1 Mart 2020 Pazar

Nahl Suresi 16/61 Ayeti Kerimesi

Bizler kendimize zulmetmeye devam ediyoruz. Günahın bini bin para. Haram yemek, yani hak etmediği paraları (Kumar, Faiz,Dolandırıcılık,hırsızlık,rüşfet gibi , Zina, Yetim Hakkı, İhtiyacı olmadığı halde yardım almak , dilenmek gibi saysay bitmez ) İnsanlar kendi menfaatlari doğrultusunda bu saymış olduğumuz haramları işleyerek ağızlarından salyalar akarak afiyetle yemeye devam ediyorlar.
 Helal haram farketmez kulun yer Allah'ım yer.
Faiz almak ve vermek külliyen haram olmasına rağmen,
Ne diyorlar enfelasyon oranında faiz almak vermek caizmiş.
Adamda haklı ne diyor.
Oh be tam bana göre imiş bu fetfa.
Bunu söyleyen ne büyük zan altında.
Yarın mahşerde ne yapacak bir sürü insanı günaha soktu, ölmeden tövbe ederse ne ala.
Ama bunun günah olduğu bilip bilmeden (Bilmemesi mümkün mü ayetle sabit) alıp verenin hali ne olacak. Mahşerde Rabinin huzurnda ne diyecek başka çarem yoktu.
Merhametlilerin en merhametlisi Allah-Te'ala affetsin.

Doğal afetlerler Deprem,Sel, heyelan , Çığ , Kaza ve hastalıklar çoğaldı.
Sebebi doğal gibi görünsede asıl olan GÜNAHLAR SEBİYLE.
Namaz yok, Oruç Yok, Zekat Yok , Haram Çok.
Ama günahın bini bin para.
HARAM, Hak etmediğini el uzatma. Allah-u Te'alanın gazabına uğrarsın.
Bir sen vardın şimdi yosun.
Evin vardır eşyan vardır  artık yok.
Ailen vardır yok.
Artık kendimize gelelim .
Üzerimize FARZ KILINMIŞ Namazımızı Kılalım aile fertlerimizide teşfik edelim.
Hak etmediğimiz hiç bir şeye tenezzül etmeyelim.
ÜLKEMİZ ÜZERİNDE BULUNAN UĞURSUZLUK, BELALAR
BİZLER DÜZELİNCE DÜZELECEK ALLAH-U TE'ALANIN YADIMI GELECEK.
RABBİM BİZİ EZANSIZ NAMAZSIZ, VATANSIZ, KENDİ MEFAATİ İÇİN VATAN SATANLARDAN ETMESİN. AMİN.

Bütün Şehitlerimize Allah-Te'ala hazretleri Rahmet etsin.
Buyrun Aziz şehitlerimizi ruhu için
 "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü"
El- Fatiha .

Nahl Suresi 16/61 Ayeti Kerimesi
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَلَوْ يُؤَاخِذُ اللّٰهُ النَّاسَ بِظُلْمِهِمْ مَا تَرَكَ عَلَيْهَا مِنْ دَٓابَّةٍ وَلٰكِنْ يُؤَخِّرُهُمْ اِلٰٓى اَجَلٍ مُسَمًّىۚ فَاِذَا جَٓاءَ اَجَلُهُمْ لَا يَسْتَأْخِرُونَ سَاعَةً وَلَا يَسْتَقْدِمُونَ
﴿٦١﴾

http://www.kuranimecid.com
 Eğer Allâh (suçlu) insanları (kâfirlik, şirk koş ma ve günahlara bulaşmak gibi yersiz ve yakışıksız bir takım) zulümleri sebebiyle (suçsuzlarıysa günahkâr ların uğursuzluğu nedeniyle peşinen cezalandırmak üzere) yakalayacak olsaydı, (yeryüzünde bulunan tüm canlıları topluca helâk eder ve) hareket edebilen hiçbir canlıyı onun üzerinde bırakmazdı. Lâkin O, (hak ettikleri cezayı peşinen vermeyip) kendilerini adı konmuş bir süreye kadar geciktir mektedir (ki, o süre ölümleriyle başlayacaktır). O müddetlerinin bitiş zamanı geldiğinde ise, bir an bile sona da kalamazlar, öne de geçemezler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder