ESMAULLAHİ'L-HÜSNA
KIRK SEKİZİNCİ İSM-İ ŞERiF el-Vedud İSM-İ ŞERiFİ
İmam-ı Zerruk, Mau'l-'Ayneyn, İmam-ı Şebravi ve Yusuf-u Nebhani (Rahimehumüllôh)ın
beyanları vechile; ((el-Vedudln ism-i şerifi "Kullarını çok seven, kullarını birçok nimete ğark
ederek, onlardan zorlukları kaldırarak, kendilerini hayırlara ulaştırarak ve zararlı şeyleri
onlardan defederek Kendisini kullarına tedricen sevdiren Zat" demektir.
İSM-İ ŞERİFİNİN BAZI HAVAS Si
1) Bu ism-i şerifi zikretmek eşler arasındaki sevginin artmasına sebep olur. Eşiyle arasındaki sevgi bağında kopukluk olan birisi bu ism-i şerifi bir yiyecek üzerine bin (1000)
kere okuyup beraberce ondan yerlerse, Allah-u Te'ala'nın izniyle aralarındaki muhabbet
kat kat artar.
2) Bu ism-i şerifi zikreden kişinin Allah sevgisi artar. Ayrıca ibadetlere karşı olan sevgisi ve münker (kötü şeyler)e karşı olan nefreti de ziyade olur. Eğer bu kişi Allah-u Te'ata
ile manevi bağını kuvvetlendirmiş tasavvuf erbabından ise, onun da kalbindeki sırların
derecesi ve nuru ziyade olur.
3) Bu ism-i şerifi her gün altmış beş (65), diğer bir rivayete göre iki yüz (200), başka
bir rivayete göre ise iki bin (2000) kere okuyan kişinin sevgisi mahlukatın kalplerine yerleştirilir ve böylece onu gören herkes sever.
4) Her farz namazın ardından bu ism-i şerifi dört yüz (400) kere okuyan kişiyi gören
herkesin kalbi ona meyleder.
5) Bir rivayete göre bu ism-i şerif, Allah-u Te'ala'nın İsm-i Azam'ıdır.
Nitekim Hasen (Radıyollôhu Anh)dan nakledildiğine göre Enes (Radıyallôhu Anh) şöyle anlatmıştır: "Nebi (Sallôllôhu Aleyhi ve seııem)in ashabından ve ensardan olan Ebü Mi'lak künyeli bir zat
ticaretle meşgul olup hem kendi, hem de başkalarının malıyla ticaret yapmak için uzak
yollara sefere çıkardı.
Çok ibadetli ve zühd sahibi olan bu zat bir keresinde bir seferdeyken karşısına silahlı
bir hırsız çıkarak ona: 'Yanında bulunan malı ortaya koy, çünkü ben seni öldüreceğim'
dedi. O zat: 'Canımdan ne istiyorsun?! Malımı al git' dediyse de o cani: 'Mal zaten benim,
ben senin kanını istiyorum' dedi.
O zaman o sahabl (Radıyallôhu Anh): 'Madem istediğini mutlaka yapacaksın, o vakit bırak
beni de dört rekat namaz kılayım' deyince o hırsız: 'İstediğin kadar kılabilirsin' dedi. Bunun üzerine O zat abdest alıp dört rekat namaz kıldı. son secdede yaptığı dualar arasında:
'Ey Vedud (dostlarını çok seven)! Ey ulu Arş'ın sahibi! Ey her dilediğini istediği gibi
yapan! (Zillete çevrilmesi) kastedilemeyen izzetin. eksiltilemeyen mülkün hakkı için ve
Arş'ının direklerini dolduran nurun hürmetine Senden dilerim ki bu hırsızın şerrine karşı
bana kafi gelesin. Ey kurtarıcı imdat et! Ey imdat edici kurtar!' duası vardı ki bu duayı üç
defa tekrar etti.
O sırada elinde hançer bulunan bir atlı peydalandı ve hançerini hırsızın atının önüne
koydu, bunu gören hırsız ona yönelince o atlı hançeri onun göğsüne sokarak onu öldürdü.
Sonra o sahablye yönelerek ona: 'Kalkabilirsin' dedi.
O zat kendisine: 'Anam-babam sana feda olsun. bugün Allah-u Te'ala beni senin vesilenle kurtardı, sen kimsin?' diye sorunca, o atlı: 'Ben dördüncü kat semadan gelen bir
meleğim, sen Allah-u Te'ala'ya ilk duanı yapınca gök kapılarında kuvvetli bir ses duyuldu, sonra ikinci duanı yapınca gök ehlinin yalvarış sesi duyuldu, üçüncü duanı yapınca
bana: 'Dara düşmüş birinin duası' denildi. O zaman ben de Allah-u Te'ala'dan o mazluma
sıkıntı verenin öldürülme görevini bana vermesini istedim' diye cevap verdi."
Bu rivayetten sonra Enes (Radıyallôhu Anh) şöyle demiştir: "Şunu bil ki her kim güzelce
abdest alıp, dört rekat namaz kılar da sonra bu duayı (ezbere biliyorsa hem son secdede,
hem namazının peşinde, ezber okuyamıyorsa namaz bitince) yaparsa sıkıntısı olsun, olmasın duası kabul edilir."
(Abdülğanl el-Makdisl. et-Terğlb n'd-du'ô, na:67. 7/705-706: el-Lôlikôl. Şerhu usoli i'tiködi
Ehl-i Sünneti ve'l-cemô'a, no:2433, 7122)
(Yusuf ibni İbrôhlm. Kazôu'l-hôcôt ve teyslrü'l-mühimmôt bi zikri esmôillôhi'l-hüsnô. sh:4D: eş-Şeyh Môu'l-Ayneyn,
Fôtiku'r-ratk alô Rôtikı'l-fetk, sh:331-332: İmôm-ı Zerruk. Şerhu Esmôillôhi'l-hüsnô. sh:77-79; Muhammed Şebrôvl,
Fevôidü'l'ızzi'l-esnô n şerhi esmôillôhi'l-hüsnô. sh:58-59; Yusuf en-Nebhônl. Sa'ôdetü'd-dôreyn. sh:575-576; Seyyid
Süleyman el-Hüseyni. Kenzü'l-havôs. 1/714-115)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder