RAMAZÂN-I ŞERİF'İN İLK GECESİNİN VAZİFELERİ (23 NİSAN PERŞEMBEYİ 24 NİSAN CUMAYA BAĞLAYAN GECE)
DUA
a) Ebû Cafer (Radıyallâhu Anh)dan rivayete göre; ramazân ayının hilali görüldüğünde, Rasûlullâh ﷺ mübarek yüzüyle insanlara yönelir, sonra: "Allâhümme ehillehû 'aleynâ bi'l-emni ve'l-îmâni ve's-selâmeti ve'l-İslâmi ve'l-âfiyeti'l-mücellileti ve raf'i'l-eskâmi ve'l-avni 'ale's-siyâmi ve's-salâti ve tilâveti'l-Kur'âni, allâhümme sellimnâ li ramedâne ve sellimhü lenâ ve tesellemhü minnâ hattâ ye(kh)ruce ramedânü ve kad ğaferte lenâ ve rahimtenâ ve 'afevte 'annâ"
اَللِّهُمَّ اَهِلَّهُ عَلَيْنَا بِالْأَمْنِ وَ الْإِيمَانِ وَ السَّلَامَةِ وَ الْاِسلَامِ وَ الْعَافِيَةِ الْمُجَلِّلَةِ وَ رَفْعِ الْاَسْقَامِ وَ الْعَوْنِ عَلَى الصِّيَامِ وَ الصَّلَاةِ وَ تِلَاوَةِ الْقُرْآنِ، اَللِّهُمَّ سَلِّمْنَا لِرَمَضَانَ وَ سَلِّمْهُ لَنَا وَ تَسَلَّمْهُ مِنَّا حَتَّى يَخْرُجَ رَمَضَانُ وَ قَدْ غَفَرْتَ لَنَا وَ رَحِمْتَنَا وَ عَفَوْتَ عَنَّا
"Ey Allâh! Onun hilalini bize, emniyet ve imanla, selamet ve İslam'la, her şeyi kaplayan tam bir afiyet ve hastalıkların kalkışıyla, bir de namaza, oruca ve Kur'ân tilavetine yardamla kavuştur.
Ey Allâh! Bizi (günahlardan arındırarak ve vazifelerimizi doğru düzgün yaptırarak) ramazân için salim kıl, onu da bizim (şefaatimiz) için ayar.
Ve onu bizden öyle bir teslim al ki, ramazân çıktığında, Sen bizi bağışlamış, bize merhamet buyurmuş ve bizi affetmiş olasın" derdi. [İbnü Ebi'd-dünya, Fedâil-ü şehr-i ramazân, no: 20, sh: 49; İbnü Asâkir, no:6029, 51/186; Ali el-Muttakî, Kenzü'l-ummâl, no:24288, 8/589-590]
b) Abdülaziz ibni Ebî Ravvâd (Radıyallâhu Anh)ı şöyle demiştir: Selef-i salihin zamanında ramazân-ı şerif girdiği zaman Müslümanlar şöyle dua ederlerdi: "Allâhümme ezalle şehru ramedâne ve hadara fesellimhü lî ve sellimnî fîhi ve tesellemhü minnî. Allâhümmerzüknî siyâmehû ve kiyâmehû sabran vehtisâben verzüknî fîhi'l-cidde ve'l-ictihâde ve'l-kuvvete ve'n-neşâta ve e'iznî fîhi mine's-seâmeti ve'l-fetrati ve'l-keseli ve'n-nü'âsi ve veffiknî fîhi leyleti'l-kadri vec'alhâ (kh)ayran lî min elfi şehrin"
اَللَّهُمَّ اَظَلَّ شَهْرُ رَمَضَانَ وَ حَضَرَ فَسَلِّمْهُ لِى وَ سَلِّمْنِى فِيهِ وَ تَسَلَّمْهُ مِنِّى. اَللَّهُمَّ ارْزُقْنِى صِيَامَهُ وَ قِيَامَهُ صَبْرًا وَاحْتِسَابًا وَارْزُقْنِى فِيهِ الْجِدَّ وَ الْاِجْتِهَادَ وَ الْقُوَّةَ وَ النَّشَاطَ وَ أَعِذْنِى فِيهِ مِنَ السَّآمَةِ وَ الْفَتْرَةِ وَ الْكَسَلِ وَ النُّعَاسِ وَ وَفِّقْنِى فِيهِ لِلَيْلَةِ الْقَدْرِ وَاجْعَلْهَا خَيْرًا لِى مِنْ أَلْفِ شَهْرٍ
"Ey AIlâh! Ramazân-ı şerif ayının gölgesi basmıştır ve o gelip çatmıştır.
Artık Sen onu bana selametli kıl ve beni onda (günahlardan ve belalardan) selamete erdir ve onu benden kabul eyle.
Ey Allâh! Bana onun orucunu, teravihini sabırla ve ihlasla nasip et.
O ayda bana ciddiyet, ibadete gayret ve kuvvet, bir de canlılık ihsan et.
Beni onda yorgunluktan, gevşeklikten, tembellikten ve uyku halinden muhafaza et.
O ayda beni Kadir Gecesini bulmaya muvaffak et ve onu bana bin aydan hayırlı kıl." [Taberânî, Kitâbu'd-Du'â:138, no:914, 2/1227]
FETİH SURESİ
a) Bir kimse Ramazân ayının ilk gününde Fetih Suresini 3 defa okursa, AIlâh-u Te'âlâ gelecek seneye kadar onun her ihtiyacını bol bol ihsan eder. [el-Ğâfikî, Lemehâtü'l-envâr fî sevâbi kârii'l-Kur'ân, rakam:1283, sh:320; 'Abdullâh ibnü Es'ad el-Yâfi'î, ed-Dürrü'n-nazîm fî havâssi'l-Kur'âni'l-'Azîm, sh:98; Muhammed Hakkî en-Nâzillî, Hazînetü'l-esrâr, sh:166]
b) Ramazân'ın ilk gecesi, özellikle de iki rekatlik nafile namazda Fetih Suresi'ni okumak müstehap görülmüştür. Bununla amel eden kişinin fakirliğe duçar olmaması umulur. [Muhammed Hakkî en-Nâzillî, Hazînetü'l-esrâr, sh:166; Muhammed ibnü 'Alî Hırid et-Terîmî, el-Vesâilü'ş-şâfi'a fi'l-ezkâri'n-nâfi'a, sh:474]
Nitekim Mes'ûdî (Radıyallâhu Anh) şöyle anlatmıştır: "Ramazân ayının ilk gecesinde nafile bir namazda İnnâ Fetahnâ Suresi'ni okuyan kişi, o sene (tüm afetlerden) korunur." [Ebû Abdillâh el-Hubeyşî, el-Berake fî fazli's-sa'yi ve'l-harake, rakam:856, sh:265; Abdülkâdir el-Geylânî, el-Ğunye, 2/14; es-Safûrî, Nüzhetü'l-mecâlis, 1/146; İsmâ'îl Hakkî el-Bursevî, Rûhu'l-beyân, 9/61; el-Üchûrî, Fezâil-ü şehri Ramazân, sh:66; Muhammed Hakkî en-Nâzilî, Hazînetü'l-esrâr, sh:37]
DUA
a) Ebû Cafer (Radıyallâhu Anh)dan rivayete göre; ramazân ayının hilali görüldüğünde, Rasûlullâh ﷺ mübarek yüzüyle insanlara yönelir, sonra: "Allâhümme ehillehû 'aleynâ bi'l-emni ve'l-îmâni ve's-selâmeti ve'l-İslâmi ve'l-âfiyeti'l-mücellileti ve raf'i'l-eskâmi ve'l-avni 'ale's-siyâmi ve's-salâti ve tilâveti'l-Kur'âni, allâhümme sellimnâ li ramedâne ve sellimhü lenâ ve tesellemhü minnâ hattâ ye(kh)ruce ramedânü ve kad ğaferte lenâ ve rahimtenâ ve 'afevte 'annâ"
اَللِّهُمَّ اَهِلَّهُ عَلَيْنَا بِالْأَمْنِ وَ الْإِيمَانِ وَ السَّلَامَةِ وَ الْاِسلَامِ وَ الْعَافِيَةِ الْمُجَلِّلَةِ وَ رَفْعِ الْاَسْقَامِ وَ الْعَوْنِ عَلَى الصِّيَامِ وَ الصَّلَاةِ وَ تِلَاوَةِ الْقُرْآنِ، اَللِّهُمَّ سَلِّمْنَا لِرَمَضَانَ وَ سَلِّمْهُ لَنَا وَ تَسَلَّمْهُ مِنَّا حَتَّى يَخْرُجَ رَمَضَانُ وَ قَدْ غَفَرْتَ لَنَا وَ رَحِمْتَنَا وَ عَفَوْتَ عَنَّا
"Ey Allâh! Onun hilalini bize, emniyet ve imanla, selamet ve İslam'la, her şeyi kaplayan tam bir afiyet ve hastalıkların kalkışıyla, bir de namaza, oruca ve Kur'ân tilavetine yardamla kavuştur.
Ey Allâh! Bizi (günahlardan arındırarak ve vazifelerimizi doğru düzgün yaptırarak) ramazân için salim kıl, onu da bizim (şefaatimiz) için ayar.
Ve onu bizden öyle bir teslim al ki, ramazân çıktığında, Sen bizi bağışlamış, bize merhamet buyurmuş ve bizi affetmiş olasın" derdi. [İbnü Ebi'd-dünya, Fedâil-ü şehr-i ramazân, no: 20, sh: 49; İbnü Asâkir, no:6029, 51/186; Ali el-Muttakî, Kenzü'l-ummâl, no:24288, 8/589-590]
b) Abdülaziz ibni Ebî Ravvâd (Radıyallâhu Anh)ı şöyle demiştir: Selef-i salihin zamanında ramazân-ı şerif girdiği zaman Müslümanlar şöyle dua ederlerdi: "Allâhümme ezalle şehru ramedâne ve hadara fesellimhü lî ve sellimnî fîhi ve tesellemhü minnî. Allâhümmerzüknî siyâmehû ve kiyâmehû sabran vehtisâben verzüknî fîhi'l-cidde ve'l-ictihâde ve'l-kuvvete ve'n-neşâta ve e'iznî fîhi mine's-seâmeti ve'l-fetrati ve'l-keseli ve'n-nü'âsi ve veffiknî fîhi leyleti'l-kadri vec'alhâ (kh)ayran lî min elfi şehrin"
اَللَّهُمَّ اَظَلَّ شَهْرُ رَمَضَانَ وَ حَضَرَ فَسَلِّمْهُ لِى وَ سَلِّمْنِى فِيهِ وَ تَسَلَّمْهُ مِنِّى. اَللَّهُمَّ ارْزُقْنِى صِيَامَهُ وَ قِيَامَهُ صَبْرًا وَاحْتِسَابًا وَارْزُقْنِى فِيهِ الْجِدَّ وَ الْاِجْتِهَادَ وَ الْقُوَّةَ وَ النَّشَاطَ وَ أَعِذْنِى فِيهِ مِنَ السَّآمَةِ وَ الْفَتْرَةِ وَ الْكَسَلِ وَ النُّعَاسِ وَ وَفِّقْنِى فِيهِ لِلَيْلَةِ الْقَدْرِ وَاجْعَلْهَا خَيْرًا لِى مِنْ أَلْفِ شَهْرٍ
"Ey AIlâh! Ramazân-ı şerif ayının gölgesi basmıştır ve o gelip çatmıştır.
Artık Sen onu bana selametli kıl ve beni onda (günahlardan ve belalardan) selamete erdir ve onu benden kabul eyle.
Ey Allâh! Bana onun orucunu, teravihini sabırla ve ihlasla nasip et.
O ayda bana ciddiyet, ibadete gayret ve kuvvet, bir de canlılık ihsan et.
Beni onda yorgunluktan, gevşeklikten, tembellikten ve uyku halinden muhafaza et.
O ayda beni Kadir Gecesini bulmaya muvaffak et ve onu bana bin aydan hayırlı kıl." [Taberânî, Kitâbu'd-Du'â:138, no:914, 2/1227]
FETİH SURESİ
a) Bir kimse Ramazân ayının ilk gününde Fetih Suresini 3 defa okursa, AIlâh-u Te'âlâ gelecek seneye kadar onun her ihtiyacını bol bol ihsan eder. [el-Ğâfikî, Lemehâtü'l-envâr fî sevâbi kârii'l-Kur'ân, rakam:1283, sh:320; 'Abdullâh ibnü Es'ad el-Yâfi'î, ed-Dürrü'n-nazîm fî havâssi'l-Kur'âni'l-'Azîm, sh:98; Muhammed Hakkî en-Nâzillî, Hazînetü'l-esrâr, sh:166]
b) Ramazân'ın ilk gecesi, özellikle de iki rekatlik nafile namazda Fetih Suresi'ni okumak müstehap görülmüştür. Bununla amel eden kişinin fakirliğe duçar olmaması umulur. [Muhammed Hakkî en-Nâzillî, Hazînetü'l-esrâr, sh:166; Muhammed ibnü 'Alî Hırid et-Terîmî, el-Vesâilü'ş-şâfi'a fi'l-ezkâri'n-nâfi'a, sh:474]
Nitekim Mes'ûdî (Radıyallâhu Anh) şöyle anlatmıştır: "Ramazân ayının ilk gecesinde nafile bir namazda İnnâ Fetahnâ Suresi'ni okuyan kişi, o sene (tüm afetlerden) korunur." [Ebû Abdillâh el-Hubeyşî, el-Berake fî fazli's-sa'yi ve'l-harake, rakam:856, sh:265; Abdülkâdir el-Geylânî, el-Ğunye, 2/14; es-Safûrî, Nüzhetü'l-mecâlis, 1/146; İsmâ'îl Hakkî el-Bursevî, Rûhu'l-beyân, 9/61; el-Üchûrî, Fezâil-ü şehri Ramazân, sh:66; Muhammed Hakkî en-Nâzilî, Hazînetü'l-esrâr, sh:37]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder