15 Ekim 2017 Pazar

Hz. Adem (as)'den önce dünya da yaşayan bir insan topluluğu yoktur


Hz. Adem (as)'dan önce dünyada insan vardı deyip müslüman halkın kafasını karıştırmaya çalışan görüşlere reddiye.
Muhyiddin İbn Arabi hz. Fütuhat-ı Mekkiyye adlı eserinde bu konu ile ilgili yazılmış olanlarda tahrifat olduğu açıktır.
Cübbeli Ahmet Hoca Efendi İle Bu Haftanın Sohbeti 12 Ekim 2017'de
 Muhyiddin İbn Arabi hz. Fütuhat-ı Mekkiyye adlı eserinde gerçek el yazması eserinde çeviri yapanların bir çok yerinde tahrifat yapıldığını ve Muhyiddin İbn Arabi hz. hak etmediği bazı ithamlara mahsar olduğunu anlatmıştı. 
Aslı olmayan bir takım yazılar kaleme alınarak Hz. Adem (as) dan öncede dünyada insanlar vardı diyerek insanlara yalan yanlış bilgiler verilmektedir.  Lütfen bu tarz söylemleri dikkate almayanız.


KONU İLE İLGİLİ BU YAZI BU GÖRÜŞLERİN YANLIŞ OLDUĞUNU DELİLİDİR.

 KAYNAK : Sorularla İslamiyet
 Hz. Adem (as)'den önce dünya da yaşayan bir insan topluluğu yoktur. Bahsi geçen topluluk cin türündendir. Cinler de insanlar gibi iyiliğe ve kötülük ve azgınlık yapabilir ve fesat çıkarabilir bir nefse sahiptir.

İnsanlığın babası Adem aleyhisselamdır. Bu nedenle ondan önce başka insanların olduğunu kabul etmek, bu konudaki ayetlere aykırı hüküm vermek anlamına gelir.

İnsanlardan önce bu dünyada cinlerin yaşadığına dair rivayetler vardır. Nitekim şu ayette geçen "Halife" tabiri Adem aleyhisselamdan önce şuurlu varlığın olduğunu gösterir:

"Düşün o zamanı ki, Rabb'in melaikeye hitaben: "Ben yerde bir halifeyi yaratacağım!" dedi. Melaike de: "Yerde fesad yapacak, kan dökecek kimseleri mi yaratacaksın! Halbuki biz, hamdinle seni tesbih ve takdis ediyoruz." dediler. Rabb'in de: "Sizin bilmediğinizi ben biliyorum!" diye onlara cevap verdi." (Bakara, 2/30; İşaratü'l-İ’caz, s.201)
“Halifetun - Halife”: Bu tabir, yer kürenin insanların hayatına elverişli şartları taşımazdan evvel, burada şuurlu bir varlığın mahlukun bulunmuş olduğuna ve o varlığın hayatına o zamandaki yer kürenin vaziyetleri muvafık ve müsaid bulunduğuna işarettir. O şuurlu varlıklar ise cinlerdir. Ayrıca,

"Ben cinleri ve insanları yalnızca Bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat, 51/56)
ayetinde cinler önce geçmektedir. Bu da cinlerin insanlardan önce yaratılıdğına bir işarettir.

Cenab-ı Hak, sual sormaları için izin verdiği zaman melekler istişare esnasında, “Orada kan dökecek ve fitne çıkaracak birini mi yaratacaksın?” diye sormuşlardır. Meleklerin bu suallerini itiraz mânâsında, -hâşâ- Allah’ı tenkit şeklinde düşünmemelidir. Çünkü meleklerin Cenab-ı Hakk'ın fiillerine itiraz etme kabiliyetleri yoktur. Onlar masum varlıklardır. Günah işlemezler ve işleyemezler de. Dolayısıyla, böyle bir itirazda bulunmaya masumiyetleri mânidir. Öyleyse, sual sormalarının hikmeti nedir?

Meleklerin daha önce şahid oldukları bir malumatları vardı. Nitekim daha önce yeryüzünde yaşayan cinler, dünyayı fesada vermişler, orada kan dökmüşler, zulüm yapmışlardı. Melekler bunları biliyorlardı. İnsanların da Allah’a isyan edeceklerinden, yeryüzünde tekrar fesat çıkaracaklarından korktular ve böyle bir sual sordular. Melekler bu bilgiye, ya Allah’ın bildirmesiyle vâkıf olmuşlar veya Levh-i Mahfuz’a bakıp oradan öğrenmişler yahut da insana gadabî ve şehevî kuvvetlerin verileceğinden anlamışlardır.
Sorularla İslamiyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder