , Sübhânellezi basatel arza ve fereşehâ , Sübhânellezi etlâal kevâkibe ve ezherehâ , Sübhânellezi esrel cibâle ve heyyeehâ !

— Sübhânel muhtecibi bicelâlihi , Sübhânel musavviri fil erhâmi mâ yeşâü.. !
— Sübhâneke mâ a’zame şâneke. Sübhâneke mâ a’zame mekâneke Sübhâneke seyyidi mâ erhameke bilhalkıke
— Sübhânel semiil a’lim, Sübhânel muhtecibi an halkıhi , Sübhâne rabbenâ ve teâla.
— Sübhânallahi vel hamdulillahi ve lâ ilâhe illallahu vallahu ekberü, velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azim.

kaynak peygamberler tarihi   

22 Mayıs 2016 Pazar

Korkaklıktan Sıkıntıdan Kurtulmak İçin Okunacak Dua

Korkaklıktan Sıkıntıdan Kurtulmak İçin Okunacak Dua
Bu duada 8-10 çeşit dert sayılmaktadır.Bunu okuyan en azından bu sayılan  dertlerden kurtulmuş ve korunmuş olur.
“Elem,keder,hüzün,acizlik,tembellik,bıkkınlık,korkaklık,cimrilik,borç altında inlemek,borç altında kalmak ve insanların baskısı altında sıkıntı ile bunalmak.”
Okunuşu:

” Allahümme inni euzü bike minelhemmi vel hazani ve euzü bike minel’aczi velkeseli,ve euzü bike minelcubni,velbuhli ve euzü bike min galebetiddeyni ve kahrir ricali”

Manası: “Ey Allah’ım! Elemden ve kederden,şaşkınlıktan sana sığınıyorum.Acizlikten,tembellikten,bıkkınlıktan da sana sığınıyorum.Korkaklık ve cimrilikten de sana sığınıyorum.Allah’ım borç altında ezilmekten,adamların kahrından(insanların nefsimi kullanmalarından ve onlara mağlup olmaktan da sana sığınırım.)

Reslü Ekrem Aleyhisselam Efendimiz tarafından çok sıkıntıda olan ashabtan birinin sıkındığını görünce bu duayı tavsiye etmiştir.Sabah akşam bu dua okunduğunda dert ve sıkıntılardan kurtulunur.
Kaynak:Büyük dua kitabı(Hafız Yusuf Tavaslı)

MURAD-I MÜNZEVÎ HZ. İstanbul'un 3 büyük Evliyasından Biri Olduğu Söylenmekte

MURAD-I MÜNZEVÎ HZ. İstanbul'un 3 büyük Evliyasından Biri Olduğu Söylenmekte
MURÂD-I MÜNZÂVΠ

İstanbul’da medfûn bulunan en büyük üç evliyâdan biri. İsmi, Murâd bin Ali bin Dâvûd Hüseynî Özbekî Buhârî Keşmîrî’dir. 1054 (m. 1644) senesinde Buhârâ’da doğdu. 1132 (m. 1719) senesi Rebî’ul-âhır ayının onikisinde, Salı gecesi İstanbul’da vefât etti. Cenâze namazı Eyyûb Sultan Câmii’nde büyük bir kalabalık tarafından kılınıp, Edirnekapı dışında, Münzâvî Câmii karşısında, Birinci Sultan Mahmûd Hân’ın şeyhülislâmlarından Ahmed Ebü’l-Hayr Efendi tarafından yaptırılan medresenin dershânesine defnedildi. 

Murâd-i Münzâvî’nin babası Semerkand beldesinin Nakîb-ül-eşrâfi (seyyid ve şerîflerin işleriyle ilgilenen makam) idi. Henüz üç yaşında iken ayakları felç oldu. Kötürüm bir hâlde kaldı. Fakat ayakları sağlam olanlardan daha çok dünyâyı dolaştı. Tahsil yaşına gelince; ilim, fazilet ve kemâl elde etmeye başladı. Keşmir’e gitti. İlim tahsîline devam edip, din ve fen bilgilerinde olgunlaştı. Sevenlerinin yardımı ile Kâ’be-i muazzamayı ve Resûlullah efendimizin ( aleyhisselâm ) kabr-i şerîfini ziyâret etti. Sonra Hindistan’a gitti. Aklî ve naklî ilimleri, maddî ve ma’nevî kemâlâti kendisinde toplayan, yüzkırkbin talebesini vilâyet (evliyâlık) makamına kavuşturan, yedibin kimseye mürşidlik icâzeti (diploması) veren ve Silsile-i aliyye büyüklerinden olan Muhammed Ma’sûm Fârûkî hazretlerine talebe oldu. Bir müddet onun yanında kaldı. Sohbetleri ve bereketli nazarları ile kemâle geldi. İcâzet (diploma) aldı. Mürşid-i kâmil (yetişmiş ve insanları yetiştirebilen zât) olarak tekrar Hicaz’a geldi. Hicaz’da üç sene kaldı. Sonra Bağdat’a gitti. Burada büyük zâtları ziyâret etti. Sonra İsfehân’dan Buhârâ’ya gitti. Belh ve Semerkand’daki tasavvuf büyüklerinin sohbetlerinde bulundu. Tekrar Bağdat’a gitti. Oradan üçüncü defa hacca gitti. Sonra Mısır ve Kâhire’ye buradanda Şam’a geçti. Şam çok hoşlarına gittiği için, uzun müddet burada ikâmet etti ve burada evlendi. Şam’da çok kimseler ziyâretine gelip kendisinden ilim ve edeb öğrendiler. Şam halkı kendisini çok sever ve çok hürmet ederlerdi. Şöhreti her yere yayıldı. Sultan Mustafa Hân ona Şam’da bir köy verdi. Bu köy hâlâ onun adıyla meşhûrdur. Murâd-i Münzâvî’nin bereketiyle zâlimler ıslah olup, Şam halkı da pek çok zulümden korunmuş oldu. Her türlü günah işleyenlerin barındığı bir evi zulmetten kurtarıp, Muradı Medresesi diye anılan bir ilim yuvası hâline getirdi. Ayrıca Saruca sokakta da bir medrese yaptırdı. Bu medreselerde okuyan talebelerin ihtiyâçları için vakıflar yaptırdı. 1092 (m. 1681) senesinde otuzsekiz yaşında iken İstanbul’a teşrîf etti. Eyyûb Sultan semtinde, Eyyûb Sultan hazretlerinin kabri civârında ikâmet etti. Bu arada dördüncü defa hacca gitti. Hac dönüşü Şam’a gelip, orada bir seneye yakın kaldıktan sonra, beşinci defa Hicaz’a gitti. Bir sene kadar Mekke-i mükerremede kaldı. Taliblere ilim ve edeb öğretti. 1120 (m. 1708) senesinde ikinci defa İstanbul’u şereflendirdi. Bu defa Yavuz Selîm’de, Bıçaklı Efendi menzilinde ikâmet etti. Halk akın akın sohbetine koştu. Murâd-i Münzâvî bir ara Bursa’ya gitti. Bir müddet Bursa’da ikâmetten sonra, tekrar İstanbul’a döndü. Eyyûb’de, Reîs-ül-etibbâ Nûh Efendi yalısında kaldı. Eyyûb Sultan ile Edirnekapı arasında Nişancı Mustafa Paşa caddesindeki Şeyh Murâd dergâhında İstanbul halkına yıllarca ilim ve edep öğretti. Kerâmetleri her tarafa yayıldı. Huzûruna gelenler ne kadar münkir (inkarcı) olsalar, mutlaka onun feyz ve bereketine kavuşur, başka bir hâl kazanırlardı. 

Muhibbî, İbn-i Abdülhâdî diye bilinen Şeyh Muhammed bin Ahmed Ömeri’nin hayâtını anlatırken şöyle der: “İbn-i Abdülhâdî vefât ettiği gün, büyük âlim Murâd-i Münzâvî, Katife denilen yerde bulunuyordu. Arkadaşları ile beraber münâsib bir saatte Şam’a gitmeyi kararlaştırdılar. Ancak bir müddet sonra yola çıkacakları zaman kendisine yolların korkulu ve tehlikeli olduğu, arkadaşsız yola çıkmanın mümkün olmayacağı söylendi. O ise; “Mühim birşey oldu. Mutlaka ona yetişmem lâzım” dedi. Süratli giden bir ata binerek yola koyuldu. Biz de onun peşine takıldık. Ona, Düme denilen yerde ancak yetişebildik. Burada bize Şeyh Muhammed Abdülhâdî’nin vefât ettiğini haber verdiler. Şam’a vardığımızda Murâd-i Münzâvî atından inmeden doğruca Emevî Câmii’ne gitti. İbn-i Abdülhâdî’nin cenâze namazına yetişti.” 

Âriflerden Mustafa Bekrî (r. aleyh), “Süyûf-ül-Haddâd” kitabında şöyle anlatır: “Murâd-i Münzâvî (r.aleyh) ile birkaç kere görüştüm. Onun simasında (yüzünde) Allah adamlarının (evliyânın) alâmetlerini gördüm. Sâlihleri görmek büyük saadettir. Murâd-i Münzâvî, Muhammed Ma’sûm’un mümtaz (seçilmiş) bir talebesidir. Şeyh Abdülkerîm Kattân bana, Murâd-i Münzâvî’nin Resûlullah efendimizin ( aleyhisselâm ) sünnet-i seniyyesine olan bağlılığından çok bahseder, onunla görüşmeye teşvik ederdi. Hattâ Murâd-i Münzâvî’yi bir gece rü’yâmda üç defa gördüm.” 

Muhyiddîn-i Arabî’nin kabrinin hizmetçisi Şeyh İbrâhim Ekrem de bana; (Mustafa Bekrî’ye); Murâd-i Münzâvî’nin her hâlinde, Kitab (Kur’ân-ı kerîm) ve sünnete uyduğundan, titizlik ve dikkatinden, güzel ahlâk ve yaşayışından bahsederdi. 

Şeyh Hasen Dağıstânî de şöyle anlatır: “Murâd-i Münzâvî hazretleri uykudan uyandığında ve hizmetçisi abdest alacağı suyu geciktirdiği zamanlarda hemen oracıkta toprakla teyemmüm etmek sûretiyle abdest alır asla abdestsiz kalmazdı.” 

Mustafa Bekrî (r. aleyh), aynı eserinde şöyle der: “Sohbetinde bulunduğum evliyâdan birisi de Hocam Molla Abdürrahîm Hindî’dir. Molla Abdürrahîm, Murâd-i Münzâvî’ye çok hürmet ederdi. On’a çok bağlı idi. Hattâ, onun ilim ve ameldeki makamına hayrandı. Molla Abdürrahîm yüksek hâller, dereceler sâhibi idi. Bu sebeble, Murâd-i Münzâvî’nin derecesini herkesten daha iyi biliyordu. Çünkü, o, gözünden ma’nevî perdelerin kaldırıldığı bir zât idi.” 

Yine şöyle anlatır: “Şam’ın ileri gelenlerinden birisi, Murâd-i Münzâvî’yi da’vet etti ve ayrıca gelirken Molla Abdürrahîm’i de beraberinde getirmesini söyledi. Bunun üzerine Murâd-i Münzâvî ona; “Siz da’vet sâhibisiniz da’veti siz yapınız” buyurdu. Da’vet sahibi Molla Abdürrahîm’e gidip; 

“Şeyh Murâd-i Münzâvî yarın bizim eve teşrîf etmenizi istiyor” dedi. Ertesi gün Murâd-i Münzâvî ve Molla Abdürrahîm, Şam’ın ileri gelenlerinden olan da’vet sahibinin evine gittiler. Bir müddet orada kaldıktan sonra, Molla Abdürrahîm hoşuna gitmeyen bir şeyden dolayı evine döndü ve; “Keşke Şeyh Murâd-i Münzâvî, ev sahibine beni çağırttırmasaydı” dedi. Bir ara uyudu. Bu sırada rü’yâsında Murâd-i Münzâvî’yi gördü. Huzûruna varıp selâm verdi. Münzâvî ona dönüp; “Sizin bize ihtiyâcınız yok” deyip, onun hâlini beğenmediğini ifâde eden bir tavır takındı. (Çünkü uyumazdan önce Murâd-i Münzâvî’ye niçin kendisini çağırttığı için sitem etmişti.) Molla Abdürrahîm heyecanla uykudan uyandı. Hemen Murâd-i Münzâvî’nin evine gitti. Murâd-i Münzâvî onu görünce: “Geldin mi?” buyurdu. O da; “Evet efendim” deyip özür diledi. Murâd-i Münzâvî’nin elini öptü. Bu sırada büyük ni’metlere ve hâllere kavuştu. Murâd-i Münzâvî’nin kapısından bir daha ayrılmadı.” 

Muhammed Bedîrî Dimyâtî şöyle anlattı: “Bir kerre Murâd-i Münzâvî’yi ziyâret etmiştim. Huzûruna varınca Allahü teâlânın vergisi olan ilimlerin diğer ilimlere olan üstünlüğünü uzun uzun anlattı.” 

Mustafa Bekrî şöyle dedi: “Bana da Bedîrî anlattı: “Murâd-i Münzâvî’ye buğzeden (kötüleyen) birisi ile görüşmüştüm. Bana ona buğzetmeyi îcâbettiren bir şey anlatmıştı. Ben de ona muvafakat etmiştim. O şahsa da Murâd-i Münzâvî’nin yanına çok gittiğimi, bundan sonra onun yanına gitmiyeceğimi söyledim. Ertesi gün beni seven aile dostlarımdan birisi geldi ve; “Haydi Murâd-i Münzâvî’nin ziyâretine gidelim” dedi. Onu kırmayıp teklifini kabûl ettim. Fakat içimden de bu teklifi çabucak kabûl etmeme hayret ettim. Yine kendi kendime; “Hani sen onun ziyâretine gitmeyeceğine söz vermiştin ya” dedim. Bu sırada nefsimin çok mahcûb olduğunu gördüm. Buna rağmen Murâd-i Münzâvî’yi ziyârete gittim. Ancak her zamanki gidişlerimde hemen huzûruna girerdim. Fakat bu sefer bana: “Biraz bekle, Münzâvî’nin bir mazereti var” kabilinden sözler söylediler. Bunun üzerine oturup kendi kendimi kınamaya; “Böyle eşiklerde oturup beklemeye niçin râzı oluyorsun. Hem sen bir daha ziyârete gelmiyeceğine karar vermemiş miydin?” demeye başladım. Bir saat sonra bana ve arkadaşıma izin verildi. Onunla beraber Murâd-ı Münzâvî’nin huzûruna girdik. 

Beni yakınına çağırdı ve selâm verdi. Sonra arkadaşıma döndü ve şöyle dedi: “Dün şöyle bir şey oldu. İnsanlardan birisinin yanına başka birisi geldi. İkisi beraber birisine dil uzattılar. Birisi; “O şöyledir” dedi. Diğeri onu tasdik etti” diyerek birgün önce olan şeyleri bir bir saydı. Dünkü zemmettiğimiz (kötülediğimiz) hâli aynen anlattı. Sonra bana döndü; “Bu anlattıklarım oldu mu?” buyurdu. Ben de; “Evet efendim” diyerek özür diledim. “Hayır olmadı” diye inkâr etmedim. Sonra; “Şimdi zemden (kötülemekten) vazgeçtim. Dünkü zem hâlimiz geçici bir şey idi. Şimdi o hâl geçti. Şeytan aramıza girdi. Allahü teâlâ onu sizin vesilenizle def eyledi” dedim. Sonra da tasavvuf yoluna dâir bilgiler öğrendim. Bana lüzumlu bilgileri yazdı. Murâd-i Münzâvî’nin pek yüksek hâlleri vardı.” 

Murâd-ı Münzâvî’nin (r.aleyh) kabrini ziyâret edenler, orada rûhanî bir zevk ve lezzet duyarlar. Celveti büyüklerinden İsmâil Hakkı Bursevî hazretleri Ahîdnâme’sinde; “İlâhî aşk sahiplerine, Murâd-i Münzâvî’nin kabrini ziyâret etmek lâzımdır. Bereketi görülen makamlardandır” buyurmuştur. 

Murâd-ı Münzâvî dergâhının bânisi (yaptıranı) Şeyhülislâm Minkâri-zâde Yahyâ Efendi’nin dâmâdı Çankırılı Mustafa Efendi idi. Burası medrese olmak üzere bina edildi. Vakfeden zâtın oğlu da Ebü’l-Hayr Ahmed Efendi olup, 1144 (m. 1731) senesi Şa’bân ayı sonlarında şeyhülislâm oldu. 1154 (m. 1741) senesi Zilhicce ayında vefât edince, dergâhta pederi yanına defnolundu. Sultan Mahmûd Hân’ın şeyhülislâmlarından olan Ebü’l-Hayr Ahmed Efendi, Murâd-i Münzâvî vefât ettiğinde, onu medresenin dershânesine defnettirdi. Medreseyi de dergâha tebdil ettirdi. Sonraları Murâd-i Münzâvî’nin mübârek türbesi yıkılmak üzere iken, 1402 (m. 1982) senesinde ta’mirine başlandı, fakat henüz bitirilmedi. 

Murâd-i Münzâvî’nin eserlerinden ba’zıları şunlardır: 1- El-Müfredât-il-Kur’âniyye tefsîri: Çok kıymetli olup, tefsîrler, Arabî, Fârisî ve Türkçe bir aradadır. 2- Silsilet-üz-zeheb fis-sülûki vel-edeb. 3- Risale fit-tasavvuf. 

Murâd-i Münzâvî hazretleri tasavvufla ilgili eserinde buyurdu ki: 

“Allahü teâlâ insanın yüreğine rûh âleminden bir gönül ya’nî kalb yerleştirmiştir. Bu gönülün; bilmek, tanımak, istemek, sevmek gibi husûsiyetleri vardır. Meselâ bu gönüle birbirine zıt iki şeyin sevgisi sığmaz. Bu gönüle: kendisini yaratanı bilmek, O’nu sevmek, rızâsına kavuşmayı arzu etmek, Allahü teâlânın rızâsına kavuşmanın yolu olan Resûlullaha ( aleyhisselâm ) her bakımdan tâbi olmak, O’ndan başka herşeyden alâkayı kesmek, bu geçici dünyâda kalb huzûru içinde vakti Allahü teâlâya ibâdetle geçirmek ve Allahü teâlânın rızâsına muvafık şekilde konuşmak lâyıktır. 

Böyle bir gönüle sahip olmayan bir kimse, insan sûretinde bir mahlûktur. Böyle bir se’âdetten mahrûm olan kimse, kat’î olarak hastadır. Bunun ilâcı ise, gafletten uyanıp pişman olmak, af ve mağfiret etmesi için Allahü teâlâya yalvarmak, kabûlünü, tevfîkini ve yardımını istemek, üzerinde bulunan Allahü teâlânın ve kulların haklarını Ödemek, hak sahiplerini râzı etmektir. Eğer o anda bu hakları ödemek gücüne sahip değilse, bunları gücü yettiği zaman ödemeye kat’î karar vermeli, sünnet-i seniyyeye uyup, işlerinde azîmetlere (nefse zor gelen şeylere) sarılmalı, bid’at ve ruhsatlardan sakınmak ya’nî her işinde ve her hâlinde Resûl-i ekreme ( aleyhisselâm ) ve onun Eshâb-ı kirâmına tâbi olmalıdır. 

İ’tikâdda ehl-i hak, ya’nî Ehl-i sünnet ve cemâat i’tikâdı üzere bulunup, bilinmesi zarurî olan fıkıh bilgilerini öğrenerek onlara uygun amel etmelidir. 

Kalbinde Allahü teâlânın rızâsından başka birşey bulunmaması için doğruluk ve ihlâsta kemâl sahibi kimseler ile konuşmalı, onların sohbetinde bulunmalı, dilde ve gönülde dâima Allahü teâlâyı anmalı, bunda asla gevşeklik göstermemelidir. Allahü teâlâdan başka herşeyi unutmalıdır. Allahü teâlâdan başkası hatıra geldikçe istiğfar okumak, mâsivâdan kurtarması için Allahü teâlâya yalvarmalıdır. Bu şekilde kalb huzûruna kavuşmaya çalışmalı, zorlama ile de olsa mâsivâyı (Allahtan başka herşeyi) unutmaya gayret etmelidir. Zâhirde halk ile bâtında Hak ile bulunmalı, böylece gönülde Allahü teâlânın rızâsından başkası kalmamalı, mâsivâyı tamamen unutmalı, nefsi de benlik dâvâsından kurtarıp, kalb huzûru ve rahatlığı ile kulluğa dâir bütün vazîfeleri yapmalıdır. Böylece Allahü teâlânın lütuf ve ihsânı ile fâni-fillah ve bâkî-billah olunur ve Allahü teâlânın pekçok feyz ve ma’rifetlerine kavuşulur. 

Bu mertebeye erişebilmek için, nefy ve isbâtı kendisinde bulunduran Kelime-i tayyibeyi ya’nî “La ilahe illallah Muhammedün resûlullah”ı çok söylemelidir. Ma’nâsı; hak olan ma’bûd yalnız Allahü teâlânın zât-ı pâkidir. O’nun rızâsından başka hakîkî bir maksûd yoktur. Muhammed aleyhisselâm Allahü teâlânın resûlüdür. O’na tâbi olmak vâcibdir. İşte bu Kelime-i tayyibe ile bahsedilen se’âdete kavuşulur.” 

 
İstanbul – Eyüp Nişanca  
1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-12 sh. 214

2) Silk-üd-dürer cild-4, sh. 129

3) El-A’lâm cild-7, sh. 199

4) Câmi’u kerâmât-il-evliyâ cild-1, sh. 205

5) Esmâ-ül-müellifîn cild-2, sh. 424

6) İzâh-ül-meknûn cild-2, sh. 530

7) Sefînet-ül-evliyâ cild-2, sh. 55

8) Brockelmann Sup-2, sh. 663

9) Hadîkat-ül-cevâmi’ cild-1, sh. 282

10) Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye sh. 1049 

20 Mayıs 2016 Cuma

Berat Gecesinde Nasıl İbadet Etmeli Hangi Namazları Kılmalıyız.


Öncelikle kaza namazı olanlar kaza namazlarını kılmaları daha eftal olsada 100 rekatlık kılınacak namaz var.
Bu namazın kılınışı ile ilgili bilgi yazının sonunda var.
Namazınızı kıldıktan sonra Rabbimiz en sevdiği zikir ve duları gücünüzün yettiği kadar okuyalım.


"La İlahe İllallah" Bu kelime zikirlerin en faziletlisidir. Günde 100-1000 – 70000
Anlamı : “Allah’tan başka ibadet edilmeyi hak eden hiçbir ilah yoktur”
 "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü" “La ilahe illallah, Muhammedün Resulullah"
Anlamı: "Ben şehadet ederim ki, (Yani görmüş gibi bilirim ve bildiririm ki) Allah’tan başka ilah yoktur. Ve yine şehadet ederim ki, Muhammed aleyhisselam Onun kulu ve resulüdür." Allahtan başka ilah yoktur. Hz.Muhammed (S.A.V.)Allahın elçisidir
“La Havle Vela Kuvvete İlla Billahil Aliyyil’Aziym"
Anlamı :  Güç ve kuvvet ancak Allahu Teâlâ'nındır.
Bu dua (99) derde devadır. Bunlardan en küçüğü kalpteki sıkıntıdır. Günde 100 - 500 Adet
Subhânallahi ve bihamdihi, Subhânallâhi'l-azîm
("Allah'a hamd ederek O'nu noksanlıklardan tenzih ederim, Yüce Al-lah'ı tenzih ederim")(Buhari, Kitâbu'd-Daavât, 65)
Bir kimse günde 100(yüz) defa sübhânallahi ve bi-hamdihî derse, onun günahları deniz köpüğü kadar bile olsa hepsi bağışlanır


 Peygamber Efendimiz Kainatın Efendisi Hz. Muhammed (S.A.V.)
Bol Bol Salavat Okuyalım ki Şefaatine nayil olalım.

“Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin abdike ve nebiyyike ve habîbike ve rasûlike’nnebiyyi’l-ümmiyyi ve alâ âlihî ve sahbihî ve sellim”

 
 "Lâ ilâhe illellâhül melikül hakkul mübîn" Günde 100 - 1000 Adet
Anlamı :(Allah’tan başka ibadete layık ilah yoktur. O mahlukatın hak olan sahibidir.)
“La ilahe illallah, el-melikül hakkul mübin, Muhammedün Resulullah, sadikul vâdil emin” Günde 100 - 1000 Adet diyen, fakirleşmez, zenginleşir, kabirde kendisine yoldaş olur, Cennetin kapısını da açmış olur.)

Sonra Tövbe İstafar Yapalım.

Biz Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bir yerde yüz defa:
Rabbiğfir lî ve tüb aleyye inneke ente’t-tevvâbü’r-rahîm: Allahım! Beni bağışla ve tövbemi kabul eyle. Çünkü sen tövbeleri çok kabul eden ve çok merhamet edensin” dediğini sayardık.

Berat Gecesi Duası
Peygamber Efendimiz (asm) bu gece Rabbine şöyle dua etmiştir:
"Allahım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim. Sen Kendini sena ettiğin gibi yücesin." (Tergib ve Terhib)


Berat Duası
Bazı mâna büyüklerinin de şöyle bir duası vardır:
"Allahım, şayet ismimi saidler defterine yazdıysan, orada sabit kıl. Şayet ismimi şakiler defterine yazdıysan oradan sil. Çünkü Sen buyurdun ki, (Allah (o yazıdan) dilediğini siler, (dilediğini de) sabit bırakır. Ana kitab (olan Levh-i Mahfuz) ise O’nun katındadır. (Ra’d Suresi, 39)"
(Mecmuatü’l-Ahzab)




BERAT GECESİYLE İLGİLİ HADİSLER 
 Peygamber efendimizin bu mübarek geceyle ilgili söylediği hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir: Şaban’ın 15. gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü Teâlâ buyurur ki: “Af isteyen yok mu, affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa istesin, vereyim.” Bu hâl, sabaha kadar devam eder. (İbni Mace) Berat gecesi göklerin kapıları açılır, melekler müminlere müjde verir ve ibadete teşvik ederler. (Nesai, Beyheki, A, Münziri) Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez: Regaib Gecesi, Berat Gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban Bayramı gecesi. (İbni Asakir) Allahü Teâlâ, Şaban ayının 15. gecesinde rahmetiyle tecelli ederek, kendisine şirk koşan ve Müslüman kardeşine kin güdenler hariç, herkesi affeder. (İbni Mace) Cebrail aleyhisselam gelip, “Kalk, namaz kıl ve dua et! Bu gece Şaban ayının 15. gecesidir” dedi. Bu geceyi ihya edenleri Allahü Teâlâ affeder. Yalnız, müşrik, büyücü, falcı, cimri, kinci, müşahin, içkici, faizci ve zaniyi affetmez. [Taberani] (Müşahin, bid’at ehli demektir.) Allahü Teâlâ, Şaban’ın yarısının [Berat] gecesinde, dünya semasına tecelli eder. Benikelb kabîlesinin koyunlarının kıllarından daha çok kimsenin günahlarını affeder. (İbni Mace, Tirmizi) Salih akrabayı terk eden, ana babaya asi olan Berat gecesi affa kavuşamaz. (Beyheki) Hazret-i Âişe validemiz, ‘Ya Resulallah, Allahü Teâlâ seni günah işlemekten muhafaza buyurduğu hâlde, neden Berat Gecesi’nde çok ibadet ettin?’ diye sordu. Cevabında buyurdu ki: Şükreden kul olmayayım mı? Bu yıl içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir. Bu yıl içinde öleceklerin isimleri, bu gece özel deftere yazılır. Bu gece herkesin rızkı tertip olunur. Bu gece herkesin amelleri Allah-u Teâlâ’ya arz olunur. (Gunye)
NASIL İBADET EDİLMELİ? 
Berat gecesine özel olarak akşam namazından sonra üç kere Yasin sûresi ve her birinin sonunda Berat duâsı okunur. 
Ayrıca Berat gecesinde yatsıdan sonra ikide bir selâm vermek üzere yüz rekat namaz kılınır.
Her rekatta Fâtiha’dan sonra on kere İhlâs-ı Şerîf okunur. 
On defa İhlâs-ı Şerîf okumaya kudreti olmayan beş veya üç kere okur. 
Bu namaz tamam olduktan sonra okuyabildiği kadar salavât-ı şerîfe ve tevbe ve istiğfar edip Allah Teâlâ Hazretlerinden dünyevî ve uhrevî hâcetlerini talep ve niyâz eder.
1- Bu gece bol bol ibadet etmeli, daha az uyumalı.
2- Kendimiz ve bütün müminler için, dua ve istiğfar etmeli. Namazdan sonra çok dua etmeli, özellikle hayırlı dua etmeli. Duada ısrar etmeli, yani duayı çok tekrarlamalı. Peygamber efendimizin Berat gecesinde okuduğu, (Allahümmerzuknâ kalben takıyyen min-eş-şirki beriyyen lâ kâfiren ve şakiyyen) duasını çok okumalı.
3- Aile efradıyla merhametli konuşmalı, onlara iyi davranmalı. 
4- Kur’an-ı Kerim okumalı, özellikle Rabbenâ âtinâ ve Âmenerresûlü’yü çok okumalı. 
5- İlim öğrenmeli.
6- Kazası olmasa da, çok kaza namazı kılmalı. Namaz dışında secde ederek, secdede dua ve istiğfar etmeli, secdeyi çok yapmalı. 
7- Güzel koku sürünmeli. 
8- Allahü Teâlâ’ya hamd ve şükretmeli. 
9- Ertesi gün de oruç tutmalı.
 Berat gecesinde kılınacak namaz 1. Tertip
100 Rekat Namaz Kılınır. 2 Rekatta bir selam verilir
Her Rekatta 1 Fatiha 10 İhlas suresi okunur.
Böylece toplam 100 rekat namaz tamamlanır.

Bu namaz ayrıca on rekat da kılınabilir. Şöyle ki; her rekatında fatiha-i şerifeden sonra yüz kere ihlas suresi okunmalıdır. Yine iki rekâtta bir selam verilir.  
 

  Berat gecesinde kılınacak namaz 2. Tertip
12 Rekat Namaz Kılınır. 2 Rekatta bir  selam verilir
Her Rekatta 1 Fatiha 10 İhlas suresi okunur.
Böylece toplam12 rekat namaz tamamlanır.

 Peygamber Efendimiz Berat Gecesinde Kıldığı Namaz14 Rekat Namaz Kılmış (Fatiha Şerif +1 Sure)
Namaz Bitince de
14 Fatiha 

14 Kafirun
14 İhlas
14 Felak 

14 Nas Süresi Okumuş.
Rabbim kılacağınız tüm namazlarınızı, Okuyacağınız  Sureleri ve zikirleri kubul etsin.Amin.

Ayrıca bir kimsenin kaza namaz borcu varsa onları kılmasıda daha eftal olduğu bildirilmiştir.


Berat Gecesi Duası
Peygamber Efendimiz (asm) bu gece Rabbine şöyle dua etmiştir:
"Allahım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim. Sen Kendini sena ettiğin gibi yücesin." (Tergib ve Terhib)


Berat Duası
Bazı mâna büyüklerinin de şöyle bir duası vardır:
"Allahım, şayet ismimi saidler defterine yazdıysan, orada sabit kıl. Şayet ismimi şakiler defterine yazdıysan oradan sil. Çünkü Sen buyurdun ki, (Allah (o yazıdan) dilediğini siler, (dilediğini de) sabit bırakır. Ana kitab (olan Levh-i Mahfuz) ise O’nun katındadır. (Ra’d Suresi, 39)"
(Mecmuatü’l-Ahzab)


Hz. Aişe Radıyallahu An-hum'a validemiz, Resulullâh Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir.
-"Ya Aişe, bu gecenin nasıl bir gece olduğunu bilir misin?
Bende
-"En iyisini, Allah ve Resulü bilir." Dedim. Şöyle buyurdu:
-"Bu gece şaban ayının yarısıdır. Dünya işleri ve kulların işleri bu gece Yüce Hakka arz edilir. Bu gece cehennemden azat edilenlerin sayısı; kelb kabilesinin koyunları sayısı kadardır. Bu gece bana izin verir misin"?

-"Olur" dedim. Kalkıp namaza durdu. Ayakta durması hafif oldu. Fatiha suresini okudu; sonra da küçük bir sure okudu. Gecenin yarısına kadar secdede kaldı. Daha sonra ikinci rekata kaktı. Ayakta iken, birinci rekatta okuduğu kadar bir şey okudu. Sonra yine secdeye vardı. Bu secdede dahi, tan yeri ağarıncaya kadar kaldı. Secdede o kadar kaldı ki, bunun için Yüce Allah ruhunu aldı sandım. Bana gelmesi uzayınca, kendisine yaklaştım. Hatta ayaklarına elimi sürdüm. Hareket ettiğini görünce rahatladım. Secdesinde şöyle dediğini işittim:
"Azabından affına sığınırım. Dargınlığından rızana sığınırım. Senden sana sığınırım. Şanın yücedir. Sen kendi zatını övdüğün gibi, seni övemem..."
Sonra kendisine sordum: "Ya resulullah, bu gece secdende bir şeyler okuduğunu duydum. Bunları daha önce okuduğunu hiç duymamıştım. Böyle demem üzerine, bana sordu: "Sen onları öğrenebildin mi"? Bu sorusuna karşılık: "Evet" deyince, şöyle buyurdu:
"Onları hem sen öğren, hem de başkalarına öğret."
Kaynak :Cübbeli Ahmet hoca -Anonim-Alıntı-Gazatevahdet-




17 Mayıs 2016 Salı

Faziletli Dua Zikir ve Salavat-i Şerifler


100 Milyon Salavata Denk Salavat
"Allahumme Salli Ala Seyyidina Muhammedin Abdike ve Nebiyyike ve Resulikennebiyyil Ummiyyi ve Ala Alihi ve sahbihi ve sellim ve tesliymen bilkaderi ve Azemeti zatike ve fiy külli vaktin vahiyn."

3 Dakikada 40 Milyon Sevap 11 ekere
"Eshedü en la ilahe illallahu vahdehu la serikeleh ilahen vahiden sameden lem yettehiz sahibeten ve la veleda ve lem yeküllehu kufuven ehad"

Bu Istigfari 10 Kere ya da 100 Kere Okunabilir
La ilahe illallahü vallahu ekber , Ve sübhanallahi ve bihamdihi ve Estagfurullah ve la havle vela guvvete illa billahil-evveli vel-ahiri vez-zahiri vel-batini, Biyedihil hayr, Yuhyi ve yümit ve hüve Ala külli sey'in kadir.

Ayetel kursiden önce okunursa
70 milyar sevap kazandiran dua
Allâhümme innî ügaddimü ileyke, beyne yedey külli nefesiv, ve lemhativ, ve lahzativ, ve darfetiy, yadrifü bihâ, ehlüs-semâvâti ve ehlül ardi, ve külli sey'in hüve fî i'lmike kâ'inün ev gad kâne ügaddimü ileyke beyne yedey zâlike küllih

Peygamberimiz (s.a.v) Hz.Ali ye söyle dedi:
Ya Ali Bes Seyi Yapmadan Yatma !

1- Kuranin hepsini okumadan yatma,
2- Dört bin dirhem sadaka vermeden yatma,
3- Kabe yi ziyaret etmeden yatma,
4- Cennette yerini hazirlamadan yatma,
5- Küs oldugun biriyle barismadan yatma,

Hz. Ali (R.A) bu nasil olur ya RASULALLAH dedi..?
Peygamberimiz (s.a.v) söyle buyurdu;
Bilmiyor musun ki ;

1- (3 kere) Ihlas Suresi Kuranin hepsine esittir.
2- (4 kere) Fatiha Suresi 4.000 dirheme esittir.
3- (10 kere) Lailahe Illallahu Vahdehu La Serikeleh * Lehül Mülkü Ve Lehül Hamdü Yuhyi Ve Yümiyt * Ve Hüve Ala Külli Sey’in Kadiyr * demende KABE'yi ziyarete esittir.
4- (10 kere) La Havle Vela Kuvvete Illa Billahil Aliyyil Aziym * demen cennette yerini hazirlamana vesiledir.
5- (10 kere) Estagfirullah El Aziym Ellezi Lailahe Illa Hu El Hayyul Kayyum Ve Etübü Ileyh demen dargin ve husumetli oldugun insanlarla barismis derecesinde ecre vesiledir (TirmizI)

Salavat-ı Azimiyye

Ahmed bin İdris Hazretlerine ait bir salâvâttır. Büyüklerden olan Veliyyullah, Hızır Aleyhisselâmdan ögrenmiştir.

TÜRKÇESİ: Allâhümme inni es’elüke binuri vechillahil azîmillezi mele’e erkâne arşillahil azim Ve kâmet bihi avâlimullahil azim En tusalliye alâ Mevlânâ Muhammedin zil kadril azim Ve alâ âl-i nebbiyillahil azim Bi kaderi azameti zâtillahil azim Fi külli lemhatin ve nefesin adede mâ fi ilmillahil azim Salâten kâmileten dâimeten bi devâmillahil azim Ta’zimen lihakkike ya Mevlânâ yâ Muhammedu yâ Zel hulukil azim Ve sellim aleyhi ve alâ âlihi ve sahbihi misle zâlike Allâhümmec’ma beyni ve beynehu Kemâ cema’te beynerruhi vennefesi zâhiren ve batinen yakazaten ve menâmen Vec’alhu ya rabbi ruhan lizâti min cemil vecuhi fiddünya kablel ahreti yâ azimu yâ ALLAH.

MÂNÂSI : Rabbimiz! Senden arşın direklerini dolduran; âlemlere varlık veren, Yüce Allah'ın nûrunun, Efendimiz, yüce mertebelerin sahibi Muhammed (salallahu aleyhi ve sellem)'e, Yüce Allah'ın nebisinin ailesine, Yüce Allah'ın zatının azameti miktarınca, Yüce Allah'ın ilminde bulunan, gözlerin tüm bakışları ve nefesler adedince, Yüce Allah'ın ebediyetiyle sürecek kâmil bir salâtla salât etmesini, Efendimiz ey Muhammed (salallahu aleyhi ve sellem), yüce ahlâk sahibi, seni hakkıyla yüceltmesini diliyorum. Ona onun ailesine ve ashabına bunun gibi selâm olsun!. Ey Rabbim ruhla nefesi yakınlaştırdığın gibi, zâhirde, bâtında, uyanıklıkta, uykuda beni ona yakınlaştır!. Ey Rabbim, ey yüce olan, ey Allah'ım, onu, âhiret gelmezden evvel dünyada her cihetle zâtımın ruhu kılıver!

Salavat-ı Azimiyye Cübbeli Ahmed Hoca okuyor...


SALATI AZİMİYYE'NİN YÜCE FAZİLETLERİ..
[Ayakta,abdestli, kıbleye ve edep üzere okunacak inşaALLAH
1)Bu salevatın bir kere okunması dünya ve ahiretin ve içinde bulunanların kat katı dolusunca sevap kazandırır.Nitekim Ahmed ibni idris (Kuddisse sirruhu) şöyle anlatmıştır :
Sonra HZ.RASULULLAH SALLALLAHU TEALA ALEYHİ VESSELLEM EFENDİMİZ bana :
''Ey Ahmed!Ben göklerin ve yerin anahtarlarını sana verdim.İşte onlar (diğerlerinden farklı ve ilaveli lafızla) özel olan ''TEHLİL'' - ''SALATI AZİMİYYE'' ve ''İSTİĞFAR-I KEBİR'' dir.

2)Ahmed ibni idris(Kuddisse sirruhu)'nun talebelerinden biri Mekke-i Mükerreme'de vefat etti.Onu el-Me'la kabristanlığına defnettiler.Defin esnasında orada bulunan keşif sahibi bir talebe, Hz.AZRAİL(ALEYHİSSELAM)'ın cennetten bir yaygı ve büyük kandiller getirdiğini ve o kişinin kabri göz alabildiğine genişletildiğini gördü.O talebe bu hale gıpta edip : '' Keşke öldüğümde benim içinde de RABBİM böyle bir ikramda bulunsa '' dedi .
O zaman Hz.AZRAİL ALEYHİSSELAM :
'Sizden biriniz ALLAHU TEALA HZ. C.C'nın sevgili kulu olan hocanız Ahmed ibni idris'in devamlı okumuş olduğu salevatı şerifeler bereketiyle böyle ikram ve ihsanlara kavuşacaksınız' buyurdu.

(((Günlük okumayı Unutmayalım-Hatırlatalım-Ulaştıralım-PAYLAŞALIM İNŞAALLAHURRAHMAN

3)Şeyh Muhammed Zahiri Er-Reşid El-Ahmedi Hz.(Kuddisse sirruhu) şöyle demiştir : Salatı azimiyye on iki defa okunup sevabı günahkar olarak bir kişiye bağışlanırsa ALLAHU TEALA HZ. C.C bu salatın bereketiyle o günahkar kulunu yüce mertebelere nakleder ve kendisini lütfuna mazhar kılmış olduğu nebiler, sıddıklar, şehitler ve salihler zümresine ilhak eder.Bu husus ALLAHU TEALA HZ. CELLE CELALUHU'nun dostlarından Ehl-i keşif nezdinde müşahede ve ayan ile (göz görüşüyle) sabit olmuştur.

((Ehli iman bir kişinin ruhuna 12 defa okunursa böyle müjdeler Bİ İZNİLLAH Nasib olur.Okuyanında dümnya ahiret nasibi büyük olur.O halde en evvela ölmüş olan en yakınlarımızdan başlayarak her birine 12'şer defa okumaya başlayalım ve ruhlarına gönderelim inşaALLAH.Bizlerede öldükten sonra en az bir seferde 12 defa da olsa okunması için vasiyet edelim inşaALLAH! Ailemize evladımıza ve HZ.ALLAH CELLE CELALUHU İÇİN SEVDİĞİMİZ ZİKİR EHLİ DOSTLARIMIZA ULAŞTIRALIM OKUTALIM İNŞAALLAHURRAHMAN-Vasiyet dosyanıza ekleyin Bu salatı inşaALLAH))

4)Bu Salat-ı Azimiyye'nin sevabı ve mukafatı dünyada ve ahirette devam eder.BİR KİMSE CENNETE GİRSE DE OKUDUĞU BU SALATIN SEVABI DEVAM EDER Bilakis SONSUZA KADAR KATLANARAK DEVAM EDER.Çünkü Bu SALEVATI OKUYAN kişi, ALLAHU TEALA HZ. CELLE CELALUHU'nun devamıyla daim olan bir salat ile habibine salat etmesini istemiştir.Büyük olan ALLAHU TEALA HZ. CELLE CELALUHU'NUN devamı zail olmayacağına göre onun devamına bağlanan bir salatın ecri de bitmeyecektir.Dolayısıyla dünyada da berzah aleminde de mahşerde de cennette de bu salevatın mukafatı sahibine ulaşmaya devam edecektir.
(Tel'ine tabletine bilgs. ACİL İNDİR-KAYDET kardeşim-Ezberliyelim İNŞAALLAH

5)SALATI AZİMİYYE'NİN GÜZELLİKLERİNDEN Birisi şudur ki HZ.KUR'ANI KERİMİN EFENDİSİ KABUL EDİLEN AYETE'L-KÜRSİ ile çok latif bir şekilde ortaklıkları bulunmaktadır.Nitekim AYETE'L-KÜRSİ LAFZA-İ CELAL ile başlayıp EL-AZİM ile bittiği gibi, SALATI AZİMİYYE'de '' YA ALLAH'' manasına gelen ''ALLAHUMME'' ile başlayıp EL-AZİM ismi şerifiyle bitmiştir.Bu itibarla AYETEL-KÜRSİ'nin diğer ayetlere karşı siyadeti(Efendliği) mevcut olduğu gibi bu salatın da diğer salatlara karşı efendliği sabit olmuştur.

6)Bu salatın güzelliklerinden biride içersinde EL-AZİM ismi şerifinin on kere tekrar edilmiş olmasıdır. ALLAHU TEALA HZ. CELLE CELALUHU : ''Bunlar tam olarak ondur''(Bakara sure-i celilesi 196) Ayet-i kerimesinde on sayısını mükemmellikle sıfatlandırmıştır.
Yine bu sırdan dolayıdır ki ALLAHU TEALA HZ. CELLE CELALUHU : ''Her kim(kelime-i tevhid ve diğer salih ameller gibi) güzel bir iş(meydana) getirirse, (ALLAHU TEALA HZ. CELLE CELALUHU'nun FAZL U KEREMİ icabı) KENDİSİ İÇİN ONUN ON MİSLİ (SEVAP) VARDIR ''(EN'AM SUREİ CELİLESİ 160) buyurmuştur.
Ayrıca Ebu Talha Hz.(RADIYALLAHU TEALA ANH)'dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte ALLAHU TEALA HZ. CELLE CELALUHU'NUN HZ.RASULULLAH SALLALLAHU TEALA ALEYHİ VESSELLEM EFENDİMİZ'e :
'' YA HZ.RASULULLAH SALLALLAHU TEALA ALEYHİ VESSELLEM!
Senin ümmetinden biri sana salat ettiğinde mutlaka benim ona on kere salat(RAHMET) etmem ve biri sana selam ettiğinde mutlaka benim ona on kere selam etmem senirazı etmez mi ''buyurduğu açıklanmıştır.İşte bu noktada on sayısının mükemmelliği ve sonsuzluğu devreye girer.Çünkü bütün iyilikler on ile katlanmakta, bu ondan her biride on ile katlanarak nihayetsiz sayılarla sevap hasıl olmaktadır.Böylece birinci okunan salat, hamurun ilk yoğrulduğu hal olarak değerlendirilirse o hamur sonsuza kadar yoğrulup durur.💎SALATI AZİMİYYE'Yİ OKUYALIM İNŞAALLAH EN ÖNEMLİSİDE EZBERLİYELİM İNŞAALLAHURRAHMAN.(Faziletlerinden bazıları açıklama kısmında yazıyor).BU YÜCE SALATI AİLEMİZE OKUTALIM VE SAYFALARIMIZDA GRUPLARDA PAYLAŞALIM HERKESE ULAŞMASINA VESİLE OLALIM İNŞAALLAHURRAHMAN💎

7) ŞEYH AHMED HZ. (KUDDİSSE SİRRUHU)'dan nakledildiğine göre; HER KİM SALATI AZİMİYYE'yi EZBERLEYİP HAFIZASINDA BULUNDURARAK ÖLÜRSE KABRİNDE O KİŞİYE GÖZÜ ALABİLDİĞİNCE GENİŞLİK VERİLİR, CENNET İPEKLERİNDEN KABRİNE HALILAR DÖŞENİR VE KENDİSİ İÇİN CENNETE BAKAN PENCERELER AÇILIR.
ŞEYH İBRAHİM HZ.(KUDDİSSE SİRRUHU) ÜSTADI ŞEYH AHMED (KUDDİSSE SİRRUHU)'nun bu sözünü şerhederken : '' Burada kulun görüşü kadar genişlik yapar'' manası değilde '' ALLAHU TEALA HZ. CELLE CELALUHU'nun gördüğü kadar yani sonsuz genişlik yapar manası mülahaza edilir'' demiştir.⚠Tam tecvidli okuyalım / Ezberliyelim inşaALLAH - Çoluk çocuğumuzada okutalım ezberletelim --VASİYET Dosyamıza da bu salatı ekleyelim gelecek zürriyete ulaştıranlardan olalım İNŞAALLAHURRAHMAN !

8)Her kim HZ.RASULULLAH SALLALLAHU TEALA ALEYHİ VESSELLEM EFENDİMİZ ile maddi ve manevi alemde ictima(bir araya gelme) makamından bir nasip isterse bu salatı azimiyye'yi okumaya devam etsin ve uyumadan evvel 100 kere '' ALLAHUMME İNNİ ES ELUKE Bİ NURİLENVARİLLEZİ HUVE A'YNUKE LA GAYRUKE EN TÜRİYENİ VECHE NEBİYYİKE MUHAMMEDEN SALLALLAHU TEALA ALEYHİ VESSELLEME KEMA HUVE INDEK AMİN'' diye okusun.

9)BU SALEVATI ŞERİFE HZ.RASULULLAH SALLALLAHU TEALA ALEYHİ VESSELLEM tarafından HZ.HIZIR ALEYHİSSELAM vasıtasıyla AHMED İBNİ İDRİS HZ. KUDDİSSE SİRRUHU'NA ÖĞRETMİŞLERDİR :
-Kendisi bu olayı şöyle anlatır '' Bir defasında HZ.RASULULLAH SALLALLAHU TEALA ALEYHİ VESSELLEM uyanıkken gördüm ve kendisiyle zahiren buluştum (bu maddi alemde birlikte oturdum).Yanında HZ.HIZIR ALEYHİSSELAM'da vardır. HZ.RASULULLAH SALLALLAHU TEALA ALEYHİ VESSELLEM HZ.HIZIR ALEYHİSSELAM'a tüm ezkar ve salevatı cem edici olup sevabı ÇOK olan zikirleri-salevat ve istiğfarı bana öğretmesini emir buyurdu.O zaman HZ.HIZIR ALEYHİSSELAM 'onlar hangileridir YA HZ.RASULULLAH SALLALLAHU TEALA ALEYHİ VESSELLEM diye sorunca :
HUSUSİ TEHLİL-SALATI AZİMİYYE VE İSTİĞFARI KEBİR'dir.(Bu üçü ilahi tecellilere vesiledir.)

⚠EZBERLEMEDEN SON NEFES GELMESİN İNŞAALLAHURRAHMAN dua edelim çok kardeşlerim inşaALLAHUTEALA.HZ.ALLAH CELLE ŞANUHU EN KISA ZAMANDA HIFZETMEYİ NASİB BUYURSUN FAZL U KEREMİYLE (GÜNLÜK 1 DEFA DA OLSA OKUMAYI TERK ETMEYELİÖ-AİLEMİZE OKUTALIM ÖĞRETELİM VE VASİYETLEŞELİMM İNŞAALLAHURRAHMAN

Hatırlatma:: ''cubbeli ahmet hoca efendi anlatmislardı ki 5 vakit namazi kilmayanlar icin bu salatı azimiyyeyi okumaya izin yok diyodu''--
*-**5 VAKİT NAMAZA NİYET EDİN HEMEN BAŞLAYIN VE BU SALATA DA DEVAM EDİN KARDEŞLERİM, ölüm her an gelebilir, kabre girmek üzereyiz, erteleyen helak olur büyük kaybeder iki cihanını batırır,
BİZE DÜŞEN HEMEN TÖvbe edip, 5 vakit namaza başlamak, şuanki vakti hemen kılmak ve çok salevatı şerife okumaktır inşaALLAHURRAHMAN
⚠hATırlatma⚠Ayrıca bu SALATI AZİMİYYE Mevlitlerde ikinci ayağa kalkışta okunan salâvat. Zamanımızda bu usul terk ettirildi. Bu nedenle HZ.Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemin manevi huzurunda ayağa kalkmayan yerlerde felaketler arttığı için bu konuda duyarlı olmak gerekir.
“Zaman ve mekân teayyünâtından, ervahın, eşbâhın halk ve icadından mukaddem, söz ile ta’rîf ve tavsife, hâlen keşf ü izaha sığamayan, (Merte-be-i lâ teayünden) ya’ni nûr-ı Zât-ı lâ yezelî’den halk olan, “Hakikat-ı Muhammediye” vasf-ı cemîli ile mevsûf bulunan nûr-ı mübîn-i Ahmed’i halke*den Allahü Azîmüşşân’dan yalvarıyoruz.

Çok Faziletli bir Salavat Daha

"Allahümme salli ala Seyyidina Muhammed,salaten tekünü leke rıda ve lehu ceza ve lihakkihi eda" 

Anlamı : Allahım efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)  Salat et bir salat olsunki
o salat seni razı etsin, onada bir karşılık olsun onun haklarınada bir ödeme olsun.


Kim bu selevatı her gün 33 kere okusa dünyanın neresinde gömülürse gömülsün Allah-u Te'ala Rasulüallah (S.A.V.) in kabr-i şerifi ile vefat eden bu selavat sahibinin kabrinin arasında bir irtibat kurar, hark açar kabirlerini birbirine ekler... 
Mutlaka okuyun.


Allah kabul etsin! Bu salavat ì oku ,nerede yatarsan yat! - Cubbeli Ahmet Hoca

Berat Gecesi'nin Fazileti

Berat Gecesi'nin Fazileti
Berat Gecesi “kısmet ve kader” gecesidir
Resulullah (asm) buyurdu ki:
“Şaban’ın yarısının gecesinde senenin tüm işleri kesin karara bağlanır. Yaşayacak olanlar, ölecek olanlardan ayrılıp yazılır.” (Suyuti)
Bir rivayette ise şöyledir:
“Şaban’ın yarısının gecesi, Allah-ü Teala ölüm meleğine, o sene öldürmek istediği her canlının ruhunu kabzetmesini vahiyde bulunur (isimlerini bildirir).” (Suyuti)
Berat Gecesi hikmetli işler birbirinden ayırt edilir
İbn-i Abbas'tan (ra) rivayet edildiğine göre, hikmetli işlerin birbirinden ayırt edilmesi şu şekilde cereyan etmektedir:
Bu seneden gelecek seneye kadar meydana gelecek olayların hepsi, ayrı ayrı melekler tarafından defterlere yazılır. Rızıklar, eceller, zenginlik, fakirlik, ölümler, doğumlar hep bu esnada kaydedilir. O yılki hacıların sayısı bile bu devrede takdir olunur. Herkesin ve her şeyin o sene içindeki mukadderatı kaydedilir.
Rızıkla alakalı defterler, Mikail’e (asm) verilir.
Savaşlarla ilgili defterler, Cebrail’e (asm) verilir.
Ameller nüshası, dünya semasında görevli melek olan İsrafil'e (asm) verilir ki; bu büyük bir melektir.
Ölüm ve musibetlerle ilgili defter de Azrail’e (asm) teslim edilir.
Fahreddin Er-Râzî"nin açıklamasına göre bu defterlerin düzenlenmesi Berat Gecesi’nde başlar, Kadir Gecesi’nde tamamlanarak her defter sahibine teslim edilir. (Hülâsâtü'l-Beyân)
Berat Gecesi “bir yıllık amellerin Allah’a (cc) arz edildiği” gecedir
Bütün kulların bir yıllık amelleri ve hayatları beraat gecesinde ilgili melekler tarafından Allah-ü Teala Hazretleri’ne arz edilir. Şöyle ki; Rad suresinin 11. ayetinde, İnfitar suresinin 10. 11. 12. ayetlerinde ve bu ayetlerde ilgili olarak Resulullah’ın (asm) açıklamalarından öğrendiğimize göre; her insanla ilgili olarak gece ve gündüz yirmişer melek görev yapmaktadır. Bu melekler Muhafız Melekleri ve Kiramen Katibîn (yazıcı) melekleridir. Bu melekler, Allah’ın (cc) emri gereği hayatını korudukları, yaptığı iyi ve kötü işlerini tespit ettikleri insanlarla ilgili olarak Allah-ü Teala’ya bilgi arz ederler. Bu bilgi arzı üç şekilde gerçekleşmektedir:
Günlük Arz: Bu arz, sabah ve ikindi namaz vakitlerinde olmak üzere günde iki defa yapılır. Zaten meleklerin nöbet değişimleri de bu vakitlerde olmaktadır.
Haftalık Arz: Pazartesi ve Perşembe günleri olmak üzere haftada iki defa yapılmaktadır.
Yıllık Umumi Arz: Berat gecesinden önceki bir yıllık hayatımızla ilgili verilen rapordur. (M. İsmail Fındıklı, Faziletleriyle Gün ve Geceler)
Berat Gecesi “şefaat” gecesidir
Bir rivayette bildirildiğine göre; Resulullah (asm) Şaban'ın onüçüncü gecesi ümmeti hakkında şefaat niyaz etti, üçte biri verildi. Ondördüncü gecesi niyaz etti üçte ikisi verildi. On beşinci gecesi niyaz etti, hepsi verildi. Ancak Allah'tan devenin kaçması gibi kaçanlar başka...
Zemzem kuyusunun bu gecede açık bir şekilde coşup çoğalması da bu manaları kuvvetlendiren kutsal bir işaret olarak yorumlanmaktadır. (Hak Dini Kur'an Dili)
Berat Gecesi “meleklerin bayram gecesi” dir
“Meleklerin gökyüzünde iki bayram gecesi vardır. Birisi “Berat” gecesi, diğeri “Kadir” gecesidir.” (Gunyet’üt Talibin)
Zira Müminlerin yeryüzünde iki bayramı olduğu gibi meleklerin de gökyüzünde iki bayramı vardır. Meleklerin bayramlarının gece olmasının, meleklerin uyumamasından, Müminlerin bayramlarının gündüz olması uyuma ihtiyaçları olduğundan dolayıdır.
Berat Gecesi “kefaret” gecesidir
Şaban ayının on beşinci gecesi (Berat Gecesi) bir yılın günahlarını, Cuma Gecesi bir haftanın günahlarını, Kadir Gecesi de bütün ömrün günahlarını giderir.
Berat Gecesi “mağfiret” gecesidir
"Allah Teala Şaban'ın on beşinci gecesi tecelli eder ve ana-babasına asi olanlarla Allah'a ortak koşanlar dışında kalan bütün kullarını bağışlar." (İbn-i Mace, Tirmizi)
Cebrail (as) gelip:
“Kalk namaz kıl ve dua et! Bu gece Şaban’ın 15. gecesidir.” dedi. Bu geceyi ihya edenleri Allah-ü Teâlâ affeder. Yalnız, müşrik (Allah’a şirk koşan), büyücü, falcı, cimri, kinci, içkici, faizci ve zina edeni affetmez.” (Taberani)
“Bu gece Şaban’ın on beşinci gecesidir. Allah Teala bu gecede Benî Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları cehennemden kurtarır. Ancak kendisine şirk koşanların, Müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabaları ile münasebeti kesenlerin, gururlu ve kibirlilerin, ana-babasına asi olanların ve içki içmeye devam edenlerin yüzüne bakmaz. ” (Buhari, Tergib ve Terhib, Camiu’l Usûl)
Berat Gecesi “hayır ve iyilik” gecesidir
Hazret-i Aişe’nin (ra) Resulullah Efendimiz’den (asm) şöyle dinlediği anlatılmıştır:
“Allah-ü Teâlâ hayrı şu dört geceye dağıtmıştır:
Kurban bayramı gecesine.
Ramazan bayramı gecesine.
Şaban ayının orta (15.) gecesine. Bu gece Allah-ü Teâlâ ecelleri ve rızkı yazar. Hacca gidecekler bu gece yazılır.
Sabah namazı vaktine kadar arife gecesine.” (Gunyet-üt Tâlibin)
Berat Gecesi “duaların makbul olduğu” gecedir
“Beş gece vardır ki o gecelerde yapılan dua geri çevrilmez. Bunlar:
Receb’in ilk gecesi,
Şaban’ın yarı gecesi,
Cuma gecesi,
Ramazan ve Kurban bayramı geceleridir.” (Beyhaki)
Berat Gecesi Cenab-ı Hak dünya semasına tecelli eder
Cenab-ı Hak bu gece dünya semasına tecelli eder ve şöyle seslenir:
“İstiğfar eden yok mu, affedeyim ve bağışlayayım. Rızık isteyen yok mu, hemen rızık vereyim. Başına bir musibet gelen yok mu, hemen sağlık afiyet vereyim. Böylece tan yerinin ağarmasına kadar bu şekilde devam eder.” (İbn-i Mace)
Leyle-i Berat’ta okunan bir Kur'ân harfi, 10 bin harfe bedeldir
"Kur'ân-ı Hakîm’in her bir harfinin bir sevabı var; bir hasenedir. Fazl-ı ilahiden o harflerin sevabı sümbüllenir; bazen on tane verir, bazen yetmiş, bazen yedi yüz -Ayete'l-Kürsî harfleri gibi; bazen bin beş yüz sure-i İhlâsın harfleri gibi; bazen on bin, Leyle-i Berat’ta okunan ayetler ve makbul vakitlere tesadüf edenler gibi; ve bazen otuz bin, mesela, haşhaş tohumunun kesreti misilli, Leyle-i Kadirde okunan ayetler gibi." (Sözler)
Berat Gecesi, 50 senelik ibadet sevabını kazandırabilir
“Bu gelen gece Leyle-i Berat bütün senede bir kutsî çekirdek hükmünde ve mukadderat-ı beşeriyenin programı nev'inden olması cihetiyle Leyle-i Kadr'in kutsiyetindedir. Her bir hasenenin Leyle-i Kadir'de otuz bin olduğu gibi Leyle-i Berat'ta her bir amel-i sâlihin ve her bir harf-i Kurân’ın sevabı yirmi bine çıkar. Sair vakitlerde on ise şuhur-ı selâsede yüz ve bine çıkar. Ve bu kudsî leyali-i meşhurede on binlere veya yirmi bine veya otuz binlere çıkar. Bu geceler elli senelik bir ibadet hükmüne geçebilir. Onun için elden geldiği kadar Kurân’la ve istiğfar ve salâvatla meşgul olmak pek büyük bir kârdır.” (Şualar)
Berat Gecesi, Kadir Gecesi kutsiyetindedir
“Apaçık beyan eden o Kitab’a (Kurân’a) yemin olsun ki, gerçekten biz onu mübarek bir gecede indirdik; şüphesiz ki biz, (mahlûkatı onda va‘d edilen azabımızla) korkutucularız.” (Duhan, 2-3)
(*)Burada geçen “mübarek gece”den maksat Kadir Gecesi veya Berat Gecesidir. Ancak, Kadir Suresindeki: “Şüphe yok ki biz, onu (o Kur’ân’ı) Kadir gecesinde indirdik!” mealindeki ayete binâen, âlimlerin bir kısmı birinci görüşü tercih ederken, bir kısmı da, “Katımızdan bir emirle, her hikmetli iş, onda (o gecede) ayırt edilir” mealindeki Berat Gecesi'nin hususiyetini tarif eden ayete binaen ikinci görüşü tercih etmişlerdir. (Nesefî)
Berat Gecesi zemzem kuyusunun suyu artar
Âdât-ı İlahiyyedendir ki, bu gece “zemzem” kuyusunun suyu artar. Şaban’ın gece yarısına “Mübarek, Beraet, Sâk, Rahmet” isimleri verilmiştir. (Kütüb-i Sitte)
Berat Gecesi beş haslete sahiptir
Berat Gecesi’nde beş haslet vardır:
Her mühim iş o gecede tefrik edilir.
O gece ki ibadetlerin fazileti büyüktür.
Rahmet-i ilahiye fezeyân eder.
Mağfiret gecesidir.
O gecede Peygamber Efendimize (asm) şefaat hakkının tamamı verilmiştir. Peygamberimiz, Şaban ayının on üçüncü ve on dördüncü geceleri ümmeti hakkında şefaat istediğinde kısım kısım verilmiş, fakat on beşinci gecede talepte bulunduğunda şefaatin tamamı ihsan buyrulmuştur. (Ebussûud)

Berat Gecesi'ne mahsus olan “salatü’l-hayr” namazı

Berat Gecesi'ne mahsus olan “salatü’l-hayr” namazı
Berat gecesinde yüz rekat namaz kılınır. Bu namaza Salat-ül Hayr (Hayır Namazı) denilmiştir. Bu namazı kılan kişi her iki rekatta bir selam verir. Her rekatta Fatiha’dan sonra on ihlas okunur.
Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur:
“Bu gecede bu namazı kılan kimseye Allah (cc) yetmiş defa nazar eder. Her nazar ile de onun yetmiş ihtiyacını giderir ki bu ihtiyaçların en azı, affedilmektir.” (İbn-i Mace)
Bu namaz ayrıca on rekat da kılınabilir. Şöyle ki; her rekatında fatiha-i şerifeden sonra yüz kere ihlas suresi okunmalıdır. Yine iki rekâtta bir selam verilir.
* Kaza namazı olanlar için bu namaz yerine yüz rekat kaza namazı kılmaları tavsiye edilebilir.
Her Müslüman’a hayatında bir kez de olsa bu namazı kılması tavsiye edilmiştir
Resulullah (asm) şöyle buyurmuştur:
"Her kim bu gece yüz rekât namaz kılarsa Allah-ü Teala ona yüz melek gönderir. Otuzu, ona cenneti tebşir eyler, otuzu, ona cehennem azabından teminat verir, otuzu da, ondan dünya âfâtını def’ederler, onu da, ondan şeytanın tuzaklarını hilelerini def’ederler." (Hak Dini Kur'ân Dili)
Berat Gecesi Duası
Peygamber Efendimiz (asm) bu gece Rabbine şöyle dua etmiştir:
"Allahım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim. Sen Kendini sena ettiğin gibi yücesin." (Tergib ve Terhib)

Berat Duası
Bazı mâna büyüklerinin de şöyle bir duası vardır:
"Allahım, şayet ismimi saidler defterine yazdıysan, orada sabit kıl. Şayet ismimi şakiler defterine yazdıysan oradan sil. Çünkü Sen buyurdun ki, (Allah (o yazıdan) dilediğini siler, (dilediğini de) sabit bırakır. Ana kitab (olan Levh-i Mahfuz) ise O’nun katındadır. (Ra’d Suresi, 39)"
(Mecmuatü’l-Ahzab)

13 Mayıs 2016 Cuma

Fetih Suresi 29. ayet

Fetih Suresi 29. ayet


Arap alfabesindeki tüm harflerin toplandığı tek ayetmiş.
Ayet şu şekilde:

مُّحَمَّدٌ رَّسُولُ اللَّهِ وَالَّذِينَ مَعَهُ أَشِدَّاء عَلَى الْكُفَّارِ رُحَمَاء بَيْنَهُمْ تَرَاهُمْ رُكَّعاً سُجَّداً يَبْتَغُونَ فَضْلاً مِّنَ اللَّهِ وَرِضْوَاناً سِيمَاهُمْ فِي وُجُوهِهِم مِّنْ أَثَرِ السُّجُودِ ذَلِكَ مَثَلُهُمْ فِي التَّوْرَاةِ وَمَثَلُهُمْ فِي الْإِنجِيلِ كَزَرْعٍ أَخْرَجَ شَطْأَهُ فَآزَرَهُ فَاسْتَغْلَظَ فَاسْتَوَى عَلَى سُوقِهِ يُعْجِبُ الزُّرَّاعَ لِيَغِيظَ بِهِمُ الْكُفَّارَ وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ مِنْهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْراً عَظِيماً

Arapça okunuşu:

Muhammedür rasulüllah vellezıne meahu eşiddaü alel küffari ruhamaü beynehüm terahüm rukkean süccedey yebteğune fadlem minellahi ve rıdvana sımahüm fı vücuhihim min eseris sücud zalike meselühüm fit tevrati ve meselühüm fil incıl ke zer'ın ahrace şat'ehu fe azerahu festağleza festeva ala sukıhı yu'cibüz zürraa li yeğıyza bihimül küffar veadellahüllezıne amenu ve amilus salihati minhüm mağfiratev ve ecran azıyma

Anlamı:

Muhammed, Allah'ın Resülüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler. Onların, rükû ve secde halinde, Allah'tan lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün. Onların secde eseri olan alametleri yüzlerindedir. İşte bu, onların Tevrat'ta ve İncil'de anlatılan durumlarıdır: Onlar filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ziraatçıların hoşuna giden bir ekin gibidirler. Allah kendileri sebebiyle inkarcıları öfkelendirmek için onları böyle sağlam ve dirençli kılar. Allah, içlerinden salih amel işleyenlere bir bağışlama ve büyük bir mükafat vaad etmiştir.

9 Mayıs 2016 Pazartesi

Baş Arısı İçin Okunacak Ayetler

Cübbeli Ahmet Hoca Efendi'den
Baş Ağrısı İçin Okunacak Şifa Ayetleri Ayet Olduğundan Abdesti Olarak Okuyalım

 "Eûzübillahimineşşeytani'r-racim Bismillahirrahmanirrahim"

المص ﴿١﴾
7/A'RÂF-1 (Meâlleri Kıyasla): Elif, lâm, mîm, sâd
Elif, Lâm, Mîm, Sâd.
حم ﴿١﴾
42/ŞÛRÂ-1 (Meâlleri Kıyasla): Hâ mim.
Hâ, Mim.
كهيعص ﴿١﴾
19/MERYEM-1 (Meâlleri Kıyasla): Kâf, hâ, yâ, ayn, sâd.
Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd.

7 Defa Okunacak

Kaynak : Cübbeli Ahmet Hoca Şifa Ayetleri

Ruh Hastasına Okunacak Ayetler

Ruh Hastasına ; Bakara Suresinin Aşağıdaki Ayetler Okunursa Allahu Teala'nın İzni İle Şifa Bulur. 

 (Aşağıdaki Kur'an Ayetleri Dir Abdestli Okuyalım- Rabbim Şifa Versin. Amin.)
Bismillahirrahmanirrahim
Bakara Suresi 255. Ayet 

اللّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مَن ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِّنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاء وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَلاَ يَؤُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ ﴿٢٥٥﴾

Allâhu lâ ilâhe illâ huvel hayyul kayyûm(kayyûmu), lâ te’huzuhu sinetun ve lâ nevm(nevmun), lehu mâ fîs semâvâti ve mâ fil ard(ardı), menzellezî yeşfeu indehû illâ bi iznih(iznihî) ya’lemu mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum, ve lâ yuhîtûne bi şey’in min ilmihî illâ bi mâ şâe, vesia kursiyyuhus semâvâti vel ard(arda), ve lâ yeûduhu hıfzuhumâ ve huvel aliyyul azîm(azîmu).

Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. O daima diridir (hayydır), bütün varlığın idaresini yürüten (kayyum)dir. O'nu ne gaflet basar, ne de uyku. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. İzni olmadan huzurunda şefaat edecek olan kimdir? O, kullarının önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini bilir. Onlar ise, O'nun dilediği kadarından başka ilminden hiç bir şey kavrayamazlar. O'nun kürsisi, bütün gökleri ve yeri kucaklamıştır. Onların her ikisini de görüp gözetmek O'na bir ağırlık vermez. O çok yücedir, çok büyüktür.
Bismillahirrahmanirrahim
 Bakara Suresi 256. Ayet

لاَ إِكْرَاهَ فِي الدِّينِ قَد تَّبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِن بِاللّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَىَ لاَ انفِصَامَ لَهَا وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ ﴿٢٥٦﴾

Lâ ikrâhe fîd dîni kad tebeyyener ruşdu minel gayy(gayyi), fe men yekfur bit tâgûti ve yu’min billâhi fe kadistemseke bil urvetil vuskâ, lânfisâme lehâ, vallâhu semîun alîm(alîmun).

Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk, sapıklıktan ayırd edilmiştir. Artık her kim tâğutu inkar edip, Allah'a inanırsa, sağlam bir kulpa yapışmıştır ki, o hiçbir zaman kopmaz. Allah, her şeyi işitir ve bilir.
Bismillahirrahmanirrahim
Bakara Suresi 257. Ayet
اللّهُ وَلِيُّ الَّذِينَ آمَنُواْ يُخْرِجُهُم مِّنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّوُرِ وَالَّذِينَ كَفَرُواْ أَوْلِيَآؤُهُمُ الطَّاغُوتُ يُخْرِجُونَهُم مِّنَ النُّورِ إِلَى الظُّلُمَاتِ أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ ﴿٢٥٧﴾
Allâhu velîyyullezîne âmenû, yuhricuhum minez zulumâti ilân nûr(nûri), vellezîne keferû evliyâuhumut tâgûtu yuhricûnehum minen nûri ilâz zulumât(zulumâti), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne)

Allah, iman edenlerin velisidir. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlerin velileri de tağuttur, onları aydınlıktan karanlıklara çıkarırlar. İşte onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî olarak kalırlar.
Bismillahirrahmanirrahim
 Bakara Suresi 284. Ayet
لِّلَّهِ ما فِي السَّمَاواتِ وَمَا فِي الأَرْضِ وَإِن تُبْدُواْ مَا فِي أَنفُسِكُمْ أَوْ تُخْفُوهُ يُحَاسِبْكُم بِهِ اللّهُ فَيَغْفِرُ لِمَن يَشَاء وَيُعَذِّبُ مَن يَشَاء وَاللّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ ﴿٢٨٤﴾

Lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), ve in tubdû mâ fî enfusikum ev tuhfûhu yuhâsibkum bihillâh(bihillâhu), fe yagfiru limen yeşâu ve yuazzibu men yeşâu, vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Siz içinizdekileri açığa vursanız da gizli tutsanız da Allah onunla sizi hesaba çeker. Sonra dilediğini bağışlar, dilediğine de azab eder. Allah her şeye kadirdir.
Bismillahirrahmanirrahim
 Bakara Suresi 285. Ayet


آمَنَ الرَّسُولُ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْهِ مِن رَّبِّهِ وَالْمُؤْمِنُونَ كُلٌّ آمَنَ بِاللّهِ وَمَلآئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ لاَ نُفَرِّقُ بَيْنَ أَحَدٍ مِّن رُّسُلِهِ وَقَالُواْ سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَإِلَيْكَ الْمَصِيرُ ﴿٢٨٥﴾

Âmener resûlu bimâ unzile ileyhi min rabbihî vel mu’minûn(mu’minûne), kullun âmene billâhi ve melâiketihî ve kutubihî ve rusulih(rusulihî), lâ nuferriku beyne ehadin min rusulih(rusulihî), ve kâlû semi’nâ ve ata’nâ gufrâneke rabbenâ ve ileykel masîr(masîru).
Peygamber, Rabbi'nden kendisine ne indirildiyse ona iman etti. Müminlerin de hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler. «Biz Allah'ın peygamberleri arasında ayırım yapmayız, duyduk ve itaat ettik. Ey Rabbimiz, bağışlamanı dileriz, dönüş ancak sanadır.» dediler.
 Bismillahirrahmanirrahim
 Bakara Suresi 286. Ayet
لاَ يُكَلِّفُ اللّهُ نَفْسًا إِلاَّ وُسْعَهَا لَهَا مَا كَسَبَتْ وَعَلَيْهَا مَا اكْتَسَبَتْ رَبَّنَا لاَ تُؤَاخِذْنَا إِن نَّسِينَا أَوْ أَخْطَأْنَا رَبَّنَا وَلاَ تَحْمِلْ عَلَيْنَا إِصْرًا كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِنَا رَبَّنَا وَلاَ تُحَمِّلْنَا مَا لاَ طَاقَةَ لَنَا بِهِ وَاعْفُ عَنَّا وَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَآ أَنتَ مَوْلاَنَا فَانصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ ﴿٢٨٦﴾

Lâ yukellifullâhu nefsen illâ vus’ahâ lehâ mâ kesebet ve aleyhâ mektesebet rabbenâ lâ tuâhıznâ in nesînâ ev ahta’nâ, rabbenâ ve lâ tahmil aleynâ ısran kemâ hameltehu alellezîne min kablinâ, rabbenâ ve lâ tuhammilnâ mâ lâ tâkate lenâ bih(bihî), va’fu annâ, vagfir lenâ, verhamnâ, ente mevlânâ fensurnâ alel kavmil kâfirîn(kâfirîne).

Allah hiç kimseye gücünün yeteceğinden başka yük yüklemez. Herkesin kazandığı hayır kendisine, yaptığı kötülüğün zararı yine kendisinedir. Ey Rabbimiz, eğer unuttuk ya da yanıldıysak bizi tutup sorguya çekme! Ey Rabbimiz, bize bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme! Ey Rabbimiz, bize gücümüzün yetmeyeceği yükü de yükleme! Bağışla bizi, mağfiret et bizi, rahmet et bize! Sensin bizim Mevlamız, kâfir kavimlere karşı yardım et bize.



Kaynak : Duaların Esrarı (Allah Onlardan Razı Olsun)







8 Mayıs 2016 Pazar

FAZİLETLİ SALAVATLAR

Safâ-yı kalp ile hergün gören verir salavât
Mehâsin etmiş o mihr-i kemâl-i nûrân
Çok salavât ile tahiyyât u selâm bî-hesâb
Rûhuna bahş olsun ey peygamber-i âli cenâb”
salavât ile asıl amaç, onun vesîlesi ile Cenâb-ı Rabbü’l-âlemîne intisâb ve takarrub eylemektir. Zaten ehlüllah-ı kirâmın, sürûr-ı âlemîn efendimize daima vuslatlarına ve intisaplarına sebeb-i yegâne, salât u selâm ile çokca meşgul olmalarıdır. Peygamberimiz, ümmetine, darda kalanın sıkıntılarını gidermek için çokça salavât getirmelerini tavsiye etmiştir. Kendisine en çok yakın olanların en fazla salavât getirenler olduğunu söylemiş, dolayısıyla en fazla şefaate yakın olduğuna işaret etmiştir. Yine salavât rızkı genişletir, gam ve endişeleri giderir
Allah Teala’ya sena ve nebi sallallahu aleyhi ve selleme okunacak salavatın          nurlarının kalbde yerleşmesi için öncelikle Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in  nurunu zihinde hazır  bulundurmalı,karşımdadır,sesimi işitir diye inanarak muhatap lafzıyla
Esselâtü vesselâmü aleyke Ya Rasûlallah
demelidir.Müslüman Peygamberin sallallahu aleyhi ve sellem Ravza-i Şerifi’nin yanında olsun olmasın Dersini ve Virdini yapacagı ve   Salavat okuyacagı zaman kendini o’nun huzurunda bulundurur ve şöyle selamlar.
إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا
İnnallâhe ve melâkitehû yusallûne ‘alennebiyy, Yâ eyyühellezîne âmenû sallû ‘aleyhi vesellimû teslîmâ.(AMİN)
"ALLAHÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA MUHAMMED, ADEDE MA İNDALLAH,MİNEL ADEDİ,Bİ KULLİ LEMHATİ AYNİN, MİNEL EZELİ,İLEL EBEDİ" günde en az 3 kere okuyanı hiç bir kimse salavat getirmekte geçemez. Ancak bunu artıranlar geçebilir. ALLAH kabul etsin şimdiden
**********************************
صلاة نور الأنوار
Salati Nurul Envar (ışıkların ışığı duası)
اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى نُورِ الأَنْوَارِ. وَسِرِّ الأَسِرَارِ. وَتِرْيَاقِ الأَغْيَارِ. وَمِفْتَاحِ بَابِ الْنَسَارِ. سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ الْمُخْتَارِ. وَآلِهِ الأَطْهَارِ. وَأَصْحَابِهِ الأَخْيَارِ. عَدَد نِعَمِ الله وَأِفْضَالِهِ
يَا أَوَّلَ الْأَوَّلِينَ ، وَيَا آخِرَ الْآخِرِينَ ، وَيَا ذَا الْقُوَّةِ الْمَتِينَ ، وَيَا رَاحِمَ الْمَسَاكِينَ ، وَيَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ
نَصْر مِنْ اللَّه وَفَتْح قَرِيب فَاللّهُ خَيْرٌ حَافِظًا وَهُوَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ

Allahümme salli ala nuril envar* Ve sirril esrar* Ve tiryagıl ağyar* Ve miftahi babil nesar* Seyyidina muhammedinil muhtar* Ve alihil athar* Ve ashabihil ahyar* Adede niamillahi ve ifdalih*
ya evvelel evvelin ve ya ahiral ahirin ve ya zel kuvvetil metin ya rahimel.
mesâkîn veyâ Erhamer-râhimîn erhamer-râhimîn nasrun minallahi ve fethun karib Fallâhü hayrun hâfizan ve hüve erhamür râhimîn.
Allah’ım! Nurların nuru, sırların sırrı, ağyarın dermanı, zenginlik kapısının anahtarı Efendimiz Muhammed’in temiz aline ve hayırlı ashabına nimet ve ihsanlarının miktarınca salat ve selam olsun.
Allah’tan yardım ve yakın bir fetih. Ve mü’minleri müjdele.
(saff suresi 13.ayet)
Allah koruyucuların en hayırlısıdır ve O rahmet edenlerin en çok rahmet edenidir.(Yusuf suresi 64.ayet)
Şeyh Ahmet El Bedevi tarafından
Düzenli olarak okunduğunda ona ilmin kapıları açılır gizli sırların ortaya çıkması ve
Allamul Ğuyub (Görünmeyenleri en iyi bilen) salavatı nurul envar bunun için etkilidir.(41 gün) hayatı değişir.
Salavatı nurul envar düzenli olarak okunduğunda birçok faydası ve etkinliğe sahip:
ilim öğrenmek ve dersleri anlamada kolaylık sağlar 

****************************************************************
TÜRKÇESİ: Allâhümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedin Kad dâkat hilleti edrikni yâ Rasûlullah. 

MÂNÂSI : Ey Rabbim, çârem kalmadı, sen Seyyidimiz, Efendimiz Muhammed(salallahu aleyhi ve sellem)'e salât, selâm ediver, onu mübârek kıl!. Ey Allah Resûlü (salallahu aleyhi ve sellem) sen hâlimi gör, yetiş! Bu Salavatı Şerife Şeyh Ahmed el Halebî Hazretlerinin olup sıkıntıların atlatılmasında şifâdır.

Persembe gecesi 1000 defa esselatü vesselamü aleyke ya seyyidi ya resulallah huz bi yedi kallet hilleti edrikni..
*********************************************************************
Cuma gecesi 1000 kez okur ve arkasından da meramını dergahı ilahiyyeye arz ederse bi iznillahi teala derhal muradına kavuşur.

''Esselatü vesselamü bi adedi ilmillah aleyke ve ala alike ya resulellahi egisni seria''

Anlamı : Allah'ın bildikleri sayısınca salatu selam ya Rasulallah senin ve ehlibeytinin üzerine olsun sen çabucak benim yardımıma yetiş.
**********************************************************************
 
BEŞ VAKİT NAMAZDAN SONRA 11 ADET
لا إله إلا الل  la ilahe illallah
اللّٰـهُمَّ صَلِّ وَسَــلِّمْ وَ بَارِكْ عَلَى مَولاَناَ مُحَمَّدٍ وَ عَلَى اٰلِهِ فيٖ كُـلِّ لَـمْحَةٍ وَ نَفَسٍ عَدَدَ مَا وَسِعَهُ عِلمِكَ
“Allahümme salli ve sellim ve bârik âlâ mevlânâ Muhammedin ve âlâ âlihî fi külli lemhatin ve nefesin adede mâ vesiahû ilmike. Âmin
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
لْ هُوَ اللهُ اَحَدٌ (1) اَللهُ الصَّمَدُ (2) لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ (3) وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُُفُواً اَحَدٌ      İhlâs-ı Şerif
SALÂT-I NÂRİYE (TEFRİCİYE)
Günlük olarak da 41 defa okunacak
اَللـَّهُمَّ صَلِّ صَـلاَ ةً كَـامِـلَةً وَ سَـلِّـمْ سَـلاَمـًا تَـامًّا عَلَى سَيِّدِناَ مُحَـمَّد´ ٱلَّذي تَـنْحَـلُّ بِـه اْلـعُـقَدُ وَ تَـنْفَـرِجُ  بِـه اْلـكُـرَبُ وَ تُـقْـضَـى بِـه اْلـحَوَائــِجُ وَ تُـنَـالُ بِـه الـرَّغَـائِــبُ وَ حُـسْـنُ اْلـخَــوَاتِـمُ وَ يُسْـتَـسْقَـى اْلـغَـمـَامُ  بِوَجْهِـهِ اْلـكَـريـمِ وَ   عَـلىَ  اٰلِـه  وَصَـحْـــبِه  في كُـلِّ لَـمْحَةٍ وَ نَفَسٍ  بِعَدَدِ كُـلِّ مَعْلوُمٍ لَكَ
“Allahümme salli salâten kâmileten ve sellim selâmen tâmmen âlâ seyyidinâ Muhammedini ‘llezî tenhallü bihil’ukadü ve tenfericü bi-hilkürebi ve tukdâ bihil havâicü ve tünâlü bihi’r-ragâibü ve hüsnü’l-havâtimi ve yüsteskal gamâmü bi vechihil kerimi ve âlâ âlihî ve sahbihî fî külli lemhatin ve nefesin bi adedi külli ma’lûmin leke
SALÂT-I FÂTİH
21 defa okunacak
اَللـَّهُمَّ صَلِّ عَلى¨ مُحَـمَّد´ اْلـفَـاتِــحِ لِـمَـا اُغْــلِقَ وَ اْلــخَـاتِـمِ لِـمـَا سَـبـبَـقَ نَـاصِـرِ اْلـحَـقِّ بِـاْلـحَّـقِّ وَ اْلـهَـاديِ اِلَى صِـرَاطِكَ اْلمُـسْتَقِـيمِ وَ عَلَى اٰلِـه حَـقَّ قَـدْرِ ه  وَ مِـقْدَارِ ه  اْلعَـظِيـمِ
Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedini’l-fâtihi limâ uğlika vel hâtimi lima sebaka nâsırı’l-hakkı bi’l hakkı ve’l hadi ilâ sıratike’l-müstekîmi ve alâ âlihî hakka kadrihi ve mikdârihi’l-âzimi
SALÂT-I NACİYE (MÜNCİYE)
اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ صَلاَةً تُنْجِينَا بِهَا مِنْ جَمِيعِ الأَهْوَالِ وَالآفَاتِ وَتَقْضِي لَنَا بِهَا جَمِيعَ الْحَاجَاتِ وَتْطَهِّرُنَا بِهَا مِنْ جَمِيعِ السَّيِّئاتِ وَتَرْفَعُنَا بِهَا عِنْدَكَ أَعْلَى الدَّرَجَاتِ وَتُبَلِّغُنَا بِهَا أَقْصَى الْغَايَاتِ مِنْ جَمِيعِ الْخَيْرَاتِ فِي الْحَيَاةِ وَبَعْدَ الْمَمَاتِ.
“Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min cemî’l ehvâli vel âfât ve takdilenâ bihâ cemî’al hâ-câti ve tütahhirüna bihâ min cemi’ısseyyiât ve terfeunâ bihâ a’let-derecâti ve tübelliğunâ aksa’I-gâyâti min cemî’ılhayrâti fil hayati ve ba’del memâti
SALAVÂT-I EBEDİYYE
اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّد في الأَوَّلِينَ وَالآخِرِينَ وَفِي الْمَلأِ الأَعْلَى إِلَى يَوْمِ الْدِّينِ.
ِAllâhümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin fil’evvelîne vel’âhirine ve filmele’il’aîâ ilâ yevmiddîn
YEMEK YERKEN OKUNACAK SALÂVAT
اَللّهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى اٰلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ  وَ طَيِّبْ اَرْزَقْنَا وَ حَسِّنْ اَخْلاَقَنَا
“Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin tayyib erzaknâ ve hassin ahlâkânâ
Ehli Tarik Salavatı
Allahumme salli ve sellim ve barik ala seyyidina muhammedin ve ala alihi adede kemalillahi ve kema yeliku bi kemalihi
SALAVÂT-I MELEVÂN
اَللّهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ كُـلَّ مَا اخْتَلَفَ الْمَلَوَانِ وَ تَعاَقَبَ الْعَصْرَانِ وَ كَرَّرَ الْجَدِيدَانِ وَ اسْتَقْبَلَ الْفَرْقَدَانِ وَ بَلْلِغْ رُوحَهُ وَ اَرْوَاحَ اَهْلِ بَيْتِهِ مِنَّا التَّحِيَّةَ وَ السَّلَامَ وَ ارْحَمْ وَ بَارِكْ وَ سَلِّمْ عَلَيْهِمْ تَسْلِيِماً كَثِيرًا كَثِيرًا
“Allahumme salli ala seyyidina Muhammedin külle me-h telefel-melevani ve teakabel-asarani ve kerraral-cedidâni vestekbelel-ferkadâni ve belliğ ruhahu ve ervaha ehl-i beytihi minnat-tahiyyete vesselame verham ve barik ve sellim aleyhi ve aleyhim teslimen kesiran kesira ilâ yevmi’l-haşri ve’l-karâr.
SALAVÂT-I bi âdedi külli dâin
اللَّهُمَّ صَلِّ وَ سَلِّمْ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى اٰلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ  بِعَدَدِ كُلِّ دَاءٍ وَ دَوَاءٍ وَبَارِكْ وَ سَلِّمْ عَلَيْهِ عَلَيْهِمْ كَثِيرًا كَثِيرًا  وَ صَلِّ وَ سَلِّمْ عَلَى جَمِيعِ اْلأنْبِيَاءِ وَالْمُرْسَلِينَ وَ عَلٰى كُلٍّ اَجْمَعِينَ وَ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْـعَـالَمـِيـنَ
“Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin bi âdedi külli dâin ve devâin ve bârik ve sellim aleyhi ve aleyhim kesîren kesîra ve salli ve sellim alâ cemî’ıl enbiyâi ve’l mürselin ve âli küllin ecmeîn ve’l hamdülillâhi Rabbil âlemin.
SALÂVAT-I ŞİFÂ
اَللّهُمَّ صَلِّ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ طِبِّ الْقُلُوبِ وَ دَوَائِهَا وَ عَافِيَةِ اْلاَبْدَان وَ شِفَائِهَا وَ نُورِاْلاَبْصَارِ وَ ضِيَائِهَا وَ عَلَى آلِهِ وَ صَحْبِهِ وَ سَلِّمْ
“Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedin tıbbe’l-kulûbi ve devâihâ ve âfiyetil-ebdâni ve şifâihâ ve nûrü’l-ebsâri ve ziyâihâ ve alâ âlihî ve sahbini ve sellim
SALAVÂT- ZATİYYE
اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى رُوحِ مُحَمَّدٍ فِي الأَرْوَاحِ وَعَلَى جَسَدِهِ فِي الأَجْسَادِ وَعَلى قَبْرِهِ فِي القبورِ.
“Allahümme sali ala ruhi Muhammedin fil ervâhi, ve ala cesedihi fil ecsadi, ve ala kabrihi fil kubur
SALAVAT
اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ اَلْحَبِيبِ الْمَحْبُوبِ شَافِى الْعِلَلِ وَمُفَرِّجِ الْكُرُوبِ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلِّمْ تَسْلِيمًا كَثِيرًا
Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin, el-Habîb-il-Mahbûb, Şâfi-l-ıleli ve Muferric-il-kurûb ve alâ âlihi ve sahbihi ve sellim teslîmen kesîrâ..
MADDİ VE MANEVİ OLARAK YÜKSELMEK İÇİN OKUNACAK SIRLARLA DOLU SALAVAT-I MECULE
Allahümme salli ala seyyidina muhammedin tehullü biha ukdeti ve tüferricü biha kürbeti ve takdıy biha haceti ve ala alihi ve sahbihi ve sellim
Hz. Peygamber’i rüyada görmek için
“Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed. Fî külli lemhatin ve nefesin bi adedi külli ma’lûmi’llek” salâtı okunur.
Salâtü’l-hâfile
“Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedini’n-nebiyyi’l-ümmiyyi ve alâ âlihî ve sahbihî küllema zekerake’zzâkirûn ve ğafele an zikrike’l-gâfilûn ”
her gece yatmadan önce yüz defa okunması, buna on gece devam edilmesi, abdestli ve sağ yanı üzerine uzanılması tavsiye edilir.. Çünkü bu bilgi Nebhânî’nin Saâdetü’t-dâreyn adlı eserinden alınmıştır.
Hasan Basri Çantay da en fazîletli salavât ve selâm lafzı olarak Sivas mebusu ve Hâlidî şeyhi Mustafa Tâkî Efendinin   kendisine tavsiye ettiği bir ibare nakletmektedir;
“Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedin bi adedi ılmik.”
Abdulkâdir Geylânîye ait salavatlar
“Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin abdike ve nebiyyike ve habîbike ve rasûlike’nnebiyyi’l-ümmiyyi ve alâ âlihî ve sahbihî ve sellim” ve
“Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedini’n-nebiyyi’l-melîhi ve sâhibi’l-makâmi’l-âlâ ve’llisâni’l-fasîh”
“Salât-ı Kemâliye”
“Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî adede in’âmillâhi’l-kerîmi ve ifdâlih, Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ mürşidinâ Muhammedin ve alâ âlihî adede kemâlillâhi ve kemâ yelîku bi kemâlihî, eş-şemsü’d-duhâ, bedrü’d-dücâ, nûru’lhüdâ”

Evradı Bahaiye son salavatı

اللّٰــهُمَّ  اِنِّي اُقَّدِمُ اِلَيْكَ بَيْنَ يّدَيَّ كُـلِّ نَفْسٍ وَ لَـمْحَةٍ طَرْفَةٍ يَطْرِفُ بِهَا اَهْلِ السَّموَاتِ وَاَهْلِ الْاَرْضِ كُـلِّ شَيْءٍ هُوَ فِي عِلْمِكَ كَائِنٌ وَ قَدْ كَانَ اُقَّدِمُ اِلَيْكَ بَيْنَ يّدَيَّ ذٰلِـكَ كُـلِّهِ اللّٰــهُمَّ صَلِّ وَسَلِّـمْ عَلَى سَـــيِّدِنَا مُحَمَّد´ ٱلـسَّـابِـقِ اِلىَ اْلأَنـاَمِ نُــورُهُµ رَحْـمَةٌ لِلْــعَالَمِينَ ظُــهُورُهُµ عَـدَدَ مَـنْ مَضٰى مِـنَ الْــبَرِيَّـةِ وَ مَـنْ بَــقِيَ وَ مَـنْ سَـعِدَ مِنْــهُمْ وَ مَـنْ شَقِيَ صَلاَةً تَسْـتَــغْـرِقُ الْــعَـدَّ وَ تُحِيطُ بِالْحَدِّ صَـلاَةً لاَ غَايـَةَ لَــهَا وَ لاَ إِنْـتِــهۤاءَ لَـهَا وَ لاَ أَمَـدَ لَـهَا وَ لاَ انْـقِـضۤاءَ لَـهَا صَلاَتَـكَ ٱلَّتِى صَلَّـيْتَ بِـهَا عَلَـيْهِ صَــلاَةً دۤائِــمَـةً وَ عَـلىَ اٰلِــهٖ وَصَـحْــبِهٖ وَعِتْرَتِـهٖ مِـثْــلَ ذٰلِـكَ
“Allahümme innî ükaddimü ileyke beyne yedeyye külli nefsin ve lemhatin ve tarfetin yatrifü bihâ ehli’s-semâvâti ve ehli’l-ardı ve külli şey’in hüve fî ilmike kâinün ev kad kâne ükaddimü ileyke bey­ne yedeyye zâlike küllihî.
Allahümme salli ve sellim âlâ seyyidinâ Muhammedini’s-sâbiki ile’l-enâmi nûruhû rahmeten lil’alemine zuhuruhû adede men medâ mine’l-beriyyeti ve men bakiye ve men sa-ide minhüm ve men sakiye salâten testağriku’l-adde ve tühîtü bil hatti salâten lâ gayete lehâ velâ-intehâelehâ velâ emede lehâ vele’n kıdâ lehâ salâteke’lletî salleyte bihâ aleyhi salâten dâimen ve âlâ âli­hî ve sahbihî ve ıtretihî misle zâlike.” (Evrâd-ı Behâiyye’nin son salâvat-ı şerifesi)
Kaynak : Cübbeli Ahmet Hoca Efendi - Anonim -  Haluk Çavuşoglu    (Allah Onlardan Razıolsun)