Ahmed Diyobendî hazretleri, Hindistan’da yetişen velîlerdendir. Doğum ve vefât târihleri belli değildir. Sehârenpûr’a yakın Diyobend şehrinde doğdu. Serhend şehrine giderek İmâm-ı Rabbânî hazretlerine talebe oldu. İhlâsı sebebiyle İmâm-ı Rabbânî’nin iltifat ve merhametine kavuştu...
“İKİSİ DE EVLİYÂLIK HÂLİDİR”
Ahmed Diyobendî, insanlara doğru yolu anlatmak için hilâfet aldığı ilk
zamanlarda hocası İmâm-ı Rabbânî hazretlerine şöyle bir mektup yazdı:
“Bendeniz kendimde hiçbir mânevî hâl ve kemâl bulmuyorum. İki kişiye zikir ile ilgili bir vazîfe vermiştik. Onlarda birçok hâller görüldü.”
Bunun üzerine İmâm-ı Rabbânî şu cevabı yazdı:
“Mektûbunuzda; kendimde bu yolun büyüklerine âit hâller, ilimler ve mârifetlerden bir şey bulamıyorum. Bununla berâber iki kişiye bu yolu öğrettim. Onlarda bunun tesirleri, garip hâller görüldü. Bunun sebebi nedir? diye yazıyorsunuz. Bil ki, o iki kişide görülen hâller, sizin hâllerinizin aksetmesiyle meydana gelmiştir. Sizin hâlleriniz onların istidâd aynasında görülmüştür. İlim sâhipleri oldukları için kendi hâllerini bilmişlerdir. Maksat bu hâllerin hâsıl olmasıdır. Bu hâlleri bilmek de ayrı bir devlet ve nîmettir. Bâzısına bu ilmi verirler, bâzısına vermezler. Bununla berâber her ikisi de evliyâlık hâlidir. Allahü teâlâya yakın olmakta eşittirler.”
Ahmed Diyobendî hazretleri sohbetlerinde buyurdu ki:
“İlim tahsîl etmek, sırf Allahü teâlâya itâatı ve âdâbı öğrenmek içindir.”
“Çok günah ve dünyâ sevgisiyle hastalanan kalblerinizi, dünyâdan soğuyarak ve günahları terk ederek tedâvî ediniz.”
“Hak teâlâ bir insanı, gaflet içinde bulunmak ve taş kalbli olmaktan daha beter bir şeyle imtihân etmemiştir.”
“Kalbinde bir katılaşma gördüğünde, sâlihlerle sohbet et, onlarla bulun, yemeği azalt, nefsinin isteklerini yapma ve onu sıkıntılara alıştır.”
AĞLAMANIN EN İYİSİ!..
“Ağlamanın en güzeli ve iyisi, İslâma uygun olmayan amellerle geçirilen ömür için kulun ağlamasıdır.”
“Bir konuda tereddütte kalıp doğrusunu kestiremediğiniz vakit, nefsin arzusuna aykırı olan hangisi ise onu tercih edin. Çünkü işin doğrusu, nefsânî arzulara karşı çıkmaktır.”
Ahmed Diyobendî hazretleri vefat etmeden bir müddet önce buyurdu ki:
“Dünyâya sevgi ve arzuyla bakanın kalbinden, Allahü teâlâ zühd ve yakîn nûrunu söküp atar.”
Kaynak : https://www.facebook.com/marifetdernegi
“Bendeniz kendimde hiçbir mânevî hâl ve kemâl bulmuyorum. İki kişiye zikir ile ilgili bir vazîfe vermiştik. Onlarda birçok hâller görüldü.”
Bunun üzerine İmâm-ı Rabbânî şu cevabı yazdı:
“Mektûbunuzda; kendimde bu yolun büyüklerine âit hâller, ilimler ve mârifetlerden bir şey bulamıyorum. Bununla berâber iki kişiye bu yolu öğrettim. Onlarda bunun tesirleri, garip hâller görüldü. Bunun sebebi nedir? diye yazıyorsunuz. Bil ki, o iki kişide görülen hâller, sizin hâllerinizin aksetmesiyle meydana gelmiştir. Sizin hâlleriniz onların istidâd aynasında görülmüştür. İlim sâhipleri oldukları için kendi hâllerini bilmişlerdir. Maksat bu hâllerin hâsıl olmasıdır. Bu hâlleri bilmek de ayrı bir devlet ve nîmettir. Bâzısına bu ilmi verirler, bâzısına vermezler. Bununla berâber her ikisi de evliyâlık hâlidir. Allahü teâlâya yakın olmakta eşittirler.”
Ahmed Diyobendî hazretleri sohbetlerinde buyurdu ki:
“İlim tahsîl etmek, sırf Allahü teâlâya itâatı ve âdâbı öğrenmek içindir.”
“Çok günah ve dünyâ sevgisiyle hastalanan kalblerinizi, dünyâdan soğuyarak ve günahları terk ederek tedâvî ediniz.”
“Hak teâlâ bir insanı, gaflet içinde bulunmak ve taş kalbli olmaktan daha beter bir şeyle imtihân etmemiştir.”
“Kalbinde bir katılaşma gördüğünde, sâlihlerle sohbet et, onlarla bulun, yemeği azalt, nefsinin isteklerini yapma ve onu sıkıntılara alıştır.”
AĞLAMANIN EN İYİSİ!..
“Ağlamanın en güzeli ve iyisi, İslâma uygun olmayan amellerle geçirilen ömür için kulun ağlamasıdır.”
“Bir konuda tereddütte kalıp doğrusunu kestiremediğiniz vakit, nefsin arzusuna aykırı olan hangisi ise onu tercih edin. Çünkü işin doğrusu, nefsânî arzulara karşı çıkmaktır.”
Ahmed Diyobendî hazretleri vefat etmeden bir müddet önce buyurdu ki:
“Dünyâya sevgi ve arzuyla bakanın kalbinden, Allahü teâlâ zühd ve yakîn nûrunu söküp atar.”
Kaynak : https://www.facebook.com/marifetdernegi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder