8 Mart 2017 Çarşamba

İDRARDAN KAÇINMAK, MUTLAKA GEREKLİDİR

İDRARDAN KAÇINMAK, MUTLAKA GEREKLİDİR.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
İdrardan kaçınmayan mezarda rahat olamayacak azaba tabi tutula-caklardır. Bir iki damlacık değil mi, ne çıkar bundan anlayışı veya günahları hafife alma, telafisi imkansız olan bir sonuca götürür ki o da kabir azabıdır.
Ebu Hureyre (R.A.) den rivayete göre RESULULLAH (S.A.V.)  efendimiz şöyle buyurdu:
أكثر عذاب القبر من البول
“Kabir azabının çoğu idrar sebebiyledir.”
Abdullah b. Abbas (R.A.) den rivayete göre RESULULLAH (S.A.V.)  e-fendimiz, Medine veya Mekke bahçelerinden birinin yanından geçi-yordu. Kabirlerinde azap gören iki insanın sesini duydu. Bunun üze-rine RESULULLAH (S.A.V.)  efendimiz şöyle buyurdu:
يعذبان وما يعذبان في كبير ثم قال بلى كان أحدهما لا يستتر من بوله وكان الآخر يمشي بالنميمة
“Bu ikisi azap görüyorlar, kendilerince büyük olmayan birer günah-tan dolayı azap görüyorlar. Evet, aslında günahları büyüktür. Biri id-rarından sakınmaz, iyice temizlenmezdi, diğeri ise koğuculuk eder-di.” Sonra RESULULLAH (S.A.V.) efendimiz yaş bir hurma çubuğu iste-yip onu ikiye ayırdıktan sonra, her birinin kabri üzerine birer parça dikti. Ya Bunu niçin yaptın? diye sordular. Bunun üzeri-ne RESULULLAH YA (RESULULLAH S.A.V.) efendimiz:
لعله أن يخفف عنهما ما لم تيبسا أو إلى أن ييبسا
“Bunlar yeşil kaldıkça, belki azapları hafifler” buyurdu.
(RESULULLAH S.A.V.) efendimizin, yaş bir hurma çubuğunu ikiye ayı-rıp dikmesi günahkarlara karşı olan şefkatinin bir göstergesidir. Aynı zamanda kabristanlıkları yeşillendirmeye, ağaçlandırmaya teşvik vardır.
Kısacası: Küçük abdestinden sakınmayanlara kabir azabı vardır. Günahları küçük görmek, telafisi imkansız olan bir sona götürür