Yavuz Selim, Şam ve civarında bazı İslâm büyüklerinin kabirlerini
ziyaret ediyordu. Çok saygı duyduğu Muhyiddin Arabî Hazretleri’nin yeri
ise hiç kimse tarafından bilinmiyordu. Çünkü asırlar önce, eserlerini
yanlış anlayıp karşı çıkan bazı Suriye alimlerinin de etkisiyle kabri
harabeye çevrilip kaybolmuştu. Yavuz Selim, bir gece rüyasında Muhyiddin
Arabî Hazretleri’ni kendisine şöyle derken görür: “Ya Selim! Senin
gelmeni beklerdim. Safa geldin, hoş geldin. Mısır gazanı sana
müjdelerim. Sabahleyin bir siyah ata bin. O seni bana götürür. Beni
hâk-i mezelleten (horluk topragından) kaldır. Bana bir türbe, bir cami
ve imaret yapıver. Yürü işin rastgele, Mısır fethi müyesser ola!”Yavuz
sabahleyin bir siyah ata biner. At gider, Salihiyye Mahallesi’nde bir
çöplükte durup eşinmeye başlar. Orası açılınca büyükçe bir taş çıkar.
Üzerinde Arapça olarak “bu Muhyiddin’in kabridir” yazısı görülür. Yavuz
Selim orayı temizleterek kabri ortaya çıkarır. Yavuz, 22 Ocak 1517
tarihindeki Ridâniye Savaşı ve Mısır’ın fethinden dokuz ay kadar sonra,
ekim ayında tekrar Şam’a gelir ve dört aydan fazla kalır. Bu süre içinde
Şeyh’in kabrine türbe, yanına ise bir cami ve aşevi yaptırır. İlk cuma
namazıyla da açılışını yapar. (5 Şubat 1518)
Surelerin Fazileti,Ayetler,Dualar,Salavatlar,Esma-ül Hüsna,rızık,dilek,hacet,namaz,istiğfar,zikir,iş,nazar duası
13 Nisan 2017 Perşembe
YAVUZ SULTAN SELİM VE MUHYİDDİN ARABİ HAZRETLERİ
Yavuz Sultan Selim, 24 Ağustos, 1516 tarihinde “Mercidâbık” savaşını
kazandıktan sonra Haleb’e girmiş, iki hafta sonra da oradan ayrılıp
Eylül ayı sonunda Şam’a ulaşmıştı. Buradan Mısır’a geçmeden önce de 15
Aralık’a kadar Şam’da kalmıştı. Yavuz Şam’da kaldığı sıralarda,
Muhyiddin Arabî Hazretleri’nin (v.638/ 1240) bir kitabında geçen “Sin
Şin’a girince Mim’in kabri ortaya çıkar” şeklindeki bir ifadeyi, büyük
alim Kemal Paşazade ile birlikte incelemişlerdi. Burada “Sin”in Selim’e, “Şin”ın Şam’a, “Mim”in de Muhyiddin’e işaret olduğu kanatine varılmıştı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder