Mıhcen ibni'l-Edrâ' (Radiyallâhu Anh) namazın son oturuşundaki dualardan sonra okunduğu takdirde, sahibini affettirecek bir istiğfar hakkında şöyle anlatmıştır: "Bir kere Rasûlullâh ﷺ mescide girdiğinde namazının sonunda teşehhüd okuyan ve bu esnada:
'اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ يَا اَللهُ الْأَحَدُ الصَّمَدُ الَّذِي لَمْ يَلِدْ وَ لَمْ يُولَدْ وَ لَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدٌ، أَنْ تَغْفِرَ لِي ذُنُوبِي إِنَّكَ أَنْتَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ'
'Allâhümme innî es'elüke yâ allâhü'l-e(h)adü's-samedülle(z)î lem yelid ve lem yûled ve lem yekün lehû küfüven e(h)ad, en teğfiralî zünûbî inneke ente'l-ğafûru'r-ra(h)îm'.
'Ey Allâh! Ey tek olan, kimseye muhtaç olmayan, doğurmamış, doğrulmamış ve hiçbir kimse Kendisine denk olamayan Allâh! Senden isterim ki benim için günahlarımı mağfiret edesin. Şüphesiz ziyadesiyle acıyan Rahîm'de, çokça bağışlayan Gafûr'da ancak Sensin' diyen bir adama rastladı.
Bunun üzerine Rasûlullâh ﷺ üç kere: 'Bu kişi gerçekten affolundu, muhakkak ki bu kişi mağfiret olundu. Şüphesiz bu şahıs bağışlandı' buyurdu". [Ebû Dâvud, Salât:186, no:987, 11374; Nesâî, Sıfâtü's-salât:58, no:1301, 3152; Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, no:18974, 311310; Taberânî, Kitâbu'd-Du'â, no:616, 211076]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder