Enerji Varlıklara Karşı Okunacaklar

 

 
---------------------------------------------------------------------------
*********************************
ENERJİ VALIKLARA KARŞI OKUNACAK AYETLER
*********************************

 Nisa suresi 167-173

İnkar edip, Allah'ın yolundan alıkoyanlar, gerçekten derin bir sapkınlıktadırlar.
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ وَصَدُّواْ عَن سَبِيلِ اللّهِ قَدْ ضَلُّواْ ضَلاَلاً بَعِيدًا
İnnellezine keferu ve saddu an sebilillahi kad dallu dalalen baida.
İnnellezine keferu ve zalemu lem yekunillahu li yagfira lehum ve la li yehdiyehum tarika.
İlla tarika cehenneme halidine fiha ebeda. Ve kane zalike alallahi yesira.
Ya eyyuhan nasu kad caekumur resulu bil hakkı min rabbikum fe aminu hayran lekum. Ve in tekfuru fe inne lillahi ma fis semavati vel ard. Ve kanallahu alimen hakima.
Ya ehlel kitabi la taglu fi dinikum ve la tekulu alallahi illal hakk. İnnemal mesihu isabnu meryeme resulullahi ve kelimetuhu. Elkaha ila meryeme ve ruhun minhu, fe aminu billahi ve rusulihi, ve la tekulu selaseh. İntehu hayran lekum. İnnemallahu ilahun vahid. Subhanehu en yekune lehu veled, lehu ma fis semavati ve ma fil ard. Ve kefa billahi vekila.
Len yestenkifel mesihu en yekune abden lillahi ve lal melaiketul mukarrabun. Ve men yestenkif an ibadetihi ve yestekbir fe se yahşuruhum ileyhi cemia.
Fe emmallezine amenu ve amilus salihati fe yuveffihim ucurahum ve yeziduhum min fadlihi, ve emmallezinestenkefu vestekberu fe yuazzibuhum azaben elimen, ve la yecidune lehum min dunillahi veliyyen ve la nasira 
 
Gerçeği yalanlayıp nankörlük edip, zulmedenleri Allah bağışlayacak değildir. Onları bir yola hidayet edecek de değildir;
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ وَظَلَمُواْ لَمْ يَكُنِ اللّهُ لِيَغْفِرَ لَهُمْ وَلاَ لِيَهْدِيَهُمْ طَرِيقاً
 
Ancak Cehennem yolundan başka. Orada, sürekli kalıcıdırlar. Bu, Allah için çok kolaydır.
إِلاَّ طَرِيقَ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا وَكَانَ ذَلِكَ عَلَى اللّهِ يَسِيرًا
 
Ey insanlar! Resul size Rabb'inizden gerçeği getirdi. Öyleyse kendi iyiliğiniz için ona iman edin. Eğer inkar ederseniz, bilin ki gökte ve yerde olan her şey Allah'a aittir. Allah, Her Şeyi Bilen'dir, En İyi Hüküm Veren'dir.
يَا أَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَاءكُمُ الرَّسُولُ بِالْحَقِّ مِن رَّبِّكُمْ فَآمِنُواْ خَيْرًا لَّكُمْ وَإِن تَكْفُرُواْ فَإِنَّ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَكَانَ اللّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا
 
Ey Kitap Ehli! Dininiz hakkında haddi aşmayın. Allah hakkında, gerçek olandan başka bir şey söylemeyin. Allah'ın Resulü İsa Mesih, Meryem'in oğludur. Ve o, Allah'ın Meryem'e attığı Kelime ve Kendisinden bir ruhtur. O halde Allah'a ve resulüne iman edin. Ve "Üçtür." demeyin. Buna son verin. Bu, sizin için daha hayırlıdır. Kuşkusuz Allah, tek bir ilahtır. O, çocuk sahibi olmaktan münezzehtir. Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Vekil olarak Allah yeter.
يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لاَ تَغْلُواْ فِي دِينِكُمْ وَلاَ تَقُولُواْ عَلَى اللّهِ إِلاَّ الْحَقِّ إِنَّمَا الْمَسِيحُ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ رَسُولُ اللّهِ وَكَلِمَتُهُ أَلْقَاهَا إِلَى مَرْيَمَ وَرُوحٌ مِّنْهُ فَآمِنُواْ بِاللّهِ وَرُسُلِهِ وَلاَ تَقُولُواْ ثَلاَثَةٌ انتَهُواْ خَيْرًا لَّكُمْ إِنَّمَا اللّهُ إِلَهٌ وَاحِدٌ سُبْحَانَهُ أَن يَكُونَ لَهُ وَلَدٌ لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَات وَمَا فِي الأَرْضِ وَكَفَى بِاللّهِ وَكِيلاً
 
Ne Mesih ne de mukarrabin melekler Allah'a kul olmaktan kaçınmazlar. Kim büyüklenerek O'na kulluk etmekten kaçınırsa, bilsin ki O, yakında onların tamamını huzuruna toplayacaktır.
لَّن يَسْتَنكِفَ الْمَسِيحُ أَن يَكُونَ عَبْداً لِّلّهِ وَلاَ الْمَلآئِكَةُ الْمُقَرَّبُونَ وَمَن يَسْتَنكِفْ عَنْ عِبَادَتِهِ وَيَسْتَكْبِرْ فَسَيَحْشُرُهُمْ إِلَيهِ جَمِيعًا
 
Ama iman edip, salihatı yapan kimselerin, yaptıklarının karşılığı eksiksiz verilecektir. Ve Kendi fazlından daha da artıracaktır. Ama büyüklük taslayan ve kibirlenen kimselere gelince, onlara can yakıcı bir azap ile azap edecek. Ve onlar, Allah'tan başka ne bir yardımcı ne de bir veli bulabilirler.
فَأَمَّا الَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ فَيُوَفِّيهِمْ أُجُورَهُمْ وَيَزيدُهُم مِّن فَضْلِهِ وَأَمَّا الَّذِينَ اسْتَنكَفُواْ وَاسْتَكْبَرُواْ فَيُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا أَلُيمًا وَلاَ يَجِدُونَ لَهُم مِّن دُونِ اللّهِ وَلِيًّا وَلاَ نَصِيرًا
.
 ----------------------------------------
 
 Maide 23-24
 

Korkanların içinden, Allah'ın kendilerine nimet verdiği iki kişi, şöyle dedi: "Onların üzerine bildik kapıdan girin. Eğer oraya girerseniz, o zaman galip gelirsiniz. Eğer iman edenlerseniz, Allah'a tevekkül
*
edin.".
قَالَ رَجُلاَنِ مِنَ الَّذِينَ يَخَافُونَ أَنْعَمَ اللّهُ عَلَيْهِمَا ادْخُلُواْ عَلَيْهِمُ الْبَابَ فَإِذَا دَخَلْتُمُوهُ فَإِنَّكُمْ غَالِبُونَ وَعَلَى اللّهِ فَتَوَكَّلُواْ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ

Kale raculani minellezine yehafune en'amallahu aleyhim edhulu aleyhimul bab, fe iza dehaltumuhu fe innekum galibune ve alallahi fe tevekkelu in kuntum mu'minin.


Ey Musa! "Onlar, orada oldukları sürece biz oraya asla girmeyiz; haydi sen git, sen ve Rabb'in birlikte savaşın. Kuşkusuz, işte biz buradan öteye gitmeyiz." dediler.
قَالُواْ يَا مُوسَى إِنَّا لَن نَّدْخُلَهَا أَبَدًا مَّا دَامُواْ فِيهَا فَاذْهَبْ أَنتَ وَرَبُّكَ فَقَاتِلا إِنَّا هَاهُنَا قَاعِدُونَ

Kalu ya musa inna len nedhuleha ebeden ma damu fiha fezheb ente ve rabbuke fe katila inna hahuna kaıdun.

 

---------------------------------------------

Enfal 15

Ey iman edenler! Gerçeği yalanlayan nankörlerin orduları ile karşılaştığınız zaman, onlara arkanızı dönmeyin.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِذَا لَقِيتُمُ الَّذِينَ كَفَرُواْ زَحْفاً فَلاَ تُوَلُّوهُمُ الأَدْبَارَ

Ya eyyuhellezine amenu iza lekitumullezine keferu zahfen fe la tuvelluhumul edbar.

-------------------------------------------------------

Hicr 16 -17
Ant olsun, Biz, semada burçlar yaptık ve bakanlar için onu donattık.
وَلَقَدْ جَعَلْنَا فِي السَّمَاء بُرُوجًا وَزَيَّنَّاهَا لِلنَّاظِرِينَ

Ve le kad cealna fis semai burucen ve zeyyennaha lin nazırin.
Ve hafıznaha min kulli şeytanin recim.

Onu her racim
*
şeytandan
*
koruduk.
وَحَفِظْنَاهَا مِن كُلِّ شَيْطَانٍ رَّجِيمٍ

--------------------------------------------------------

İsra 110-111

De ki: "İster Allah diye çağırın ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın en iyi isimler O'nundur. Salatında
*
sesini ne fazla yükselt ne de fazla kıs. Bu ikisi arasında bir yol tut.
قُلِ ادْعُواْ اللّهَ أَوِ ادْعُواْ الرَّحْمَنَ أَيًّا مَّا تَدْعُواْ فَلَهُ الأَسْمَاء الْحُسْنَى وَلاَ تَجْهَرْ بِصَلاَتِكَ وَلاَ تُخَافِتْ بِهَا وَابْتَغِ بَيْنَ ذَلِكَ سَبِيلاً

Kulid'ullahe evid'ur rahman, eyyen ma ted'u fe lehul esmaul husna, ve la techer bi salatike ve la tuhafit biha vebtegı beyne zalike sebila.

Ve kulil hamdu lillahillezi lem yettehız veleden ve lem yekun lehu şerikun fil mulki ve lem yekun lehu veliyyun minez zulli ve kebbirhu tekbira.

Ve de ki: "Hamd
*
, çocuk edinmeyen Allah'a özgüdür. O'nun mülkte
*
ortağı yoktur. O'nun acizlikten dolayı bir veliye
*
de ihtiyacı yoktur. O'nu tam bir yüceltme ile yücelt.
وَقُلِ الْحَمْدُ لِلّهِ الَّذِي لَمْ يَتَّخِذْ وَلَدًا وَلَم يَكُن لَّهُ شَرِيكٌ فِي الْمُلْكِ وَلَمْ يَكُن لَّهُ وَلِيٌّ مِّنَ الذُّلَّ وَكَبِّرْهُ تَكْبِيرًا


 ------------------------------------------------------------------

Enbiya 70
Ona tuzak kurmak istediler. Fakat onları hüsrana uğrattık.
وَأَرَادُوا بِهِ كَيْدًا فَجَعَلْنَاهُمُ الْأَخْسَرِينَ

Ve eradu bihi keyden fe cealna humul ahserin.

-----------------------------------------------------------------

Hac 19-20

Bu iki karşıt taraf
*
, Rabb'leri hakkında mücadele eden, birbirlerine iki düşmandır. Bunlardan gerçeği yalanlayan nankörler için ateşten biçilmiş elbiseler vardır. Onların başlarının üstünden kaynar sular dökülecek!
هَذَانِ خَصْمَانِ اخْتَصَمُوا فِي رَبِّهِمْ فَالَّذِينَ كَفَرُوا قُطِّعَتْ لَهُمْ ثِيَابٌ مِّن نَّارٍ يُصَبُّ مِن فَوْقِ رُؤُوسِهِمُ الْحَمِيمُ

Hazani hasmanihtesamu fi rabbihim fellezine keferu kuttıat lehum siyabun min nar, yusabbu min fevkı ruusihumul hamim.

Yusheru bihi ma fi butunihim vel culud.

Bununla iç organları ve derileri eritilecek.
يُصْهَرُ بِهِ مَا فِي بُطُونِهِمْ وَالْجُلُودُ

-----------------------------------

 Furkan 23

Ve onların yaptıklarının tamamını savrulmuş toz zerresi gibi boşa çıkaracağız.
*
وَقَدِمْنَا إِلَى مَا عَمِلُوا مِنْ عَمَلٍ فَجَعَلْنَاهُ هَبَاء مَّنثُورًا

Ve kadimna ila ma amilu min amelin fe cealnahu hebaen mensura.

--------------------------------------------

Nur 39

Gerçeği yalanlayan nankörlerin yaptıkları, çöldeki serap gibidir. Susayan onu su zanneder. Ancak yanına vardığında hiçbir şey bulamaz. Orada Allah'ı bulur
*
ve O da yaptıklarının hesabını eksiksiz görür. Allah hesabı çabuk görendir.
وَالَّذِينَ كَفَرُوا أَعْمَالُهُمْ كَسَرَابٍ بِقِيعَةٍ يَحْسَبُهُ الظَّمْآنُ مَاء حَتَّى إِذَا جَاءهُ لَمْ يَجِدْهُ شَيْئًا وَوَجَدَ اللَّهَ عِندَهُ فَوَفَّاهُ حِسَابَهُ وَاللَّهُ سَرِيعُ الْحِسَابِ

Vellezine keferu a'maluhum ke serabin bi kiatin yahsebuhuz zam'anu mae, hatta iza caehu lem yecidhu şey'en ve vecedallahe indehu fe veffahu hisabeh, vallahu seriul hısab.

-------------------------------------

 

Saffat suresi  98.ayet

Ona tuzak kurmak istediler. Tuzaklarını boşa çıkarıp onları aşağılık bir duruma düşürdük.
فَأَرَادُوا بِهِ كَيْدًا فَجَعَلْنَاهُمُ الْأَسْفَلِينَ

Fe eradu bihi keyden fe cealna humul esfelin.

---------------------------------------------------------

 

Mümin suresi 78

Ant olsun ki, senden önce de birçok resul gönderdik. Onlardan bir kısmını sana anlattık, bir kısmını ise anlatmadık. Hiçbir resul, Allah'ın izni olmaksızın bir ayet
*
getiremez. Allah'ın buyruğu geldiği zaman hak yerini bulur. Batıldan yana olanlar hüsrana uğrarlar.
وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلًا مِّن قَبْلِكَ مِنْهُم مَّن قَصَصْنَا عَلَيْكَ وَمِنْهُم مَّن لَّمْ نَقْصُصْ عَلَيْكَ وَمَا كَانَ لِرَسُولٍ أَنْ يَأْتِيَ بِآيَةٍ إِلَّا بِإِذْنِ اللَّهِ فَإِذَا جَاء أَمْرُ اللَّهِ قُضِيَ بِالْحَقِّ وَخَسِرَ هُنَالِكَ الْمُبْطِلُونَ

Ve lekad erselna rusulen min kablike minhum men kasasna aleyke ve minhum men lem naksus aleyk, ve ma kane li resulin en ye'tiye bi ayetin illa bi iznillah, fe iza cae emrullahi kudıye bil hakkı ve hasire hunalikel mubtılun.

-----------------------------------

Fussilet suresi 44

 

Biz, onu yabancı bir dille "kur'an"
*
yapsaydık, mutlaka: "O'nun ayetleri açıklanmalı değil miydi?" derlerdi. Yabancı dilde bir kur'ana
*
Arap muhatap, hiç olur mu? De ki: "Kur'an, inananlar için bir yol gösterici ve bir şifadır." Ve inanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır. Ve Kur'an, onlara kapalıdır. Onlara sanki uzak bir yerden seslenilmektedir.
*
وَلَوْ جَعَلْنَاهُ قُرْآنًا أَعْجَمِيًّا لَّقَالُوا لَوْلَا فُصِّلَتْ آيَاتُهُ أَأَعْجَمِيٌّ وَعَرَبِيٌّ قُلْ هُوَ لِلَّذِينَ آمَنُوا هُدًى وَشِفَاء وَالَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ فِي آذَانِهِمْ وَقْرٌ وَهُوَ عَلَيْهِمْ عَمًى أُوْلَئِكَ يُنَادَوْنَ مِن مَّكَانٍ بَعِيدٍ

Ve lev cealnahu kur'anen a'cemiyyen le kalu lev la fussilet ayatuh, e a'cemiyyun ve arabiy, kul huve lillezine amenu huden ve şifaun, vellezine la yu'minune fi azanihim vakrun ve huve aleyhim ama, ulaike yunadevne min mekanin baid.

 

------------------------------------------

Duhan suresi 43-50

İnne şeceretez zakkum. Taamul esim.Kel muhl, yagli fil butun.
Ke galyil hamim.Huzuhu fa'tiluhu ila sevail cahim. Summe subbu fevka re'sihi min azabil hamim. Zuk, inneke entel azizul kerim. İnne haza ma kuntum bihi temterun.

Zakkum ağacı
*
,
إِنَّ شَجَرَةَ الزَّقُّومِ

Günahkarların yemeğidir.
طَعَامُ الْأَثِيمِ
Erimiş maden gibi karınlarında kaynar.
كَالْمُهْلِ يَغْلِي فِي الْبُطُونِ
Kaynar suyun kaynaması gibi.
كَغَلْيِ الْحَمِيمِ
"Onu tutun! Cehennem'in ortasına sürükleyin."
خُذُوهُ فَاعْتِلُوهُ إِلَى سَوَاء الْجَحِيمِ
"Sonra başına azap olarak kaynar su dökün."
ثُمَّ صُبُّوا فَوْقَ رَأْسِهِ مِنْ عَذَابِ الْحَمِيمِ
Tat bakalım! Hani sen gerçekten çok güçlü ve şerefli biriydin!
*
ذُقْ إِنَّكَ أَنتَ الْعَزِيزُ الْكَرِيمُ
Bu, sizin kendisinden kuşku duyduğunuz şeydir.
إِنَّ هَذَا مَا كُنتُم بِهِ تَمْتَرُونَ


---------------------------------------------------------- 

Ahkaf suresi 29-34

Bir grup cinni
*
Kur'an'ı dinlemeleri için sana yönlendirmiştik. Onlar, gelip Kur'an'ı dinlemeye başladıklarında birbirlerine, "sessiz olun, dinleyin." dediler. Sonra da dinlemeleri bitince kendi halklarını uyarmak için geri döndüler.
وَإِذْ صَرَفْنَا إِلَيْكَ نَفَرًا مِّنَ الْجِنِّ يَسْتَمِعُونَ الْقُرْآنَ فَلَمَّا حَضَرُوهُ قَالُوا أَنصِتُوا فَلَمَّا قُضِيَ وَلَّوْا إِلَى قَوْمِهِم مُّنذِرِينَ

Ve iz sarefna ileyke neferen minel cinni yestemiunel kur'an, fe lemma hadaruhu kalu ensıtu, fe lemma kudıye vellev ila kavmihim munzirin.

Kalu ya kavmena inna semi'na kitaben unzile min ba'di musa musaddikan li ma beyne yedeyhi yehdi ilel hakkı ve ila tarikın mustekim.

Ya kavmena ecibu daiyallahi ve aminu bihi yagfir lekum min zunubikum ve yucirkum min azabin elim.

Ve men la yucib daiyallahi fe leyse bi mu'cizin fil ardı ve leyse lehu min dunihi evliyau, ulaike fi dalalin mubin.

E ve lem yerev ennallahellezi halakas semavati vel arda ve lem ya'ye bi halkıhinne bi kadirin ala en yuhyiyel mevta, bela innehu ala kulli şey'in kadir.

Ve yevme yu'redullezine keferu alen nar,e leyse haza bil hakk, kalu bela ve rabbina, kale fe zukul azabe bi ma kuntum tekfurun.

"Ey halkımız! Kuşkusuz biz, Musa'dan sonra indirilen ve kendinden öncekilerini onaylayan; gerçeği ve dosdoğru yolu gösteren bir kitap dinledik." dediler.
قَالُوا يَا قَوْمَنَا إِنَّا سَمِعْنَا كِتَابًا أُنزِلَ مِن بَعْدِ مُوسَى مُصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهِ يَهْدِي إِلَى الْحَقِّ وَإِلَى طَرِيقٍ مُّسْتَقِيمٍ
Ey halkımız! Allah'ın davetçisine uyun ve Allah'a iman edin ki kötülüklerinizi bağışlasın ve sizi acıklı bir azaptan korusun.
يَا قَوْمَنَا أَجِيبُوا دَاعِيَ اللَّهِ وَآمِنُوا بِهِ يَغْفِرْ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمْ وَيُجِرْكُم مِّنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ
Her kim, Allah'a çağıran kimsenin çağrısına uymazsa, bilsin ki Allah'ı yeryüzünde aciz bırakacak değildir. Ve onun Allah'tan başka velileri de yoktur. İşte onlar apaçık bir sapkınlık içindedirler.
وَمَن لَّا يُجِبْ دَاعِيَ اللَّهِ فَلَيْسَ بِمُعْجِزٍ فِي الْأَرْضِ وَلَيْسَ لَهُ مِن دُونِهِ أَولِيَاء أُوْلَئِكَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ
Onlar, gökleri ve yeri yaratan ve yaratmaktan yorulmamış olan Allah'ın, ölüleri de diriltebileceği gerçeğini anlamıyorlar mı? Evet! Kuşkusuz O, Her Şeye Güç Yetiren'dir.
أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّ اللَّهَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَلَمْ يَعْيَ بِخَلْقِهِنَّ بِقَادِرٍ عَلَى أَنْ يُحْيِيَ الْمَوْتَى بَلَى إِنَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Gerçeği yalanlayan nankörler, ateşle karşı karşıya kaldıkları gün, onlara: "Nasıl, bugün gerçekmiş değil mi?" dendiğinde, onlar, "Rabb'imize ant olsun ki gerçekmiş." diyecekler. "Gerçeği yalanlayarak nankörlük ettiğinizden dolayı azabı tadın." denecek.
وَيَوْمَ يُعْرَضُ الَّذِينَ كَفَرُوا عَلَى النَّارِ أَلَيْسَ هَذَا بِالْحَقِّ قَالُوا بَلَى وَرَبِّنَا قَالَ فَذُوقُوا الْعَذَابَ بِمَا كُنتُمْ تَكْفُرُونَ

 ----------------------------------------

Araf suresi  117-122

Biz de Musa'ya: "Asanı at." diye vahyettik. O, onların uydurdukları şeyleri yutuverdi.
وَأَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى أَنْ أَلْقِ عَصَاكَ فَإِذَا هِيَ تَلْقَفُ مَا يَأْفِكُونَ

Ve evhayna ila musa en elkı asake, fe iza hiye telkafu ma ye'fikun.

Fe vakaal hakku ve batale ma kanu ya'melun.

Fe gulibu hunalike venkalebu sagırin.

Ve ulkıyes seharatu sacidin.

Kalu amenna bi rabbil alemin.

Rabbi musa ve harun.


Böylece, hakikat
*
ortaya çıktı ve onların bütün yaptıkları batıl
*
oldu.
فَوَقَعَ الْحَقُّ وَبَطَلَ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ
Orada yenik düştüler. Küçük düşüp, iddialarından vazgeçtiler.
فَغُلِبُواْ هُنَالِكَ وَانقَلَبُواْ صَاغِرِينَ
Ve sihirbazlar secdeye kapandılar.
وَأُلْقِيَ السَّحَرَةُ سَاجِدِينَ
"Âlemlerin Rabb'ine iman ettik." dediler.
قَالُواْ آمَنَّا بِرِبِّ الْعَالَمِينَ
Musa ve Harun'un Rabbine.
رَبِّ مُوسَى وَهَارُونَ

----------------------------------

Yusuf suresi  81 82

"Siz dönün! Babanıza deyin ki: Ey babamız! İnan ki oğlun hırsızlık yaptı. Biz bildiğimizden başka bir şeye tanıklık etmedik; işin iç yüzünü de bilmiyoruz."
ارْجِعُواْ إِلَى أَبِيكُمْ فَقُولُواْ يَا أَبَانَا إِنَّ ابْنَكَ سَرَقَ وَمَا شَهِدْنَا إِلاَّ بِمَا عَلِمْنَا وَمَا كُنَّا لِلْغَيْبِ حَافِظِينَ

Irciu ila ebikum fe kulu ya ebana innebneke serak, ve ma şehidna illa bima alimna ve ma kunna lil gaybi hafizin.

Ves'elil karyetelleti kunna fiha vel irelleti akbelna fiha, ve inna le sadikun.

"Gittiğimiz kasabanın halkına ve beraberinde olduğumuz kervana da sor. Kuşkusuz biz doğru söylüyoruz."
وَاسْأَلِ الْقَرْيَةَ الَّتِي كُنَّا فِيهَا وَالْعِيْرَ الَّتِي أَقْبَلْنَا فِيهَا وَإِنَّا لَصَادِقُونَ


------------------------------------------------------

Taha suresi  69.ayet

 

"Sağ elinde olanı at, onların yaptığı şeyleri yutacak. Onların yaptıkları sihirbaz hilesinden başka bir şey değil. Ve sihirbazlar ne yaparlarsa yapsınlar kurtuluşa eremezler.
وَأَلْقِ مَا فِي يَمِينِكَ تَلْقَفْ مَا صَنَعُوا إِنَّمَا صَنَعُوا كَيْدُ سَاحِرٍ وَلَا يُفْلِحُ السَّاحِرُ حَيْثُ أَتَى

Ve elkı ma fi yeminike telkaf ma sanau, innema sanau keydu sahır, ve la yuflihus sahıru haysu eta.

-----------------------------------

  BÜYÜ İPTALI İÇİN OKUNACAK AYETİ KERİMELER

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
"Eûzu billahi mineş-şeytânirracîm. Bismillahirrahmanirrahîm. "
Meali : Kovulmuş Şeytandan Allah'a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Ve evhayna ila musa en elkı asake, fe iza hiye telkafu ma ye'fikun.Fe vakaal hakku ve batale ma kanu ya'melun.Fe gulibu hunalike venkalebu sagırin.Ve ulkıyes seharatu sacidin.Kalu amenna bi rabbil alemin.Rabbi musa ve harun.

 Irciu ila ebikum fe kulu ya ebana innebneke serak, ve ma şehidna illa bima alimna ve ma kunna lil gaybi hafizin. Ves'elil karyetelleti kunna fiha vel irelleti akbelna fiha, ve inna le sadikun.

Ve elkı ma fi yeminike telkaf ma sanau, innema sanau keydu sahır, ve la yuflihus sahıru haysu eta.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder