RECEB-İ ŞERİFİN ON BEŞİNCİ GÜNÜNÜN FAZİLETİ VE VAZİFELERİ
(27 ŞUBAT CUMARTESİ GÜNÜ)
Rivayete göre Âdem (Aleyhisselâm):
"Ya Rabbi! Vakitlerin ve günlerin Sana en sevgilisini bana bildirir misin?" diye yalvardığında, Allâh-u Te'âlâ ona şöyle buyurdu: "Günlerin Bana en sevgilisi, receb ayının yarı günüdür.
Her kim recebin ortasında oruç, namaz ve sadakayla Bana takarrub ve ibadette bulunursa, Benden ne isterse mutlaka ona veririm, Benden af isterse mutlaka onu mağfiret ederim (bağışlarım).
Ey Âdem! Recebin yarı günü her kim namusunu koruyarak ve malından tasaddukta bulunarak, oruçlu ve zikir üzere bulunursa, onun için cennetten başka bir karşılık yoktur." [Allâme Safûrî, Nüzhetü'l-mecâlis, 1/140]
1. GUSÜL
Hadis-i şerifte şöyle rivayet olunmuştur: "Her kim recebin başında, ortasında ve sonunda yıkanırsa, anasının kendisini doğurduğu gündeki gibi günahlarından çıkar." [Safûrî, Nüzhetü'l-mecâlis, 1/139]
Hiç şüphesiz ki, haram aya değer vermek, onu gusülle karşılamak, ortasında ve sonunda da maddi ve manevi kirlerden arınmaya önem vermek, Allâh-u Te'âlâ'nın değer verdiği şeylere tazim kabilindendir.
Böyle yapanların, Allâh-u Te'âlâ'nın:
وَمَنْ يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللّٰهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ عِنْدَ رَبِّهِ ﴿٣٠﴾
"Her kim Allâh-u Te'âlâ'nın hürmetli (yasaklı ve değerli) kıldığı şeyleri büyük tutarsa, bu onun için Rabbi katında tam bir hayırdır" (Hac Suresi:30'dan) kavl-i şerifinde vaad edilen sonsuz hayırlara nail olacakları şüphesizdir.
2. NAMAZI
Muhammed ibni Hatîrüddîn Hazretleri'nin nakline göre;
Recebin on beşinci günü işraktan sonra yirmi beş selamla elli rekat kılınır, her rekatta Fâtiha'dan sonra birer kere İhlâs ve Mu'avvizeteyn (Felak-Nas) sureleri okunur, daha sonra secdeye varılarak şu dua okunur: "Allâhümme leke salleytü ve leke secedtü ve bike âmentü ve 'aleyke tevekkeltü, ferham züllî ve kebvetî li vechî venfirâdî ve (kh)uşû'î ve hudû'î ve tedarru'î ve tehayyürî ve fekrî ve fâkatî vec'al lî feracen ve me(kh)racen min hemmî bi rahmetike yâ Erhame'r-râhimîne"
اَللَّهُمَّ لَكَ صَلَّيْتُ وَ لَكَ سَجَدْتُ وَ بِكَ آمَنْتُ وَ عَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ، فَارْحَمْ ذُلِّي وَ كَبْوَتِي لِوَجْهِي وَانْفِرَادِي وَ خُشُوعِي وَ حُضُوعِي وَ تَضَرُّعِي تَحَيُّرِي وَ فَقْرِي وَ فَاقَتِي وَاجْعَلْ لِي فَرَجًا وَ مَخْرَجًا مِنْ هَمِّي بِرَحْمَتِكَ يَا أَرحَمَ الرَّاحِمِينَ
"Ey Allâh! Yalnız Senin için namaz kıldım, ancak Sana secde yaptım.
Sadece Sana iman ettim, bir tek Sana tevekkül ettim.
O halde Sen benim Senin huzurunda alçalmama, yüz üstü kapanmama, yalnız kalmama, boyun kırmama, yalvarıp yakarmama, şaşkınlığıma, ihtiyaç ve zaruretime acı da dertlerimden bir çıkış ve kurtuluş bana nasip et.
Ey acıyanların en merhametlisi! Rahmetinle (duamı) kabul eyle!" [Muhammed ibni Hatîrüddîn, el-Cevâhiru'l-hams, sh:57]
3. ORUCU
Ali ibni Ebî Tâlib'in oğlu Hüseyin'in oğlu Ali Zeynelâbidîn'in oğlu Muhammed
Bâkır'ın oğlu Ca'fer-i Sâdık'ın oğlu Mûsâ Kâzım'ın oğlu Ali Rıza
(Radıyallâhu Anhüm Ecma'în) şöyle buyurmuştur: "Her kim sevabını Allâh-u
Te'âlâ'dan umarak receb-i şerifin ilk günü oruç tutarsa kendisine
cennet vacip olur.
Her kim de receb-i şerifin ortalarından bir gün oruç tutarsa Rabi'a ve Mudar kabileleri kadar çok kişilere şefaatçi kılınır.
Yine her kim receb-i şerifin son gününde oruç tutarsa Allâh-u Te'âlâ onu cennetin sultanlarından yapar ve kendisini; annesine, babasına, kız kardeşlerine, amcalarına, halalarına, dayılarına, teyzelerine, tanışlarına ve komşularına şefaatçi kılar.
Bunlar arasında cehennemi hak etmiş biri bulunsada (onun şefaatiyle kurtulur)." [Mümin eş-Şeblencî, Nûru'l-ebsâr fî menâkıbı âli beyti'l-Muhtâr, sh:363]
Kaynak : Alıntı
Kaynak : http://cubbeliahmethoca.tv/
https://www.facebook.com/cubbeliahmethoca
http://herseybusepette.com/
https://lalegulnesriyat.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder