Bir çok sıkıntının sebebi kendimizden kaynaklanmakta.
Bizler dünyaya kafamızı öyle bir soktuk ki debelendikçe dahada batıyoruz.
Vurdum duymaz olduk, kibir gösteriş yaptık, senlik benlik, kıskançlık haset almış, gösteriş budalısı olmuşuz, adetlerimiz değişmiş, avrupalının adetlerini almışız, kendini olduğundan yüksek gösterme çabası, kollarına anlamsız bir takım dövme yaptırmış kendini dünyanın hakimi sanan zavallılar.
Gusul abdestini bilmeyen cenabet dolaşan müslümanlar var. Ne yazık.
Bollukta gider berekette, hastalıkta gelir, belada musubette.
Bir çok insan dünyada oluş sebebini dahi idrak edememiş, dünyaya kazık çaktım burada kalıcam zannında. Oysa sen diye bendiye bir şey yok. (Yunus Emre Ete kemiğe büründüm,
Yunus diye göründüm.) Bedenler rabbimin, sadece bir ruh var oda zaten görünmüyor.
Hiçlik var sen yok ben yok. Farkındamıyız.
Mal mülk derdine düşmüş acımadan kendi canlarına kast edenler var.
İnsanları dolandırma, hırsızlık, gasp, cinayetler çoğaldıkça çoğalmakta.
Artık mal değil can derdine düşmüşüz.
Demek bizler bunu hak etmişiz.
Geç değil temiz bir abdest alıp, tövbe istiğfar edip Allah-u Teala'nın ve Peygamber efendimizin
öğretilerine, sünnetlerine uymaya çalışmalı, bizlere farz kılınmış olan 5 Vakit namazı kılmaya ve diğer farzları vacipleri yerine getirmeliyiz.
Her daim Rabbimizi zikretmeli ahiret hayatımıza hazırlık yapmalıyız.
Unutmayalım dönüş rabbimize. Kaçacak hiç bir yer yok.
Rabbim bütün müslüman erkek ve kadınların günahlarını bağışlasın.
Camilerimizi cemaatle doldurup taşırsın.
Kulaklarımız ezan sesinde,
Dilimizde, aklımızda hep Allah-u Teala'yı zikredenlerden eylesin,
Hepimize hidayet nasip etsin,
Peygamber Efendimize Layık Ümmet Olmayı Nasip Etsin,
Mahşerde doğru yoldan gitmişlerden eylesin. AMİN.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder