El-Vâhid esmasının manası : Tek olan, zatında,
sıfatlarında, işlerinde, mübarek isimlerinde, hükümlerinde asla ortağı,
benzeri, dengi bulunmayan, zatında, isim ve sıfatlarında eşi ve benzeri
olmayan. İsim, sıfat ve fiillerinde ortağı olmayan.
El-Vâhid الواحد Birliğin kendisi.
Fazileti ve faydaları :
* 5 vakit namazdan sonra 63 kere ” Ya Vâhid celle celâlühû ” zikrine
devam edenin kalbi nurla dolar, rızkı artar ve herkes tarafından
sevilir.
* Her gün 1000 kere ” Ya Vâhid celle celâlühû ” ism-i şerifini okuyan her türlü murat ve isteğine kavuşur.
* Kalabalık yerlerde haram işlerde vaktini geçiren için 3669 kere ” Ya
Vâhid celle celâlühû okunur sonra da dua edilirse o kişi adı geçen
şeylerden nefret eder.
* Her gün 66 kere İhlas suresini ve ardından 101 kere ” Ya Vâhid celle
celâlühû ” ism-i şerifini okumaya devam eden hiç ummadığı nimetlere
kavuşur.
* Ya Vahid ismini Günde 1000 defa okuyanın İstediği olur, kalbi uyanır
yorgunluktan ve bütün kötü düşüncelerden uzaklaşır, aklı nur dolar.
Mahlukatın şerrinden emin olur.
* Günde 4000 defa okuyanın kalbindeki tüm istek ve arzuları gerçekleşir.
* Yöneticisinden korkan bir kimse öğle namazından sonra (500) defa
okursa şerrinden emin olur. Sıkıntısı feraha inkılab eder. Düşmanlarının
düşmanlığı dostluğa inkılab eder.
* Bu ismi celili çokça okumayı sürdüren kimseler yalnız yaşamayı ihtiyat
edinir. Kalabalıklardan sakınır. Allah Teala o kimseye sebepsiz,
vasıtasız olarak ihsanda bulunur. Kulunu şeytani bütün kötü
düşüncelerden korur.
* Zalim bir kimsenin şerrinden korkan kimse öğle namazından sonra (500)
defa okursa şerrinden emin olur. Allah Teala sıkıntısını feraha çevirir.
* el-Vâhıd, el-Ehad” bu iki ism-i şerif pazar günü saat birde abdestli
olarak kıbleye karşı oturulup bir kağıt üzerine yazılır. (101) defa da
okunduktan sonra bu kağıt bir muşambaya sarılır, baş üzerinde taşınırsa
Cenabı Hakk vakar, heybet ve azamet ihsan buyurur.
* Bu ismi şerif ile zikreden kimsenin ahlakı güzelleşir. Gönlünden korku ve vehm zail olur.
* Bu ismi celil ile Cenabı Hakk’ı (4000)’er defa zikreden kimsenin kalbindeki dileklerini Allah Teala ihsan eder.
* Her gün 66 kere İhlas Sûresini ve ardında da 101 kere “Yâ Vâhid celle
celalühü” okumaya devam eden hiç ummadığı nimetlere kavuşur.
El-Vâhid esmasının ebced değeri, zikir sayısı, zikir günü ve zikir saati :
Ebced değeri ve zikir sayısı ; 19
Zikir günü ; Salı
Zikir saati ; Merih (Sabah erken gün doğarken ve ikindi sonrası. Gece okumalarında gece yarısı.)
Vücut haritasındaki yeri (Zikri hangi organa iyi gelir.) : Sağ omuz ve karın kasları.
Cem makamına ulaşanların zikridir.
Gezegeni : Mars.
İçinde El Vahid İsm-i şerifi geçen Kur’an ayetleri :
1-) Bakara suresi 133. ayet
أَمْ كُنتُمْ شُهَدَاء إِذْ حَضَرَ يَعْقُوبَ الْمَوْتُ إِذْ قَالَ
لِبَنِيهِ مَا تَعْبُدُونَ مِن بَعْدِي قَالُواْ نَعْبُدُ إِلَهَكَ
وَإِلَهَ آبَائِكَ إِبْرَاهِيمَ وَإِسْمَاعِيلَ وَإِسْحَقَ إِلَهًا
وَاحِدًا وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ
Okunuşu :
Em kuntum şuhedâe iz hadara ya’kûbel mevtu, iz kâle li benîhi mâ
ta’budûne min ba’dî kâlû na’budu ilâheke ve ilâhe âbâike ibrâhîme ve
ismâîle ve ishâka ilâhen vâhidâ(vâhiden) ve nahnu lehu
muslimûn(muslimûne).
Anlamı :
Yoksa siz Yâkub (a.s), öleceği zaman (ona): “şahit mi oldunuz?” O (Yâkub
a.s.), oğullarına: “Bundan (ben öldükten) sonra neye (kime) kul
olacaksınız?” demişti. (Onlar): “Senin ilâhına ve senin ataların İbrâhîm
(as), İsmail (as) ve İshak (as)’ın ilâhı olan tek İlâh’a kul olacağız.
Ve biz, O’na teslim olanlarız.” dediler.
2-) Bakara suresi 163. ayet
وَإِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ لاَّ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الرَّحْمَنُ الرَّحِيمُ
Okunuşu :
Ve ilâhukum ilâhun vâhid(vâhidun), lâ ilâhe illâ huver rahmânur rahîm(rahîmu).
Anlamı :
Sizin ilâhınız tek bir ilâhtır. O’ndan başka ilâh yoktur. O, rahmân’dır rahîm’dir.
3-) Saffat suresi 4. ayet
إِنَّ إِلَهَكُمْ لَوَاحِدٌ
Okunuşu :
İnne ilâhekum le vâhıdun.
Anlamı :
Muhakkak ki sizin İlâhınız, mutlaka Tek’tir.
4-) Maide suresi 73. ayet
لَّقَدْ كَفَرَ الَّذِينَ قَالُواْ إِنَّ اللّهَ ثَالِثُ ثَلاَثَةٍ
وَمَا مِنْ إِلَهٍ إِلاَّ إِلَهٌ وَاحِدٌ وَإِن لَّمْ يَنتَهُواْ عَمَّا
يَقُولُونَ لَيَمَسَّنَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ مِنْهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ
Okunuşu :
Lekad keferellezîne kâlû innallâhe sâlisu selâsetin ve mâ min ilâhin
illâ ilâhun vâhid(vâhidun) ve in lem yentehû ammâ yekûlûne le
yemessennellezîne keferû minhum azâbun elîm(elîmun).
Anlamı :
Andolsun ki, “Allah üçün, üçüncüsüdür (üç ilâh’tan biridir).” diyenler
kâfir olmuşlardır. Ve tek bir ilâhdan başka bir ilâh yoktur. Ve eğer bu
söyledikleri sözlerden vazgeçmezlerse, onlardan (bu sözlerinde ısrar
edip) kâfir olanlara, mutlaka “elîm azap” dokunacaktır.
5-) Tevbe suresi 31. ayet
اتَّخَذُواْ أَحْبَارَهُمْ وَرُهْبَانَهُمْ أَرْبَابًا مِّن دُونِ
اللّهِ وَالْمَسِيحَ ابْنَ مَرْيَمَ وَمَا أُمِرُواْ إِلاَّ لِيَعْبُدُواْ
إِلَهًا وَاحِدًا لاَّ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ سُبْحَانَهُ عَمَّا يُشْرِكُونَ
Okunuşu :
İttehazû ahbârahum ve ruhbânehum erbâben min dûnillâhi vel mesîhabne
meryem(meryeme), ve mâ umirû illâ li ya’budû ilâhen vâhidâ (vâhiden),lâ
ilâhe illâ huve, subhânehu ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).
Anlamı :
Onlar, ahbarları (dîn adamlarını) ve ruhbanları (rahipleri) ve Meryem
oğlu Mesih’i Allah’tan başka Rab’ler edindiler. Tek bir ilâha kul
olmalarından başka bir şeyle emrolunmadılar. O’ndan başka ilâh yoktur.
(Onların) şirk koştukları şeylerden O (Allah), münezzehtir.
6-) Kehf suresi 110. ayet
قُلْ إِنَّمَا أَنَا بَشَرٌ مِّثْلُكُمْ يُوحَى إِلَيَّ أَنَّمَا
إِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ فَمَن كَانَ يَرْجُو لِقَاء رَبِّهِ
فَلْيَعْمَلْ عَمَلًا صَالِحًا وَلَا يُشْرِكْ بِعِبَادَةِ رَبِّهِ أَحَدًا
Okunuşu :
Kul innemâ ene beşerun mislukum yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun
vâhidun, fe men kâne yercû likâe rabbihî felya’mel amelen sâlihan ve lâ
yuşrik bi ıbâdeti rabbihî ehadâ(ehaden).
Anlamı :
De ki: “Ben sizin gibi sadece bir beşerim. Bana sizin ilâhınızın tek bir
ilâh olduğu vahyolunuyor. O taktirde kim Rabbine mülâki olmayı (ölmeden
evvel Allah’a ulaşmayı) dilerse, o zaman salih amel (nefs tezkiyesi)
yapsın ve Rabbinin ibadetine başka birini (bir şeyi) ortak koşmasın.”
7-) İbrahim suresi 52. ayet
هَذَا بَلاَغٌ لِّلنَّاسِ وَلِيُنذَرُواْ بِهِ وَلِيَعْلَمُواْ أَنَّمَا هُوَ إِلَهٌ وَاحِدٌ وَلِيَذَّكَّرَ أُوْلُواْ الأَلْبَابِ
Okunuşu :
Hâzâ belâgun lin nâsi ve li yunzerû bihî ve li ya’lemû ennemâ huve ilâhun vâhidun ve li yezzekkere ulûl elbâb(elbâbi).
Anlamı :
Bu (Kur’ân-ı Kerim), O’nunla uyarılmaları ve O’nun (Allah’ın) tek bir
İlâh olduğunun bilinmesi ve ulûl’elbabın (sırların sahiplerinin)
tezekkür etmesi için insanlara bir açıklamadır.
😎 Nahl suresi 22. ayet
إِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ فَالَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ بِالآخِرَةِ قُلُوبُهُم مُّنكِرَةٌ وَهُم مُّسْتَكْبِرُونَ
Okunuşu :
İlâhukum ilâhun vâhid(vâhidun), fellezîne lâ yu’minûne bil âhirati kulûbuhum munkiratun ve hum mustekbirûn(mustekbirûne).
Anlamı :
Sizin ilâhınız, bir tek ilâhtır. Hâlâ ahirete (ruhu ölmeden evvel
Allah’a ulaştırmaya) inanmayan kimselerin kalpleri, inkâr edicidir ve
onlar, kibirlenen kimselerdir.
9-) Nisa suresi 171. ayet
يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لاَ تَغْلُواْ فِي دِينِكُمْ وَلاَ
تَقُولُواْ عَلَى اللّهِ إِلاَّ الْحَقِّ إِنَّمَا الْمَسِيحُ عِيسَى ابْنُ
مَرْيَمَ رَسُولُ اللّهِ وَكَلِمَتُهُ أَلْقَاهَا إِلَى مَرْيَمَ وَرُوحٌ
مِّنْهُ فَآمِنُواْ بِاللّهِ وَرُسُلِهِ وَلاَ تَقُولُواْ ثَلاَثَةٌ
انتَهُواْ خَيْرًا لَّكُمْ إِنَّمَا اللّهُ إِلَهٌ وَاحِدٌ سُبْحَانَهُ أَن
يَكُونَ لَهُ وَلَدٌ لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَات وَمَا فِي الأَرْضِ
وَكَفَى بِاللّهِ وَكِيلاً
Okunuşu :
Yâ ehlel kitâbi lâ taglû fî dînikum ve lâ tekûlû alâllâhi illâl
hakk(hakka). İnnemâl mesîhu îsâbnu meryeme resûlullâhi ve kelimetuhu.
Elkâhâ ilâ meryeme ve rûhun minhu, fe âminû billâhi ve rusulihî, ve lâ
tekûlû selâseh(selâsetun). İntehû hayran lekum. İnnemâllâhu ilâhun
vâhid(vâhidun). Subhânehû en yekûne lehu veled(veledun), lehu mâ fîs
semâvâti ve mâ fîl ard(ardı). Ve kefâ billâhi vekîlâ(vekîlen).
Anlamı :
Ey kitab ehli! Dîniniz hakkında haddi aşmayın! Allah’a karşı haktan
(doğrudan, gerçekten) başka bir şey söylemeyin. Mesih İsa, Meryem’in
oğludur ve sadece Allah’ın Resûl’ü ve O’nun kelimesidir. (Ruh’ûl Kudüs)
Onu Meryem’e ilka etti ve o, Kendisinden (Ruh’ûl Kudüs’den) bir ruhtur.
Öyleyse Allah’a ve O’nun resûllerine îmân edin! Ve “Üçtür.” demeyin
(baba Allah, oğul Allah ve Ruh’ûl Kudüs diye üç Allah vardır demeyin),
vazgeçin, sizin için hayırlıdır. Allah sadece tek ilâhtır. O’nu, “çocuk
sahibi olmaktan” tenzih edin. Göklerde ve yeryüzünde olanlar (herşey)
O’nundur. Ve vekil olarak Allah yeter.
10-) Hac suresi 34. ayet
وَلِكُلِّ أُمَّةٍ جَعَلْنَا مَنسَكًا لِيَذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ
عَلَى مَا رَزَقَهُم مِّن بَهِيمَةِ الْأَنْعَامِ فَإِلَهُكُمْ إِلَهٌ
وَاحِدٌ فَلَهُ أَسْلِمُوا وَبَشِّرِ الْمُخْبِتِينَ
Okunuşu :
Ve li kulli ummetin cealnâ menseken li yezkurûsmallâhi alâ mâ razakahum
min behîmetil en’âm(en’âmi), fe ilâhukum ilâhun vâhıdun fe lehû eslimû
ve beşşiril muhbitîn(muhbitîne).
Anlamı :
Ve Biz, bütün ümmetler için (kurban konusunda aynı) usulleri tayin ettik
ki onlara, (Allah’ın) rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar
üzerine Allah’ın İsmi’ni zikretsinler (Allah’ın İsmi ile kurbanları
kessinler). O halde, sizin İlâhınız Tek Bir İlâh’tır. Öyleyse O’na
teslim olun! Ve muhbitleri müjdele.
33
Halk indinde muhabbet bulmak ve bir kimsenin kalbine muhabbet salmak için
Ve es’elüke biesmâike
Yâ Vâhid
Yâ Vâcid
Yâ Şâhid
Yâ Mâcid
Yâ Râşid
Yâ Bâis
Yâ Vâris
Yâ Dârr
Yâ Nâfi’
Yâ Hâdî
سُبْحَانَكَ يَا لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ
اَجِرْنَا مِنَ النَّارِ Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne
ecirnâ mine’n-nâr.
Ey her büyükten daha büyük olan,
Ey bütün cömertlerden daha cömert olan,
Ey bütün merhametlilerden daha merhametli olan,
Ey bütün bilgilerden daha çok bilgili olan,
Ey bütün hikmet sahiplerinden daha çok hikmetli olan,
Ey her kadimden daha Kadim olan,
Ey her büyükten daha büyük olan,
Ey her latiften daha latif,
Ey her yüceden daha yüce,
Ey her azizden daha çok izzet sahibi olan!
Bütün kusurlardan münezzehsin, Senden başka ilah yok. Eman ver bize. Bizi cehennemden kurtar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder