HAVAS İLMİ HAKKINDA KISA BİR MALUMAT

 

HAVAS İLMİ HAKKINDA KISA BİR MALUMAT

Havas ilmi Allâh-u Te'âlâ'nın isimlerini, bazı duaları ve virdleri okumaktan ve yazmaktan bahseder, okuma anında talibin nefsi Allâh-u Te'âlâ'dan başkası ile meşgul olmadığından, talibin kabiliyeti miktarınca talib, ilahi feyiz ve ilahi nur meydana gelmesinden ve bunlardan hasıl olan bazı harikulade işlerden bahseder.

Havas alimlerinin büyüklerinden İmâm Ahmed el-Bûnî (Rahmetullâhi Aleyh) buyurur ki: "Hiç şeksiz ve şüphesiz bir müslüman inanarak ve kaidilerine uyarak Allâh-u Te'âlâ'nın isimlerini zikretse, elbette ve elbette her türlü hacetine kavuşur. Eğer bir kimse inanarak ve kaidelerine riayet ederek, Allâh-u Te'âlâ'nın isimlerini okumaya devam etse, elbette ve elbette okumuş olduğu ism-i ilahi o kişi üzerinde çok büyük ilahi ve nurani tesirler meydana getirir, bir takım gizli sırlara muttali olur, dünyalık olarak ise sayılmayacak kadar faideler meydana gelir.

Havas ilmi ile uğraşmış bazı alimlerin ve evliyanın başında Huccetü'l-İslâm İmâm Gazâlî Hazretleri gelir, kendisi sünneti dirilten, insan ve cinlerin müftüsü idi.

Bir gün cinlere, dünyada olup, biten garip şeyleri sordu, cinler: "Cinleri inkar eden mutezile alimi Zemahşerî tefsirle alakalı bir kitap yazmaktadır, Kur'ân'ı Kerîm'in yarısına yetişti" dediler.

İmâm Gazâlî Hazretleri, cinlerden Zemahşerî'nin yazdığı tefsiri kendisine getirmelerini istedi. Cinler Zemahşerî'nin yazmış olduğu tefsirin hepsini yazıp, aslını yerine koydular, kopyasını İmâm Gazâlî Hazretleri'ne getirdiler.

Zemahşerî İmâm Gazâlî Hazretleri'nin yanına geldiğinde, Gazâlî Hazretleri tefsiri kendisine gösterdi, Zemahşerî hayretler içinde kalarak: "Eğer bu tefsir benim ise, ben onu gizledim, gizli yazıyorum, benden başka kimse tefsir yazdığımı bilmiyor, bu nereden geldi? Yok eğer bu tefsir başkasının ise, bir kitabın lafız, mana ve tertipte bu kadar birbirine benzemesini akıl kabul etmez, mümkün değildir" dedi.

Bu konuşma üzerine Gazâlî Hazretleri: "Bu tefsir senindir, bize cinlerin eliyle ulaştı" buyurdu, o güne kadar cinleri inkar eden Zemahşerî, o anda cinlerin varlığını itiraf etti.

Havas ile uğraşan diğer bir zat ise Muhyiddîn Muhammed ibni Arabî Hazretleri'dir, kendisi büyük tayyi mekan (bir anda uzun mesafeler katetme) havassına mazhar olmuş idi, bütün kainatı tayy ederdi, cifir ilmi, harf ilmi, davet ilmi, vefk ilmi gibi bir çok gizli ilimlere vakıf idi, evliyanın en büyüklerindendir, işte bu zatlar bu ilmin bereketi ile bu tür harikulade hallere mazhar olmuşlardır, elbette Allâh-u Te'âlâ en iyi bilendir.