İDRARDAN KAÇINMAK, MUTLAKA GEREKLİDİR.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
İdrardan kaçınmayan mezarda rahat olamayacak azaba tabi
tutula-caklardır. Bir iki damlacık değil mi, ne çıkar bundan anlayışı
veya günahları hafife alma, telafisi imkansız olan bir sonuca götürür ki
o da kabir azabıdır.
Ebu Hureyre (R.A.) den rivayete göre RESULULLAH (S.A.V.) efendimiz şöyle buyurdu:
أكثر عذاب القبر من البول
“Kabir azabının çoğu idrar sebebiyledir.”
Abdullah b. Abbas (R.A.) den rivayete göre RESULULLAH (S.A.V.) e-fendimiz, Medine veya Mekke bahçelerinden birinin yanından
geçi-yordu. Kabirlerinde azap gören iki insanın sesini duydu. Bunun
üze-rine RESULULLAH (S.A.V.) efendimiz şöyle buyurdu:
يعذبان وما يعذبان في كبير ثم قال بلى كان أحدهما لا يستتر من بوله وكان الآخر يمشي بالنميمة
“Bu ikisi azap görüyorlar, kendilerince büyük olmayan birer günah-tan
dolayı azap görüyorlar. Evet, aslında günahları büyüktür. Biri
id-rarından sakınmaz, iyice temizlenmezdi, diğeri ise koğuculuk
eder-di.” Sonra RESULULLAH (S.A.V.)
efendimiz yaş bir hurma çubuğu iste-yip onu ikiye ayırdıktan sonra,
her birinin kabri üzerine birer parça dikti. Ya Bunu niçin yaptın? diye
sordular. Bunun üzeri-ne RESULULLAH YA (RESULULLAH S.A.V.) efendimiz:
لعله أن يخفف عنهما ما لم تيبسا أو إلى أن ييبسا
“Bunlar yeşil kaldıkça, belki azapları hafifler” buyurdu.
(RESULULLAH S.A.V.) efendimizin, yaş bir hurma çubuğunu ikiye ayı-rıp
dikmesi günahkarlara karşı olan şefkatinin bir göstergesidir. Aynı
zamanda kabristanlıkları yeşillendirmeye, ağaçlandırmaya teşvik vardır.
Kısacası: Küçük abdestinden sakınmayanlara kabir azabı vardır. Günahları küçük görmek, telafisi imkansız olan bir sona götürür
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder