Peygamber efendimiz ism-i a'zâm duâsı hakkında bazı işaretler bildirmiştir.
Hz. Âişe vâlidemiz anlatır: Resûlullah duânın kabul olmasına sebep olan
ism-i a'zâmı bilip bilmediğimi sordu. Bilmediğimi söyleyince Yâ Âişe
onu öğretmek onunla dünya için birşey istemek uygun olmaz buyurdu.
Kalkıp abdest aldım ve iki rek'at namaz kılıp Allahümme innî ed'ûkellah
ve ed'ûkerrahmân ve ed'ûkelberrerrahîm ve ed'ûke biesmaikelhusnâ külleha
mâ alimetü minhâ ve mâ lem a'lem entagfirelî ve terhamenî duâsını
okudum. Gülümsiyerek İsm-i a'zâm okuduğun duânın içindedir buyurdu.
Peygamber efendimiz Allahümme innî es-elüke bienne lekelhamde lâ ilâhe
illâ ente yâ hannân yâ mennân yâ bedîassemâvâti vel erdı yâ zel-celâli
vel-ikrâm okuyan kişiye buyurdu ki:
İsm-i a'zâmla dilekte bulundun bununla duâ edilince o duâ kabûl olur ve bu duâ ile bir dilekte bulununca dileği yerine gelir.
Başka bir zaman da İsm-i a'zâm "Ve ilâhüküm ilâhün vahid lâ ilâhe illâ
hüverrahmânürrahîm" âyeti ile "Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm"
âyeti içindedir buyurdu.
Hazret-i Alinin bildirdiği ism-i azam
duâsı var. Bu duâya sımsıkı sarılın. Çünkü o Arş-ı a'zamın
hazinelerinden bir hazinedir. buyurduğu duâ şöyle:
"Allahümme
innî es'elüke yâ âlimel hafiyye ve yâ men-is-semâu bikudretihi mebniyye
ve yâ men-il-erdu biizzetihi mudhıyye ve yâ men-iş-şemsü vel-kameru
binûri celâlihi müşrika ve mudıyye ve yâ mukbilen alâ külli nefsin
mü'minetin zekiyye ve yâ müsekkine ra'b-el-hâifîne ve ehl-et-takıyye yâ
men havaicul-halki indehü makdıyye yâ men necâ Yûsüfe min
rıkk-il-ubûdiyye yâ men leyse lehü bevvâbün yûnâdî velâ sâhibun yağşa ve
lâ vezîrun yu'tî ve lâ gayruhu rabbün yud'a ve lâ yezdadu alâ
kesretil-havaici illâ keremen ve cûden ve sallallahu alâ Muhammedin ve
âlihi ve a'tini süâli inneke alâ külli şey'in kadîr."
Duâya e'ûzü
besmele Allahü teâlâya hamdü senâ ve Resûlüne salâtü selâm ile
başlamalıdır! Peygamber efendimiz duâya başlarken Sübhâne Rabbiyel
aliyyil a'lel vehhâb derdi. Allahü teâlâ salevât-ı şerîfeyi kabûl eder.
Duânın başı ve sonu kabûl olunca ortasının kabûl olmaması düşünülmez.
Peygamber efendimiz Allahü teâlâya günah işlemiyen dil ile duâ edin
buyurdu. Böyle bir dilin nasıl bulunacağı suâl edilince Birbirinize duâ
edin! Çünkü ne sen onun ne de o senin dilinle günah işlemiştir buyurdu.
Yine buyurdu ki: Duânın kabûl olması için iki şey lâzımdır. Duâyı ihlâs
ile yapmalıdır. Yediği ve giydiği helâldan olmalıdır.
NİYETLERİNİZ İÇİN, ACİL OLMASINI İSTEDİĞİNİZ DİLEKLERİNİZ İÇİN KALP HUZURU İÇİN İSM-İ AZAM İLE DUA ETMEK
İsmi Azam Allah'ın en büyük, yüce ismidir. Allah'ın pek çok ismi
vardır. Dualarımızı yaparken O'nun mübarek isimleriyle yönelmemiz hem
adaptandır hem de dualarımızın kabulünde önemli bir vesiledir, esastır.
"İSM-İ Â'ZÂM", Hazret-I Resulullah Salla'llâhu Aleyhi ve Sellem'in bize
bildirmiş olduğu bir kavramdır… "Allahu Teâlâ'nın öyle bir İsm-i
Â'zâm'ı vardır ki, şayet bir kimse bu ismiyle O'na duâ ederse ,
kesinlikle duası kabul edilir" buyurmuştur. Bizde Hazret-i Rasûl
Aleyhi's-Selâm'ın tuttuğu ışık altında, deriz ki… DUA' sına icabet
bekleyen kişi, şayet iki rek'ât namaz kılar ve her rek'âtında yirmi bir
ihlâs okursa Fatiha'dan sonra ve son secdesinde de şu şekilde Allah’ u
Teâlâ'ya yönelirse, inancımız odur ki, kendisine icabet edilir…
Eğer bir niyet ya da dilek için yapıyorsanız öncellikle tövbe istiğfar ile başlayınız;
Estağfirullah. Estağfirullah. Estağfirullahe'l-azîm el-kerîm, ellezî lâ
ilâhe illâ hüve'l-hayyü'l-kayyûmü ve etûbü ileyhi, tevbete abdin
zâlimin li-nefsihî, lâ yemlikü li-nefsihî mevten velâ hayâten velâ
nüşûrâ.
Ve es-elühü't-tevbete ve'l-mağfirete ve'l-hidâyete lenâ,
innehû, hüve't-tevvâbü'r-rahîm. Yâ Settere'l uyûb, Yâ gaffare'z-zünûb!
"Amentü billâhi ve melâiketihî ve kütübihî ve Rusulihi
ve'l-yevmi'l-âhiri ve bi'l-kaderi, hayrihî ve şerrihî minellâhi teâlâ
ve'l-bâsü bade'l-mevt. Hakkun, eşhedü en lâ ilâhe illâllah ve eşhedü
enne Muhammeden abdühû» ve Resûlüh."
Türkçesi
Bu ana
gelinceye kadar benim elimden, dilimden, gözümden, kulağımdan, ayağımdan
ve elimden bilerek veya bilmeyerek meydana gelen bütün günah ve
hatalarıma tövbe ettim, pişman oldum.
Küfür, şirk, isyan, günah ve
kusur her ne türlü hâl vaki oldu ise, cümlesine nadim oldum, pişmanlık
duydum. Bir daha yapmamaya azm ü cezm ü kast ettim. Sen bu tövbemi kabul
eyle.
Nefsime uyup, şeytana tabi olup da aynı günah ve kusurları
bir daha tekrar etmeme imkan verme, ya Rabbi. Bir daha iman ve ikrar
ediyorum ki, Peygamberlerin evveli Adem Aleyhisselâm, ahiri ise Hazret-i
Muhammed Aleyhisselâm, bu ikisi arasında sayılarını bilemeyeceğim kadar
çok Peygamber gelmiş, İlâhi kitapları tebliğ etmişlerdir.
Bunların
cümlesine inandım, iman ettim, hepsi de haktır ve gerçektir. Bütün
peygamberlere, onlara gönderilmiş olan İlâhi kitaplara ve içindeki
emirlere şeksiz ve şüphesiz iman ettim, dilimle ikrar, kalbimle tasdik
ediyorum ve yine iman ve ikrar ediyorum ki en son kitap Kur'ân-ı
Azimüşşân ve en son Peygamber de Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm'dır.
Subhane rabbike Rabbil izzeti amma yesifuun, ve selamun alel murselin, velhamdu lillahi rabbil alemiiin.
Peygamberimize 3 salavat getirip, Euzu besmele ile Ayet-el Kürsü,
Fatiha, İhlas, Felak, Nas ve Kafirun sürelerini 3'er kez okuduktan
sonra, her ne niyet için yapılıyorsa onu içinizden geçirip İsm-i Azam
duasını okuyunuz ama mutlaka Türkçesini de okumanızı tavsiye ediyorum,
çünkü anlamını bilirseniz daha yürekten istiyorsun…
NOT:
Yalnız,Cenab-ı Hak kendisine duada ısrar edilmesini sevdiği için bu işlemi yedi kere yapmak gerekir…