HEM BU DÜNYA HEMDE AHİRET SAADETİ İÇİN BİR KAÇ TAVSİYE
İnsanın başına her ne geliyorsa, hiç şüphesiz kendi elleriyle kesbettiklerindendir...
• Başta İslam'ın şartlarını teşkil eden vazifelerinizi gözden geçirin, eksikleri telafi etmeye çalışın, en azından niyet edin, azmedin, gayret edin, özellikle zekat, fakirin üzerinizdeki hakkı olduğu hasebiyle bu vazifeye dahada bir ihtimam gösterin.
• İnsanlarla olan hak ve hukukunuza riayet edin, hakkı olanın hakkını verin, hakkına girmiş olduğunuz insanlardan helallik isteyin, onun adına ve kendi adınıza istiğfar edin, kin gütmeyin.
• Yaratılanı hor görmeyin, kınamayın, kusur gözü ile bakmayın, yaratılanı yaratandan ötürü hoş görün, nitekim Efendimiz ﷺ şöyle buyurmuştur: "Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz". [Tirmizî, Kıyâmet, 53, no: 2507]
• Adaklarınızı, sözlerinizi mutlaka yerine getirin, dilinizi adak adamaya ve söz vermeye alıştırmayın, zira bunlar yerine getirilmediği takdirde insanı maddi ve manevi ağır vebal altına sokar.
• Kendiniz, aileniz, geçmişiniz ve tüm ümmeti Muhammed hayrına bolca istiğfar edin, Kur'an okuyup sevabını hediye edin, Rasûlullâh ﷺ efendimize bolca salevât getirin, zira efendimize salevât getirmenin bereketi kişinin torununa kadar devam eder, nitekim Huzeyfe (radiyallâhu anh) şöyle demiştir: "Şüphesiz Nebî ﷺ'e salât etmek(ten hasıl olan bereket) elbette o kişiye, çocuklarına ve çocuklarının çocuklarına kadar ulaşır". [Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, no:23442, 5/400]
• Fırsat buldukça sadaka verin, fidan dikin, su hayrı, yemek hayrı yapın, her birisinde ve her zaman kendinizin, sülailenizin, tüm ümmeti Muhammed'in affına ve üzerlerindeki bela ve musibetlerin define niyet edin, bu sayılanlara güç yetiremediğiniz durumda şöyle dua edin: "Ey Allâh'ım Muhammed ﷺ'in ümmetini ıslah et, Muhammed ﷺ'in ümmetine rahmet et, Muhammed ﷺ'in ümmetinden belaları aç, Muhammed ﷺ'in ümmetini hidayet et, Muhammed ﷺ'in ümmetini ve Sana inanları(n dirilerini de ölülerini de) mağfiret et". [Ebu'l-Leys es-Semerkandî, Tenbîh'l-Ğâfilîn:549]
• Dilinizden, kalbinizden, zihninizden her türlü isyanı, laneti ve bedduayı silin, dilinizi duaya alıştırın, Hakîm-i Tirmizî Hazretlerinin tavsiyesi olan şu duaya devam edin: "Ey Allâh! (Ey benim Yüce Rabbim!). Ben ancak bir beşerim (şaşarım). Artık her kime (hak etmediği halde) hakaret ettiysem, yahut lânet okuduysam veya beddua ettiysem, Sen o söylediklerimi ona dua, rahmet, mağfiret ve bereket (vesîlesi) eyle". [Ebû Abdillâh Muhammed ibni Ali ibni Hasen el-Hakîmü't-Tirmizî, Kitâbü'l-İhtiyâtât, no:23, sh:83]
• Kesinlikle ve katiyyen gözünüzle görmediğiniz ve bizzat şahit olmadığınız şeyler hususunda, insanlar hakkında ihtimaller üzerinden su-i zanda bulunmayın, kötü düşünmeyin, atıp tutmayın, zira bu telafisi zor ve yükü ağır bir vebaldir, bunların telafisi için samimi bir helallikten sonra şu duaya devam etmelidir: "Ey Allâh! Beni ve îmanlı erkekler ile îmanlı kadınlardan, Müslüman erkeklerle Müslüman kadınlardan kötülükle andığım veya gıybet ettiğim, yahut iftira ettiğim ya da haksız yere eziyet ettiğim herkesi de mağfiret eyle". [Ebû Abdillâh Muhammed ibni Ali ibni Hasen el-Hakîmü't-Tirmizî, Kitâbü'l-İhtiyâtât, no:4, sh:68]
Emin olun bunlara riayet ile maddi ve manevi olarak yakındığınız nice belalar def olup gidecektir, başınıza bir şey geldiğinde sebebi onda, bunda, cinde, büyüde aramak yerine öncelikle kendinizde aradığınız takdirde, hatanızı tespit edip, gerektiği şekilde samimi bir şekilde telafisine gayret ettiğiniz vakit bir çok sıkıntıdan emin olun kurtulacaksınız, nitekim Rasûlullâh ﷺ şöyle buyurmuştur:
"Derdiniz günahlardır, devası istiğfardır". [Deylemî]
"Şikayet ettiğiniz şeyler, amellerinizin bozukluğundandır". [Beyhekî]
Bunu yayın ve hayra vesile olun.
Vesselâm.
Kaynak : Alıntı
İnsanın başına her ne geliyorsa, hiç şüphesiz kendi elleriyle kesbettiklerindendir...
• Başta İslam'ın şartlarını teşkil eden vazifelerinizi gözden geçirin, eksikleri telafi etmeye çalışın, en azından niyet edin, azmedin, gayret edin, özellikle zekat, fakirin üzerinizdeki hakkı olduğu hasebiyle bu vazifeye dahada bir ihtimam gösterin.
• İnsanlarla olan hak ve hukukunuza riayet edin, hakkı olanın hakkını verin, hakkına girmiş olduğunuz insanlardan helallik isteyin, onun adına ve kendi adınıza istiğfar edin, kin gütmeyin.
• Yaratılanı hor görmeyin, kınamayın, kusur gözü ile bakmayın, yaratılanı yaratandan ötürü hoş görün, nitekim Efendimiz ﷺ şöyle buyurmuştur: "Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz". [Tirmizî, Kıyâmet, 53, no: 2507]
• Adaklarınızı, sözlerinizi mutlaka yerine getirin, dilinizi adak adamaya ve söz vermeye alıştırmayın, zira bunlar yerine getirilmediği takdirde insanı maddi ve manevi ağır vebal altına sokar.
• Kendiniz, aileniz, geçmişiniz ve tüm ümmeti Muhammed hayrına bolca istiğfar edin, Kur'an okuyup sevabını hediye edin, Rasûlullâh ﷺ efendimize bolca salevât getirin, zira efendimize salevât getirmenin bereketi kişinin torununa kadar devam eder, nitekim Huzeyfe (radiyallâhu anh) şöyle demiştir: "Şüphesiz Nebî ﷺ'e salât etmek(ten hasıl olan bereket) elbette o kişiye, çocuklarına ve çocuklarının çocuklarına kadar ulaşır". [Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, no:23442, 5/400]
• Fırsat buldukça sadaka verin, fidan dikin, su hayrı, yemek hayrı yapın, her birisinde ve her zaman kendinizin, sülailenizin, tüm ümmeti Muhammed'in affına ve üzerlerindeki bela ve musibetlerin define niyet edin, bu sayılanlara güç yetiremediğiniz durumda şöyle dua edin: "Ey Allâh'ım Muhammed ﷺ'in ümmetini ıslah et, Muhammed ﷺ'in ümmetine rahmet et, Muhammed ﷺ'in ümmetinden belaları aç, Muhammed ﷺ'in ümmetini hidayet et, Muhammed ﷺ'in ümmetini ve Sana inanları(n dirilerini de ölülerini de) mağfiret et". [Ebu'l-Leys es-Semerkandî, Tenbîh'l-Ğâfilîn:549]
• Dilinizden, kalbinizden, zihninizden her türlü isyanı, laneti ve bedduayı silin, dilinizi duaya alıştırın, Hakîm-i Tirmizî Hazretlerinin tavsiyesi olan şu duaya devam edin: "Ey Allâh! (Ey benim Yüce Rabbim!). Ben ancak bir beşerim (şaşarım). Artık her kime (hak etmediği halde) hakaret ettiysem, yahut lânet okuduysam veya beddua ettiysem, Sen o söylediklerimi ona dua, rahmet, mağfiret ve bereket (vesîlesi) eyle". [Ebû Abdillâh Muhammed ibni Ali ibni Hasen el-Hakîmü't-Tirmizî, Kitâbü'l-İhtiyâtât, no:23, sh:83]
• Kesinlikle ve katiyyen gözünüzle görmediğiniz ve bizzat şahit olmadığınız şeyler hususunda, insanlar hakkında ihtimaller üzerinden su-i zanda bulunmayın, kötü düşünmeyin, atıp tutmayın, zira bu telafisi zor ve yükü ağır bir vebaldir, bunların telafisi için samimi bir helallikten sonra şu duaya devam etmelidir: "Ey Allâh! Beni ve îmanlı erkekler ile îmanlı kadınlardan, Müslüman erkeklerle Müslüman kadınlardan kötülükle andığım veya gıybet ettiğim, yahut iftira ettiğim ya da haksız yere eziyet ettiğim herkesi de mağfiret eyle". [Ebû Abdillâh Muhammed ibni Ali ibni Hasen el-Hakîmü't-Tirmizî, Kitâbü'l-İhtiyâtât, no:4, sh:68]
Emin olun bunlara riayet ile maddi ve manevi olarak yakındığınız nice belalar def olup gidecektir, başınıza bir şey geldiğinde sebebi onda, bunda, cinde, büyüde aramak yerine öncelikle kendinizde aradığınız takdirde, hatanızı tespit edip, gerektiği şekilde samimi bir şekilde telafisine gayret ettiğiniz vakit bir çok sıkıntıdan emin olun kurtulacaksınız, nitekim Rasûlullâh ﷺ şöyle buyurmuştur:
"Derdiniz günahlardır, devası istiğfardır". [Deylemî]
"Şikayet ettiğiniz şeyler, amellerinizin bozukluğundandır". [Beyhekî]
Bunu yayın ve hayra vesile olun.
Vesselâm.
Kaynak : Alıntı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder