7 Nisan 2020 Salı

BERAAT GECESİNİN VAZİFELERİ

ŞA'BÂN-I ŞERİF'İN 15. GECESİNİN (BERAAT GECESİNİN) VAZİFELERİ (7 NİSAN SALIYI 8 NİSAN ÇARŞAMBAYA BAĞLAYAN GECE)
(Bu vazifelerin tamamı ile amel etme imkanı olmayan kişi, bu gecenin ihyası niyetiyle zamanının ve kuvvetinin yettiği kadarıyla amel eder. Özellikle sayılan bir kaç farklı namazdan kolayına geleni seçer, onunla amel etmeye çalışır. Kazası olan, kazalarına ağırlık verip, dua ve salevat gibi diğer faziletli amellerle meşgul olur. Beraat gününün vazifeleri ayrı paylaşılacaktır, bunlar gecesinin vazifeleridir.)
NAMAZ
a) Ali ibni Ebî Tâlib (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edilen salatü'l-hayr: "Ey Ali! Her kim şa'bânın yarı (on beşinci) gecesinde yüz rekat kılar, her rekatta bir Fâtiha ve on İhlâs okursa, ey Ali hangi bir kul bu namazları kılarsa Allâh-u Te'âlâ onun için o gece istediği her haceti (isteği) yerine getirir."
Bunun üzerine:

"Ya Rasûlallâh! Eğer Allâh-u Te'âlâ onu şaki (imansız ölecek bir bedbaht olarak) yazdıysa, sa'id (imanlı ölecek bahtiyar) kuluna çevirir mi?" diye sorulunca:

"Ey Ali! Beni hakla gönderen Allâh-u Te'âlâ'ya yemin ederim ki Levh-i Mahfuz'da:
'Felan oğlu felan şaki olarak yaratıldı ama Allâh-u Te'âlâ bu hükmü sildi ve onu sa'ide döndürdü' diye yazılmıştır" buyurdu.

Allâh-u Te'âlâ bu (namazı kılan) kuluna yetmiş bin melek gönderir ki bir dahaki sene başına kadar onun sevaplarını yazarlar, günahlarını silerler ve derecelerini yükseltirler.
Allâh-u Te'âlâ Adn cennetlerine yedi yüz yetmiş bin melek gönderir.
O melekler onun için şehirler ve köşkler bina ederler, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın duymadığı, ağaçlar dikerler.

Bu cennetierin bir benzeri, kullardan hiçbirinin kalbinden bile geçemez ki her bir cennette size tarifte bulunduğum şehirler, köşkler ve ağaçlar doludur.
Eğer bu kişi bir dahaki seneye kadar ölürse şehit olarak ölür.

Allâh-u Te'âlâ ona o gece okuduğu İhlâs Suresi'nin her bir harfine mukabil yetmiş bin huri verir ki her bir horinin bir erkek, bir de dişi hizmetçisi bulunur.

Ayrıca ona yetmiş bin ğılman, yetmiş bin vildan (genç köleler, hizmetçiler), yetmiş bin kethuda (ciddi iş takipçisi) ve yetmiş bin hacib (kapıcı) verir.

O gece İhlâs okuyan herkese, yetmiş şehit sevabı yazılır. Daha önce kıldığı ve daha sonra kılacağı tüm namazlar kabul edilir.

Anne babası cehennemde bile olsalar onlara dua ederse onlar da (sağlıklarında) Allâh-u Te'âlâ'ya hiçbir şeyi şirk koşmamışlarsa, Allâh-u Te'âlâ onları cehennemden çıkarır da böylece onlar cennete girerler.
Beni bak peygamber gönderen Allâh-u Te'âlâ'ya yemin ederim ki bu kişi cennetteki makamını Allâh-u Te'âlâ'nın yarattığı şekliyle görmedikçe yahut ona gösterilmedikçe dünyadan çıkmaz.
Beni hak peygamber gönderene kasem olsun ki Allâh-u Te'âlâ gece ve gündüzün yirmi dört saatinin her bir saatinde ona yetmiş bin melek gönderir ki ona selam verirler, onunla musafaha ederler ve
Sur'a üfürülünceye kadar ona dua ederler.
Kıyamet günü en kıymetli ebrar meleklerle haşrolur.
Allâh-u Te'âlâ yazıcı meleklere:
'Üzerinden sene geçinceye kadar bu kuIuma hiçbir günah yazmayın ve onun için sevaplar yazın' diye emir buyurur.
Her kim namazı ve ahiret yurdunu niyet ederek bu namazı kılarsa, Allâh-u Te'âlâ ona o gece kendi katından büyük bir nasip verir.
Allâh-u Te'âlâ ona rüyasında otuzu kendisini cennetle müjdeleyen, otuzu ona cehennem azabından eman veren, otuzu onu hata yapmasın diye koruyan, onu da (ondan dünyanın belalarını uzaklaştıran ve) kendisine düşmanlık edenlere tuzak kuran (ve ondan şeytanın hilelerini uzaklaştıran) yüz melek göndermedikçe dünyadan çıkmaz."
 [Cûzekânî, Süyûtî, el-Le'âlî, 2/58; Gazâlî, İhyâü ulûmi'd-dîn, 1/203; Zebîdî, İthâfü's sâde, 3/425; Abdülkâdir el-Geylânî, el-Ğunye, 1/348-349; Ebu'l-Ferac Ibnü'l-Cevzî, Kitâbü'n-Nûr fî fedâili'l-eyyâmi ve'ş-şuhûr, Süleymaniye Kütüphanesi, Nazîf Paşa, Mikrofilm arşivi, no:1575, varak:63-64; Ebû Abdillâh el-Hubeyşî, no:529-531, sh:192-193; İsmâ'îl Hakkî, Rûhu'l-beyan, 8/403; Muhammed Hakkî, Hazînetü'l-esrâr, sh:68]

b) Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan merfu'an rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasûlullâh ﷺ şöyle buyurmuştur: "Her kim şa'bânın yarı gecesin de, her rekatında otuz kere İhlâs o koyarak on iki rekat kılarsa, cennetteki makamını görmeden (dünyadan) çıkmaz." [Hâfız Muhammed ibni Nâsır, Süyûtî, el-Le'âli'l-masnu'a, 2/59; Ebu'l-Ferac ibnü'I-Cevzî, Kitâbü'n-Nûr fî fedâili'l-eyyâmi ve'ş-şuhûr, Süleymaniye Kütüphanesi, Nazîf Paşa, Mikrofilm arşivi, no:1575, varak:84]

c) Ali ibni Ebî Tâlib (Radıyallâhu Anh)ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Şa'bânın yarı gecesi Rasûlullâh ﷺ'in kalkıp on dört rekat namaz kıldığını gördüm. Namazdan sonra oturup on dört kere Fâtiha, on dört kere Felak, on dört kere Nas Surelerini, bir kere de:
لَقَدْ جَٓاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَزِيزٌۘ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِنِينَ رَؤُ۫فٌ رَحِيمٌ ﴿١٢٨﴾ فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُلْ حَسْبِيَ اللّٰهُۘ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۜ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ ﴿١٢٩﴾
(Tevbe Suresi:128-129) ayet-i kerimelerini okudu.
Okumasını bitirince kendisine, yaptığını gördüğüm amelinden sordum, bunun üzerine Rasûlullâh ﷺ: 'Her kim benim yaptığımı yaparsa, ken-disi için yirmi makbul hac ve yirmi sene makbul oruç sevabı verilir.
Eğer o gün oruca niyet sabahlarsa, geçmiş ve gelecek birer sene olmak üzere iki senenin orucu gibi olur' buyurdular." [Beyhakî, Şu'abu'l-îmân, no:3559, 5/366; Cûzekânî, Süyûtî, el-Le'âli'l-masnû'a, 2/60; ed-Dürrü'l-Mensûr, 13/260-261; Zebîdî, Ithâfü's-sâdeti'l-müttakîn, 3/426]

d) Mukrî Cemâleddin Muhammed ibni Yûsuf et-Tebbâ'î (Radıyallâhu Anh)ın Rasûlullâh ﷺ'e eklenen isnadıyla rivayet edip icazet verdiği bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur: "Her kim şa'bânın yarı gecesinde bir Fâtiha ve on İhlâs ile on iki rekat kılarsa, günahları mahvedilir ve ömrüne bereket verilir. [Ebû Abdillâh el-Hubeyşî, Kitâbü'I-Bereke, no:533, sh:193-194; Safûrî, Nüzhetü'l-mecâlis, 1/143]

e) Abdullâh ibni Mes'ûd (Radıyallâhu Anh) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasûlullâh ﷺ bu gece kılınacak yüz rekatla ilgili başka bir tarifte bulunmuştur: "Her kim şa'bânın yarı gecesinde bir Fâtiha ve beş İhlâs ile yüz rekat kılarsa Allâh-u Te'âlâ ona her birinin yanında nurdan bir defter bulunan beş yüz bin melek indirir de o melekler kıyamet gününe kadar onun sevabını yazmaya devam ederler." [Mişkâtü'l-envâr, Osman ibni Hasen el-Hobevî, Dürretü'n-nâsihîn, sh:250]

f) İsmâ'îl Hakkî ve Seyyid Ali Zâde (Rahimehumallâh)ın beyanları vechile; Beraat namazının üç şekli vardır:
1. En azı her bir rekatta iki yüz ayet olmak üzere dört yüz ayetle kılınan iki rekattır.
Zira kıratın farzı bir ayet, sünneti üç ayet, müstehabı ise dört ayettir. Dolayısıyla dört yüz ayet okunarak kılınan iki rekat, müstehap kıraat bakımından yüz rekat hükmündedir.
2. Ortası ulema ve suleha nezdindeki genel kabule göre yüz rekattır, bunun nasıl kılınacağı geride beyan edilmiştir.
Ancak farklı bir şekli de şöyle tarif edilmiştir. Her rekatta bir Âyete'l-Kürsî, bir İnnâ Enzelnâ ve üç İhlâs-ı Şerif okunup iki rekatta bir selam verilir.
3. En fazlası ise bin rekattır ki bu Allâh-u Te'âlâ'nın bir olan İsm-i Azam'ının tafsili olan yüz isminin tafsili olan bin ismine işarettir. [İsmâ'îl Hakkî, Rûhu'l-beyân, 8/403; Şir'atü'l-İslam, sh:134]

g) Tâvûs (Radıyallâhu Anh)ın Vâsile ibni Eska' (Radıyallâhu Anh)dan rivayetine göre:
"Bu gecenin namazı gusül ve temizlikten sonra kılınacak dört rekatlık bir namazdır. Her bir rekatta bir Fâtiha ve yirmi beş İhlas okunur." [Muhammed Hakkî, Hazînetü'l-esrâr, sh:68]
h) Ebû Abdillâh el-Hubeyşî (Radıyallâhu Anh) bu gecenin namazı hakkında Rasûlullâh ﷺ'den şu nakli yapmıştır: "Şa'bânın yarısının gecesi iki rekat kılın, bunların birincisinde bir Fâtiha ile bin İhlâs, ikincisinde ise bir Fâtiha ile yüz İhlâs okuyun." [Kitâbü'l-Bereke fî fadli's-sa'yi ve'l-hareke, no:532, sh:193]
DUA

a) Âişe (Radıyallâhu Anhâ)dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasûlullâh ﷺ'in Beraat gecesi kıldığı nafile namazın ilk secdesinde: "Secede leke sevâdî ve (kh)ayâlî ve âmene bike füâdî fe hâzihî yedî ve mâ ceneytü bihâ 'alâ nefsî! Yâ 'Azîmü yürcâ li külli 'azîmin yâ 'Azîm! İğfiri'z-zenbe'l-'azîme secede vechî lillezî (kh)alekahû ve şekka sem'ahû ve besarahû ve ebûü leke bi'n-ni'ami ve e'ğterifü bi'z-zünûbi'l-'azîmeti zalemtü nefsî feğfir lî innehû lâ yeğfiru'z-zünûbe illâ ente e'ûzü bi 'afvike min 'ukûbetike ve e'ûzü birahmetike min nikmetike ve e'ûzü bi ridâke min se(kh)atike ve e'ûzü bike minke celle vechüke lâ ühsî senâen 'aleyke ente kemâ esneyte 'alâ nefsike"
سَجَدَ لَكَ سَوَادِي وَ خَيَالِي وَ آمَنَ بِكَ فُؤَادِي فَهَاذِهِ يَدِي وَ مَا جَنَيْتُ بِهَا عَلَى نَفْسِي! يَا عَظِيمُ يُرْجَى لِكُلِّ عَظِيمٍ يَا عَظِيمُ! اِغْفِرِ الذَّنْبَ الْعَظِيمَ سَجَدَ وَجْهِي لِلَّذِي خَلَقَهُ وَ شَقَّ سَمْعَهُ وَ بَصَرَهُ وَ أَبُوءُ لَكَ بِالنِّعَمِ وَ أَعْتَرِفُ بِالذُّنُوبِ الْعَظِيمَةِ ظَلَمْتُ نَفْسِي فَاغْفِرْ لِي إِنَّهُ لَا يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلَّا أَنْتَ أَعُوذُ بِعَفْوِكَ مِنْ عُقُوبَتِكَ وَ أَعُوذُ بِرَحْمَتِكَ مِنْ نِقْمَتِكَ وَ أَعُوذُ بِرِضَاكَ مِنْ سَخَطِكَ وَ أَعُوذُ بِكَ مِنْكَ جَلَّ وَجْهُكَ لَا أُحْصِي ثَنَاءً عَلَيْكَ أَنْتَ كَمَا أَثْنَيْتَ عَلَى نَفْسِكَ
"Karartım da hayalim de Sana secde etti. Gönlüm Sana iman etti. İşte elim ve onunla kendi aleyhime işlediklerim.
Ey her büyük şey için kendisine umut bağlanan Büyük Allâh'ım! Ey büyük! Büyük günahları affet! Yüzüm, kendisini yaratan, kulağını ve gözünü yar(ıp yarat)ana secde etti. Nimetlerini Sana karşı ikrar ediyorum. Büyük günahlarımı itiraf ediyorum.
Ben nefsime zulmettim. Öyleyse beni bağışla. Zira günahları Senden başkası affedemez. Azabından affına sığınıyorum. Hışmından rahmetine, gazabından rızana (hoşnutluğuna) sığını yorum.
Senden yine Sana sığınıyorum. Sana karşı övgüyü sayıp bitiremem. Zat'ın, pek yüce olmakta daim oldu. Sen kendini övdüğün gibisin" dualarında bulundu. [Beyhakî, Fadâilü'l-evkât, no:26-29, sh:126-132; Şu'abü'l-îmân, no:3556-3557, 5/362-365; Münzirî, et-Terğîb, no:1546, 2/124; Süyûtî, ed-Dürru'l-Mensûr, 13/25 7-260]

b) Rasûlullâh ﷺ Beraat gecesi kıldığı namazda iki secde arasında: "Allâhümme heb lî kalben tekiyyen nekiyyen mine'ş-şerri beriyyen lâ kâfiran ve lâ şekiyyen"
اَللَّهُمَّ هَبْ لِي قَلْبًا تَقِيًّا نَقِيًّا مِنَ الشَّرِّ بَرِيًّا لَا كَافِرًا وَ لَا شَقِيًّا
"Ey Allâh! Bana şerden arınmış bulunan takva sahibi olan, kafır ve bedbaht olmayan bir kalp bağışla" diye dua etti. [Beyhakî, Fadâilü'l-evkât, no:26-29, sh:126-132; Şu'abü'l-îmân, no:3556-3557, 5/362-365; Münzirî, et-Terğîb, no:1546, 2/124; Süyûtî, ed-Dürru'l-Mensûr, 13/257-260]

c) Rasûlullâh ﷺ Beraat gecesi kıldığı namazın ikinci secdesinde: "Ekûlü leke kemâ kâle e(kh)î Dâvüdü 'Aleyhisselâmü: ü'affiru vechî fi't-türâbi li seyyidî ve hukka li vechi seyyidî en tü'affera'l-vücûhü li vechihî"
أَقُولُ لَكَ كَمَا قَالَ أَخِي دَاوُدُ عَلَيْهِ السَّلَامُ: أُعَفِّرُ وَجْهِي فِي التُّرَابِ لِسَيِّدِي وَ حُقَّ لِوَجْهِ سَيِّدِي أَنْ تُعَفَّرَ الْوُجُوهُ لِوَجْهِهِ
"Ya Rabbi! Sana kardeşim Dâvud (Aleyhisselâm)ın dediği gibi diyorum.
Seyyidim için yüzümü toprağa sürüyorum. Efendimin cemali için tüm yüzler toprağa sürülmeye değer" diye duada bulunmuştur.[Beyhakî, Fadâilü'l-evkât, no:26-29, sh:126-132; Şu'abü'l-îmân, no:3556-3557, 5/362-365; Münzirî, et-Terğîb, no:1546, 2/124; Süyûtî, ed-Dürru'l-Mensûr, 13/257-260]

d) ABDÜLKÂDİR EL-GEYLÂNÎ (RADIYALLÂHU ANH)A NİSPET EDİLEN BERAAT DUASI
"Ey AIlâh! Sen şa'bânın yarısının gecesi yaratıklarına tecelli buyururken, lütfunu ve cehennem beraatını bize de ihsan et!
Fazl-u kereminden bize bol rızıklar takdir et! Bizleri verdiğin nimetierin hiç olmazsa bir kısım haklarını yerine getirenlere ilhak et!
Ey Allâh! Bu gece kimin vefatma hükmettiysen rahmetinle birlikte hükmet.
Kimin uzun yaşamasını takdir buyurduysan, bunu nimetinle beraber takdir et. Bizi emellerimizin ulaşamayacağı derecelere ulaştır.
Ey huzurunda tüm ayakların kalakaldığı varlıkların en hayırlısı! Ey acıyanların en rahmetlisi (Dualarımızı kabul et!)
Allâh-u Te'âlâ mahlukatının en hayırlısı olan Efendimiz Muhammed'e, aline ve ashabına çokça salat eylesin." Âmîn! (
[Seyyid Mâlikî, Mâ zâ fî şa'bân, sh:109-110; Muhammed Rahmî, Enîsü'l-celîs, sh:209; Nu'mân el-Âlûsî, Ğaliyetü'l-mevâ'ız, 2/163]

e) İMAM HABÎB HASEN HADDÂD (KADDESALLÂHU SIRRAHÛ)YA AİT MÜBAREK BİR BERAAT DUASI
"Ey Allâh! Bu gecede Sana yönelenler yöneldi, hevesliler Senin cömertliğinin ve kereminin beklentisine girdi.
Bu gece Senin nice rahmet esintilerin, hediyelerin, bahşişlerin, ikramların ve bağışların vardır ki, Sen bunları kullarından sevip seçtiklerine özellikle lutfeder, Senden haklarında inayet geçmemiş olanları da engelleyip mahrum edersin.
Ey Allâh! En sevdiğin isimlerin ve en değerli peygamberin hürmetine beni Senin inayetine mazhar olan kullarından kılmanı Senden niyaz ediyorum.
Ey Allâh! Bu gece veya sonrasında dağıtacağın, her hidayet edici bir nur yahut neşredeceğin bir rahmet, döşeyeceğin bir rızık, kaldıracağın bir zarar, affedeceğin bir günah, defedeceğin bir şiddet, geri çevireceğin bir fitne, kaldıracağın bir bela, lutfedeceğin bir nimet ve şerrine kafi geleceğin düşmanlar hususunda beni en bol ve üstün hazza, nasibe, kısmete, hibe ve bahşişe mazhar olan kullarından eyle!
Ey Allâh! Beni her türlü şerden koru.
En üstün ahlaka muvaffak eyle.
Bana bedenimde afiyet, rızıklarda bolluk ve bereket nasip eyle! Beni murdarlıktan, şirkten ve nifaktan selamete erdir!
Ey Allâh! Gerçekten de Senin öyle lütuf esintilerin vardır ki, gaflet hastasının üzerine eserlerse, şifa verirler.
Senin öyle merhamet rüzgarların vardır ki, nefsinin esiri olan bir kula yönelirlerse, onu azad ederler. Şüphesiz Senin öyle inayetlerin daimdir ki, dalalet deryasında boğulan birine tecelli edip kurtarırlar.
Muhakkak Senin öyle saadetlerin mevcuttur ki, bir şakinin elinden tutarlarsa onu sa'ide çevirirler. Senin öyle keremli lütufların var ki, çaresiz günahkara genişlik verirler.
Senin öyle fazilet ve nimetlerin mevcut ki, bozuk birine taalluk edip ıslah ederler.
Senin öyle büyük rahmet nazariarın sabit ki, onlarla gafil bir kuluna nazar etsen hemen gafletten ikaz ederler.
Öyleyse ey Allâh! Hemen bana gizli lütfundan, gaflet hastalığıma şifa verecek bir hoş rüzgar estir. Geniş alakandan ve lütfundan benim üzerime şehvet bağlanından esaretimi çözeceğin hoş bir esinti gönder. İnayet nazarınla bana bak ve beni sapıklık denizinden kurtar.
Dünyada ve ahirette tarafından bana öyle bir rahmet bahşet ki, sayesinde bedbahtlığımı saadet ve bahtiyarlığa çeviresin.
Duaını kabul et, kabulünde acele et, hacetlerimi yerine getir ve bana afiyet ver. Geniş cömertlik ve iyiliğinden, Sana karşı samimi ve tam bir dönüş ve yöneliş bana nasip eyle!
Ey Cömert! Dua için kapını çalmaya beni ehil eyle ki, kalbim Senin nezdindekilere eklensin de beni Senin kasıt ve muradına ulaştırsın!
Ey kastedilenlerin en hayırlısı! Ey tapılanların en iyisi! Yardımını talep hususunda Sana yalvarıp yakarıyorum.
Ey Allâh! Seni bir sığınak ve kaçış yeri ediniyorum, dileklerimi, isteklerimi ve şikayetlerimi Sana arz ediyorum. Zarar ve ziyanımı Sana açıklıyorum. İşlerimi ve münacatımı Sana ısmarlıyor, tüm hallerirnde ancak Sana itimat ediyorum.
Ey Allâ! Bu gece de, ben de Senin yaratıklarından biriyiz. Ne bunda, ne de sonrasında beni kötü ve istenmedik şeylere giriftar kılma, bu gecede bana her hangi bir günah ve zelle takdir buyurma ve bu gece bir günah bile üzerimde bırakma.
Bana ancak en güzel şeyleri nasip eyle. Haramlarına karşı cesareti, günahlarına doğru meyli, muhalefetine yönelmeyi, taatını terketmeyi, yüce hakkını hafife almayı ve rızkında şüpheye kapılmayı bana hoş gösterme!
Ey Benim AIlâh'ım! Yüce tecellilerinden bir nazra (lütuf bakışı), engin rahmetlerinden bir merhamet, pek hoş atıyyelerinden bir hediye isterim Senden!
Yaratıklarının şerrine karşı bana kafi gel, İslam dinimi muhafaza eyle, hiç uyumayan kudret gözünle bize nazar eyle. Bize dünyada da iyileri, ahirette de güzelleri nasip eyle ve bizi o ateşin azabından koru.
Ey AIlâh! En önemli işleri kendisinde seçip sağlamlaştırdığın kıymetli şa'bân ayının yarısının gecesindeki en büyük tecelli hürmetine, bildiğimiz ve bilmediğimiz tüm belaları bizden kaldır. Senin daha iyi bildiğin tüm günahlarımızı bizim için bağışla!
Ey AIlâh! Bilmekte olduklarının en hayırlılarını Senden istiyorum. Kötü bildiklerinden Sana sığını yorum. Her bildiğinden ötürü Senden mağfiret talep ediyorum.
Şüphesiz ki tüm gizlileri hakkıyla bilen Sensin, ancak Sen!
Ey Allâh! Senin bildiğin, benim bilemediğim tüm hayırlara nailiyet diliyorum. Bildiğim bilmediğim her günahım için istiğfar ediyorum.
Ey Allâh! Bütün ilimler Senin katındadır, bizden ise gizlidir, kendimizin hayrına ne isteyeceğimizi bile bilemiyoruz.
İşlerimizi Sana arz ettik, ihtiyaçlanmız ve fakirliğimizin giderilmesi için Sana ümit bağladık.
Öyleyse ey AIlâh! Bizi irşad eyle, nezdinde en sevilen ve beğenilen arnellere bizi muvaffak kıl ve çokça sebat nasip eyle. Şüphesiz ki dilediğine karar veren ve istediğini yapabilen ancak Sensin ve Sen her şeye hakkıyla gücü yetensin.
O çok yüce ve pek büyük AIlâh'ın yardımı olmadan hiçbir imkan ve kuvvet olamaz.
O müşriklerin söylentilerinden izzet sahibi Rabbine tenzih olsun, gönderilenlere selam olsun, alemlerin Rabbi'ne hamdolsun. Allâh-u Te'âlâ'dan Efendimiz Muhammed'e, Ehl-i Beyt'ine ve ashabına salat-ü selam olsun." Âmîn! [Seyyid Mâlikî, Ma zâ fî şa'bân, sh:112-115]

SALEVAT
Rasûlullâh ﷺ'in bu konuda şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Beni hak peygamber olarak gönderen Zat'a yemin olsun ki!
Bu gece bana salevat okuyana tüm nebilerin, rasullerin, meleklerin ve insanların sevabı İhsan edilir." [Mişkâtü'l-envâr, el-Hobevî, Dürretü'n-nâsihîn, sh:250]
Bazı meşayıhtan nakledildiğine göre:
"Beraat gecesi şu salevatı yüz kere okuyan kişi Rasûlullâh ﷺ' rüyasında görme şerefine, dolayısıyla şefaatine nail olur." [Mültekadât, Enîsü'l-celîs hâmişi, sh:204)
Bu salevat şöylecedir: "Allâhümme salli 'alâ rûhi seyyidinâ Muhammedin fi'l-ervâhi ve salli 'alâ cesedi seyyidinâ Muhammedin fi'l-ecsâdi ve salli 'alâ kabri seyyidinâ Muhammedin fi'l-kubûri"
اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى رُوحِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ فِي الْأَرْوَاحِ وَ صَلِّ عَلَى جَسَدِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ فِي الْأَجْسَادِ وَ صَلِّ عَلَى قَبْرِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ فِي الْقُبُورِ
"Ey Allâh! Ruhlar içinde Efendimiz Muhammed'in ruh-u şerifine salat eyle!
Ey Allâh! Bedenler içersinde Efendimiz Muhammed'in beden-i şerifine salat eyle!
Ey Allâh! Kabirler arasında Efendimiz Muhammed'in kabr-i şerifine salat eyle!"
Bu gece hürmetine Rabbimiz ağlamamıza ve yalvarmamıza acısın da beraatlarımızı ihsan eylesin!


Kaynak : Alıntı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder