Günahtan dön. Koşar adımla efendine git. Tevbe edeceğin zaman dışını ve içini temizle. Tevbe ilk defa kalple olur.
Tam ve pürüzsüz dönüşle Mevlâ’na sarıl; günah libasından çık. Mecazî mânada değil, hakikî mânada Allah’tan utan. Bunlar kalp işidir; olması için kalbin temiz olması şarttır. Peygamber’in göstermiş olduğu yola girmek gerekir.
Kalıbın kendine has işi vardır. Kalbe de has olan bazı işler bulunur.
Sebep kisvesinden soyunmak, kullara dayanmamak, kalbin yapması gereken
şeydir. Kalp, tevekkül denizinde yüzer. Allah bilgisini varlığına
sindirir. O’nun sonsuz ilim denizine dalar. Sebebi bırakır. Sebebin
asıl sahibini arar. Bu durumda vasat hâlde bulununcaya kadar zahmet
çeker. Sonra içine döner ve şöyle der:
“Bizi yaratan, doğru yolu gösterir.” (eş-Şuârâ, 26/78)
Sonra yoluna devam eder. Yerleri aşar. Sahilleri dolaşır. Sonra… Sonra, doğruyu bulur. Yolunu aydınlık kaplar. Allah’a hakiki mânasıyla inanır. Yolunu kesen engeller yok olur.
Hakk’ı arayanın kalbi, mesafeleri aşar. Her adımda görüşü ötelere geçer. Yürüdüğü yolda korkulu bir şey gelse, îman kalkanı onu saklar; ona şecaat duygusu verir. Korku buharı kalmaz, ateş korları yok olur, emniyet nuru gelir; yakınlık sevgisini benliğinde bulur.
“Bizi yaratan, doğru yolu gösterir.” (eş-Şuârâ, 26/78)
Sonra yoluna devam eder. Yerleri aşar. Sahilleri dolaşır. Sonra… Sonra, doğruyu bulur. Yolunu aydınlık kaplar. Allah’a hakiki mânasıyla inanır. Yolunu kesen engeller yok olur.
Hakk’ı arayanın kalbi, mesafeleri aşar. Her adımda görüşü ötelere geçer. Yürüdüğü yolda korkulu bir şey gelse, îman kalkanı onu saklar; ona şecaat duygusu verir. Korku buharı kalmaz, ateş korları yok olur, emniyet nuru gelir; yakınlık sevgisini benliğinde bulur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder