DÖRT BÜYÜK KİTABI OKUMUŞ SEVABI KAZANDIRACAK, BÜYÜCÜLERİN VE HAŞERATIN ŞERRİNDEN KORUYACAK AYET-İ KERİMELER
Sahabe-i kiramın ulularından Semüre (ibni Cündüb) (Radıyallâhu Te'âlâ Anh) şöyle demiştir: "Şu bir gerçektir ki; her kim bu (Şu'arâ Suresi'nin 78-85) ayetleri(ni) gece veya gündüz, sabah yahut akşam veya uyurken ya da sabaha vardığında (imsak vaktinden itibaren) okursa Tevrât'ı, İncîl'i, Zebûr'u, İbrâhîm (Aleyhisselâm)ın sahifelerini ve Kur'ân'ı okumuş gibi (sevaba nail) olur.
Şüphesiz ki Allâh(-u Te'âlâ) gece veya gündüz bu ayetleri okuyana Halîlü'r-rahmân'ın (Allâh-u Te'âlâ'nın dostu olan) İbrâhîm (Aleyhisselâm)ın sevabının bir mislini verir.
Muhakkak ki Allâh-u Te'âlâ dördüncü kat (bir rivayet yedinci kat) semada, kendisine Beyt-i Ma'mûr denilen bir ev bina etmiştir ki her gün (kendisini tavaf etmeleri için) ona yetmiş bin melek girdirir, sonra onlar (ziyaretlerinin ardından) ondan çıkarlar, sonra da kıyamet gününe kadar (kendilerine sıra gelmediği için bir daha ona) dönmezler, işte Allâh-u Te'âlâ bu kişiye onların sevabının bir mislini verir.
Yine şu muhakkaktır ki Allâh-u Te'âlâ cinlerden ve insanlardan, mü'min erkeklerle kadınları yarattığı günden itibaren Sur'a üfürüleceği güne kadar (onlar tarafından kazanılacak) olan bütün sevaplarının bir mislini de bu kuluna verir.
Her kim evine girdiğinde bu ayetleri evinin etrafında yedi kere okursa, evine hırsız giremez ve evi ebediyyen yanmaz.
Her kim bu ayetleri yağmur suyu ve safran(dan yapılmış olan temiz bir mürekkep) ile temiz bir kap içerisine yazar da, sonra onu yıkayıp o(nun içine geçtiği) sudan içebildiği kadar içerse mutlaka Allâh-u Te'âlâ ona bedeninde bulunan her dertten afiyet ve her hastalıktan şifa verir.
Her kim bu ayetleri okur da sonra (o gününde veya gecesinde) ölürse şehid olarak ölür ve şüphesiz Allâh-u Te'âlâ kendisine hem deniz hem de kara şehitlerinden yedi yüz bin şüheda sevabının mislini (bir benzerini) yazar.
Her kim bu ayetleri bir gece içerisinde okursa şüphesiz ki Allâh-u Te'âlâ o gece kendisine ikbal eder (yönelir ve rahmetiyle nazar eder), dünya ve ahiretle ilgili hacet (dilek)lerinden hangisini Kendisinden isterse tümünü ona verir.
Şu muhakkak ki bu ayetleri bir gece içerisinde okuyan kişiden Allâh-u Te'âlâ sahir (büyücü)lerin sihrini ve (yılan ve akrep gibi) bütün haşeratın şerrini defeder.
Yine şüphesiz ki uyuyacağı zaman bu ayetleri okuyan kişinin Allâh-u Te'âlâ bütün amellerini kabul eder, on(un salih amellerden yaptık)ları(nı) noksanlıklardan arındırır ve o kişi için (amellerini) kusurlardan tertemiz eder ki işte Allâh-u Te'âlâ iman eden erkeklerle kadınların amellerine (daima) böylece (lütfuyla) muamele eder.
İsrâfîl (Aleyhisselâm)ın bu ayetler(i okumanın sevapları) hakkında Cibrîl (Aleyhisselâm)a bildirdiğine göre; Allâh-u Azze ve Celle: 'İzzim, celalim (ululuğum ve heybetim), cüdum, keremim (cömertliğim, iyiliğim) ve yüce şerefim hakkı için; her kim Bana iman edip tasdik eder, o Peygamber'i de tasdik edip bu sevaba da inanırsa bunları kendisine veririm.
Şüphesiz Ben, hazineleri eksilmeyen ve nezdinde bulunanlar tükenmeyen Allâh'ım. Mü'min kullarımdan bir kula bütün cenneti verecek olsam yine de bu Benim nezdimde bulunanlardan az ya da çok hiçbir şeyi noksan etmez.
Ben öyle (büyük) bir Allâh'ım ki; bir işi(n olmasını) murad ettiğim zaman ona ancak 'Ol.' derim, o da Benim murad ettiğim şekilde hemen oluverir.
Şüphesiz Ben bir kula bir şey verecek olursam onu ölçüsüz, tartısız ve sayısız veririm. Muhakkak ki Ben bir kula bir şey vereceğim zaman onu (onun ameline göre değil) Kendi büyüklüğüme, saltanatıma ve kudretime göre veririm.
Mü'min kullarımdan herhangi bir kul, dar-ı dünyada (dünya yurdunda) alaca, cüzam ve delilik gibi (hekimlerin çare bulamadığı hastalıklara ve) belalara tutulmuş olanların başlarının üzerine bu ayetleri sadık (ihlaslı) bir niyetle ve halis (şüphelerden arınmış) olan şüphesiz bir inançla yetmiş kere okuyacak olsa elbette onlara o hastalıklardan afiyet verir ve bedenlerinden o dertleri çıkarırım.' buyurmuştur.
(Elbette bu sevapları kazanmak için Allâh-u Te'âlâ'ya ve Rasulü'ne imandan sonra bu sevapları tasdik etmek gerekir.)
Allâh'a iman edip peygamberini(n haberlerini) tasdik eden ve bu sevaplara inanan kimselere müjdeler olsun.
Onları reddedip inanmayanlara ise tam anlamıyla yazıklar olsun." [el-Ğâfikî, Lemehâtü'l-envâr, rakam:1106, 2/827-835; el-Yâfi'î, Fazlu zikrillâh, sh:40; Bu ayetlerin mescide çıkarken okunmasının faziletlerini beyan eden farklı bir rivayet için bkz.: es-Süyûtî, ed-Dürru'l-mensûr, 1/1270-271; İsmâ'îl Hakkî, Rûhu'l-beyân, 6/287; Ezkâr ve De'avât Külliyatı, 1/233-234]
“Euzübillahimineşşeytanirracim” “Bismillahirrahmanirrahim”
ŞUARÂ Suresi 78-85
78- Ellezî halakanî fe huve yehdîn(yehdîni).
79- Vellezî huve yut’ımunî ve yeskîn(yeskîni).
80-Ve izâ maridtu fe huve yeşfîn(yeşfîni).
81-Vellezî yumîtunî summe yuhyîn(yuhyîni).
82- Vellezî atmeu en yagfira lî hatîetî yevmed dîn(dîni).
83- Rabbi heb lî hukmen ve elhıknî bis sâlihîn(sâlihîne).
84: Vec’al lî lisâne sıdkın fîl âhırîn(âhırîne).
85: Vec’alnî min veraseti cennetin naîm(naîmi).
Türkçe Meali
78 - O ki beni yarattı sonra da bana o hidayet eder
79- Ve o ki bana o, yedirir, o içirir,
80-Hastalandığım vakıt da bana o şifa verir
81-Ve beni öldürecek, sonra (da) beni diriltecek olan, O'dur.
82-Ve dîn günü, benim hatalarımı mağfiret etmesini umduğum da O'dur.
83-Rabbim bana hikmet bağışla ve beni salihlere dahil et.
84-Ve beni, sonrakilerin lisanlarında sadık kıl (sonraki nesiller arasında benim anılmamı sağla).
85-Ve beni, ni'metlendirilmiş cennetlerinin varislerinden kıl.
بِسۡمِ ٱللهِ ٱلرَّحۡمَـٰنِ ٱلرَّحِيمِ
AYET-İ KERİMELERİN OKUNUŞU
بِسْمِ اللهِ، اَلَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهْدِينِۙ ﴿٧٨﴾ وَالَّذِي هُوَ يُطْعِمُنِي وَيَسْقِينِۙ ﴿٧٩﴾ وَاِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِۖ ﴿٨٠﴾ وَالَّذِي يُمِيتُنِي ثُمَّ يُحْيِينِۙ ﴿٨١﴾ وَالَّذِي اَطْمَعُ اَنْ يَغْفِرَ لِي خَطِيـَٔتِي يَوْمَ الدِّينِۜ ﴿٨٢﴾ رَبِّ هَبْ لِي حُكْمًا وَاَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَۙ ﴿٨٣﴾ وَاجْعَلْ لِي لِسَانَ صِدْقٍ فِي الْاٰخِرِينَۙ ﴿٨٤﴾ وَاجْعَلْنِي مِنْ وَرَثَةِ جَنَّةِ النَّعِيمِۙ ﴿٨٥
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder