Naziat 79/42)
يَسْأَلُونَكَ عَنِ السَّاعَةِ أَيَّانَ مُرْسَاهَا
Sana kıyametin vaktini soruyorlar. Gelip yerleşmesi ne zaman? (diyorlar.)
(Naziat 79/43)
فِيمَ أَنْتَ مِنْ ذِكْرَاهَ
Sen nerede, onu bilmek nerede!
(Naziat 79/44)
إِلَىٰ رَبِّكَ مُنْتَهَاهَا
Onun tam bilgisi Rabbinin katındadır.
(Naziat 79/45)
إِنَّمَا أَنْتَ مُنْذِرُ مَنْ يَخْشَاهَا
Sen sadece böyle bir günden korkanı uyaran bir kişisin.
(Naziat 79/46)
كَأَنَّهُمْ يَوْمَ يَرَوْنَهَا لَمْ يَلْبَثُوا إِلَّا عَشِيَّةً أَوْ ضُحَاهَا
İnsanlar onu gördükleri gün, bu dünyada bir akşam ya da bir gündüz vakti kadar kalmış gibi olurlar.
Araf 7/187)
يَسْأَلُونَكَ عَنِ السَّاعَةِ أَيَّانَ مُرْسَاهَا ۖ قُلْ إِنَّمَا
عِلْمُهَا عِنْدَ رَبِّي ۖ لَا يُجَلِّيهَا لِوَقْتِهَا إِلَّا هُوَ ۚ
ثَقُلَتْ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ لَا تَأْتِيكُمْ إِلَّا بَغْتَةً
ۗ يَسْأَلُونَكَ كَأَنَّكَ حَفِيٌّ عَنْهَا ۖ قُلْ إِنَّمَا عِلْمُهَا
عِنْدَ اللَّهِ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ
Sana kıyamet saatini soruyorlar, ne zaman bastırıp kalacak diye? De ki
“Onun bilgisi sadece Rabbimdedir. Vakti gelince onu açıklayacak olan
odur. Ağırlığı göklerin ve yerin üstüne çökmüştür. Size gelişi ansızın
olacaktır.” Sanki haberin varmış gibi, tutup sana soruyorlar. De ki
“Onun bilgisi sadece Allah katındadır. Ama insanların çoğu bunu
bilmezler.”
(Araf 7/188)
قُلْ لَا أَمْلِكُ لِنَفْسِي نَفْعًا وَلَا ضَرًّا إِلَّا مَا شَاءَ
اللَّهُ ۚ وَلَوْ كُنْتُ أَعْلَمُ الْغَيْبَ لَاسْتَكْثَرْتُ مِنَ
الْخَيْرِ وَمَا مَسَّنِيَ السُّوءُ ۚ إِنْ أَنَا إِلَّا نَذِيرٌ وَبَشِيرٌ
لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ
De ki “Allah, gerekeni yapmadıkça kendime bile bir fayda sağlamaya veya
zarar vermeye gücüm yetmez. Eğer gizli şeyleri (gaybı) bilsem, daha çok
malım olurdu, bana bir kötülük de dokunmazdı. Ben, inanıp güvenen bir
topluluğu sadece uyarmak ve müjdelemekle görevliyim.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder