22 Mayıs 2020 Cuma

FAYDALI İLİM - HADİSİ ŞERİFLERDE TEŞFİK EDİLEN MÜBAREK GECELERİN İHYASI

FAYDALI İLİM

Hadis-i şeriflerde teşvik edilen mübarek gecelerin "ihya" edilip "kıyam" üzere geçirilmesinin nasıl yerine getirileceği hususunda alimler bir kaç görüş açıklamıştırlar:

1. Kıyamın en üstün şekli namazla olur ki, bunun en üstün şekli o gece ile alakalı tavsiye edilen nafile namazlar ve bilhassa tesbih namazı ile olur. (Kazası olan hanefiler kazalarına ağırlık verirler, şafiiler ise sadece kazalar ile meşgul olurlar).

2. Kur'ân-ı Kerim tilaveti ki, özellikle Rasûlullâh ﷺ'in her gece okuduğu veya teşvik buyurduğu sureler okunarak bu geceler en mükemmel bir şekilde ihya edilebilir ki bunlar özellikle Efendimizin çokça devam ettiği:

Secde Suresi, Mülk Suresi, İsrâ Suresi, Zümer Suresi, Hadîd, Haşr, Saff, Cumu'a, Teğâbün Sureleri, Vâkı'a Suresi, Kamer Suresi, Kıyâmet Suresi,

Yâsîn Suresi, bunu okuyanın: "Geçmiş günahları bağışlanır, on hatim yapmış sevabı alır, kendisi için bu sure büyük bir nur olur." [Ebû'ş-Şeyh; Ebû Nu'aym; Beyhakî; Zebîdî, İthâfü's-sâde, 5/154]

Duhân Suresi: "Bir gece içerisinde, Duhân Suresi'ni okuyanın geçmiş günahları affedilir." [İbnü'd-Durays, no:222; Zebîdî, el-İthaf: 5/154]

Zilzâl Suresi: "Her kim bir gecede Zilzâl Suresi'ni okursa, bu kendisi için Kur'ân'ın yarısına denk gibi olur." [İbnü's -Sünnî, Amelü'l-yevmi ve'l-leyle, no:685, 3/315; Tirmizî, Fezâilü'l-Kur'ân:10, no:2893, 5/165]

Tekâsür Suresi: Rasûlullâh ﷺ bir kere ashabına: "Sizin biriniz her gün bin ayet okumaya güç yetiremez mi?" buyurdu. Onlar: "Buna kimin gücü yeter ya Rasûlallâh?" dediklerinde, Rasûlullâh ﷺ: "Sizin biriniz 'Elhâkümü't-tekâsür' (Suresi'ni) okumaya da mı güç yetiremez?" buyurdu. [Hâkim, el-Müstedrek, no:2081, 1/566; Hâfiz Münzirî, et-Terğîb, no:2184, sh:297]

Kâfirûn Suresi: "Her kim Kafirûn Suresi'ni okursa bu kendisi için Kur'ân'ın dörtte birine denk gibi olur." [İbnü's -Sünnî, Amelü'l-yevmi ve'l-leyle, no:685, 3/315; Tirmizî, Fezâilü'l-Kur'ân:10, no:2893, 5/165]

İhlâs Suresi: "Her kim İhlâs Suresi'ni okursa bu kendisi için Kur'ân'ın üçte birine denk gibi olur." [İbnü's -Sünnî, Amelü'l-yevmi ve'l-leyle, no:685, 3/315; Tirmizî, Fezâilü'l-Kur'ân:10, no:2893, 5/165]

"Her kim bir kere 'Ku'l-hüvallâhü ehad' okursa kendisi mübarek kılınır, onu iki kere okursa kendisine ve ailesine bereket yağdırılır, onu üç kere okursa kendisine, ailesine ve komşularına bereket verilir, onu on iki kere okursa buna mukabil Allâh-u Te'âlâ kendisi için on iki köşk bina eder ve hafaza (amellerini yazan melekler): 'Haydi gidelim de kardeşimizin köşklerini bir seyredelim' derler.

Her kim onu yüz kere okursa kul hakları ve kan davaları hariç yirmi beş senelik günahları kendisinden örtülür.

Her kim onu üçyüz kere okursa kendisine her birinin (harp sahasında) hayvanı boğazlanmış ve kanı dökülmüş olan dört yüz şehid sevabı yazılır.

Her kim de onu bin kere okursa, cennetteki mekanını görmedikçe, veya makamı kendisine gösterilmedikçe ölmez" buyurmuştur. [İbnü Asâkir, Târîhu Medîneti Dimeşk, no:1748, 15/190 Murtazâ ez-Zebîdî, el-İthâf: 3/294]

Ulemanın buyurduğuna göre, bin İhlâs-ı şerifi on veya yirmi rekatta okumak bir hatim yapmaktan daha efdaldir. Nitekim Feyrûz ibni Deylemî (Radıyallâhu Anh)dan rivayetle Rasûlullâh ﷺşöyle buyurmuştur:

"Her kim namaz içinde veya haricinde yüz kere 'Ku'l-hüvallâhü ehad' okursa, Allâh-u Te'âlâ onun için cehennemden beraat (kurtuluş belgesi) yazar." [Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr, no:852, 18/331; Beğavî, Zebîdî, el-İthâf: 31294]

Bakara Suresi 285-286 (Âmene'r-rasûlü): "Bir gecede bu ayet-i kerimeleri okuyanlar için, teheccüt namazı kılmak yerine geçecekleri ve her türlü beladan korunmaları hususunda yeterli olacakları", en sahih kaynaklarda yer almıştır. [Buharî, Fedâiül'l-Kur'an 10, 17, 37; Meğâzî, 12; Müslim, Müsâfirûn, 255]

Âl-i İmrân Suresi 190-200, Rasûlullâh ﷺ her gece bunları okur ve: "(Bu ayet-i kerimeleri) bir gece içinde okuyana, tüm gecenin kıyamı (ibadetle geçirilme sevabı) yazılır" buyururdu. [Heysemî, el-Mecmu'a, 2/77; Dârimî; Suyûtî, ed-Dürrü'l-mensûr, 2/421]

Haşr Suresinin son üç ayeti ki, bunları okuyanlara: "Allâh-u Te'âlâ ona sabaha kadar kendisine salât edecek (dua ve istiğfarda bulunacak, feyiz ve rahmet yağdıracak) yetmiş bin melek görevlendirir." [Tirmizî; Dârimî; Ahmed ibni Hanbel, 5/26; İbni Adiyy; İbn Merdûyeh; Beyhakî; Suyûtî, ed-Dürrü'l-mensûr, 8/122-123]

3. Allâh-u Te'âlâ'nın en güzel ism-i şerifleriyle ve Kelime-i Tevhid zikirleriyle meşgul olmak, tesbih ve hamd-ü senalara vakit ayırmak.

Ebû Tâlib'in kızı Ümmühânî (Radıyallâhu Anhâ) şöyle anlatmıştır: Bir kere ben Nebî ﷺ'e gelerek: "Ben artık ağırlaşmış bir kadınım, o halde bana oturduğum yerde söyleyebileceğim bir şey öğret" dediğimde şöyle buyurdu: "Yüz kere 'Allâhü Ekber' de, şüphesiz ki bu, senin için kabul edilmiş ve üzerine çul örtülmüş yüz deve (kurban etmen)den daha hayırlıdır.

Yüz kere 'Elhamdülillâh' de, şüphesiz bu, senin için Allâh yolunda üzerine (asker) yüklediğin eğerlenmiş ve gemlenmiş yüz attan hayırlıdır.

Yüz kere 'Sübhanallâh' de, bu da senin için İsmâ'îl'in neslinden yüz köle azad etmenden daha hayırlıdır.

Yüz kere 'Lâ ilâhe illallâh' de ki bu, hiçbir günah bırakmaz ve hiçbir amel bunu geçemez. (Ayrıca bu gökle yer arasını sevapla doldurur.)" [Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, no:27393, 45/387, no:26911, 44/379; Taberânî; Hâkim, Zebîdî, el-İthâf, 3/294]

Burada şu faziletli zikri de anmak gerekir: Zührî (Radıyallâhu Anh)'dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasûlullâh ﷺ şöyle buyurmuştur: "Herkim üç kere: 'Lâ ilâhe illâllâhü'l-halîmü'l-kerîmü sübhânallâhi Rabbi's-semâvâti's-seb'i ve Rabbi'l-'arşi'l-'azîm'

لَا إِلَهَ إِلَّا اللهُ الْحَلِيمُ الْكَرِيمُ سُبْحَانَ اللهِ رَبِّ السَّمَاوَاتِ السَّبْعِ وَ رَبِّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ

'Halîm ve Kerîm olan(; kullarına ceza vermekte aceleci olmayan ve çok büyük lütf-u kerem sahibi olan) Allâh-u Te'âlâ'dan başka hiçbir ilah yoktur.

Yedikat göklerin Rabbi ve büyük Arş'ın Rabbi olan Allâh'ı (tüm noksan sıfatlardan tenzih ve) tesbih ederim' derse, Kadir Gecesine yetişmiş kimse gibi olur." [Taberânî, el-Câmi'u'l-kebîr; Dûlâbî, İbni Asâkir, Ali el-Müttakî, Kenzü'l-ummâl, no:3867, 2/226, Tefsîru's-Sâvî, 4/341]

4. Cemaatle ve tek başına salat-ü selamlarla meşgul olmak.

5. Allâh-u Te'âlâ'nın kitabının tefsirinin yapıldığı meclisler kurup, onlara katılmak ki bu tür ilim meclislerinde bulunmak, bu mübarek geceleri ibadetle geçirmenin en faziletli şeklidir.

Bu hususta Rasûlullâh ﷺ şöyle buyurmuştur: "Bir ilim meclisinde bulunmak, bin rekat namazdan, bir hastayı ziyaretten ve bin cenazeye katılmaktan üstündür."

Bunun üzerine: "Ya Rasûlallâh! Kur'ân okumaktan da mı?" denilince: "Hiç ilimsiz Kur'ân bir şeye yarar mı?" buyurdu. [Zebîdî, İthâfü's-sâde, 1/99]

6. Yatsı ve sabah namazlarını cemaatle kılmak.

Nitekim hadis-i şerifte Rasûlullâh ﷺ şöyle buyurmuştur: "Yatsıyı cemaatle kılan, gecenin yarısını ibadetle geçirmiş gibidir. Sabahı da cemaatle kılan, gecenin tamamında namaz kılmış gibidir." [Müslim, Salât:46, no:1491, sh:264]

Hadis-i şeriflerde geçen "Kıyam tabirinin, ne kadar zaman yapılacak amellerle yerine geleceği hakkında da ulemanın bir kaç görüşü vardır:

a) Gecenin çoğunu ibadetle geçirerek,
b) Gecenin bir saatini ibadetle geçirerek. [Ahmed ibni Hicâzî, Tuhfetü'l-ihvan, sh:51-52; Necmüddîn el-Ğaytî, Kitâb-u Leyleti'n-nısf-i min şa'bân, Süleymaniye Kütüphanesi, Reîsü'l-küttâb Mustafa Efendi, kayıt no:1166, varak:192]


Kaynak : Alıntı



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder