Receb-i Şerîf’in Onuncu (29 Nisan) Günü Hayırlı Kaza ve Kader İçin Okunacak Dua
Kaynak : Resmi Sitesi https://www.facebook.com/cubbeliahmethoca
http://www.cubbeliahmethoca.tv/ Resmi Sitesi
Surelerin Fazileti,Ayetler,Dualar,Salavatlar,Esma-ül Hüsna,rızık,dilek,hacet,namaz,istiğfar,zikir,iş,nazar duası
29 Nisan 2015 Çarşamba
Receb-i Şerif'in ikinci on gününde okuyacağımız zikir
Receb-i Şerif'in ikinci on gününde okuyacağımız zikir:
''Subhânallah'il Ehadis-Samed''
(Bir ve her şeyin ona muhtaç olduğu Allah’ı tesbih ederim)
https://www.facebook.com/cubbeliahmethoca
''Subhânallah'il Ehadis-Samed''
(Bir ve her şeyin ona muhtaç olduğu Allah’ı tesbih ederim)
https://www.facebook.com/cubbeliahmethoca
27 Nisan 2015 Pazartesi
Şehidimizin ruhuna hediye edilmek üzere Yâsin-i Şerif okuyoruz
Sesimize Ses Ver Türkiye !
1914-1921 Yılları arası Ermeni çetelerince katledilen 518.101 Şehidimizin ruhuna hediye edilmek üzere Yâsin-i Şerif okuyoruz.
Duası Cübbeli Ahmet Hocaefendi tarafından bu hafta (Perşembe) Mescit Sohbetinde yapılacaktır.
30 Nisan Perşembe saat 17:00'ye kadar okuyabileceğiniz adedi
haydiduaya@lalegultv.com.t r adresine bildirebilirsiniz.
Not: Düzenli sayım için buraya değil,sadece e-posta adresine yollamanızı ricâ ediyoruz.https://www.facebook.com/cubbeliahmethoca
1914-1921 Yılları arası Ermeni çetelerince katledilen 518.101 Şehidimizin ruhuna hediye edilmek üzere Yâsin-i Şerif okuyoruz.
Duası Cübbeli Ahmet Hocaefendi tarafından bu hafta (Perşembe) Mescit Sohbetinde yapılacaktır.
30 Nisan Perşembe saat 17:00'ye kadar okuyabileceğiniz adedi
haydiduaya@lalegultv.com.t
Not: Düzenli sayım için buraya değil,sadece e-posta adresine yollamanızı ricâ ediyoruz.https://www.facebook.com/cubbeliahmethoca
24 Nisan 2015 Cuma
23 Nisan 2015 Perşembe
GECE YATMADAN MUTLAKA OKUYALIM
GECE YATMADAN MUTLAKA OKUYALIM...
HER KİM YATACAĞI ZAMAN 3 KERE:
اَسْتَغْفِرُ اللّٰهَ الَّذٖى لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ * اَلْحَيَّ الْقَيُّومَ وَ اَتُوبُ اِلَيْهِ
ESTAĞFİRU-LLÂHE-LLEZÎ LÂ İLÂHE İLLÂ HÛ. EL-HAYYE’L-KAYYÛME VE ETÛBÜ İLEYH.
MANASI; “KENDİSİNE MAHSUS BİR HAYATLA DİRİ OLAN VE MEVCUDATI AYAKTA TUTAN VE KENDİSİNDEN BAŞKA HİÇBİR İLÂH OLMAYAN ALLAH’TAN AF DİLER VE O’NA TEVBE EDERİM.”
DERSE, ALLAH ONUN GÜNAHLARINI; DENİZ KÖPÜKLERİ KADAR, YILDIZLARIN SAYISI KADAR, ALİC ÇÖLÜNÜN KUMLARI KADAR, DÜNYA GÜNLERİNİN SAYISI KADAR ÇOK DA OLSA BAĞIŞLAR. (kaynak: TİRMİZİ)
HER KİM YATACAĞI ZAMAN 3 KERE:
اَسْتَغْفِرُ اللّٰهَ الَّذٖى لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ * اَلْحَيَّ الْقَيُّومَ وَ اَتُوبُ اِلَيْهِ
ESTAĞFİRU-LLÂHE-LLEZÎ LÂ İLÂHE İLLÂ HÛ. EL-HAYYE’L-KAYYÛME VE ETÛBÜ İLEYH.
MANASI; “KENDİSİNE MAHSUS BİR HAYATLA DİRİ OLAN VE MEVCUDATI AYAKTA TUTAN VE KENDİSİNDEN BAŞKA HİÇBİR İLÂH OLMAYAN ALLAH’TAN AF DİLER VE O’NA TEVBE EDERİM.”
DERSE, ALLAH ONUN GÜNAHLARINI; DENİZ KÖPÜKLERİ KADAR, YILDIZLARIN SAYISI KADAR, ALİC ÇÖLÜNÜN KUMLARI KADAR, DÜNYA GÜNLERİNİN SAYISI KADAR ÇOK DA OLSA BAĞIŞLAR. (kaynak: TİRMİZİ)
22 Nisan 2015 Çarşamba
Hacet namazina su niyetle baslanir
Hacet namazina su niyetle baslanir: Ya
Rabbi beni, Teşrifleriyle dünyayı nura gark ettiğin Efendimiz
hürmetine, Sevgili ayın recebi Şerif hürmetine, heyz'i ilahine, afv'ı
ilahine Rıza'i ilahiyene gark eyle, Abid zahid kullarının arasına
kaydeyle, Dünya sıkıntılarından halas eyle, Rıza'i şerifin için, Allahu
ekber......bu 30 rekatlık namaz ilk on gün 10 rekat"ı 2. on gün 10
rekat"ı 3. on gün kalan 10 rekat kılınarak 30 rekat tamamlanmış
oluyor....her rekatta fatiha"dan sonra 3 ihlas 3 kafirun okunacak...son
selam verildikten sonra....eller dua halinde semaya açılıp
İlk zikir.. Lâ ilahe illallahü vahdehu la şerike leh .Lehül`l-mülkü ve lehü`l-hamdü yuhyi ve yumit . Ve hüve hayyün la yemütü biyedihi`l-haur.Ve hüve alâ küli şey`in kadir..11 defa okunacak..
ikinci on rekatta... 11 defa .. ilahen vahiden ehaden sameden ferden vitren hayyen kayyumen daimeb ebeda...
üçüncü on rekatta.. Allahümme lâ mânia lima a`tayte vela mu`tiye lima mena`te vela raadde lima kadeyte vela mübeddile lima hakemte vela yenfeu ze`l-ceddi minke`l-ceddü Sübhane rabbiye`l-aliyyi`l-vehhab. Sübhane rabbiye`l-aliyy`l-a`le`l-vehhab. Sübhane rabbiye`l-aliyyi`l-a`le`l-kerimi`l-vehhab. Ya vehhabü ya vehhabü ya vehhab....
İlk zikir.. Lâ ilahe illallahü vahdehu la şerike leh .Lehül`l-mülkü ve lehü`l-hamdü yuhyi ve yumit . Ve hüve hayyün la yemütü biyedihi`l-haur.Ve hüve alâ küli şey`in kadir..11 defa okunacak..
ikinci on rekatta... 11 defa .. ilahen vahiden ehaden sameden ferden vitren hayyen kayyumen daimeb ebeda...
üçüncü on rekatta.. Allahümme lâ mânia lima a`tayte vela mu`tiye lima mena`te vela raadde lima kadeyte vela mübeddile lima hakemte vela yenfeu ze`l-ceddi minke`l-ceddü Sübhane rabbiye`l-aliyyi`l-vehhab. Sübhane rabbiye`l-aliyy`l-a`le`l-vehhab. Sübhane rabbiye`l-aliyyi`l-a`le`l-kerimi`l-vehhab. Ya vehhabü ya vehhabü ya vehhab....
Sohbete Davet 23 Nsan 2015 Perşembe Cübbeli Ahmet Hoca
Cübbeli Ahmet Hoca - Regaib Gecesi Sohbeti Canlı Yayın
Sohbete Davet 23 Nsan 2015 Perşembe http://lalegultv.com.tr/
Cübbeli Ahmet Hoca Resmi İnternet Sitesi http://www.cubbeliahmethoca.tv/index.php
Sohbete Davet 23 Nsan 2015 Perşembe http://lalegultv.com.tr/
Cübbeli Ahmet Hoca Resmi İnternet Sitesi http://www.cubbeliahmethoca.tv/index.php
21 Nisan 2015 Salı
EVRAD-I FETHİYYE
Bu eserin ismi de, şu şekilde dilimize çevrilmiştir : FETHİYE VÎRD-LERİ.
Bu eser, salâvat-ı şerife, duâ ve münacaattan ibarettir. Metin, tercüme, şerh biraradadır. önemli bir eserdir.
Bu eser, baş kısmındaki bir yazı ile şöyle tanıtılmaktadır :
Hazret-i Emir Seyyid Ali Hemedanî şöyle anlattı:
— Bin dört yüz (1400) evliya ile karşılaşma ve buluşma nasib oldu. Hemen her birine sordum :
— Mana yolunda velayet kapısının açılması nasıl müyesser oldu?. Hemen her birinden şu şekilde bir cevap geldi :
— Bizler, bu velayet derecesini, bu güzel Fethiye Virdini devamlı okumak, onu hiç bırakmamak sebebi ile bulacağımızı bulduk.
Fethiyye Evradı (Evliyaların her sabah okudukları büyük bir dua)
Şanlıurfa Mevlidi Halil Camisinde her sabah namazı sonrası 400 yıldır yapılan zikir
EVRAD-I FETHİYYE(FETHİYYE VİRDLERİ KİTABI)
Bu Eserin Yazarı :
ŞEYH ES-SEYYİD ALİYYÜL HEMEDÂNİ (Guddise sirrahu) hazretleri'dir.
Horasan'ın meşhûr erenlerindendir. İsmi Ali bin Şihâbeddîn bin Muhammed 'dir.
Peygamber efendimizin (s.a) soyundan olup seyyiddir.
1384 (H.786) senesinde vefât etti. Kabri şerifleri Hıtlan'dadır.
EVRAD-I FETHİYYE 'NİN FAZİLETLERİ HAKKINDA
Hazret-i Emir Seyyid Ali Hemedânî hazretleri söyle anlatır :
Bin dört yüz (1400) Evliyâ-i kirâma Allâh'a erme makâmı (mülâkat) nasib oldu.Her birisine, velâyet makâmına nasıl ulaştıklarını sordum.Bana, bu evrâd-ı şerifeye devam etmek suretiyle, velâyet fethinin müyesser olduğunu söylediler.Bir gün, Mekke-i mükerremede Harem-i şerif içinde murakabede bulunduğum sırada, Resûl-ü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz hazır olarak: (Ey benim oğlum! Fethiyye virdini oku..) buyurdular. Birdenbire Hızır aleyhisselâm zuhûr etti ve beni elimden tutarak Mekke'nin Batha vadisine götürdü ve bana orada Fethiyye-i şerifeyi talim buyurdu.Hızır âleyhisselamdan bu evrâdı öğrenir öğrenmez dağlar, taşlar, çöller, kumlar, sahralar, ağaçlar, yapraklar, gökyüzündeki melekler sanki benim hükmüme girdi, melekût ve ceberrut alemi önümde açılıverdi.
Bir başka rivayete göre de, Fethiyye evrâd-ı şerifesini derleyip tertipledikten sonra Beyt-i şerife varmışlar ve orada misafir oldukları bir gece mânâlarında Hazreti Muhammed Seyyid-i kâinat hazretlerini mübarek ellerinde bazı evrâd bulunduğu halde görerek:
— Huz, hâzih-il Fethiyye (Al, Fethiye işte budur) fermanı üzerine kendisine lütfedilen evrâdı şerifi almışlar ve kendilerinin tertipledikleri Fethiyye evrâdının aynı olduğunu anlamışlardır.
Bu evrâd-ı şerifeye devam edenlerin, Allahu teâlânın inâyeti ve Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellemin himem-i ruhaniyyeti ve bu evrâdı daha önce okuyan zevât-ı âlişanın ve hak velilerinin kudsî nefesleri berekâtiyle çok faydalanacakları ve özellikle Esmâ-ül Hüsnâ'dan feyiz alacakları meşayih-i kiram ve ulemâ-i izam tarafından bildirilmiş ve tebşîr edilmiş (müjdelenmiş) tir.
Fethiyye evrâdına devam edenler üzerine, Cenâb-ı Hak hayır ve bereket kapılarını açar, en kuvvetli ve şerli olan cinlerden emin olurlar.Fethiyye evrâdı, sabah namazından sonra okunur.Cemaatle okunduğu takdirde zikir halkası teşkil olunur ve güzel sesli bir kişi tarafından okunur.Bittikten sonra hazır bulunanlar zevk ve şevk ile ve rûhani cezbe içinde zikrullâh ile meşgul olurlar.
Sâlik yalnız ise, Fethiyye-i şerifeyi dilerse yüksek sesle fakat zikirler mertebesini içinden okur. Bitirdikten sonra vakti müsâit ise, işrak zamanına kadar mürâkabe ve zikr-i-kalbi ile meşgul olur veya Yâsin-i şerifi okur.Çünkü, zikrullâh'ın berakâtı ve hidâyet nûru ile ve zikir meclislerinde hazır bulunan meleklerin, sâlihlerin ve meşâyihin ruhâniyyetleri ile kalbe tefekkür, teveccüh ve huzur ihsan buyurulur, rahmet ve muhabbet nazil olur.
Yine Seyyid Ali Hemedânî hazretlerinden naklen anlatmaktadır ki:— Bir gece, Harzem şehri civarında, bir bostanın havuzunun kenarında uyuya kalmıştım.Birden, dört kişinin benim bulunduğum yere doğru geldiklerini gördüm.Havuzdan abdest aldılar.Ben de abdest aldım ve onlarla birlikte namazı kıldım.Bu arada, kendi kendime Fethiyye'yi içimden mi yoksa yüksek sesle mi okusam diye düşünüyordum ki, imam selam verdi ve benim derlediğim Fethiyye'yi, aynen benim tertibim ile ve büyük bir şevk ve zevk içinde yüksek sesle okudu.Sonradan, bana zâhir oldu ki, gerek imamlık eden ve gerekse kendisine uyup namaz kılan zevat, meleklerden bir tâife olup, bu zatların, sırf Fethiyye-i şerifenin ne vakit ve nasıl okunacağını öğretmek ve beni irşâd etmek niyeti vazifesi ile Allâhu teâla tarafından memur buyurulduklarını anladım.Çünkü, bu vak'adan önce ben, Fethiyye-i şerife'yi sabah namazından evvel, yani ortalık henüz karanlık iken okurdum.Bundan sonra, meleklerden gördüğüm gibi, sabah namazlarından sonra okumaya başladım.
Allahû Teâlâ'yı zat-ı pâkine ve şan-ı şerifine layık olmayan noksanlardan tenzih ve Kemal sıfatları ile tavsif ederim. Hamd, "Allahû Teâlâ'ya mahsustur. Ma'bud-u-bilhak yoktur. İlla "Allahu Teâlâ" vardır. Her şeyden büyük ve ziyadesi ile uludur. Ma'siyetlerden, "O"nun koruması ile sakınır, ta'at ve ibadete de çok ulu ve yüce olan "Allahû Teâlâ'nın yardımı ile kudret bulurum."
EVRAD-I-FETHİYYE VE OKUNUŞU Bismillah-ir-Rahman-ir-Rahiym Lâ ilahe illâllahü adede habbâtihi.. Lâ ilahe illâllahü adede hayatihi.. Lâ ilahe illâllahü adede hasatihi.. Lâ ilahe illâllahü adede kelimatihi.. Lâ ilahe illâllahü adede halkihi.. Lâ ilahe illâllahü zinete arşihi.. Lâ ilahe illâllahü mil'e semâvatihi.. Lâ ilahe illâllahü mil'e ardıhi.. Lâ ilahe illâllahü adede misli zâlike mâ'ahu.. Lâ ilahe illâllahü vahdehu lâ şerike lehû lehülmülkü ve lehül-hamdü yuhyi ve yümiytü ve hüve hayyün lâ yemûtü biyedih-il-hayrü ve hüve alâ külli şey'in kadir ve ileyh-il-masiyr.. Estağfirullahe Sübhanallahi vel-hamdü lillahi ve lâ ilahe illâllahü vallahu ekberü ve lâ havle ve kuvvete illâ billah-il aliy-yil-aziym.. Bismillah-ir-Rahman-ir-Rahiym Sübhanallahi ve bi-hamdihi.. Ve mâ tevfikü illâ billahi ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi sübhanallah-il-aziymi ve bi-hamdihi.. Sübhanallahi ve bi-hamdihi adede halkihi ve zinete arşihi ve rıdâ'e nefsihi ve midâde kelimâtihi ve müntehâ ilhimi ve minnetihi ve rahmetihi ve re'fetihi ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh-il-aliyyil-aziym.. Allahümme yâ hayyü yâ kayyûmü yâ Allahü yâ bedi'as-semâvati vel-ardi yâ mâik-el-mülki yâ zel-celâli vel-ikram.. Yâ lâ ilahe illâ ente innâ nes'elüke bi-izzetike en tuhyi kulûbenâ ve ecsâmenâ ve ebdânenâ ve ervahenâ bi-envari mâ'rifetike ebeden dâ'imen bakiyen hâdiyen. yâ Allahü yâ Allahü yâ. Allah.. Ve bi-envâri hidayetike ve bi-envâri kudretike ilâhi â'mâlüna kaliylün ve hâcâtüna kesiyrün ve ilâhüna basiyrün.. Allahümmef al bina mâ ente lehu ehlün ve lâ tef'al bina mâ nahnü lehu ehlün.. Allahümme inniy es'e-lüke mâ lâ estahıkku ve e'uzü bike mimmâ estahıkku ni'mel-Mevlâ ve ni'men-nasiyr gufraneke Rabbena ve ileyk-el-masiyr.. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh-il-aliyyil-aziym.. El-hamdü lillahi Rabbil-âlemiyn es-salâtü ves-selâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihi ecma'ıyn.. Allahümme yâ vâcib-el-vücudi ve yâ vâhib-el-hayri vel-cûd.. Efıd aleynâ envâre rahmetike ve yessir lenel-vüsule ilâ kemâli mâ'rifetike.. Sübhaneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ ve lâ yuhitûne bi-şey'in min ilmihi illâ bi'mâ şâ'e ve lâ mâ'rifete lenâ illâ mâ elhemte-nâ inneke entel alim-ül-hakiym.. Allahümme innâ nes'elüke min-el-ismeti devamehâ ve min-en-ni'meti tamamehâ ve min-el-âfiyeti husulehâ ve min-er-rahmeti şümûlehâ ve min-el-ayşi ergadehu ve in-el-ömri es'adehu ve min-el-vakti atyabehu ve min-er-rızkı evsa'ahu ve min-el-fadli â'zebehu ve min-el-lûtfi enf a'ahu ve min-el-in'ami e'ammehu ve min-el-ihsani etemmehu.. Allahümme yâ Allahu kün lenâ yâ Cebbar.. Ve lâ tekün aleynâ yâ Gaffar.. Allahümme yâ Allahu ahtim bis-sa'adeti âcâlenâ ve hakkık biz-ziyadeti âmâlenâ vakrün bil-âfiyeti gudüvvenâ ve âsâlenâ vec'al ilâ rahmetike ve magfiretike masiyrenâ ve me'alenâ ve subbe sicâle afvike alâ zünûbinâ ve münne aleynâ bi-islâhi uyubenâ vec'al-it-i tekvâ zâdena ve fi dinike ictihâdena fe-inne aleyke tevekkülenâ ve itimadenâ ve sebbitnâ alâ nehc-il-istikameti ve a'idnâ min mucibât-in-nedameti yevm-el-kıyameti ve haf'fif annâ sikal-el-evzâri verzüknâ mâ'iyşe't-il-ebrâr vekfi-'nâ vasrif annâ şerrel-eşrâri vâ'tik rıkabena ve rıkabe âbâ'inâ ve ümmehâtinâ ve meşâyihinâ ve üstâzinâ min-ed-deyni vel-mezalimi vennâri bi-izzetike yâ azizü yâ gaffarü yâ keriymü yâ settârü yâ haliymü yâ vehhâb.. Ve sallalla'hümme alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihi ecma'ıyne (Âmin) birahmetike yâ erham-er-Rahimiyn vel-hamdü lillahi Rabbil-âlemiyn.. Bismillah-ir-Rahman-ir-Rahiym Estagfirullah-el-aziym.. Estagfirullah-el-aziym.. Estagfirullah-el-aziym. Ellezi lâ ilahe illâ hüvel-hayyül kayyûme ve etûbü ileyh.. Allahümme-entes-selâmü ve mink , es-selâmü ve ileyke yerci-üs-selâmü hayyinâ Rabbena bis-selâmi ve-edhilnâ dâr-es-selâmi tebârekte Rabbenâ ve te'aleyte yâ zel-celâli vel-ikrami.. Allahümme lek-el-hamdü haraden yüvâfi ni'amike ve yükâfi mezide keremike ahmediike bi-cemi-i mehamidike mâ alimtü minhâ ve mâlem âlemü ve alâ cemi-i ni'amike küllihâ mâ alimtü minhâ ve mâ lem âlem ve alâ külli hal.. E'ûzü billahi min-eş-şeytan-ir-raeiym Bismillah-ir-Kahman-ir-Rahiym Allahu lâ ilahe illâ hüvel-hayyül kayyûmü lâ te'huzü-hu sinetün ve lânevmün lehu mâfis-semâvati ve mâ fil-ar-di men-zellezi yegfa'u indehu illâ bi-iznihi yâ'lemü mâ beyne eydiyhim ve mâ halfehüm ve lâ yuhitûne bi-şey'in min ilmihi illâ bi-mâ şâ'e vesi'a kürsiyyühüs-semâvati vel-arda ve lâ ye'udühü hıfzıhümâ ve hüvel-aliyyül-aziym.. Sübhanallahi el-hamdü lillahi Allahu ekberü lâ ilahe illallahu vahdehu lâ şerike lehu lehül-mülkü ve lehül-hamdü ve nüve alâ külli şey'in kadir.. Sübhanallahi vel-hamdü lillahi ve lâ ilahe illallahu vallahu ekber.. Lâ ilahe illâllah-ül melik-ül-cebbâr.. Lâ ilahe illâllah-ül vahid-ül-kahhâr.. Lâ ilahe illâllah-ül aziz-ül-gaffâr.. Lâ ilahe illâl-lah-ül kerim-üs-settâr.. Lâ ilahe illâllah-ül kebir-ül-mü-te'al.. Lâ ilahe illâllahu hâlık-ül leyli ven-nehâr.. Lâ ilahe . illâllah-ül mâbudi bi-külli mekân.. Lâ ilahe illâllah-ül mezkûr-ül bi-külli lisan.. Lâ ilahe illâllah-ül mâ'rufu bi-külli ihsan.. Lâ ilahe illâllahu külle yevmin hüve fi şe'n.. Lâ ilahe illâllahu iymanen. billah.. Lâ ilahe illâllahu emâ-nen min'Allah.. Lâ ilahe illâllahu emaneten ind"Allah.. Lâ ilahe illâllahu ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh.. Lâ ilahe illâllahu ve lâ nâ'büdü illâ iyyâh.. Lâ ilahe illâllahu hakkan hakka.. Lâ ilahe illâllahu lymânen ve sıdka. Lâ ilahe illâllahu tâ'abbüden ve rıkka.. Lâ ilahe illâllahu te-lâttüfen ve rıfka.. Lâ ilahe illâllahu kable külli şey'in.. Lâ ilahe illâllahu bâ'de külli şey'in.. Lâ ilahe illâllahu yebka [ Rabbünâ ve yefnâ ve yemûtü külli şey'in.. Lâ ilahe illâl-lah-ül melik-ül hakkul-mübiyn.. Lâ ilahe illâllah-ül me-lik-ül hakkul-yakiyn.. Lâ ilahe illâllah-ül aliyyül-aziym.. Lâ ilahe illâllah-ül hakim-ül-keriym.. Lâ ilahe illâllahu Rabbüs semâvat-is-seb'i ve Rabbül arş-ül-aziym.. Lâ ilahe illâllah-ül ekrem-ül ekremiyn.. Lâ ilahe illâllahu erham-ür-râhimiyn.. Lâ ilahe illâllahu habib-üt-tevvâbiyn.. Lâ ilahe illâllahü râhim-ül-mesâkiyn.. Lâ ilahe illâllahü hâdiyyül-mudil-liyn... Lâ ilahe illâllahü delil-ül-hâ'iriyn.. Lâ ilahe illâllahü emân-ül-hâ'ifiyn.. Lâ ilahe illâllahü gıyâs-ül müstegıysin.. Lâ ilahe illâllahü hayr-ün-nâsırıyn.. Lâ ilahe illâllahü hayr-ül-hâfızıyn.. Lâ ilahe illâllahü hayr-ül-vârisiyn.. Lâ ilahe illâllahü hayr-ül-hâkimiyn.. Lâ ilahe illâllahü hayr-ür-râzıkıyn.Lâ ilahe illâllahü hayr-ül-fâtihiyn.. Lâ ilahe illâllahü hayr-ül-gafiriyn.. Lâ ilahe illâllahü hayr-ür-râ-himiyn.. Lâ ilahe illâllahü vahdehu ve sadaka vâ'dehu ve nasara abdehu va e'azze cündehu ve hezem-el-ahzâbe vahdehu ve lâ şey'e bâ'dehu.. Lâ ilahe illâllahü ehl-ün-ni'meti ve lehül-fadlü ve lehüs-senâ'ül-hasen.. Lâ ilahe illâllahü adede halkıhi ve zinete arşihi ve rıdâ'e nefsihi ve midâde kelimâtihi.. Lâ ilahe illâllahü sahib-ül vahda-niyyet-il ferdâniyyet-il kadimiyyet-il ezeliyyet-il ebediyyet-illezi leyse lehu sıddun ve lâ niddün ve lâ şibhün ve lâ şsrikün yuhyi ve yümiytü ve hüve hayyün lâ yemûtü biyedih-il hayrü ve hüve alâ külli şey'in kadir ve ileyh-il masiyr.. Hüvel-evvelü vel-âhirü vez-zâhirü vel-bâtınü ve hüve bi-külli şey'in aliym. Leyse kemislihi şey'ün ve hü-ves-semi'ul-basiyr.. Hasbünallahü ve ni'mel-vekil ni'mel-Mevlâ ve ni'men-nasiyr.. Hasbünallahü ve ni'mel-vekil ni'mel-Mevlâ ve ni'men-nasiyr gufraneke Rabbena ve ileyk-el-masiyr.. Allahümme lâ mâni'a limâ â'teyte ve lâ mû'tiy limâ menâ'te ve lâ radde limâ kadayte ve lâ yenfâ'u zel-ceddi mink-el-ced.. Sübhane Rabbiyel aliyyil-â'lel-vehhâb.. Sübhane rabbiyel aliyyil-â'lel kerim-il-vehhâb.. Sübhane-ke mâ abednâke hakka ibadetike.. Sübhaneke mâ arefnâke hakka mâ'rifetike.. Sübhaneke mâ zekernâke hakka zikrike.. Sübhaneke mâ şekernâke hakka şükrike.. Sübhan'allah-il-ebediyyil-ebed.. Sübhan'allah-il-vahid-il-ahad. Sübhan'allah-il ferd-is-samed.. Sübhan'allahi râfi-is-se-mâvati bi-gayrı amed. Sübhan'allahi bâsıt-il-aradıyni bilâ sened.. Sübhan'allah-illezi lem yettahiz sahibeten ve lâ veled.. Sübhan'allah-illezi lem yelid ve lem yûled ve lem yekûn lehu küfüven ahad.. Sübhan-el-melik-il-kuddüs.. Sübhane zil-mülki vel-melekût.. Sübhane zil-izzeti vel-aza-meti vel-kudreti vel-heybeti vel-celâli vel-cemali vel-ke-mali vel-beka'i ves-senâ'i ved-dıyâ vel-âlâ'i ven-nu'amâ'i vel-kibriyâ'i vel-ceberût.. Sübhan-el melik-il-mâbud.. Sübhan-el melik-il-vüeud.. Sübhan-el malik-il hâlık-il hayyil-lezi lâ yenâmü ve lâ yemût.. Sübbuhün kuddüsun Rabbünâ ve Rabbül-melâ'iketi ver-ruh.. Sübhanâllahi vel-hamdü lillahi ve lâ ilahe illâllahu vallahu ekber ve lâ havle velâ kuvvete illâ billah-il aliyyil-aziym.. Allahümme entel melik-ül-hakkullezi lâ ilahe illâ ente.. Yâ Allahü.. Yâ Rahmanü.. Yâ rahiymü.. Yâ mâlikü, yâ kuddüsü, yâ selâmü, yâ mü'minü, yâ müheyminü, yâ azizü, yâ cebbârü, yâ mütekebbirü, yâ hâlıkü, yâ bâri'ü, yâ musavvirü, yâ gaffarü, yâ kahharü, yâ vehhâbü, yâ rezzakü, yâ fettahü, yâ alimü, yâ kabidü, yâ bâsitü, yâ hâfıdü, yâ râfi'ü, yâ mu'izzü, yâ müzillü, yâ semi'u, yâ basiyrü, yâ hakemü, yâ adlü, yâ lâtifü, yâ habiyrü, yâ halimü, yâ azimü, yâ gafuru, yâ şekûrü, yâ aliyyü, yâ kebiyrü, yâ hafiyzü, yâ mukiytü, yâ hasiybü, yâ celilü, yâ kerimü, yâ rakibü, yâ mücibü, yâ vâsi ü, yâ bakimü, yâ vedûdü, yâ mecidü, yâ bâ'isü. yâ şehidü, yâ hakkü, yâ vi'kilü, yâ kaviyyü, yâ metinü, yâ VPİiyyü. yâ hamidü, yâ muhsi, ya mübdi'ü, yâ mu'iydü, yâ muhyi, yâ mümiytü, yâ hayyü, yâ kayyûmü, yâ vâcidü, yâ mâeidü, yâ vâhidü, yâ ahadü, yâ samedü. yâ kadirü, yâ muktedirü, yâ mukaddimü, yâ mu'ahhirü, yâ evvelü, yâ âhirü, yâ zâhirü, yâ bâtınü, yâ vali, yâ müte'ali ya berrü, yâ tevvâbü, yâ mün'ımü, yâ müntekımü, yâ afüvvü, yâ râ'ufü, yâ mâlik-el-mülki, yâ zel-celâli vel-ikrami, , yâ Rabbi, yâ muksitü, yâ câmiü yâ ganiyyii, yâ mugni, , yâ mû'ti, yâ mâni'ü, yâ dârrü, yâ nâfi'ü, yâ nuru, yâ hadi, yâ bedi'ü, yâ baki, yâ vârisü, yâ reşidü, yâ saburü, yâ sâdıkü, yâ settârü, yâ men tekaddeset an-il eşbâhi ; zâtühu ve tenezzehet an müşabehet-il emsali sıfâtühu ve yâ men dellet alâ vahdaniyyetihi ve âyâtihi ve şehidet bi-rübubiyetihi masnu'atihi.. Vâhidün lâ min kılletin ve mevcudun lâ min illetin.. Yâ men hüve bil-birri mâ'rufün ve bil-ihsani mevsufün.. Mâ'rufün bilâ gayetin, ve mev-sufün bilâ nihayetin evvelün kadiymün bilâ ibtidâ'i, âhirün keriymün rahiymün bilâ intihâ'i.. Ve gafere zünûb-el-müznibiyne keremen ve hilmen.. Yâ men leyse kemislihi şey'ün ve hüves-semi'ul-basiyr.. Hasbünallahü ve ni'mel-vekil ve ni'mel-Mevlâ ve ni'men-nasiyr.. Yâ dâ'imen bilâ fenâ'in ve yâ ka'imen bilâ zevalin ve ya müdebbiren bilâ vezirün, sehhil aleynâ ve alâ vâlidîynâ külle asiyr. Lâ uhsî senâ'en aleyke ente kemâ esneyte alâ nefsike azze cârüke ve eelle senâ'üke ve tekaddeset esmâ'üke ve azüme şânüke ve lâ ilahe gayrüke.. Yef alüllahe mâ yeşâ'ü bi-kudretihi ve yahkümü mâ yüridü ve bi-izzetihi.. Elâ ilâllahi tasiyr-ül-umûr küllü şey'in halikın illâ vechehu lehül-hükmü ve ileyhi türca'un. Fessyekfikehümüllahü ve hüves-semi'ul-aliym.. Hasbünallahü ve kefâ semi'alla-hü limen de'â leyse verâ'allahil-müntehâ men'i'tesame billahi yuhyi.. Sübhane men lem yezel Rabben rahiymen ve lâ yezâlü keriymen.. Lâ ilahe illâllah-ü! halim-ül-keriym sübhanallahi ve tebârekâllahü Rabbüs-semâvat-is seb'a ve Rabbül arş-il-aziym vel-hamdü lillahi Rabbil-âle-miyne ilahen vahiden ahaden sameden ferden vitren hay-yen kayyûmen ebeden lem yettahiz sahibeten ve lâ veleden ve lem yekûn lehu şerikün fil-mülki ve lem yekûn lehu veliyyün min-ez-zülli ve kebbirhü tekbirîn Allahu ekber.. Hasbünallahü li-dininâ.. Has'bünnallahü li-dünyanâ.. Hasbünallahü limâ ehemmenâ.. Hasbünallahü limen bega aleynâ.. Hasbünallahü limen hasedenâ, hasbünallahü li-men kâdenâ bi-su'in.. Hasbünallahü ind-el-mevti.. Has-bünallahü ind-el-kabri.. Hasbünallahi ind-el-mesâ'ili..Hasbünallahü ind-el hisabi.. Hasbünallahü ind-el-mizâni..Hasbünalllahü ind-es-sırati.. Hasbünallahü ind-el-cennetiven-nâr.. Hasbünallahü ind-eî-lika'i.. Hasbiya'lahüllezi Lâ ilahe illâ hüve aleyhi tevekkeltü ve ileyhi üniyb.. Lâ • ilahe illâllahü sübhanallahi mâ â'zamallahü lâ ilahe illal-lahü sübhanallahi mâ ahlemallahü Lâ ilahe illâllahü sübhanallahi mâ ekremallahü. Mâ â'zamallahü mâ ahlemallahü mâ ekremallahü.. Lâ ilahe illâllahü vahdehu lâ şerike lehu Muhammedün Resûlüllah.. Allahümme salli alâ Muhammedin küllemâ zekerelı-üz-zâkirun.. Allahümnıe salli alâ Muhammedin küllemâ gafele an zikrih-il-gafilûn.. Radîynâ billahi teâlâ Rabben ve bil-islâmi dinen ve bi-Muhammedin sallallahu aleyhi ve selleme nebiyyen ve resûlen ve bil-kur'ani imamen ve bil-kâ'beti kıbleten ve bis-salâti ves-savmi vez-zekâti vel-hacci farizatan ve bü-mü'miniyne ihvânen ve bil-mü'minâti ahevâtin ve bis-Sıddıykı vel-Faraki ve zin-Nûreyni vel-Mürte-dâ e'immeten ve bi-sair-is-sahabeti rıdvanullahi teâlâ aleyhim ecma'iyne kıdveten ve bi-halâlillahi teâlâ halâlen ve bihi hisaben ve bi-haramillahi teâlâ haramen ve bihi azaben ve bil-cenneti sevaben ve bin-nâri ikaben.. Merhaben merhaba bis-sabah-il-cedid ve bil-yevm-is-sa'iyd ve bil-melekeyn-il kirâmeyn-il kâtibeyn-iş şâhideyn-il âdileyni hayyen kümallâhü teâlâ fi gurreti yevminâ ha-zektübâ fi evveli sahifetinâ hâzihi BİSMİLLAH-İR-RAHMAN-İR-RAHİYM ve eşhede bi-ennâ neşhedü en lâ ilahe lâllahu vahdehu lâ şerike lehu ve neşhedü enne Muhammeden, abdühu ve resûlühu erselehu bil-hüdâ ve din-il-hakkı alâ hâzih-iş-şehadeti nahyâ ve aleyha nemûtü ve aleyhâ nüb'asü inşâ'allahu teâlâ.. E'uzü bi-kelimâtillah-it-tâmmati külleha min şerri mâ halâka.. Bismillahi hayr-il-esmâ'i.. Bismillahi Rabbil-ardi ve Ra'bbis-semâ'i.. Bismillahillezi lâ yadurru mâ'a ismihi şey'ün fil'ardi ve lâ fis-semâ'i ve hüves-semi'ul-aliym.. El-hamdü lillahillezi ahyanâ bâ'de mâ ematenâ ve redde ilebnâ ervahenâ ve ileyh-il bâ'sü ven-nüşûr.. Asbah-nâ ve asbehal-mülkü lillahi vel-azametü velkibriyâ'i vel-ceberutu ves-sultanü vel-bürhanü lillahi vel-âlâü ven-nu'-araâ'ü lillahi vel-leyli ven-neharü lillahi ve mâ sekene fiy-himâ lillah-il vahid-il-kahhâr.. Asbahnâ alâ fıtra't-il islâ-mi ve alâ kelime't-il-ihlâsi ve alâ din-i nebiyyinâ Muhammedin sallallahu aleyhi ve selleme ve alâ milleti ebiynâ İbrahime haniyfea müslimen ve mâ kâne min-el-müşrikiyn. Salâvatullahi ve melâ'iketihi ve enbiyâ'ihi ve rüsûlihi ve hameleti arşihi ve cemi-i halkıhı alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve ashabihi aleyhi ve aleyhim-üs-selâmü ve rahmetullahi ve berekâtühu.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ Resûlallah.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ habiballah.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ halilallah.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ nebiyyallah Es-salâtü ves-selâmü aleyke ya safiyyallah.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ hayre halkıllah.. Es-salâ-tü ves-selâmü aleyke yâ men. Ahtarehullah.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ men erselehullah.. Es-selâtü ves-selâmü aleyke yâ men zeyyenehullah.. Es-salâtü ves-se-lâmü aleyke yâ men kerremehullah... Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ men azzemehullah.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ seyyid-el-mürseliyn.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ imam-el-müttekıyn.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ hâtim-en-nebiyyin.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ şefi-al-müznibiyn.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ resûle Rabbil-âlemiyn.. Salâvatullahi ve melâ'iketihi ve enbiyâ'ihi ve rüsûlihi ve hameleti arşihi ve cemi-i halkıhi alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve ashabihi aleyhi ve aleyhim-üs-selâmü ve rahmetullahi ve berekâtühu.. Allahümme salli alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammedin fil evveliyn.. Ve salli alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammedin fil-âhiriyn.. Ve salli alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammedin fil-mele'il â'lâ ilâ yevm-id-din ve salli alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammedin fi külli vaktin ve hıynin ve salli alâ cemi-il enbiyâ-i vel-mürseliyn ve alâ melâ'iketik-el-mukarrebiyn ve alâ ibâdik-es-sâlihiyn ve alâ ehl-i tâ'atike ecma'iyne min ehl-is-semâvati ve min ehl-il-aradiyn ver-hamnâ vahşürnâ mâ'ahüm bi-rahmetike yâ erham-er-râ-himiyn.. Allahümme edhilnâ fi rahmetike ve ente hayr-ür-râhimiyn.. Bismillah-ir-rahman-ir-rahiym Allahümme yâ mâlik-er-rıkab.. Yâ müfettih-el-eb-vâb.. Ve yâ müsebbib-el-esbâb heyyi lenâ sebeben lâ nes-tatıy'u lehu taleben.. Allahümmec'alnâ meşguliyne bi-em-rike âminiyne bi-ahdike âyisiyne min halkıke ânisiyne bike müstevhışıyne an gayrike radıyne bi-kada'ike sâbiriyne alâ belâ'ike şâkiriyne le-ni'mâ'ike mütelezziziyne bi-zikrike ferihiyne bi-kitabike münâciyne bike fi ânâ'il-leyli ve etraf-in-nehâr mübgızıyne lid-dünya muhibbiyne lil-âhireti müştakıyne ilâ lika'ike müteveceihiyne ilâ cenâbike müsta'ıddıyne lil-mevti.. Rabbena âtina mâ ve ad-tenâ alâ rüsûlike ve lâ tuhzinâ yevm-el-kıyameti inneke lâ tuhlif-ul-mi'ad.. Allahümmec'al tevfike refikenâ ves-sırat-eî müstakime tarikenâ.. Allahümme evsılnâ ilâ makasidinâ ve tüb aley-nâ inneke ent-et-tevvâb-ür-rahiym.. Allahümme bike as-bahnâ ve bike emseynâ ve bike nahyâ ve bike nemûtü ve ileyk-el-masiyr.. Allahümme erinel-hakka hakkan ver-zuknâ ettiba'ahu ve erinel-bâtıla bâtılen verzuknâ ectinâ-behu teveffenâ müslimiyne velhıknâ bis-sâlihiyn.. Vedfâ' annâ şsrrez-zâlimiyne ve eşriknâ fi dua-il-mü'miniyn.. Ve kına Rabbena şerre mâ kadayte.. Allahümmagfir li-üm-, meti Muhammed.. Allahümmansur ümmete Muhammed.. Allahümmerham ümmete Muhammed.. Allahüm-mahfaz ümmete Muhammed.. Allahümme ferric an ümmeti Muhammed.. Allahümme tecavez an ümmeti Muhammed.. Allahümme yâ habib-et-tevvâbiyne tüb aleynâ ve yâ emân-el-hâ'ifiyne âminnâ ve yâ delil-el-mütehayyiriyne ! düllenâ ve yâ hâdiyeel-mudıllıynehdinâ ve yâ gıyas-el-müstagıysiyne agisnâ ve yâ recâ-el-münkatı'ıyne lâ tak-tâ' recâ'enâ ve yâ râhim-el-asıyn-erhamnâ ve yâ gafir-el-müznibiyne ıgfir lenâ zünübenâ ve keffir annâ seyyi'ati-nâ ve teveffenâ mâ'al-ebrâr.. Allahümme nevvir kulûbe-nâ.. Allahümmeşrah sudurenâ.. Allahümme yessir umurenâ.. Allahümmestür uyubenâ.. Yâ hafiy-yel-eltâf neccinâ mimmâ nehaf.. Allahümmagfir lenâ ve valideynâ ve li-üstâzinâ ve li-meşâyihinâ ve li-ihvanina ve li-ashabinâ ve li-ahbabinâ ve li-aşâ'irinâ ve li-kabâ ilinâ ve limen lehu hakka aleynâ ve limen ves-sanâ bid-dua'il-hayri ve li-cemi-il mü'miniyne vel-mü'mi-nât vel-müslimiyne vel-müslimât el-ahyâ'ü minhüm vel-emvât.. Allahümmahfeznâ yâ feyyazü min cemi-il belâ'i vel-emrâz kâffeten bi-rahmetike yâ erham-er-râhimiyn..
Bu eser, salâvat-ı şerife, duâ ve münacaattan ibarettir. Metin, tercüme, şerh biraradadır. önemli bir eserdir.
Bu eser, baş kısmındaki bir yazı ile şöyle tanıtılmaktadır :
Hazret-i Emir Seyyid Ali Hemedanî şöyle anlattı:
— Bin dört yüz (1400) evliya ile karşılaşma ve buluşma nasib oldu. Hemen her birine sordum :
— Mana yolunda velayet kapısının açılması nasıl müyesser oldu?. Hemen her birinden şu şekilde bir cevap geldi :
— Bizler, bu velayet derecesini, bu güzel Fethiye Virdini devamlı okumak, onu hiç bırakmamak sebebi ile bulacağımızı bulduk.
Fethiyye Evradı (Evliyaların her sabah okudukları büyük bir dua)
Şanlıurfa Mevlidi Halil Camisinde her sabah namazı sonrası 400 yıldır yapılan zikir
EVRAD-I FETHİYYE(FETHİYYE VİRDLERİ KİTABI)
Bu Eserin Yazarı :
ŞEYH ES-SEYYİD ALİYYÜL HEMEDÂNİ (Guddise sirrahu) hazretleri'dir.
Horasan'ın meşhûr erenlerindendir. İsmi Ali bin Şihâbeddîn bin Muhammed 'dir.
Peygamber efendimizin (s.a) soyundan olup seyyiddir.
1384 (H.786) senesinde vefât etti. Kabri şerifleri Hıtlan'dadır.
EVRAD-I FETHİYYE 'NİN FAZİLETLERİ HAKKINDA
Hazret-i Emir Seyyid Ali Hemedânî hazretleri söyle anlatır :
Bin dört yüz (1400) Evliyâ-i kirâma Allâh'a erme makâmı (mülâkat) nasib oldu.Her birisine, velâyet makâmına nasıl ulaştıklarını sordum.Bana, bu evrâd-ı şerifeye devam etmek suretiyle, velâyet fethinin müyesser olduğunu söylediler.Bir gün, Mekke-i mükerremede Harem-i şerif içinde murakabede bulunduğum sırada, Resûl-ü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz hazır olarak: (Ey benim oğlum! Fethiyye virdini oku..) buyurdular. Birdenbire Hızır aleyhisselâm zuhûr etti ve beni elimden tutarak Mekke'nin Batha vadisine götürdü ve bana orada Fethiyye-i şerifeyi talim buyurdu.Hızır âleyhisselamdan bu evrâdı öğrenir öğrenmez dağlar, taşlar, çöller, kumlar, sahralar, ağaçlar, yapraklar, gökyüzündeki melekler sanki benim hükmüme girdi, melekût ve ceberrut alemi önümde açılıverdi.
Bir başka rivayete göre de, Fethiyye evrâd-ı şerifesini derleyip tertipledikten sonra Beyt-i şerife varmışlar ve orada misafir oldukları bir gece mânâlarında Hazreti Muhammed Seyyid-i kâinat hazretlerini mübarek ellerinde bazı evrâd bulunduğu halde görerek:
— Huz, hâzih-il Fethiyye (Al, Fethiye işte budur) fermanı üzerine kendisine lütfedilen evrâdı şerifi almışlar ve kendilerinin tertipledikleri Fethiyye evrâdının aynı olduğunu anlamışlardır.
Bu evrâd-ı şerifeye devam edenlerin, Allahu teâlânın inâyeti ve Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellemin himem-i ruhaniyyeti ve bu evrâdı daha önce okuyan zevât-ı âlişanın ve hak velilerinin kudsî nefesleri berekâtiyle çok faydalanacakları ve özellikle Esmâ-ül Hüsnâ'dan feyiz alacakları meşayih-i kiram ve ulemâ-i izam tarafından bildirilmiş ve tebşîr edilmiş (müjdelenmiş) tir.
Fethiyye evrâdına devam edenler üzerine, Cenâb-ı Hak hayır ve bereket kapılarını açar, en kuvvetli ve şerli olan cinlerden emin olurlar.Fethiyye evrâdı, sabah namazından sonra okunur.Cemaatle okunduğu takdirde zikir halkası teşkil olunur ve güzel sesli bir kişi tarafından okunur.Bittikten sonra hazır bulunanlar zevk ve şevk ile ve rûhani cezbe içinde zikrullâh ile meşgul olurlar.
Sâlik yalnız ise, Fethiyye-i şerifeyi dilerse yüksek sesle fakat zikirler mertebesini içinden okur. Bitirdikten sonra vakti müsâit ise, işrak zamanına kadar mürâkabe ve zikr-i-kalbi ile meşgul olur veya Yâsin-i şerifi okur.Çünkü, zikrullâh'ın berakâtı ve hidâyet nûru ile ve zikir meclislerinde hazır bulunan meleklerin, sâlihlerin ve meşâyihin ruhâniyyetleri ile kalbe tefekkür, teveccüh ve huzur ihsan buyurulur, rahmet ve muhabbet nazil olur.
Yine Seyyid Ali Hemedânî hazretlerinden naklen anlatmaktadır ki:— Bir gece, Harzem şehri civarında, bir bostanın havuzunun kenarında uyuya kalmıştım.Birden, dört kişinin benim bulunduğum yere doğru geldiklerini gördüm.Havuzdan abdest aldılar.Ben de abdest aldım ve onlarla birlikte namazı kıldım.Bu arada, kendi kendime Fethiyye'yi içimden mi yoksa yüksek sesle mi okusam diye düşünüyordum ki, imam selam verdi ve benim derlediğim Fethiyye'yi, aynen benim tertibim ile ve büyük bir şevk ve zevk içinde yüksek sesle okudu.Sonradan, bana zâhir oldu ki, gerek imamlık eden ve gerekse kendisine uyup namaz kılan zevat, meleklerden bir tâife olup, bu zatların, sırf Fethiyye-i şerifenin ne vakit ve nasıl okunacağını öğretmek ve beni irşâd etmek niyeti vazifesi ile Allâhu teâla tarafından memur buyurulduklarını anladım.Çünkü, bu vak'adan önce ben, Fethiyye-i şerife'yi sabah namazından evvel, yani ortalık henüz karanlık iken okurdum.Bundan sonra, meleklerden gördüğüm gibi, sabah namazlarından sonra okumaya başladım.
EVRAD-I FETHİYYE
EVRAD-I FETHİYYE'NİN OKUNUŞU
Bismillâhirrâhmânirrâhiym.
"La ilâhe illâllahü adede habbatihi."
"La ilâhe illâllahü adede hayatihi."
"La ilâhe illâllahü adede hasatihi."
"La ilâhe illâllahü adede kelimatihi."
"La ilâhe illâllahü adede halkihi."
"La ilâhe illâllahü zinete arşihi."
"La ilâhe illâllahü mil'e semavatihi."
"La ilâhe illâllahü mil'e ardihi."
"La ilâhe illâllahü adede misli zâlike ma'ahu."
"La ilâhe illâllahü vahdehu lâ şerike lehû lehül-mülkü ve lehül hamdü yuhyi ve yümiytü ve hüve hayyün lâ yemütü biyedih-il-hayrü ve hüve alâ külli şey'in
kadiyr ve ileyh-il-masiyr."
"Esrağfirullahe sübhanallahi velhamdü lillahi ve lâ ilâhe illâllahü vallahü ekberü ve lâ havla velâ kuvvete illâ billahil aliyyil-aziym."
Bismillâhirrâhmânirrâhiym.
"La ilâhe illâllahü adede habbatihi."
"La ilâhe illâllahü adede hayatihi."
"La ilâhe illâllahü adede hasatihi."
"La ilâhe illâllahü adede kelimatihi."
"La ilâhe illâllahü adede halkihi."
"La ilâhe illâllahü zinete arşihi."
"La ilâhe illâllahü mil'e semavatihi."
"La ilâhe illâllahü mil'e ardihi."
"La ilâhe illâllahü adede misli zâlike ma'ahu."
"La ilâhe illâllahü vahdehu lâ şerike lehû lehül-mülkü ve lehül hamdü yuhyi ve yümiytü ve hüve hayyün lâ yemütü biyedih-il-hayrü ve hüve alâ külli şey'in
kadiyr ve ileyh-il-masiyr."
"Esrağfirullahe sübhanallahi velhamdü lillahi ve lâ ilâhe illâllahü vallahü ekberü ve lâ havla velâ kuvvete illâ billahil aliyyil-aziym."
EVRAD-I FETHİYENİN TERCÜMESİ
RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAHÜ TEALANIN İSMİYLE
"Allahû Teâlâ'nın yarattığı taneler sayısınca LÂ İLÂHE İLLALLAH derim."
"Allahû Teâlâ'nın hayatı sayısınca LÂ İLÂHE İLLALLAH derim."
"Allahû Teâlâ'nın yarattığı küçük taşlar sayısınca LÂ İLÂHE İLLALLAH derim."
"Allahû Teâlâ'nın kelimeleri sayısınca LÂ İLÂHE İLLALLAH derim."
"Allahû Teâlâ'nın bütün yaratıkları sayısınca LÂ İLÂHE İLLALLAH derim."
"Allahû Teâlâ'nın arş-ı aziminin ağırlığınca LÂ İLÂHE İLLALLAH derim."
"Allahû Teâlâ'nın gökleri dolusunca LÂ İLÂHE İLLALLAH derim."
"Allahû Teâlâ'nın yerleri dolusunca LÂ İLÂHE İLLALLAH derim."
"Bütün bu zikr olunanların misli sayısınca LÂ İLÂHE İLLALLAH derim."
"Ma'bud-u-bil-hak yoktur. İllâ "Allahû Teâlâ" vardır. Birdir, uluhiyyette ortağı yoktur. Mülk ve tasarruf "O"na mahsustur. Bütün dirileri diri eden, bütün ölenleri öldüren "O"dur. Bütün hayırlar "O"nun elindedir. Herşey üzerine bizzat kâdirdir. Tam kudret sahibidir. Öldükten sonra, bizimde dönüşümüz "O"nadır.
"Allahû" Teâlâ'dan mağfiretimi ve günahlarımın örtülmesini dilerim.
RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAHÜ TEALANIN İSMİYLE
"Allahû Teâlâ'nın yarattığı taneler sayısınca LÂ İLÂHE İLLALLAH derim."
"Allahû Teâlâ'nın hayatı sayısınca LÂ İLÂHE İLLALLAH derim."
"Allahû Teâlâ'nın yarattığı küçük taşlar sayısınca LÂ İLÂHE İLLALLAH derim."
"Allahû Teâlâ'nın kelimeleri sayısınca LÂ İLÂHE İLLALLAH derim."
"Allahû Teâlâ'nın bütün yaratıkları sayısınca LÂ İLÂHE İLLALLAH derim."
"Allahû Teâlâ'nın arş-ı aziminin ağırlığınca LÂ İLÂHE İLLALLAH derim."
"Allahû Teâlâ'nın gökleri dolusunca LÂ İLÂHE İLLALLAH derim."
"Allahû Teâlâ'nın yerleri dolusunca LÂ İLÂHE İLLALLAH derim."
"Bütün bu zikr olunanların misli sayısınca LÂ İLÂHE İLLALLAH derim."
"Ma'bud-u-bil-hak yoktur. İllâ "Allahû Teâlâ" vardır. Birdir, uluhiyyette ortağı yoktur. Mülk ve tasarruf "O"na mahsustur. Bütün dirileri diri eden, bütün ölenleri öldüren "O"dur. Bütün hayırlar "O"nun elindedir. Herşey üzerine bizzat kâdirdir. Tam kudret sahibidir. Öldükten sonra, bizimde dönüşümüz "O"nadır.
"Allahû" Teâlâ'dan mağfiretimi ve günahlarımın örtülmesini dilerim.
Allahû Teâlâ'yı zat-ı pâkine ve şan-ı şerifine layık olmayan noksanlardan tenzih ve Kemal sıfatları ile tavsif ederim. Hamd, "Allahû Teâlâ'ya mahsustur. Ma'bud-u-bilhak yoktur. İlla "Allahu Teâlâ" vardır. Her şeyden büyük ve ziyadesi ile uludur. Ma'siyetlerden, "O"nun koruması ile sakınır, ta'at ve ibadete de çok ulu ve yüce olan "Allahû Teâlâ'nın yardımı ile kudret bulurum."
EVRAD-I-FETHİYYE VE OKUNUŞU Bismillah-ir-Rahman-ir-Rahiym Lâ ilahe illâllahü adede habbâtihi.. Lâ ilahe illâllahü adede hayatihi.. Lâ ilahe illâllahü adede hasatihi.. Lâ ilahe illâllahü adede kelimatihi.. Lâ ilahe illâllahü adede halkihi.. Lâ ilahe illâllahü zinete arşihi.. Lâ ilahe illâllahü mil'e semâvatihi.. Lâ ilahe illâllahü mil'e ardıhi.. Lâ ilahe illâllahü adede misli zâlike mâ'ahu.. Lâ ilahe illâllahü vahdehu lâ şerike lehû lehülmülkü ve lehül-hamdü yuhyi ve yümiytü ve hüve hayyün lâ yemûtü biyedih-il-hayrü ve hüve alâ külli şey'in kadir ve ileyh-il-masiyr.. Estağfirullahe Sübhanallahi vel-hamdü lillahi ve lâ ilahe illâllahü vallahu ekberü ve lâ havle ve kuvvete illâ billah-il aliy-yil-aziym.. Bismillah-ir-Rahman-ir-Rahiym Sübhanallahi ve bi-hamdihi.. Ve mâ tevfikü illâ billahi ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi sübhanallah-il-aziymi ve bi-hamdihi.. Sübhanallahi ve bi-hamdihi adede halkihi ve zinete arşihi ve rıdâ'e nefsihi ve midâde kelimâtihi ve müntehâ ilhimi ve minnetihi ve rahmetihi ve re'fetihi ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh-il-aliyyil-aziym.. Allahümme yâ hayyü yâ kayyûmü yâ Allahü yâ bedi'as-semâvati vel-ardi yâ mâik-el-mülki yâ zel-celâli vel-ikram.. Yâ lâ ilahe illâ ente innâ nes'elüke bi-izzetike en tuhyi kulûbenâ ve ecsâmenâ ve ebdânenâ ve ervahenâ bi-envari mâ'rifetike ebeden dâ'imen bakiyen hâdiyen. yâ Allahü yâ Allahü yâ. Allah.. Ve bi-envâri hidayetike ve bi-envâri kudretike ilâhi â'mâlüna kaliylün ve hâcâtüna kesiyrün ve ilâhüna basiyrün.. Allahümmef al bina mâ ente lehu ehlün ve lâ tef'al bina mâ nahnü lehu ehlün.. Allahümme inniy es'e-lüke mâ lâ estahıkku ve e'uzü bike mimmâ estahıkku ni'mel-Mevlâ ve ni'men-nasiyr gufraneke Rabbena ve ileyk-el-masiyr.. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh-il-aliyyil-aziym.. El-hamdü lillahi Rabbil-âlemiyn es-salâtü ves-selâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihi ecma'ıyn.. Allahümme yâ vâcib-el-vücudi ve yâ vâhib-el-hayri vel-cûd.. Efıd aleynâ envâre rahmetike ve yessir lenel-vüsule ilâ kemâli mâ'rifetike.. Sübhaneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ ve lâ yuhitûne bi-şey'in min ilmihi illâ bi'mâ şâ'e ve lâ mâ'rifete lenâ illâ mâ elhemte-nâ inneke entel alim-ül-hakiym.. Allahümme innâ nes'elüke min-el-ismeti devamehâ ve min-en-ni'meti tamamehâ ve min-el-âfiyeti husulehâ ve min-er-rahmeti şümûlehâ ve min-el-ayşi ergadehu ve in-el-ömri es'adehu ve min-el-vakti atyabehu ve min-er-rızkı evsa'ahu ve min-el-fadli â'zebehu ve min-el-lûtfi enf a'ahu ve min-el-in'ami e'ammehu ve min-el-ihsani etemmehu.. Allahümme yâ Allahu kün lenâ yâ Cebbar.. Ve lâ tekün aleynâ yâ Gaffar.. Allahümme yâ Allahu ahtim bis-sa'adeti âcâlenâ ve hakkık biz-ziyadeti âmâlenâ vakrün bil-âfiyeti gudüvvenâ ve âsâlenâ vec'al ilâ rahmetike ve magfiretike masiyrenâ ve me'alenâ ve subbe sicâle afvike alâ zünûbinâ ve münne aleynâ bi-islâhi uyubenâ vec'al-it-i tekvâ zâdena ve fi dinike ictihâdena fe-inne aleyke tevekkülenâ ve itimadenâ ve sebbitnâ alâ nehc-il-istikameti ve a'idnâ min mucibât-in-nedameti yevm-el-kıyameti ve haf'fif annâ sikal-el-evzâri verzüknâ mâ'iyşe't-il-ebrâr vekfi-'nâ vasrif annâ şerrel-eşrâri vâ'tik rıkabena ve rıkabe âbâ'inâ ve ümmehâtinâ ve meşâyihinâ ve üstâzinâ min-ed-deyni vel-mezalimi vennâri bi-izzetike yâ azizü yâ gaffarü yâ keriymü yâ settârü yâ haliymü yâ vehhâb.. Ve sallalla'hümme alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihi ecma'ıyne (Âmin) birahmetike yâ erham-er-Rahimiyn vel-hamdü lillahi Rabbil-âlemiyn.. Bismillah-ir-Rahman-ir-Rahiym Estagfirullah-el-aziym.. Estagfirullah-el-aziym.. Estagfirullah-el-aziym. Ellezi lâ ilahe illâ hüvel-hayyül kayyûme ve etûbü ileyh.. Allahümme-entes-selâmü ve mink , es-selâmü ve ileyke yerci-üs-selâmü hayyinâ Rabbena bis-selâmi ve-edhilnâ dâr-es-selâmi tebârekte Rabbenâ ve te'aleyte yâ zel-celâli vel-ikrami.. Allahümme lek-el-hamdü haraden yüvâfi ni'amike ve yükâfi mezide keremike ahmediike bi-cemi-i mehamidike mâ alimtü minhâ ve mâlem âlemü ve alâ cemi-i ni'amike küllihâ mâ alimtü minhâ ve mâ lem âlem ve alâ külli hal.. E'ûzü billahi min-eş-şeytan-ir-raeiym Bismillah-ir-Kahman-ir-Rahiym Allahu lâ ilahe illâ hüvel-hayyül kayyûmü lâ te'huzü-hu sinetün ve lânevmün lehu mâfis-semâvati ve mâ fil-ar-di men-zellezi yegfa'u indehu illâ bi-iznihi yâ'lemü mâ beyne eydiyhim ve mâ halfehüm ve lâ yuhitûne bi-şey'in min ilmihi illâ bi-mâ şâ'e vesi'a kürsiyyühüs-semâvati vel-arda ve lâ ye'udühü hıfzıhümâ ve hüvel-aliyyül-aziym.. Sübhanallahi el-hamdü lillahi Allahu ekberü lâ ilahe illallahu vahdehu lâ şerike lehu lehül-mülkü ve lehül-hamdü ve nüve alâ külli şey'in kadir.. Sübhanallahi vel-hamdü lillahi ve lâ ilahe illallahu vallahu ekber.. Lâ ilahe illâllah-ül melik-ül-cebbâr.. Lâ ilahe illâllah-ül vahid-ül-kahhâr.. Lâ ilahe illâllah-ül aziz-ül-gaffâr.. Lâ ilahe illâl-lah-ül kerim-üs-settâr.. Lâ ilahe illâllah-ül kebir-ül-mü-te'al.. Lâ ilahe illâllahu hâlık-ül leyli ven-nehâr.. Lâ ilahe . illâllah-ül mâbudi bi-külli mekân.. Lâ ilahe illâllah-ül mezkûr-ül bi-külli lisan.. Lâ ilahe illâllah-ül mâ'rufu bi-külli ihsan.. Lâ ilahe illâllahu külle yevmin hüve fi şe'n.. Lâ ilahe illâllahu iymanen. billah.. Lâ ilahe illâllahu emâ-nen min'Allah.. Lâ ilahe illâllahu emaneten ind"Allah.. Lâ ilahe illâllahu ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh.. Lâ ilahe illâllahu ve lâ nâ'büdü illâ iyyâh.. Lâ ilahe illâllahu hakkan hakka.. Lâ ilahe illâllahu lymânen ve sıdka. Lâ ilahe illâllahu tâ'abbüden ve rıkka.. Lâ ilahe illâllahu te-lâttüfen ve rıfka.. Lâ ilahe illâllahu kable külli şey'in.. Lâ ilahe illâllahu bâ'de külli şey'in.. Lâ ilahe illâllahu yebka [ Rabbünâ ve yefnâ ve yemûtü külli şey'in.. Lâ ilahe illâl-lah-ül melik-ül hakkul-mübiyn.. Lâ ilahe illâllah-ül me-lik-ül hakkul-yakiyn.. Lâ ilahe illâllah-ül aliyyül-aziym.. Lâ ilahe illâllah-ül hakim-ül-keriym.. Lâ ilahe illâllahu Rabbüs semâvat-is-seb'i ve Rabbül arş-ül-aziym.. Lâ ilahe illâllah-ül ekrem-ül ekremiyn.. Lâ ilahe illâllahu erham-ür-râhimiyn.. Lâ ilahe illâllahu habib-üt-tevvâbiyn.. Lâ ilahe illâllahü râhim-ül-mesâkiyn.. Lâ ilahe illâllahü hâdiyyül-mudil-liyn... Lâ ilahe illâllahü delil-ül-hâ'iriyn.. Lâ ilahe illâllahü emân-ül-hâ'ifiyn.. Lâ ilahe illâllahü gıyâs-ül müstegıysin.. Lâ ilahe illâllahü hayr-ün-nâsırıyn.. Lâ ilahe illâllahü hayr-ül-hâfızıyn.. Lâ ilahe illâllahü hayr-ül-vârisiyn.. Lâ ilahe illâllahü hayr-ül-hâkimiyn.. Lâ ilahe illâllahü hayr-ür-râzıkıyn.Lâ ilahe illâllahü hayr-ül-fâtihiyn.. Lâ ilahe illâllahü hayr-ül-gafiriyn.. Lâ ilahe illâllahü hayr-ür-râ-himiyn.. Lâ ilahe illâllahü vahdehu ve sadaka vâ'dehu ve nasara abdehu va e'azze cündehu ve hezem-el-ahzâbe vahdehu ve lâ şey'e bâ'dehu.. Lâ ilahe illâllahü ehl-ün-ni'meti ve lehül-fadlü ve lehüs-senâ'ül-hasen.. Lâ ilahe illâllahü adede halkıhi ve zinete arşihi ve rıdâ'e nefsihi ve midâde kelimâtihi.. Lâ ilahe illâllahü sahib-ül vahda-niyyet-il ferdâniyyet-il kadimiyyet-il ezeliyyet-il ebediyyet-illezi leyse lehu sıddun ve lâ niddün ve lâ şibhün ve lâ şsrikün yuhyi ve yümiytü ve hüve hayyün lâ yemûtü biyedih-il hayrü ve hüve alâ külli şey'in kadir ve ileyh-il masiyr.. Hüvel-evvelü vel-âhirü vez-zâhirü vel-bâtınü ve hüve bi-külli şey'in aliym. Leyse kemislihi şey'ün ve hü-ves-semi'ul-basiyr.. Hasbünallahü ve ni'mel-vekil ni'mel-Mevlâ ve ni'men-nasiyr.. Hasbünallahü ve ni'mel-vekil ni'mel-Mevlâ ve ni'men-nasiyr gufraneke Rabbena ve ileyk-el-masiyr.. Allahümme lâ mâni'a limâ â'teyte ve lâ mû'tiy limâ menâ'te ve lâ radde limâ kadayte ve lâ yenfâ'u zel-ceddi mink-el-ced.. Sübhane Rabbiyel aliyyil-â'lel-vehhâb.. Sübhane rabbiyel aliyyil-â'lel kerim-il-vehhâb.. Sübhane-ke mâ abednâke hakka ibadetike.. Sübhaneke mâ arefnâke hakka mâ'rifetike.. Sübhaneke mâ zekernâke hakka zikrike.. Sübhaneke mâ şekernâke hakka şükrike.. Sübhan'allah-il-ebediyyil-ebed.. Sübhan'allah-il-vahid-il-ahad. Sübhan'allah-il ferd-is-samed.. Sübhan'allahi râfi-is-se-mâvati bi-gayrı amed. Sübhan'allahi bâsıt-il-aradıyni bilâ sened.. Sübhan'allah-illezi lem yettahiz sahibeten ve lâ veled.. Sübhan'allah-illezi lem yelid ve lem yûled ve lem yekûn lehu küfüven ahad.. Sübhan-el-melik-il-kuddüs.. Sübhane zil-mülki vel-melekût.. Sübhane zil-izzeti vel-aza-meti vel-kudreti vel-heybeti vel-celâli vel-cemali vel-ke-mali vel-beka'i ves-senâ'i ved-dıyâ vel-âlâ'i ven-nu'amâ'i vel-kibriyâ'i vel-ceberût.. Sübhan-el melik-il-mâbud.. Sübhan-el melik-il-vüeud.. Sübhan-el malik-il hâlık-il hayyil-lezi lâ yenâmü ve lâ yemût.. Sübbuhün kuddüsun Rabbünâ ve Rabbül-melâ'iketi ver-ruh.. Sübhanâllahi vel-hamdü lillahi ve lâ ilahe illâllahu vallahu ekber ve lâ havle velâ kuvvete illâ billah-il aliyyil-aziym.. Allahümme entel melik-ül-hakkullezi lâ ilahe illâ ente.. Yâ Allahü.. Yâ Rahmanü.. Yâ rahiymü.. Yâ mâlikü, yâ kuddüsü, yâ selâmü, yâ mü'minü, yâ müheyminü, yâ azizü, yâ cebbârü, yâ mütekebbirü, yâ hâlıkü, yâ bâri'ü, yâ musavvirü, yâ gaffarü, yâ kahharü, yâ vehhâbü, yâ rezzakü, yâ fettahü, yâ alimü, yâ kabidü, yâ bâsitü, yâ hâfıdü, yâ râfi'ü, yâ mu'izzü, yâ müzillü, yâ semi'u, yâ basiyrü, yâ hakemü, yâ adlü, yâ lâtifü, yâ habiyrü, yâ halimü, yâ azimü, yâ gafuru, yâ şekûrü, yâ aliyyü, yâ kebiyrü, yâ hafiyzü, yâ mukiytü, yâ hasiybü, yâ celilü, yâ kerimü, yâ rakibü, yâ mücibü, yâ vâsi ü, yâ bakimü, yâ vedûdü, yâ mecidü, yâ bâ'isü. yâ şehidü, yâ hakkü, yâ vi'kilü, yâ kaviyyü, yâ metinü, yâ VPİiyyü. yâ hamidü, yâ muhsi, ya mübdi'ü, yâ mu'iydü, yâ muhyi, yâ mümiytü, yâ hayyü, yâ kayyûmü, yâ vâcidü, yâ mâeidü, yâ vâhidü, yâ ahadü, yâ samedü. yâ kadirü, yâ muktedirü, yâ mukaddimü, yâ mu'ahhirü, yâ evvelü, yâ âhirü, yâ zâhirü, yâ bâtınü, yâ vali, yâ müte'ali ya berrü, yâ tevvâbü, yâ mün'ımü, yâ müntekımü, yâ afüvvü, yâ râ'ufü, yâ mâlik-el-mülki, yâ zel-celâli vel-ikrami, , yâ Rabbi, yâ muksitü, yâ câmiü yâ ganiyyii, yâ mugni, , yâ mû'ti, yâ mâni'ü, yâ dârrü, yâ nâfi'ü, yâ nuru, yâ hadi, yâ bedi'ü, yâ baki, yâ vârisü, yâ reşidü, yâ saburü, yâ sâdıkü, yâ settârü, yâ men tekaddeset an-il eşbâhi ; zâtühu ve tenezzehet an müşabehet-il emsali sıfâtühu ve yâ men dellet alâ vahdaniyyetihi ve âyâtihi ve şehidet bi-rübubiyetihi masnu'atihi.. Vâhidün lâ min kılletin ve mevcudun lâ min illetin.. Yâ men hüve bil-birri mâ'rufün ve bil-ihsani mevsufün.. Mâ'rufün bilâ gayetin, ve mev-sufün bilâ nihayetin evvelün kadiymün bilâ ibtidâ'i, âhirün keriymün rahiymün bilâ intihâ'i.. Ve gafere zünûb-el-müznibiyne keremen ve hilmen.. Yâ men leyse kemislihi şey'ün ve hüves-semi'ul-basiyr.. Hasbünallahü ve ni'mel-vekil ve ni'mel-Mevlâ ve ni'men-nasiyr.. Yâ dâ'imen bilâ fenâ'in ve yâ ka'imen bilâ zevalin ve ya müdebbiren bilâ vezirün, sehhil aleynâ ve alâ vâlidîynâ külle asiyr. Lâ uhsî senâ'en aleyke ente kemâ esneyte alâ nefsike azze cârüke ve eelle senâ'üke ve tekaddeset esmâ'üke ve azüme şânüke ve lâ ilahe gayrüke.. Yef alüllahe mâ yeşâ'ü bi-kudretihi ve yahkümü mâ yüridü ve bi-izzetihi.. Elâ ilâllahi tasiyr-ül-umûr küllü şey'in halikın illâ vechehu lehül-hükmü ve ileyhi türca'un. Fessyekfikehümüllahü ve hüves-semi'ul-aliym.. Hasbünallahü ve kefâ semi'alla-hü limen de'â leyse verâ'allahil-müntehâ men'i'tesame billahi yuhyi.. Sübhane men lem yezel Rabben rahiymen ve lâ yezâlü keriymen.. Lâ ilahe illâllah-ü! halim-ül-keriym sübhanallahi ve tebârekâllahü Rabbüs-semâvat-is seb'a ve Rabbül arş-il-aziym vel-hamdü lillahi Rabbil-âle-miyne ilahen vahiden ahaden sameden ferden vitren hay-yen kayyûmen ebeden lem yettahiz sahibeten ve lâ veleden ve lem yekûn lehu şerikün fil-mülki ve lem yekûn lehu veliyyün min-ez-zülli ve kebbirhü tekbirîn Allahu ekber.. Hasbünallahü li-dininâ.. Has'bünnallahü li-dünyanâ.. Hasbünallahü limâ ehemmenâ.. Hasbünallahü limen bega aleynâ.. Hasbünallahü limen hasedenâ, hasbünallahü li-men kâdenâ bi-su'in.. Hasbünallahü ind-el-mevti.. Has-bünallahü ind-el-kabri.. Hasbünallahi ind-el-mesâ'ili..Hasbünallahü ind-el hisabi.. Hasbünallahü ind-el-mizâni..Hasbünalllahü ind-es-sırati.. Hasbünallahü ind-el-cennetiven-nâr.. Hasbünallahü ind-eî-lika'i.. Hasbiya'lahüllezi Lâ ilahe illâ hüve aleyhi tevekkeltü ve ileyhi üniyb.. Lâ • ilahe illâllahü sübhanallahi mâ â'zamallahü lâ ilahe illal-lahü sübhanallahi mâ ahlemallahü Lâ ilahe illâllahü sübhanallahi mâ ekremallahü. Mâ â'zamallahü mâ ahlemallahü mâ ekremallahü.. Lâ ilahe illâllahü vahdehu lâ şerike lehu Muhammedün Resûlüllah.. Allahümme salli alâ Muhammedin küllemâ zekerelı-üz-zâkirun.. Allahümnıe salli alâ Muhammedin küllemâ gafele an zikrih-il-gafilûn.. Radîynâ billahi teâlâ Rabben ve bil-islâmi dinen ve bi-Muhammedin sallallahu aleyhi ve selleme nebiyyen ve resûlen ve bil-kur'ani imamen ve bil-kâ'beti kıbleten ve bis-salâti ves-savmi vez-zekâti vel-hacci farizatan ve bü-mü'miniyne ihvânen ve bil-mü'minâti ahevâtin ve bis-Sıddıykı vel-Faraki ve zin-Nûreyni vel-Mürte-dâ e'immeten ve bi-sair-is-sahabeti rıdvanullahi teâlâ aleyhim ecma'iyne kıdveten ve bi-halâlillahi teâlâ halâlen ve bihi hisaben ve bi-haramillahi teâlâ haramen ve bihi azaben ve bil-cenneti sevaben ve bin-nâri ikaben.. Merhaben merhaba bis-sabah-il-cedid ve bil-yevm-is-sa'iyd ve bil-melekeyn-il kirâmeyn-il kâtibeyn-iş şâhideyn-il âdileyni hayyen kümallâhü teâlâ fi gurreti yevminâ ha-zektübâ fi evveli sahifetinâ hâzihi BİSMİLLAH-İR-RAHMAN-İR-RAHİYM ve eşhede bi-ennâ neşhedü en lâ ilahe lâllahu vahdehu lâ şerike lehu ve neşhedü enne Muhammeden, abdühu ve resûlühu erselehu bil-hüdâ ve din-il-hakkı alâ hâzih-iş-şehadeti nahyâ ve aleyha nemûtü ve aleyhâ nüb'asü inşâ'allahu teâlâ.. E'uzü bi-kelimâtillah-it-tâmmati külleha min şerri mâ halâka.. Bismillahi hayr-il-esmâ'i.. Bismillahi Rabbil-ardi ve Ra'bbis-semâ'i.. Bismillahillezi lâ yadurru mâ'a ismihi şey'ün fil'ardi ve lâ fis-semâ'i ve hüves-semi'ul-aliym.. El-hamdü lillahillezi ahyanâ bâ'de mâ ematenâ ve redde ilebnâ ervahenâ ve ileyh-il bâ'sü ven-nüşûr.. Asbah-nâ ve asbehal-mülkü lillahi vel-azametü velkibriyâ'i vel-ceberutu ves-sultanü vel-bürhanü lillahi vel-âlâü ven-nu'-araâ'ü lillahi vel-leyli ven-neharü lillahi ve mâ sekene fiy-himâ lillah-il vahid-il-kahhâr.. Asbahnâ alâ fıtra't-il islâ-mi ve alâ kelime't-il-ihlâsi ve alâ din-i nebiyyinâ Muhammedin sallallahu aleyhi ve selleme ve alâ milleti ebiynâ İbrahime haniyfea müslimen ve mâ kâne min-el-müşrikiyn. Salâvatullahi ve melâ'iketihi ve enbiyâ'ihi ve rüsûlihi ve hameleti arşihi ve cemi-i halkıhı alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve ashabihi aleyhi ve aleyhim-üs-selâmü ve rahmetullahi ve berekâtühu.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ Resûlallah.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ habiballah.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ halilallah.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ nebiyyallah Es-salâtü ves-selâmü aleyke ya safiyyallah.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ hayre halkıllah.. Es-salâ-tü ves-selâmü aleyke yâ men. Ahtarehullah.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ men erselehullah.. Es-selâtü ves-selâmü aleyke yâ men zeyyenehullah.. Es-salâtü ves-se-lâmü aleyke yâ men kerremehullah... Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ men azzemehullah.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ seyyid-el-mürseliyn.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ imam-el-müttekıyn.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ hâtim-en-nebiyyin.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ şefi-al-müznibiyn.. Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ resûle Rabbil-âlemiyn.. Salâvatullahi ve melâ'iketihi ve enbiyâ'ihi ve rüsûlihi ve hameleti arşihi ve cemi-i halkıhi alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve ashabihi aleyhi ve aleyhim-üs-selâmü ve rahmetullahi ve berekâtühu.. Allahümme salli alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammedin fil evveliyn.. Ve salli alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammedin fil-âhiriyn.. Ve salli alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammedin fil-mele'il â'lâ ilâ yevm-id-din ve salli alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammedin fi külli vaktin ve hıynin ve salli alâ cemi-il enbiyâ-i vel-mürseliyn ve alâ melâ'iketik-el-mukarrebiyn ve alâ ibâdik-es-sâlihiyn ve alâ ehl-i tâ'atike ecma'iyne min ehl-is-semâvati ve min ehl-il-aradiyn ver-hamnâ vahşürnâ mâ'ahüm bi-rahmetike yâ erham-er-râ-himiyn.. Allahümme edhilnâ fi rahmetike ve ente hayr-ür-râhimiyn.. Bismillah-ir-rahman-ir-rahiym Allahümme yâ mâlik-er-rıkab.. Yâ müfettih-el-eb-vâb.. Ve yâ müsebbib-el-esbâb heyyi lenâ sebeben lâ nes-tatıy'u lehu taleben.. Allahümmec'alnâ meşguliyne bi-em-rike âminiyne bi-ahdike âyisiyne min halkıke ânisiyne bike müstevhışıyne an gayrike radıyne bi-kada'ike sâbiriyne alâ belâ'ike şâkiriyne le-ni'mâ'ike mütelezziziyne bi-zikrike ferihiyne bi-kitabike münâciyne bike fi ânâ'il-leyli ve etraf-in-nehâr mübgızıyne lid-dünya muhibbiyne lil-âhireti müştakıyne ilâ lika'ike müteveceihiyne ilâ cenâbike müsta'ıddıyne lil-mevti.. Rabbena âtina mâ ve ad-tenâ alâ rüsûlike ve lâ tuhzinâ yevm-el-kıyameti inneke lâ tuhlif-ul-mi'ad.. Allahümmec'al tevfike refikenâ ves-sırat-eî müstakime tarikenâ.. Allahümme evsılnâ ilâ makasidinâ ve tüb aley-nâ inneke ent-et-tevvâb-ür-rahiym.. Allahümme bike as-bahnâ ve bike emseynâ ve bike nahyâ ve bike nemûtü ve ileyk-el-masiyr.. Allahümme erinel-hakka hakkan ver-zuknâ ettiba'ahu ve erinel-bâtıla bâtılen verzuknâ ectinâ-behu teveffenâ müslimiyne velhıknâ bis-sâlihiyn.. Vedfâ' annâ şsrrez-zâlimiyne ve eşriknâ fi dua-il-mü'miniyn.. Ve kına Rabbena şerre mâ kadayte.. Allahümmagfir li-üm-, meti Muhammed.. Allahümmansur ümmete Muhammed.. Allahümmerham ümmete Muhammed.. Allahüm-mahfaz ümmete Muhammed.. Allahümme ferric an ümmeti Muhammed.. Allahümme tecavez an ümmeti Muhammed.. Allahümme yâ habib-et-tevvâbiyne tüb aleynâ ve yâ emân-el-hâ'ifiyne âminnâ ve yâ delil-el-mütehayyiriyne ! düllenâ ve yâ hâdiyeel-mudıllıynehdinâ ve yâ gıyas-el-müstagıysiyne agisnâ ve yâ recâ-el-münkatı'ıyne lâ tak-tâ' recâ'enâ ve yâ râhim-el-asıyn-erhamnâ ve yâ gafir-el-müznibiyne ıgfir lenâ zünübenâ ve keffir annâ seyyi'ati-nâ ve teveffenâ mâ'al-ebrâr.. Allahümme nevvir kulûbe-nâ.. Allahümmeşrah sudurenâ.. Allahümme yessir umurenâ.. Allahümmestür uyubenâ.. Yâ hafiy-yel-eltâf neccinâ mimmâ nehaf.. Allahümmagfir lenâ ve valideynâ ve li-üstâzinâ ve li-meşâyihinâ ve li-ihvanina ve li-ashabinâ ve li-ahbabinâ ve li-aşâ'irinâ ve li-kabâ ilinâ ve limen lehu hakka aleynâ ve limen ves-sanâ bid-dua'il-hayri ve li-cemi-il mü'miniyne vel-mü'mi-nât vel-müslimiyne vel-müslimât el-ahyâ'ü minhüm vel-emvât.. Allahümmahfeznâ yâ feyyazü min cemi-il belâ'i vel-emrâz kâffeten bi-rahmetike yâ erham-er-râhimiyn..
20 Nisan 2015 Pazartesi
Recep-i Şerif'in İlk 10 Günü Okuyalım
Kaynak : Cübbeli AHmet Hoca Resmi Sayfası https://www.facebook.com/cubbeliahmethoca
İşrak Namazı Nezaman Kılınır
İŞRAK NAMAZI
İşrak namazı, Güneş bir iki mızrak boyu yükseldikten, yani güneş doğduktan otuz ila kırk beş dakika arası geçinceye kadar kılınır.
Saati olmayan bir kimse, çenesini göğsüne yapıştırarak güneşe bakar, şayet güneşi bu vaziyetteyken göremiyorsa, kerahat vakti çıkmıştır. Bundan sonra artık İşrak namazı kılınabilir.
İşrak namazı iki rekattır. Bu namazın fazileti hakkında Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor: “Bir kimse sabah namazını cemaatle kıldıktan sonra oturup güneş doğuncaya kadar zikir ile meşgul olsa, güneş doğunca da iki rekat (İşrak) namaz kılsa, bir nafile Hac ve Umre sevabına nail olur.” (İhya, I. 336)
Kaynak : https://www.facebook.com/cemaati.ismailaga
İşrak namazı, Güneş bir iki mızrak boyu yükseldikten, yani güneş doğduktan otuz ila kırk beş dakika arası geçinceye kadar kılınır.
Saati olmayan bir kimse, çenesini göğsüne yapıştırarak güneşe bakar, şayet güneşi bu vaziyetteyken göremiyorsa, kerahat vakti çıkmıştır. Bundan sonra artık İşrak namazı kılınabilir.
İşrak namazı iki rekattır. Bu namazın fazileti hakkında Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor: “Bir kimse sabah namazını cemaatle kıldıktan sonra oturup güneş doğuncaya kadar zikir ile meşgul olsa, güneş doğunca da iki rekat (İşrak) namaz kılsa, bir nafile Hac ve Umre sevabına nail olur.” (İhya, I. 336)
Kaynak : https://www.facebook.com/cemaati.ismailaga
19 Nisan 2015 Pazar
Ali (ra) anlatıyor
z. Ali (ra) anlatıyor: Resûlullah Efendimiz (SAV) bir gün:
“Ümmetim on beş şeyi yapmaya başlayınca ona büyük belâlar iner!” buyurdu. Yanındakiler:
“Ey Allah’ın Resûlü! Bunlar nelerdir?” diye sordular.
Resûlullah Efendimiz (SAV) şöyle buyurdu:
“1- Millî servet, fakir fukaraya uğramadan sadece zengin ve mevki sahibi kimseler arasında gidip gelen bir metâ haline gelirse,
2- Emanet ganimet ve fırsat bilinip hıyanet edildiği zaman,
3- Zekât (ödemeyi ibadet bilmeyip bir angarya ve) ceza telâkki ettikleri zaman.
4- Kişinin karısının kötü emirlerine itaat ettiği zaman,
5- Anne hukuku sıkça çiğnendiği zaman,
6- Baba hukuku sıkça çiğnendiği zaman.
7- Arkadaşın kötü emirlerine itaat arttığı zaman,
8- Mescitlerde (rızay-ı İlâhî gözetmeyen husûmet, alış-veriş, eğlence ve siyaset vs. ile ilgili sesler yükseldiği zaman.)
9- Kavme, onların en alçağı reis olduğu zaman;
10- Zorba kişiye zararı dokunmasın diye hürmet edildiği zaman;
11- Şarap meşrû sayılarak içildiği zaman,
12- İpek (haram bilinmeyip erkekler tarafından) giyildiği zaman;
13- Şarkıcı kadınlar arttığı zaman;
14- Türlü çalgı âletleri arttığı ve sıkça çalınır olduğu zaman,
15- Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri, önceden gelip geçenlere (çeşitli ithamlar ve bahanelerle) hakaret ettiği zaman artık kızıl rüzgârı, zelzeleyi, yere batışı veya suret değiştirmeyi ya da gökten taş yağmasını bekleyin.”
Kaynak(Kütüb-ü Sitte, 14/340; Tirmizî, Fiten 31, (2307)
v/ç..
“Ümmetim on beş şeyi yapmaya başlayınca ona büyük belâlar iner!” buyurdu. Yanındakiler:
“Ey Allah’ın Resûlü! Bunlar nelerdir?” diye sordular.
Resûlullah Efendimiz (SAV) şöyle buyurdu:
“1- Millî servet, fakir fukaraya uğramadan sadece zengin ve mevki sahibi kimseler arasında gidip gelen bir metâ haline gelirse,
2- Emanet ganimet ve fırsat bilinip hıyanet edildiği zaman,
3- Zekât (ödemeyi ibadet bilmeyip bir angarya ve) ceza telâkki ettikleri zaman.
4- Kişinin karısının kötü emirlerine itaat ettiği zaman,
5- Anne hukuku sıkça çiğnendiği zaman,
6- Baba hukuku sıkça çiğnendiği zaman.
7- Arkadaşın kötü emirlerine itaat arttığı zaman,
8- Mescitlerde (rızay-ı İlâhî gözetmeyen husûmet, alış-veriş, eğlence ve siyaset vs. ile ilgili sesler yükseldiği zaman.)
9- Kavme, onların en alçağı reis olduğu zaman;
10- Zorba kişiye zararı dokunmasın diye hürmet edildiği zaman;
11- Şarap meşrû sayılarak içildiği zaman,
12- İpek (haram bilinmeyip erkekler tarafından) giyildiği zaman;
13- Şarkıcı kadınlar arttığı zaman;
14- Türlü çalgı âletleri arttığı ve sıkça çalınır olduğu zaman,
15- Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri, önceden gelip geçenlere (çeşitli ithamlar ve bahanelerle) hakaret ettiği zaman artık kızıl rüzgârı, zelzeleyi, yere batışı veya suret değiştirmeyi ya da gökten taş yağmasını bekleyin.”
Kaynak(Kütüb-ü Sitte, 14/340; Tirmizî, Fiten 31, (2307)
v/ç..
Recep-i Şerif Ayının Namazları
Bu Gece Kılınacak Namaz..
(Lalegül Dergisi'nden Alınmıştır)
Kaynak : Cübbeli Ahmet Hoca Resmi Sitesinde Alınmıştır.
https://www.facebook.com/cubbeliahmethoca
(Lalegül Dergisi'nden Alınmıştır)
Kaynak : Cübbeli Ahmet Hoca Resmi Sitesinde Alınmıştır.
https://www.facebook.com/cubbeliahmethoca
Recep-i Şerifte İlk Gece Kılınacak Namaz
BU AKŞAM NAMAZINDAN SONRA KILINACAK BU NAMAZ..
BU GECE ORUCA NIYET EDELIM .
PAZARTESI SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA CUMARTESI ORUÇLUYUZ INŞAALLAH
BU AKŞAM RECEB-I SERIF AYIMIZ GIRIYOR RABBIM HAKKIYLA BU MUBAREK AYI IHYA EDENLERDEN EYLESIN.AMIN
BU GECE ORUCA NIYET EDELIM .
PAZARTESI SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA CUMARTESI ORUÇLUYUZ INŞAALLAH
BU AKŞAM RECEB-I SERIF AYIMIZ GIRIYOR RABBIM HAKKIYLA BU MUBAREK AYI IHYA EDENLERDEN EYLESIN.AMIN
Münafıkların Kılamayacağı Namaz Cübbeli Ahmet Hoca
MUNAFIKLARA KILMASI NASİP OLUNMAYAN NAMAZ !!!! CÜBBELİ HOCAMIZIN AKŞAM SOHBETinde ANLATTIĞI NAMAZ.
Receb’in; 1’i ile 10’u arasında, 11’i ile 20’si arasında ve 21’i ile 30’u arasında olmak üzere sadece birer defa kılınacak 10’ar rek’at Hâcet namazı vardır.
Bunların her üçünün de kılınış şekli aynıdır. Yalnızca namazların sonlarında okunacak duâlarda fark vardır. Bu namazlar, akşamdan sonra da, yatsıdan sonra da kılınabilir. Fakat, cuma ve pazartesi gecelerinde ve bilhassa teheccüd vaktinde kılınması efdaldir.
Bu namaz, mü’min ile münâfığı ayırır. Bu 30 rek’at namazı kılanlar, hidâyete ererler. Münâfıklar bu namazı kılamazlar. Bu namazı kılanın kalbi ölmez. Bu 30 rek’at namaz Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz’in berberi, Selmân-ı Pâk (r.a.) hazretleri tarafından rivâyet edilmiştir.
Kılınış şekli: Hâcet namazına şu niyetle başlanır: “Yâ Rabbî, beni, dünyayı teşrifleriyle nûra gark ettiğin Efendimiz hürmetine, sevgili ayın Receb-i şerif hürmetine, feyz-i ilâhine, afv-ı ilâhine, rızâ-i ilâhine nâil eyle. Âbid, zâhid kulların arasına kaydeyle. Dünya ve âhiret sıkıntılarından halâs eyle. Rızâ-i şerifin için, Allâhü Ekber.”
Her rek’atte 1 Fâtiha, 3 İhlâs-ı şerif 3 Kulyâ eyyühe’l-kâfirûn okuyup, 2 rek’atte bir selâm verilir. Böylece 10 rek’at tamamlanır.
Cübbeli Hamet Hoca Resmi Sitesi http://www.cubbeliahmethoca.tv/
Kaynak: https://www.facebook.com/cemaati.ismailaga
Receb’in; 1’i ile 10’u arasında, 11’i ile 20’si arasında ve 21’i ile 30’u arasında olmak üzere sadece birer defa kılınacak 10’ar rek’at Hâcet namazı vardır.
Bunların her üçünün de kılınış şekli aynıdır. Yalnızca namazların sonlarında okunacak duâlarda fark vardır. Bu namazlar, akşamdan sonra da, yatsıdan sonra da kılınabilir. Fakat, cuma ve pazartesi gecelerinde ve bilhassa teheccüd vaktinde kılınması efdaldir.
Bu namaz, mü’min ile münâfığı ayırır. Bu 30 rek’at namazı kılanlar, hidâyete ererler. Münâfıklar bu namazı kılamazlar. Bu namazı kılanın kalbi ölmez. Bu 30 rek’at namaz Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz’in berberi, Selmân-ı Pâk (r.a.) hazretleri tarafından rivâyet edilmiştir.
Kılınış şekli: Hâcet namazına şu niyetle başlanır: “Yâ Rabbî, beni, dünyayı teşrifleriyle nûra gark ettiğin Efendimiz hürmetine, sevgili ayın Receb-i şerif hürmetine, feyz-i ilâhine, afv-ı ilâhine, rızâ-i ilâhine nâil eyle. Âbid, zâhid kulların arasına kaydeyle. Dünya ve âhiret sıkıntılarından halâs eyle. Rızâ-i şerifin için, Allâhü Ekber.”
Her rek’atte 1 Fâtiha, 3 İhlâs-ı şerif 3 Kulyâ eyyühe’l-kâfirûn okuyup, 2 rek’atte bir selâm verilir. Böylece 10 rek’at tamamlanır.
Cübbeli Hamet Hoca Resmi Sitesi http://www.cubbeliahmethoca.tv/
Kaynak: https://www.facebook.com/cemaati.ismailaga
Üç Aylar Bu Gece Başlıyor
19 Nisan Pazar Akşam Namazından Sonra 20 Nisan Pazartesi Günü 3 Aylar Başlıyor.
NIYET EDELIM YARIN PAZARTESI SALI CARŞAMBA PERŞEMBE CUMA CUMARTESI ORUÇLU OLUNACAK. (Haram ayda persembe cuma cumartesi oruç tutana 900 sene ibadet sevabi var.ayriyetten perşembe Regaib kandili zaten oruçlu olmamiz gerekiyordu )
RABBIM TUTACAGIMIZ ORUÇLARI KABUL ETSIN.AMIN
NIYET EDELIM YARIN PAZARTESI SALI CARŞAMBA PERŞEMBE CUMA CUMARTESI ORUÇLU OLUNACAK. (Haram ayda persembe cuma cumartesi oruç tutana 900 sene ibadet sevabi var.ayriyetten perşembe Regaib kandili zaten oruçlu olmamiz gerekiyordu )
RABBIM TUTACAGIMIZ ORUÇLARI KABUL ETSIN.AMIN
16 Nisan 2015 Perşembe
Allah'ın İşleri Kolaylaştırması, Bol Rızık ve Zenginlik İçin
Bu beyti 7 defa okuyan kimsenin Allah işlerini
kolaylaştırır, bağlı işlerini çözer. Allah (C.C.); kazancına, malına,
ticaretine, bereket ihsan eder.
وَ بَارِكْ لَنَا اَللَّهُمَّ فِى جَمْعِ كَسْبِنَا
وَ حُلَّ عُقُودَ الْعُسْرِ بِيَايُوهٍ إِرْتَحَتْ
Ve bârik lenallâhümme fî cem'i kesbinē
Ve hulle ugûdel usrî biyâyûhin irtehat. (Celcelûtiye, 30. beyt)
Kaynak : Alıntı
وَ بَارِكْ لَنَا اَللَّهُمَّ فِى جَمْعِ كَسْبِنَا
وَ حُلَّ عُقُودَ الْعُسْرِ بِيَايُوهٍ إِرْتَحَتْ
Ve bârik lenallâhümme fî cem'i kesbinē
Ve hulle ugûdel usrî biyâyûhin irtehat. (Celcelûtiye, 30. beyt)
Kaynak : Alıntı
İsm-i Azâm Duası (Rivayet 1)
İsm-i a'zâm duâsı, kesin belli değildir. Peygamber efendimiz, ism-i a'zâm duâsı hakkında bazı işaretler bildirmiştir.
Hz. Âişe vâlidemiz anlatır: Resûlullah, duânın kabul olmasına sebep olan ism-i a'zâmı bilip bilmediğimi sordu. Bilmediğimi söyleyince, “Yâ Âişe onu öğretmek, onunla dünya için birşey istemek uygun olmaz” buyurdu. Kalkıp abdest aldım ve iki rek'at namaz kılıp, “Allahümme innî ed'ûkellah ve ed'ûkerrahmân ve ed'ûkelberrerrahîm ve ed'ûke biesmaikelhusnâ külleha mâ alimetü minhâ ve mâ lem a'lem entagfirelî ve terhamenî” (67/1) duâsını okudum. Gülümseyerek “İsm-i a'zâm, okuduğun duânın içindedir” buyurdu.
Peygamber efendimiz, “Allahümme innî es-elüke bienne lekelhamde lâ ilâhe illâ ente yâ hannân, yâ mennân, yâ bedîassemâvâti vel erdı, yâ zel-celâli vel-ikrâm” (67/1) okuyan kişiye buyurdu ki:
“İsm-i a'zâmla dilekte bulundun, bununla duâ edilince, o duâ kabûl olur ve bu duâ ile bir dilekte bulununca, dileği yerine gelir.”
Başka bir zaman da, İsm-i a'zâm, "Ve ilâhüküm ilâhün vahid, lâ ilâhe illâ hüverrahmânürrahîm" âyeti ile "Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm" âyeti içindedir” (67/1) buyurdu.
Hazret-i Ali'nin bildirdiği ism-i a'zam duâsı var. “Bu duâya sımsıkı sarılın. Çünkü o Arş-ı a'zamın hazinelerinden bir hazinedir.” buyurduğu duâ şöyle:
"Allahümme innî es'elüke yâ âlimel hafiyye, ve yâ men-is-semâu bikudretihi mebniyye, ve yâ men-il-erdu biizzetihi mudhıyye, ve yâ men-iş-şemsü vel-kameru binûri celâlihi müşrika ve mudıyye ve yâ mukbilen alâ külli nefsin mü'minetin zekiyye ve yâ müsekkine ra'b-el-hâifîne ve ehl-et-takıyye, yâ men havaicul-halki indehü makdıyye, yâ men necâ Yûsüfe min rıkk-il-ubûdiyye, yâ men leyse lehü bevvâbün yûnâdî velâ sâhibun yağşa ve lâ vezîrun yu'tî ve lâ gayruhu rabbün yud'a ve lâ yezdadu alâ kesretil-havaici illâ keremen ve cûden ve sallallahu alâ Muhammedin ve âlihi ve a'tini süâli inneke alâ külli şey'in kadîr." (67/1)
Duâya, e'ûzü besmele, Allahü teâlâya hamdü senâ ve Resûlüne salâtü selâm ile başlamalıdır! Peygamber efendimiz, duâya başlarken, “Sübhâne Rabbiyel aliyyil a'lel vehhâb” derdi. Allahü teâlâ, salevât-ı şerîfeyi kabûl eder. Duânın başı ve sonu kabûl olunca ortasının kabûl olmaması düşünülmez.
Peygamber efendimiz, “Allahü teâlâya günah işlemiyen dil ile duâ edin” buyurdu. Böyle bir dilin nasıl bulunacağı suâl edilince, “Birbirinize duâ edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir” buyurdu. Yine buyurdu ki: "Duânın kabûl olması için iki şey lâzımdır. Duâyı ihlâs ile yapmalıdır. Yediği ve giydiği helâldan olmalıdır."
Hz. Âişe vâlidemiz anlatır: Resûlullah, duânın kabul olmasına sebep olan ism-i a'zâmı bilip bilmediğimi sordu. Bilmediğimi söyleyince, “Yâ Âişe onu öğretmek, onunla dünya için birşey istemek uygun olmaz” buyurdu. Kalkıp abdest aldım ve iki rek'at namaz kılıp, “Allahümme innî ed'ûkellah ve ed'ûkerrahmân ve ed'ûkelberrerrahîm ve ed'ûke biesmaikelhusnâ külleha mâ alimetü minhâ ve mâ lem a'lem entagfirelî ve terhamenî” (67/1) duâsını okudum. Gülümseyerek “İsm-i a'zâm, okuduğun duânın içindedir” buyurdu.
Peygamber efendimiz, “Allahümme innî es-elüke bienne lekelhamde lâ ilâhe illâ ente yâ hannân, yâ mennân, yâ bedîassemâvâti vel erdı, yâ zel-celâli vel-ikrâm” (67/1) okuyan kişiye buyurdu ki:
“İsm-i a'zâmla dilekte bulundun, bununla duâ edilince, o duâ kabûl olur ve bu duâ ile bir dilekte bulununca, dileği yerine gelir.”
Başka bir zaman da, İsm-i a'zâm, "Ve ilâhüküm ilâhün vahid, lâ ilâhe illâ hüverrahmânürrahîm" âyeti ile "Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm" âyeti içindedir” (67/1) buyurdu.
Hazret-i Ali'nin bildirdiği ism-i a'zam duâsı var. “Bu duâya sımsıkı sarılın. Çünkü o Arş-ı a'zamın hazinelerinden bir hazinedir.” buyurduğu duâ şöyle:
"Allahümme innî es'elüke yâ âlimel hafiyye, ve yâ men-is-semâu bikudretihi mebniyye, ve yâ men-il-erdu biizzetihi mudhıyye, ve yâ men-iş-şemsü vel-kameru binûri celâlihi müşrika ve mudıyye ve yâ mukbilen alâ külli nefsin mü'minetin zekiyye ve yâ müsekkine ra'b-el-hâifîne ve ehl-et-takıyye, yâ men havaicul-halki indehü makdıyye, yâ men necâ Yûsüfe min rıkk-il-ubûdiyye, yâ men leyse lehü bevvâbün yûnâdî velâ sâhibun yağşa ve lâ vezîrun yu'tî ve lâ gayruhu rabbün yud'a ve lâ yezdadu alâ kesretil-havaici illâ keremen ve cûden ve sallallahu alâ Muhammedin ve âlihi ve a'tini süâli inneke alâ külli şey'in kadîr." (67/1)
Duâya, e'ûzü besmele, Allahü teâlâya hamdü senâ ve Resûlüne salâtü selâm ile başlamalıdır! Peygamber efendimiz, duâya başlarken, “Sübhâne Rabbiyel aliyyil a'lel vehhâb” derdi. Allahü teâlâ, salevât-ı şerîfeyi kabûl eder. Duânın başı ve sonu kabûl olunca ortasının kabûl olmaması düşünülmez.
Peygamber efendimiz, “Allahü teâlâya günah işlemiyen dil ile duâ edin” buyurdu. Böyle bir dilin nasıl bulunacağı suâl edilince, “Birbirinize duâ edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir” buyurdu. Yine buyurdu ki: "Duânın kabûl olması için iki şey lâzımdır. Duâyı ihlâs ile yapmalıdır. Yediği ve giydiği helâldan olmalıdır."
Günahından Dolayı Cezalandırılan Gencin Duası
MEŞLUL DUASI
“Günahından Dolayı Cezalandırılan Gencin Duası”
Bu dua Kef’amî’nin kitaplarından ve “Muhecu’d-Deavat” kitabından nakledilmiştir. Bu duayı Emirul Müminin Hz. Ali (as), babasına karşı işlediği günah ve sitemdem dolayı felç olan bir gence öğretmiştir. Genç bu duayı okuduktan sonra rüya âleminde Resulullah’ın (saa) gelip elini onun bedenine sürdüğünü ve “Allah’ın ism-i azamını gözet; senin işin hayırla sonuçlanacaktır” buyurduğunu görüyor. Uykudan uyanınca iyileştiğini ve vücudunun sapasağlam olduğunu görüyor.
Duanın fazileti hakkında Hz. Ali (as) şöyle buyurmuştur: İçerisinde Allah’ın ism-i azamı olan bu duayı kim okursa, Allah Teala onun duasını kabul eder; gam, üzüntü, hastalık ve fakirlik onun yaşandısından uzaklaşır, günahları ise bağışlanmış olur.
Bu dua şöyledir:
“Allah’ım! Ben senin “Bismillahirrahmanirrahim” ismin hürmetine senden diliyorum; ey yücelik ve ikram sahibi, ey diri ve varlıkları ayakta tutan, ey kendisinden başka ilah olmayan diri, ya Hu, ey kendisinden başka kimse “Hu”nun ne demek, nasıl, nerede, hangi nitelikte olduğunu bilmeyen; ey saltanat ve melekût sahibi, ey izzet ve iktidar sahibi, ey –âlemin– padişahı, ey bütün kusurlardan münezzeh, ey selametlik beren, ey gözetip kontrol eden, ey izzet ve kudret sahibi, ey azametli, ey yaratan, ey var eden, ey şekillendiren, ey yarar veren, ey düzen veren, şiddetli olan, ey icat eden, ey varlıkların mercii, ey –zalimleri– helak eden, ey iyilerin dostu, ey övülmüş, ey ma’bud, ey –herkesten– uzak, ey –herkese– yakın, ey kabul eden, ey gözeten, ey hesaba çeken, ey icat eden, ey –makamı– yüce, ey mevkisi yüksek, ey duyan, ey bilen, ey halim, ey kerim, ey hekim, ey kadim, ey ulu, ey azim, ey şefkatli, ey nimet veren, ey mükâfat veren, ey yardım dilenilen, ey yücelik sahibi, ey cemal sahibi, ey vekil, ey yeten, ey sürçmeleri bağışlayan!
Ey nimet ulaştıran, ey azamet sahibi zat, ey yol gösteren, ey hidayet eden, ey her şeyin başlangıcı, ey evvel, ey ahir, ey zahir, ey batın, ey ayakta duran (müstakil) tutan, ey sürekli, ey âlim, ey hakim, ey yargılayan, ey adil, ey herkesten ayrı, ey herkes ve her şeyle birlikte olan, ey tertemiz, ey tertemiz eden, ey her şeye gücü yeten, ey iktidar sahibi, ey büyük, ey azamet sahibi, ey yegane, ey tek, ey ihtiyaçsız, ey doğurmayan ve doğrulmayan ve hiçbir şey O’nun dengi olmayan, –ey– eşi ve kendisiyle birlikte yardımcısı olmayan ve kendisine müşavir tutmayan, bir desteğe ihtiyacı olmayan ve kendisinden başka ilah bulunmayan; senden başka ilah yoktur; sen zalimlerin söylediklerinden çok yüce ve büyüksün, ulusun.
Ey yüce, ey makamı yüksek, ey şanı yüce, ey (müşkülleri) açan halleden, ey çok bağışta bulunan, ey rahatlatan ve dinlendiren, ey yardım eden, ey zalime karşı gelen, ey imdada yetişen, ey helak eden, ey intikam alan, ey ölüleri dirilten, ey –insanlardan sonra âlemin– varisi olan, ey talep eden, ey galip olan, ey kendisinden hiç kimse kaçamayan, ey tevbeleri kabul eden, ey inleyenlerin imdadına koşan, ey çok bağışlayan, ey sebepleri yaratan, ey –kapalı– kapıları açan, ey nerede çağrılırsa icabet eden, ey tertemiz, ey şükredenlere nimet veren, ey affeden, ey bağışlayan, ey nurun nuru, ey işleri düzene koyan, ey şefkatli, ey her şeyden haberdar olan, ey sığınak veren, ey aydınlatan, ey basiret sahibi, ey destek veren, ey yüce, ey yegâne, ey tek, ey ebedi, ey dayanak, ey ihtiyaçsız, ey yeten, ey şifa veren, ey vefa eden, ey afiyet veren, ey ihsan eden, ey iyilik yapan, ey nimet veren, ey üstün, ey yüce, ey tek olan, ey yüce olup kahreden, ey malik olup güç yetiren, ey gizli olup her şeyden haberi olan, ey ibadet edilip mükâfat veren, ey kendisine karşı günah işlenip bağışlayan, ey düşünceler kendisini ihata etmeyen, hiçbir göz kendisini göremeyen ve hiçbir şey kendisine gizli kalmayan!
Ey beşere rızık veren, ey bütün kaderleri takdir eden, ey makamı yüce olan, ey erkânı sağlam olan, ey zamanı değiştiren, ey kurbanı kabul eden, ey nimet ve ihsan sahibi, ey izzet ve saltanat sahibi, ey Rahim ve Rahman olan, ey her gün bir işte olan, ey hiçbir şey kendisini başka bir şeyden alıkoymayan, ey şanı yüce, ey her yerde hazır olan, ey bütün sesleri duyan, ey duaları kabul eden, ey talepleri yerine getiren, ey hacetleri reva eden, ey bereketleri indiren, ey gözyaşlarına acıyan, ey sürçmeleri affeden, ey sıkıntıları gideren, ey iyiliklerin dostu, ey dereceleri yükselten, ey istekleri veren, ey ölüleri dirilten, ey dağınıkları bir araya toplayan, ey niyetlerden haberdar olan, ey geçip gideni geri getiren, ey sesler kendisine karışmayan, ey istekler kendisini usandırmayan ve karanlıklar kendisini örtmeyen, ey yerin ve göklerin nuru, ey nimetleri veren, ey ıstırapları gideren, ey insanları yaratan, ey ümmetleri bir araya toplayan, ey dertlere şifa veren, ey nur ve karanlıkları yaratan, ey bağış ve ihsan sahibi, ey arşına hiçbir adım ulaşmayan, ey cömertlerin en cömerdi, ey bağışta bulunanların en fazla bağışta bulunanı, ey duyanların en iyi duyanı, ey görenlerin en iyi göreni!
Ey kendisine sığınanları koruyan, ey korkanların güveni, ey sığınanların desteği, ey müminlerin dostu, ey yardım isteyenlerin imdadına koşan, ey talep edenlerin maksadı, ey bütün gariplerin arkadaşı, ey bütün yalnızların munisi, ey avarelerin sığınağı, ey kaçanlara yer veren, ey bütün kaybolanları koruyan, ey yaşlı ihtiyarlara merhamet eden, ey küçük bebeğe rızık veren, ey kırılmış kemiği onaran, ey bütün esirleri kurtaran, ey fakir zavallıları zenginleştiren, ey korkup sığınanların koruyucusu, ey tedbir ve takdir sahibi, ey zorlar kendisine çok kolay olan, ey açıklamaya ihtiyacı olmayan, ey her şeye kadir olan, ey her şeyden haberi olan, ey her şeyi gören, ey rüzgârları gönderen, ey sabahları yaran, ey ruhları –diriltip mezarından– dışarı çıkaran, ey bağış ve ikram sahibi, ey bütün –hacetlerin– anahtarları elinde olan, ey bütün sesleri duyan, ey geçip giden her şeyden önde olan, ey bütün canları ölümlerinden sonra dirilten, ey zor durumda hazırlığım, ey gurbet (yalnızlık) zamanımda koruyucum, ey yalnızlık zamanımda can yoldaşım, ey nimetli zamanımda velinimetim, ey bütün yollar beni aciz bıraktığı (yüzüme kapandığı) ve akrabalarım beni olayların kucağına teslim ettiği ve arkadaşlarım yardımlarını esirgeyerek beni yalnız bıraktığı zaman sığınağım!
Ey desteği olmayanların desteği, ey dayanağı bulunmayanların dayanağı, ey birikimi olmayanların birikimi, ey sığınağı olmayanların sığınağı, ey koruyucusu olmayanların koruyucusu, ey hazinesi olmayanların hazinesi, ey dayanağı olmayanların dayanağı, ey imdada koşacak kimsesi olmayanların imdadı, ey komşusu olmayanların komşusu, ey sürekli yanımda olan komşum, ey sağlam dayanağım, ey yakin üzere benim ilâhım, ey çok eski Kâbe’nin Rabbi, ey şefkatli, ey arkadaş!
Beni olayların zor zincirlerinden kurtar, benden bütün gam ve kederleri, fakirlik ve yoksulluğu gider, beni karşısında gücüm olmayan şerden koru ve gücüm yeten şeyde de bana yardım et; ey Yusuf’u Yakub’a döndüren, ey Eyyub’un dert ve acısını gideren, ey Davud’un hatasını affeden, ey İsa b. Meryem’i yükseltip Yahudilerin elinden kurtaran, ey –denizin– karanlıklarında Yunus’un nidasına icabet eden, ey Musa’yı –vahiy– kelimelerini almak için seçen, ey Adem’in hatasını bağışlayan ve İdris’i rahmetiyle yüce makama yükselten, ey Nuh’u boğulmaktan kurtaran, ey ilk Ad kavmini ve onun peşinden Semud kavmini helak eden, ey Lut kavmini yok eden ve Şuayb kavmine öfkelenip kahreden, ey İbrahim’i kendisine Halil eden, ey Musa’yı kendisiyle konuşmak için seçen, ey Muhammed’i –Allah’ın salatı onun ve bütün Ehl-i Beyt’inin üzerine olsun– kendisine habip kılan, ey Lokman’a hikmet veren, ey Süleyman’a ondan sonra kimsenin layık olmadığı bir saltanat veren, ey zorba padişahlar karşısında Zülkarneyn’e yardım eden, ey Hızır’a hayat veren, Yuşa b. Nun için güneşi battıktan sonra geri çeviren, ey Musa’nın annesinin kalbine ilgi yerleştiren ve İmran kızı Meryem’in rahmini temiz kılan, ey Zekeriya oğlu Yahya’yı günahtan koruyan, ey Musa’nın –kardeşi ve kavmine karşı– öfkesini yatıştıran, ey Zekeriya’ya Yahya’yı müjdeleyen, ey büyük bir kurbanlığı fidye vererek İsmail’i kurban olarak kesilmekten kurtaran, ey Habil’in kurbanını kabul eden ve Kabil’in üzerine laneti kılan, ey Muhammed –Allah’ın salatı onun ve bütün Ehl-i Beyt’inin üzerine olsun– fethi için orduları yenilgiye uğratan! Muhammed ve Ehl-i Beyt’ine, bütün peygamberlere, mukarreb meleklere ve sana itaat eden herkese salât eyle!
Senden, senin kendisinden razı olduğun bir kişinin istediği ve onları kabul etmeyi kendine kesin kıldığın bütün şeyleri istiyorum! Ey Allah, ey Allah, ey Allah, ey Rahman, ey Rahman, ey Rahman, ey Rahim, ey Rahim, ey Rahim, ey yücelik ve ikram sahibi, ey yücelik ve ikram sahibi, ey yücelik ve ikram sahibi; onun (yücelik ve ikramın) hürmetine, onun hürmetine, onun hürmetine, onun hürmetine, onun hürmetine, onun hürmetine, onun hürmetine; kendini isimlendirdiğin veya kitaplarından birinde indirdiğin ya da kendi yanındaki gayb ilminde kendine mahsus kıldığın bütün isimlerin, arşının izzetli makamları, kitabının rahmetinin nihayeti ve “Yeryüzünde bulunan ağaçlar kalem olsa, denizler de mürekkep olsa, arkasından yedi yüz deniz daha gelip yardım etse de Allah’ın kelimeleri yazılsa, yine bunlar tükenir, Allah’ın kelimeleri tükenmez. Allah öyle üstündür, öyle –buyruğunun– hürmetine senden istiyorum!
Kitabında vasıflandırıp “En güzel isimler Allah’ındır. O halde O’na o güzel isimlerle dua edin” dediğin ve “Çağırın beni icabet edeyim size” dediğin ve “Kullarım sana benden sorarlarsa söyle: Ben onlara yakınım. Dua eden, bana dua ettiği zaman onun duasına karşılık veririm” dedin ve “De ki: Ey Nefislerine karşı aşırı giden kullarım, Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir” dedin güzel isimlerin hürmetine senden istiyorum!
Allah’ım! Ben senden istiyorum, ya Rabbi sana dua ediyorum, ey efendim! Sana ümit besliyorum ve ey mevlam, duamı kabul etmene tamah ediyorum. Çünkü sen bana vaat ettin ve ben emrettiğin gibi dua ettim; o halde benim hakkımda sana yakışır bir şekilde davran ey kerim; hamd âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Allah’ın salâtı Muhammed ve onun tertemiz Ehl-i Beyt’inin üzerine olsun.”
*Sonra kendi hacetlerini iste; inşallah kabul olunur. “Mehcu’d-Deavat” kitabının rivayetine göre bu duanın taharetli olarak okunacağı bildirilmiştir.
—————
“Mefatihu’l-Cinan” kitabından alıntıdır.
Yazar: Şeyh Abbas Kummî
Sayfa:176
“Günahından Dolayı Cezalandırılan Gencin Duası”
Bu dua Kef’amî’nin kitaplarından ve “Muhecu’d-Deavat” kitabından nakledilmiştir. Bu duayı Emirul Müminin Hz. Ali (as), babasına karşı işlediği günah ve sitemdem dolayı felç olan bir gence öğretmiştir. Genç bu duayı okuduktan sonra rüya âleminde Resulullah’ın (saa) gelip elini onun bedenine sürdüğünü ve “Allah’ın ism-i azamını gözet; senin işin hayırla sonuçlanacaktır” buyurduğunu görüyor. Uykudan uyanınca iyileştiğini ve vücudunun sapasağlam olduğunu görüyor.
Duanın fazileti hakkında Hz. Ali (as) şöyle buyurmuştur: İçerisinde Allah’ın ism-i azamı olan bu duayı kim okursa, Allah Teala onun duasını kabul eder; gam, üzüntü, hastalık ve fakirlik onun yaşandısından uzaklaşır, günahları ise bağışlanmış olur.
Bu dua şöyledir:
“Allah’ım! Ben senin “Bismillahirrahmanirrahim” ismin hürmetine senden diliyorum; ey yücelik ve ikram sahibi, ey diri ve varlıkları ayakta tutan, ey kendisinden başka ilah olmayan diri, ya Hu, ey kendisinden başka kimse “Hu”nun ne demek, nasıl, nerede, hangi nitelikte olduğunu bilmeyen; ey saltanat ve melekût sahibi, ey izzet ve iktidar sahibi, ey –âlemin– padişahı, ey bütün kusurlardan münezzeh, ey selametlik beren, ey gözetip kontrol eden, ey izzet ve kudret sahibi, ey azametli, ey yaratan, ey var eden, ey şekillendiren, ey yarar veren, ey düzen veren, şiddetli olan, ey icat eden, ey varlıkların mercii, ey –zalimleri– helak eden, ey iyilerin dostu, ey övülmüş, ey ma’bud, ey –herkesten– uzak, ey –herkese– yakın, ey kabul eden, ey gözeten, ey hesaba çeken, ey icat eden, ey –makamı– yüce, ey mevkisi yüksek, ey duyan, ey bilen, ey halim, ey kerim, ey hekim, ey kadim, ey ulu, ey azim, ey şefkatli, ey nimet veren, ey mükâfat veren, ey yardım dilenilen, ey yücelik sahibi, ey cemal sahibi, ey vekil, ey yeten, ey sürçmeleri bağışlayan!
Ey nimet ulaştıran, ey azamet sahibi zat, ey yol gösteren, ey hidayet eden, ey her şeyin başlangıcı, ey evvel, ey ahir, ey zahir, ey batın, ey ayakta duran (müstakil) tutan, ey sürekli, ey âlim, ey hakim, ey yargılayan, ey adil, ey herkesten ayrı, ey herkes ve her şeyle birlikte olan, ey tertemiz, ey tertemiz eden, ey her şeye gücü yeten, ey iktidar sahibi, ey büyük, ey azamet sahibi, ey yegane, ey tek, ey ihtiyaçsız, ey doğurmayan ve doğrulmayan ve hiçbir şey O’nun dengi olmayan, –ey– eşi ve kendisiyle birlikte yardımcısı olmayan ve kendisine müşavir tutmayan, bir desteğe ihtiyacı olmayan ve kendisinden başka ilah bulunmayan; senden başka ilah yoktur; sen zalimlerin söylediklerinden çok yüce ve büyüksün, ulusun.
Ey yüce, ey makamı yüksek, ey şanı yüce, ey (müşkülleri) açan halleden, ey çok bağışta bulunan, ey rahatlatan ve dinlendiren, ey yardım eden, ey zalime karşı gelen, ey imdada yetişen, ey helak eden, ey intikam alan, ey ölüleri dirilten, ey –insanlardan sonra âlemin– varisi olan, ey talep eden, ey galip olan, ey kendisinden hiç kimse kaçamayan, ey tevbeleri kabul eden, ey inleyenlerin imdadına koşan, ey çok bağışlayan, ey sebepleri yaratan, ey –kapalı– kapıları açan, ey nerede çağrılırsa icabet eden, ey tertemiz, ey şükredenlere nimet veren, ey affeden, ey bağışlayan, ey nurun nuru, ey işleri düzene koyan, ey şefkatli, ey her şeyden haberdar olan, ey sığınak veren, ey aydınlatan, ey basiret sahibi, ey destek veren, ey yüce, ey yegâne, ey tek, ey ebedi, ey dayanak, ey ihtiyaçsız, ey yeten, ey şifa veren, ey vefa eden, ey afiyet veren, ey ihsan eden, ey iyilik yapan, ey nimet veren, ey üstün, ey yüce, ey tek olan, ey yüce olup kahreden, ey malik olup güç yetiren, ey gizli olup her şeyden haberi olan, ey ibadet edilip mükâfat veren, ey kendisine karşı günah işlenip bağışlayan, ey düşünceler kendisini ihata etmeyen, hiçbir göz kendisini göremeyen ve hiçbir şey kendisine gizli kalmayan!
Ey beşere rızık veren, ey bütün kaderleri takdir eden, ey makamı yüce olan, ey erkânı sağlam olan, ey zamanı değiştiren, ey kurbanı kabul eden, ey nimet ve ihsan sahibi, ey izzet ve saltanat sahibi, ey Rahim ve Rahman olan, ey her gün bir işte olan, ey hiçbir şey kendisini başka bir şeyden alıkoymayan, ey şanı yüce, ey her yerde hazır olan, ey bütün sesleri duyan, ey duaları kabul eden, ey talepleri yerine getiren, ey hacetleri reva eden, ey bereketleri indiren, ey gözyaşlarına acıyan, ey sürçmeleri affeden, ey sıkıntıları gideren, ey iyiliklerin dostu, ey dereceleri yükselten, ey istekleri veren, ey ölüleri dirilten, ey dağınıkları bir araya toplayan, ey niyetlerden haberdar olan, ey geçip gideni geri getiren, ey sesler kendisine karışmayan, ey istekler kendisini usandırmayan ve karanlıklar kendisini örtmeyen, ey yerin ve göklerin nuru, ey nimetleri veren, ey ıstırapları gideren, ey insanları yaratan, ey ümmetleri bir araya toplayan, ey dertlere şifa veren, ey nur ve karanlıkları yaratan, ey bağış ve ihsan sahibi, ey arşına hiçbir adım ulaşmayan, ey cömertlerin en cömerdi, ey bağışta bulunanların en fazla bağışta bulunanı, ey duyanların en iyi duyanı, ey görenlerin en iyi göreni!
Ey kendisine sığınanları koruyan, ey korkanların güveni, ey sığınanların desteği, ey müminlerin dostu, ey yardım isteyenlerin imdadına koşan, ey talep edenlerin maksadı, ey bütün gariplerin arkadaşı, ey bütün yalnızların munisi, ey avarelerin sığınağı, ey kaçanlara yer veren, ey bütün kaybolanları koruyan, ey yaşlı ihtiyarlara merhamet eden, ey küçük bebeğe rızık veren, ey kırılmış kemiği onaran, ey bütün esirleri kurtaran, ey fakir zavallıları zenginleştiren, ey korkup sığınanların koruyucusu, ey tedbir ve takdir sahibi, ey zorlar kendisine çok kolay olan, ey açıklamaya ihtiyacı olmayan, ey her şeye kadir olan, ey her şeyden haberi olan, ey her şeyi gören, ey rüzgârları gönderen, ey sabahları yaran, ey ruhları –diriltip mezarından– dışarı çıkaran, ey bağış ve ikram sahibi, ey bütün –hacetlerin– anahtarları elinde olan, ey bütün sesleri duyan, ey geçip giden her şeyden önde olan, ey bütün canları ölümlerinden sonra dirilten, ey zor durumda hazırlığım, ey gurbet (yalnızlık) zamanımda koruyucum, ey yalnızlık zamanımda can yoldaşım, ey nimetli zamanımda velinimetim, ey bütün yollar beni aciz bıraktığı (yüzüme kapandığı) ve akrabalarım beni olayların kucağına teslim ettiği ve arkadaşlarım yardımlarını esirgeyerek beni yalnız bıraktığı zaman sığınağım!
Ey desteği olmayanların desteği, ey dayanağı bulunmayanların dayanağı, ey birikimi olmayanların birikimi, ey sığınağı olmayanların sığınağı, ey koruyucusu olmayanların koruyucusu, ey hazinesi olmayanların hazinesi, ey dayanağı olmayanların dayanağı, ey imdada koşacak kimsesi olmayanların imdadı, ey komşusu olmayanların komşusu, ey sürekli yanımda olan komşum, ey sağlam dayanağım, ey yakin üzere benim ilâhım, ey çok eski Kâbe’nin Rabbi, ey şefkatli, ey arkadaş!
Beni olayların zor zincirlerinden kurtar, benden bütün gam ve kederleri, fakirlik ve yoksulluğu gider, beni karşısında gücüm olmayan şerden koru ve gücüm yeten şeyde de bana yardım et; ey Yusuf’u Yakub’a döndüren, ey Eyyub’un dert ve acısını gideren, ey Davud’un hatasını affeden, ey İsa b. Meryem’i yükseltip Yahudilerin elinden kurtaran, ey –denizin– karanlıklarında Yunus’un nidasına icabet eden, ey Musa’yı –vahiy– kelimelerini almak için seçen, ey Adem’in hatasını bağışlayan ve İdris’i rahmetiyle yüce makama yükselten, ey Nuh’u boğulmaktan kurtaran, ey ilk Ad kavmini ve onun peşinden Semud kavmini helak eden, ey Lut kavmini yok eden ve Şuayb kavmine öfkelenip kahreden, ey İbrahim’i kendisine Halil eden, ey Musa’yı kendisiyle konuşmak için seçen, ey Muhammed’i –Allah’ın salatı onun ve bütün Ehl-i Beyt’inin üzerine olsun– kendisine habip kılan, ey Lokman’a hikmet veren, ey Süleyman’a ondan sonra kimsenin layık olmadığı bir saltanat veren, ey zorba padişahlar karşısında Zülkarneyn’e yardım eden, ey Hızır’a hayat veren, Yuşa b. Nun için güneşi battıktan sonra geri çeviren, ey Musa’nın annesinin kalbine ilgi yerleştiren ve İmran kızı Meryem’in rahmini temiz kılan, ey Zekeriya oğlu Yahya’yı günahtan koruyan, ey Musa’nın –kardeşi ve kavmine karşı– öfkesini yatıştıran, ey Zekeriya’ya Yahya’yı müjdeleyen, ey büyük bir kurbanlığı fidye vererek İsmail’i kurban olarak kesilmekten kurtaran, ey Habil’in kurbanını kabul eden ve Kabil’in üzerine laneti kılan, ey Muhammed –Allah’ın salatı onun ve bütün Ehl-i Beyt’inin üzerine olsun– fethi için orduları yenilgiye uğratan! Muhammed ve Ehl-i Beyt’ine, bütün peygamberlere, mukarreb meleklere ve sana itaat eden herkese salât eyle!
Senden, senin kendisinden razı olduğun bir kişinin istediği ve onları kabul etmeyi kendine kesin kıldığın bütün şeyleri istiyorum! Ey Allah, ey Allah, ey Allah, ey Rahman, ey Rahman, ey Rahman, ey Rahim, ey Rahim, ey Rahim, ey yücelik ve ikram sahibi, ey yücelik ve ikram sahibi, ey yücelik ve ikram sahibi; onun (yücelik ve ikramın) hürmetine, onun hürmetine, onun hürmetine, onun hürmetine, onun hürmetine, onun hürmetine, onun hürmetine; kendini isimlendirdiğin veya kitaplarından birinde indirdiğin ya da kendi yanındaki gayb ilminde kendine mahsus kıldığın bütün isimlerin, arşının izzetli makamları, kitabının rahmetinin nihayeti ve “Yeryüzünde bulunan ağaçlar kalem olsa, denizler de mürekkep olsa, arkasından yedi yüz deniz daha gelip yardım etse de Allah’ın kelimeleri yazılsa, yine bunlar tükenir, Allah’ın kelimeleri tükenmez. Allah öyle üstündür, öyle –buyruğunun– hürmetine senden istiyorum!
Kitabında vasıflandırıp “En güzel isimler Allah’ındır. O halde O’na o güzel isimlerle dua edin” dediğin ve “Çağırın beni icabet edeyim size” dediğin ve “Kullarım sana benden sorarlarsa söyle: Ben onlara yakınım. Dua eden, bana dua ettiği zaman onun duasına karşılık veririm” dedin ve “De ki: Ey Nefislerine karşı aşırı giden kullarım, Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir” dedin güzel isimlerin hürmetine senden istiyorum!
Allah’ım! Ben senden istiyorum, ya Rabbi sana dua ediyorum, ey efendim! Sana ümit besliyorum ve ey mevlam, duamı kabul etmene tamah ediyorum. Çünkü sen bana vaat ettin ve ben emrettiğin gibi dua ettim; o halde benim hakkımda sana yakışır bir şekilde davran ey kerim; hamd âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Allah’ın salâtı Muhammed ve onun tertemiz Ehl-i Beyt’inin üzerine olsun.”
*Sonra kendi hacetlerini iste; inşallah kabul olunur. “Mehcu’d-Deavat” kitabının rivayetine göre bu duanın taharetli olarak okunacağı bildirilmiştir.
—————
“Mefatihu’l-Cinan” kitabından alıntıdır.
Yazar: Şeyh Abbas Kummî
Sayfa:176
Hadis Zamanı
Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e:
– İnsanları cennete en fazla götürecek şey nedir? diye soruldu.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Allah’a saygı (takvâ) ve güzel ahlâktır” buyurdu.
– İnsanları cehenneme en fazla götürecek şey nedir? diye sorulunca da:
– “Ağız ve cinsel organdır” buyurdu.
Tirmizî, Birr 62. Ayrıca bk. İbni Mâce, Zühd 29
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e:
– İnsanları cennete en fazla götürecek şey nedir? diye soruldu.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Allah’a saygı (takvâ) ve güzel ahlâktır” buyurdu.
– İnsanları cehenneme en fazla götürecek şey nedir? diye sorulunca da:
– “Ağız ve cinsel organdır” buyurdu.
Tirmizî, Birr 62. Ayrıca bk. İbni Mâce, Zühd 29
15 Nisan 2015 Çarşamba
İş bulmak ve hayırlı bir iş bulmak için dua
İş bulmak ve hayırlı bir iş bulmak için dua
''Allahım! senin kolaylaştırdığın şey dışında kolay bir şey yoktur. Sen, istediğin zaman engebeli araziyi düzleştirirsin.'' Amin...
Her sabah namazından sonra evden çıkmadan önce iş görüşmesine giderken,iş arayışlarınızı yaparken günde 70 kere okuyunuz,
Bismillahirrahmannirrahim
"Rabbena atina min ledunke rahmeten ve heyyi' lena min emrina reşeda"
Anlamı:"Ey Rabbimiz, bize katından rahmet ver ve işimizde bizim için muvafakiyet hazırla."
Kehf Suresi / 10. ayet
Öğlen namazının farzından sonra bu dua çok faziletlidir bir bilseniz bu duanın her gün sabırla devam edildiği zaman rızık kapılarının açıldığını borçlu borçtan kurtulur,fakir rızıklanır,iş isteyen hayırlı bir iş bulur.
Üç(3) defa "Estağfirullahellezi la ilahe illa huvel hayyul kayyume ve etübü ileyh"
Bir(1) defa "Allahümme entes selamü ve minkes selam tebarakte ya zel celali vel ikram"
İş Duası(İş Bulmak İçinin Okunan Dua)
Bismillahirrahmanirrahim: Rabbena atina min-ledünke rahmeten ve heyyi’lena min emrina raşeda. Rabbişrah li sadri. Ve yessirli emir.
Ma’nası: Ey Rabbimiz! Bize kendi katından bir rahmet ver. Ve bize iş ve doğruluk ver bizim için muvaffakiyet (başarı) hazırla. Rabbim gönlümü aç ve işimi kolaylaştır.
Değerli kardeşlerim; İş arayan kerdeşlerimiz bu ayetleri dua olarak okumalıdır. Allahü Teala mümin kullarına bu duaları öğretmiştir. O mümin kulları da her işlerinde bu duaları okumuşlardır. Cenab-ı hak Kur’anda böyle haber veriyor. Allah adıyla başlanan her işte hayır bereket oluyor. Huzur oluyorbaşarı mavaffakiyet oluyor. Allah diyen mahrum kalmıyor.
https://tr-tr.facebook.com/ismailagacemaatindendualar
''Allahım! senin kolaylaştırdığın şey dışında kolay bir şey yoktur. Sen, istediğin zaman engebeli araziyi düzleştirirsin.'' Amin...
Her sabah namazından sonra evden çıkmadan önce iş görüşmesine giderken,iş arayışlarınızı yaparken günde 70 kere okuyunuz,
Bismillahirrahmannirrahim
"Rabbena atina min ledunke rahmeten ve heyyi' lena min emrina reşeda"
Anlamı:"Ey Rabbimiz, bize katından rahmet ver ve işimizde bizim için muvafakiyet hazırla."
Kehf Suresi / 10. ayet
Öğlen namazının farzından sonra bu dua çok faziletlidir bir bilseniz bu duanın her gün sabırla devam edildiği zaman rızık kapılarının açıldığını borçlu borçtan kurtulur,fakir rızıklanır,iş isteyen hayırlı bir iş bulur.
Üç(3) defa "Estağfirullahellezi la ilahe illa huvel hayyul kayyume ve etübü ileyh"
Bir(1) defa "Allahümme entes selamü ve minkes selam tebarakte ya zel celali vel ikram"
İş Duası(İş Bulmak İçinin Okunan Dua)
Bismillahirrahmanirrahim: Rabbena atina min-ledünke rahmeten ve heyyi’lena min emrina raşeda. Rabbişrah li sadri. Ve yessirli emir.
Ma’nası: Ey Rabbimiz! Bize kendi katından bir rahmet ver. Ve bize iş ve doğruluk ver bizim için muvaffakiyet (başarı) hazırla. Rabbim gönlümü aç ve işimi kolaylaştır.
Değerli kardeşlerim; İş arayan kerdeşlerimiz bu ayetleri dua olarak okumalıdır. Allahü Teala mümin kullarına bu duaları öğretmiştir. O mümin kulları da her işlerinde bu duaları okumuşlardır. Cenab-ı hak Kur’anda böyle haber veriyor. Allah adıyla başlanan her işte hayır bereket oluyor. Huzur oluyorbaşarı mavaffakiyet oluyor. Allah diyen mahrum kalmıyor.
https://tr-tr.facebook.com/ismailagacemaatindendualar
Seğirme Olursa Neye İşarettir ?
Seğirme Olursa Neye İşarettir ? – Marifetnameden..
* Başın üst kısmının seğirmesi : İyi bir makam ve mevkiden haber verir.
* Başın ön tarafının seğirmesi : İyi bir devlet bulmaya işarettir.
* Başın yan tarafının seğirmesi : Sağı ve solu hayırlı eyler.
* Alnın seğirmesi : Sağda ise eğlence – Solda ise habere işarettir.
* Kaşın seğirmesinden : Sağ ve sol her yer dostlukla dolar.
* Kaşın ortası seğirirse : Sağı zevk – solu kederdir.
* Dil seğirirse : sağı hüzün – solu coşkunluktur.
* Gözün dışı seğirirse : Sağda kötüleme – Solda ziynettir.
* Gözbebeğinin seğirmesi : sağ gözde olursa sıkıntı – solda sevinçtir.
* Göz kuyruğunun seğirmesinde : sağ göz için sevinç – solda maldır.
* Gözün altı seğirirse : Sağdaki iyiliğe – soldaki mevkiye alamettir.
* Yanağın seğirmesi : sağda olursa hayır – solda olursa mala işarettir.
* Burundaki seğirme : sağ tarafta kahır – sol taraftaki mevkiye alamettir.
* Dudağın üst kısmındaki seğirme : Sağda olursa rızık – solda şenliktir.
* Dudağın uç kısmının seğirmesi : Sağda zarar – solda esenliktir.
* Dudak altının seğirmesi : Sağda ve solda daima güzellik alametidir.
* Seğiren çene: sağda eğlence – solda güzellik işaretidir.
* Kulağın seğirmesi : Sağda ve solda güzel habere işarettir.
* Boğazın seğirmesi : sağda mala – solda üzüntüye işarettir.
* Arka omuzların seğirmesi : Sağda üzün – solda keder alametidir.
* Kol pazularının seğirmesi : Sağda olursa rızık – solda olursa mala çıkar.
* Bilek seğirirse : Sağda ve solda iyi habere işarettir.
* Kolların seğirmesi : Sağda kötüleme – solda ayıptır.
* Elin bilekleri seğirirse : Sağda mala – solda meşakkate delildir.
* Elin sırtı seğirirse : Sağdaki üzüntüye soldaki şerefe alamettir.
* Avucun seğirmesi: Her ikisinde de rızık ve mala işarettir.
* Başparmak seğirmesi: sağda yük – solda üzüntüdür.
* Şahadet parmağı titreyip seğirirse : Sağ ve solda yeni sebeplere çıkar.
* Ortak parmak seğirirse : Sağda olursa üzüntü – solda olursa neşedir.
* Serçe parmak seğirirse : Sağda makam – solda gam işaretidir.
* Yüzük parmağının seğirmesi : Sağda mal – solda hayır.
* Göğüs seğirmesi : Sağda hüzün – solda sevinç olur.
* Meme seğirmesi : Sağda makam – solda sevinç işarettir.
* Karnın seğirmesi : Sağda kavuşma – solda neşedir.
* Göbek seğirmesi : Sağda üzüntü – solda esenliktir.
* Böğür seğirmesi : Sağda mevki – solda rızık alametidir.
* Oyluğun seğirmesi : Sağda güzellik – solda oğul işarettir.
* Kasık seğirmesi : Sağda olursa cima – solda yolculuktur.
* Husyelerin seğirmesi : Sağda çocuk doğumuna – solda kedere işarettir.
* Makatın seğirmesi : Sağda mal – solda yola işarettir.
* Baldır seğirmesi : Sağda olursa eğlence – solda yolculuk işaretidir.
* Diz seğirmesi : Sağda üzüntü – solda sevinç alametidir.
* Diz altı seğirmesi : Sağda yola – solda kedere çıkar.
* Bacak seğirmesinden : Sağda mal – solda mevki görünür.
* Sırtın ortasının seğirmesi : Sağda yol – solda erzak işaretidir.
* Karın arkasının seğirmesi : Sağda mal – solda ayrılık alametidir.
* Topuğun seğirmesi : Sağda mal – solda yolculuk alametidir.
* Ayak arkasının seğirmesi : sağda hüzün – solda esenliğe çıkar.
* Elin kemiği seğirmesi : Sağda yolculuk – solda mal demektir.
* Avuç seğirirse : Sağda yola – solda şeref kazanmaya delildir.
* Başparmak seğirmesi : Sağda mal – solda murada çıkar.
* İkinci parmak seğirmesi : Sağda ve solda iyi habere işarettir.
* Ortak parmaklar seğirirse : Sağda ve solda çekişmeye sebep olur.
* Yüzük parmağı seğirirse : Sağda çekişme – solda sevinç vardır.
* Küçük parmak seğirirse : Sağda ve solda rızık ve mal demektir.
Eğer bir yerin seğirirse bak ve bu söylediklerimizi hatırla ve şüpheye düşmeden inan. Bir damar yerinden oynuyorsa onu hareket ettiren mutlaka Allah’U Tealadır. Damarın sana vermek istediği işareti anla ve arkasından gelecek olanı bekle.
Erzurumlu
İbrahim HAKKI Hazretleri
(Kuddise sirruh)
* Başın üst kısmının seğirmesi : İyi bir makam ve mevkiden haber verir.
* Başın ön tarafının seğirmesi : İyi bir devlet bulmaya işarettir.
* Başın yan tarafının seğirmesi : Sağı ve solu hayırlı eyler.
* Alnın seğirmesi : Sağda ise eğlence – Solda ise habere işarettir.
* Kaşın seğirmesinden : Sağ ve sol her yer dostlukla dolar.
* Kaşın ortası seğirirse : Sağı zevk – solu kederdir.
* Dil seğirirse : sağı hüzün – solu coşkunluktur.
* Gözün dışı seğirirse : Sağda kötüleme – Solda ziynettir.
* Gözbebeğinin seğirmesi : sağ gözde olursa sıkıntı – solda sevinçtir.
* Göz kuyruğunun seğirmesinde : sağ göz için sevinç – solda maldır.
* Gözün altı seğirirse : Sağdaki iyiliğe – soldaki mevkiye alamettir.
* Yanağın seğirmesi : sağda olursa hayır – solda olursa mala işarettir.
* Burundaki seğirme : sağ tarafta kahır – sol taraftaki mevkiye alamettir.
* Dudağın üst kısmındaki seğirme : Sağda olursa rızık – solda şenliktir.
* Dudağın uç kısmının seğirmesi : Sağda zarar – solda esenliktir.
* Dudak altının seğirmesi : Sağda ve solda daima güzellik alametidir.
* Seğiren çene: sağda eğlence – solda güzellik işaretidir.
* Kulağın seğirmesi : Sağda ve solda güzel habere işarettir.
* Boğazın seğirmesi : sağda mala – solda üzüntüye işarettir.
* Arka omuzların seğirmesi : Sağda üzün – solda keder alametidir.
* Kol pazularının seğirmesi : Sağda olursa rızık – solda olursa mala çıkar.
* Bilek seğirirse : Sağda ve solda iyi habere işarettir.
* Kolların seğirmesi : Sağda kötüleme – solda ayıptır.
* Elin bilekleri seğirirse : Sağda mala – solda meşakkate delildir.
* Elin sırtı seğirirse : Sağdaki üzüntüye soldaki şerefe alamettir.
* Avucun seğirmesi: Her ikisinde de rızık ve mala işarettir.
* Başparmak seğirmesi: sağda yük – solda üzüntüdür.
* Şahadet parmağı titreyip seğirirse : Sağ ve solda yeni sebeplere çıkar.
* Ortak parmak seğirirse : Sağda olursa üzüntü – solda olursa neşedir.
* Serçe parmak seğirirse : Sağda makam – solda gam işaretidir.
* Yüzük parmağının seğirmesi : Sağda mal – solda hayır.
* Göğüs seğirmesi : Sağda hüzün – solda sevinç olur.
* Meme seğirmesi : Sağda makam – solda sevinç işarettir.
* Karnın seğirmesi : Sağda kavuşma – solda neşedir.
* Göbek seğirmesi : Sağda üzüntü – solda esenliktir.
* Böğür seğirmesi : Sağda mevki – solda rızık alametidir.
* Oyluğun seğirmesi : Sağda güzellik – solda oğul işarettir.
* Kasık seğirmesi : Sağda olursa cima – solda yolculuktur.
* Husyelerin seğirmesi : Sağda çocuk doğumuna – solda kedere işarettir.
* Makatın seğirmesi : Sağda mal – solda yola işarettir.
* Baldır seğirmesi : Sağda olursa eğlence – solda yolculuk işaretidir.
* Diz seğirmesi : Sağda üzüntü – solda sevinç alametidir.
* Diz altı seğirmesi : Sağda yola – solda kedere çıkar.
* Bacak seğirmesinden : Sağda mal – solda mevki görünür.
* Sırtın ortasının seğirmesi : Sağda yol – solda erzak işaretidir.
* Karın arkasının seğirmesi : Sağda mal – solda ayrılık alametidir.
* Topuğun seğirmesi : Sağda mal – solda yolculuk alametidir.
* Ayak arkasının seğirmesi : sağda hüzün – solda esenliğe çıkar.
* Elin kemiği seğirmesi : Sağda yolculuk – solda mal demektir.
* Avuç seğirirse : Sağda yola – solda şeref kazanmaya delildir.
* Başparmak seğirmesi : Sağda mal – solda murada çıkar.
* İkinci parmak seğirmesi : Sağda ve solda iyi habere işarettir.
* Ortak parmaklar seğirirse : Sağda ve solda çekişmeye sebep olur.
* Yüzük parmağı seğirirse : Sağda çekişme – solda sevinç vardır.
* Küçük parmak seğirirse : Sağda ve solda rızık ve mal demektir.
Eğer bir yerin seğirirse bak ve bu söylediklerimizi hatırla ve şüpheye düşmeden inan. Bir damar yerinden oynuyorsa onu hareket ettiren mutlaka Allah’U Tealadır. Damarın sana vermek istediği işareti anla ve arkasından gelecek olanı bekle.
Erzurumlu
İbrahim HAKKI Hazretleri
(Kuddise sirruh)
12 Nisan 2015 Pazar
El Ayak Ağrısı İçin
EL-AYAK
AĞRILARI ÇEKENLER İBRAHİM SURESİNİN 12.AYETİNİ YAZARAK ŞİFA'NIN YALNIZ
ALLAH'C.C DEN GELECEĞİNE İNANARAK ÜSTLERİNDE TAŞIRLARSA Bİ-İZNİALLAH
KISA SÜREDE ŞİFA BULURLAR..
KAYNAK:CÜBBELİ AHMED HOCA
KAYNAK:CÜBBELİ AHMED HOCA
10 Nisan 2015 Cuma
Hayatınızı Değiştirecek 40 Hadis
1- Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.
2- İslâm, güzel ahlâktır.
3- İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.
4- Nerede olursan ol Allah’a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran.
5- Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir.
6- Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz. (Mümin, iki defa aynı yanılgıya düşmez)
7- Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur.
8- İman, yetmiş küsur derecedir. En üstünü “Lâ ilâhe illallah (Allah’tan başka ilah yoktur)” sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya da imandandır.
9- Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.
10- (Mümin) kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme.
11- Utanmadıktan sonra dilediğini yap!
12- (Allah Rasûlü) “Din nasihattir/samimiyettir” buyurdu. “Kime Yâ Rasûlallah?” diye sorduk. O da; “Allah’a, Kitabına, Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün Müslümanlara” diye cevap verdi.
13- Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir.
14- İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz.
15- Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur.
16- Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü’min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz.
17- Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim Müslüman’ı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir Müslüman’ı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter.
18- İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız.
19- İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz.
20- Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. (Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz.
21- Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğru sözlü) diye yazılır. Yalancılık kötüye götürür. Kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye Allah katında kezzâb (çok yalancı) diye yazılır.
22- ( Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.
23- Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.
24- Allah’ın rızası, anne ve babanın rızasındadır. Allah’ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir.
25- Üç dua vardır ki, bunlar şüphesiz kabul edilir: Mazlumun duası, misafirin duası ve babanın evladına duası.
26- Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez.
27- Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: “ Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yan yanayız” buyurmuştur.
28- Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.
29- Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır.
30- Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki; ben ( Allah Teâlâ) komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim.
31- Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah’ın kulları, kardeş olun. Bir Müslüman’a, üç günden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helal olmaz.
32- (İnsanı) helâk eden şu yedi şeyden kaçının. Onlar nelerdir ya Resulullah dediler. Bunun üzerine: Allah’a şirk koşmak, sihir, Allah’ın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu.
33- Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. Allah’a ve ahiret gününe imân eden misafirine ikramda bulunsun. Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun.
34- Söz taşıyanlar (cezalarını çekmeden yada affedilmedikçe) cennete giremezler.
35- Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden veya gündüzleri (nafile) oruç tutup, gecelerini (nafile) ibadetle geçiren kimse gibidir.
36- Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.
37- İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.
38- Mü’minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; O’nun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur.
39- Bir Müslüman’ın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o Müslüman için birer sadakadır.
40- Bizi aldatan bizden değildir.
Kaynak :
2- İslâm, güzel ahlâktır.
3- İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.
4- Nerede olursan ol Allah’a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran.
5- Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir.
6- Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz. (Mümin, iki defa aynı yanılgıya düşmez)
7- Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur.
8- İman, yetmiş küsur derecedir. En üstünü “Lâ ilâhe illallah (Allah’tan başka ilah yoktur)” sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya da imandandır.
9- Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.
10- (Mümin) kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme.
11- Utanmadıktan sonra dilediğini yap!
12- (Allah Rasûlü) “Din nasihattir/samimiyettir” buyurdu. “Kime Yâ Rasûlallah?” diye sorduk. O da; “Allah’a, Kitabına, Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün Müslümanlara” diye cevap verdi.
13- Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir.
14- İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz.
15- Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur.
16- Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü’min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz.
17- Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim Müslüman’ı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir Müslüman’ı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter.
18- İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız.
19- İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz.
20- Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. (Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz.
21- Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğru sözlü) diye yazılır. Yalancılık kötüye götürür. Kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye Allah katında kezzâb (çok yalancı) diye yazılır.
22- ( Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.
23- Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.
24- Allah’ın rızası, anne ve babanın rızasındadır. Allah’ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir.
25- Üç dua vardır ki, bunlar şüphesiz kabul edilir: Mazlumun duası, misafirin duası ve babanın evladına duası.
26- Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez.
27- Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: “ Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yan yanayız” buyurmuştur.
28- Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.
29- Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır.
30- Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki; ben ( Allah Teâlâ) komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim.
31- Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah’ın kulları, kardeş olun. Bir Müslüman’a, üç günden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helal olmaz.
32- (İnsanı) helâk eden şu yedi şeyden kaçının. Onlar nelerdir ya Resulullah dediler. Bunun üzerine: Allah’a şirk koşmak, sihir, Allah’ın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu.
33- Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. Allah’a ve ahiret gününe imân eden misafirine ikramda bulunsun. Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun.
34- Söz taşıyanlar (cezalarını çekmeden yada affedilmedikçe) cennete giremezler.
35- Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden veya gündüzleri (nafile) oruç tutup, gecelerini (nafile) ibadetle geçiren kimse gibidir.
36- Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.
37- İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.
38- Mü’minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; O’nun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur.
39- Bir Müslüman’ın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o Müslüman için birer sadakadır.
40- Bizi aldatan bizden değildir.
Kaynak :
Peygamberimizin Unutulan Sünnetleri
1- Çıplak ayakla namaz kılmazdı.
2- Abdest aldıktan sonra kıbleye döner ve su içerdi.
3- Suyu oturarak içer ve 3 yudumda bitirirdi.
4- Su içmeye Besmele ile başlar, bitirince Hamd ederdi.
5- Bıyıkları en çok kaşları kadar uzatırdı, dudaklarının altına sarkıtmazdı.
6- Mezarlıktan geçerken selam verirdi.
7- Ölüye definden sonra telkin verirdi.
8- Dini nikah kıyardı.
9- Tırnaklarını Cum’a günü keserdi.
10- Tırnak kesmeye şehadet parmağından başlardı.
11- Yatarken sağ tarafı üzerine yatardı.
12- Yatmadan önce abdest alır abdestli olarak uyurdu.
13- Yemek yemeye tuzla başlardı.
14- Yemek sofrasında sirke bulundururdu.
15- Ayakkabısını giymeden önce mutlaka ters çevirirdi. (İçinde akrep vb. zehirli hayvan olabilir diye)
16- Fakirlere mutlaka ‘Uşur’ verirdi. (Uşur: Meyvelerin sebzelerin 20’de birini fakirlere dağıtmak)
17- Duş aldıktan sonra ayaklarını yıkardı.
18- Ezan okunurken dururdu.
19- Gömleğin düğmelerini aşağıdan yukarı doğru ilikler, yukarıdan aşağıya doğru açardı.
20- Namazda sol ayağı üzerine oturur sağ ayağını dikerdi.
21- Namazda rükuya eğilirken sol ayağı sağ ayağın yanına getirirdi.
22- Hapşırınca Elhamdülillah ,duyarsa da Yerhamükellah derdi.
23- Cenaze evine yemek gönderirdi.
24- Kabir üzerine su dökerdi, kabri balık sırtı yapardı.
25- Cevizi peynirle (şifadır), üzümü ekmekle yerdi.
26- Buğday ekmeğine arpa unu karıştırırdı.
27- Yemekte güzel şeylerden bahsederdi.
28- Biri seslendiğinde seslenene doğru bütün vücudu ile dönerdi.
29- Yolda başı öne eğik yürürdü.
30- Sabah ve ikindi namazından sonra istiğfar okurdu.
31- Diş temizliği için misvak kullanırdı.
32- İstişare ederdi.
33- Mübah olan yerlere sağ ayakla girer sağ ayakla çıkardı.
34- Günde iki öğün yemeye gayret ederdi.
35- Cenaze namazından sonra ayakta dua ederdi.
36- Her gece yatmadan evvel iki elini açarak birleştirir, İhlas, felak, nas surelerini okuyarak ellerinin içine üfler sonra başından ve yüzünden başlayarak 3 defa elinin eriştiği kadarıyla bütün vücudunu sıvazlar ondan sonra yatardı. Hz. Aişe validemiz bunu her gece 3 defa yaptığını rivayet etmektedir.
37- Namazda rükuya giderken sırtı dümdüz olurdu.
38- Ölüm halinde olanlara su içirirdi.
39- Güzel koku sürünürdü.
2- Abdest aldıktan sonra kıbleye döner ve su içerdi.
3- Suyu oturarak içer ve 3 yudumda bitirirdi.
4- Su içmeye Besmele ile başlar, bitirince Hamd ederdi.
5- Bıyıkları en çok kaşları kadar uzatırdı, dudaklarının altına sarkıtmazdı.
6- Mezarlıktan geçerken selam verirdi.
7- Ölüye definden sonra telkin verirdi.
8- Dini nikah kıyardı.
9- Tırnaklarını Cum’a günü keserdi.
10- Tırnak kesmeye şehadet parmağından başlardı.
11- Yatarken sağ tarafı üzerine yatardı.
12- Yatmadan önce abdest alır abdestli olarak uyurdu.
13- Yemek yemeye tuzla başlardı.
14- Yemek sofrasında sirke bulundururdu.
15- Ayakkabısını giymeden önce mutlaka ters çevirirdi. (İçinde akrep vb. zehirli hayvan olabilir diye)
16- Fakirlere mutlaka ‘Uşur’ verirdi. (Uşur: Meyvelerin sebzelerin 20’de birini fakirlere dağıtmak)
17- Duş aldıktan sonra ayaklarını yıkardı.
18- Ezan okunurken dururdu.
19- Gömleğin düğmelerini aşağıdan yukarı doğru ilikler, yukarıdan aşağıya doğru açardı.
20- Namazda sol ayağı üzerine oturur sağ ayağını dikerdi.
21- Namazda rükuya eğilirken sol ayağı sağ ayağın yanına getirirdi.
22- Hapşırınca Elhamdülillah ,duyarsa da Yerhamükellah derdi.
23- Cenaze evine yemek gönderirdi.
24- Kabir üzerine su dökerdi, kabri balık sırtı yapardı.
25- Cevizi peynirle (şifadır), üzümü ekmekle yerdi.
26- Buğday ekmeğine arpa unu karıştırırdı.
27- Yemekte güzel şeylerden bahsederdi.
28- Biri seslendiğinde seslenene doğru bütün vücudu ile dönerdi.
29- Yolda başı öne eğik yürürdü.
30- Sabah ve ikindi namazından sonra istiğfar okurdu.
31- Diş temizliği için misvak kullanırdı.
32- İstişare ederdi.
33- Mübah olan yerlere sağ ayakla girer sağ ayakla çıkardı.
34- Günde iki öğün yemeye gayret ederdi.
35- Cenaze namazından sonra ayakta dua ederdi.
36- Her gece yatmadan evvel iki elini açarak birleştirir, İhlas, felak, nas surelerini okuyarak ellerinin içine üfler sonra başından ve yüzünden başlayarak 3 defa elinin eriştiği kadarıyla bütün vücudunu sıvazlar ondan sonra yatardı. Hz. Aişe validemiz bunu her gece 3 defa yaptığını rivayet etmektedir.
37- Namazda rükuya giderken sırtı dümdüz olurdu.
38- Ölüm halinde olanlara su içirirdi.
39- Güzel koku sürünürdü.
Kaynak :
9 Nisan 2015 Perşembe
Cennet Hazinelerinden Bir Hazine
Ebu Hureyre {R.Anha} Buyurdu ki:
Rasulullah {S.a.v} Bana "La Havle Ve La Kuvvete Illâ Billahi'l Aliyyi'l Azim" Sözünü Çok Şöyle.
Çünkü O Cennet Hazinelerinden Bir Hazinedir. Buyurdu.
Sünen-i Tirmizi
https://tr-tr.facebook.com/ismailagacemaatindendualar
Rasulullah {S.a.v} Bana "La Havle Ve La Kuvvete Illâ Billahi'l Aliyyi'l Azim" Sözünü Çok Şöyle.
Çünkü O Cennet Hazinelerinden Bir Hazinedir. Buyurdu.
Sünen-i Tirmizi
https://tr-tr.facebook.com/ismailagacemaatindendualar
8 Nisan 2015 Çarşamba
Kronik İdrar Yolları Enfeksiyonlarına Karşı
Karnabahar
Karnabahar, özellikle kronikleşmiş idrar yolları enfeksiyonlarında bilinen en etkili sebzedir. Almanya’da medikal forumlarda karnabahar kürünü önerdiğimde, kronik idrar yolları enfeksiyonlarını yıllardır çeken bayanlardan aldığım e-mailler beni çok mutlu etmiştir. İlk belirttikleri şey antibiyotik tedavilerinin artık kendilerine yardımcı olamaması ve tekrar tekrar idrar yolları enfeksiyonuna yakalanmalarıydı. Ancak, karnabahar kürünü uyguladıktan sonra bu sorunlarından kurtulduklarını mutlulukla belirtmişlerdir.
Kronik idrar yolları enfeksiyonuna karşı karnabahar kürü uygulanırken aşırıya kaçmadan bir miktar C-vitamini takviyesi yapmakta fayda vardır. Çünkü alınan ilave C-vitamini idrarı asidik yapacağından, idrar yolları enfeksiyonuna neden olan bakterilerin yok edilmelerinde de yardımcı ve destekleyici rol oynayacaktır. İdrarın asidik olması, idrar yollarındaki bakterilerin çoğalmalarının (üremelerinin) önemli bir oranda yavaşlatılması, durdurulması veya engellenmesi anlamına gelir. Zaman zaman uygulanacak olan karnabahar kürü, özellikle kronik idrar yolları enfeksiyonu şikâyeti olanlara mükemmel bir önleyici çözüm getirebilmektedir.
Karnabaharı kullanırken karın bölgesinin çevresindeki 4-5 adet yaprağı da beraberinde pişirmenizde büyük fayda vardır. Çünkü özellikle yapraklarında bol miktarda kansere karşı önleyici gücü olan beş tane koruyucu etkin madde mevcuttur. Bunlar sırasıyla alfa-tokoferol (E-vitamini), caffeic asit, kaempferol, phytic asit ve rutindir. Özellikle E-vitamini ve caffeic asit, yapraklarında daha zengindir. Karnabaharın yaprakları bununla da kalmayıp tam yedi tane kataraktı önleyici (anticataract) etkin madde de içermektedir.
Yine karnabaharın yapraklarında bilinen dokuz tane tansiyon düşürücü (hypotensive) aktif madde bulunmaktadır. Bunlardan en önemli iki tanesi alpha-linolenic asit ve tryptophandır. Karnabaharın diğer bir güçlü özelliği de yirmibir tane antioksidan madde içermesidir. Kansere karşı koruyucu antioksidan maddeler yine özellikle yapraklarında yoğunlaşmıştır. Bu nedenle, size önerim karnabaharı kür olarak uygulamaya karar verdiğiniz takdirde bir miktar yapraklarını da kullanmanızdır. Haşladığınız karnabaharın da suyunu atmayınız. Eğer çok az su kullanarak kısık ateşte en fazla beş dakika haşlarsanız, suyunu da servis yapabilir veya içebilirsiniz.
Yapraklarını yemek zorunda değilsiniz, çünkü hemen hemen gerekli tüm etkin maddeler haşlama esnasında fazlasıyla suyuna geçmektedir. Karnabaharın haşlanması esnasında kendine özgü bir koku yayılır. Eğer, o gün karnabahar pişirilmişse, kapıdan içeriye girdiğinizde mutfaktan yayılan kokusundan kolayca anlayabilirsiniz. Şüphesiz, her yemeğin kendine has kokusu vardır. Ancak, karnabaharın pişirilmiş kokusu, pek çok insana hoş gelmemektedir. Kendine özgü bu kokuyu veren, karnabaharda bulunan kükürtlü bileşiklerden kaynaklanmaktadır. Bunlardan bazıları dimethyl sülfid, allyl isothiocynate ve trimethylsülfiddir. Çiğ olarak, tadına bakıldığında çok hafif buruk-acı bir tat algılanır. Bu da, içerdiği sinigrin maddesinden kaynaklanmaktadır.
Karnabaharın yapraklarında bu kadar şifalı madde varmış diyerek yemeklerinizde abartılı sayıda karnabahar yaprağı kullanmanıza gerek yoktur. Karnabaharı tansiyon düşürücü bir ilaç olarak da düşünmemek gerekir. Burada vurgulanmak istenen, pazardan aldığınız karnabaharın yapraklarının da ne derece şifalı olduğunu ortaya koymak ve yapraklarının tümüyle atılmasını önlemektir.
Karnabaharın yapraklarında bulunan antioksidan maddelerin bazılarını aşağıdaki tabloda görebilirsiniz. Kansere karşı koruyucu olan bu etkin maddelerin çoğu, aynı zamanda da antioksidan özelliklidir.
Tablo: Karnabaharın Özellikle Yapraklarında Bulunan Antioksidan Maddelerden Bazıları
Antioksidan madde | Antioksidan madde |
Alanine | Alfa-tokoferol (E-vitamini) |
Ascorbic acid | Beta-karoten |
Ferulic acid | Histidin |
Salicylic acid | Quercitrin |
Phytic acid | Quercetin |
Kaempferol | Rutin |
Chlorogenic acid | P-hydroxy-benzoic acid |
Chlorophyll | P-coumaric acid |
Caffeic acid | Selenyum |
Kronik idrar yolları enfeksiyonlarına karşı
250-300
gram karnabahar yaklaşık 750 ml kaynamakta olan klorsuz suya ilave
edilir. Ağzı kapalı olarak beş-altı dakika kısık ateşte demlenir.
Ilıyınca süzülür. Haşlanmış karnabaharın suyunun yarısı sabah, diğer
yarısı da akşam (aç veya tok farketmez) içilir. Her gün taze olarak
hazırlanır. Bu uygulama şu şekildedir:
3 x 7U + 3A
7 gün uygulama + 3 gün ara + 7 gün uygulama + 3 gün ara + 7 gün uygulama = Toplam 21 günlük uygulama
Bu
formülün anlamı şudur: Üç tane yedi gün uygulanıp, her yedinci günün
sonunda üç gün ara verilecektir. Toplam yirmibir gün uygulanacak
demektir. Her yedinci günün sonunda verilecek olan üçer günlük aralar
uygulama süresine dahil değildir.
Burada
dikkat edilmesi gereken nokta karnabaharın taze olmasıdır. Pişmiş olan
karnabaharı da öğle veya akşam yemeklerinizde salata olarak
tüketebilirsiniz. Şikâyetinize göre kürü tekrar edebilirsiniz.
Dikkat :Tiroid hastaları için kürümüzün kullanımı önerilmemektedir.
Prof. Dr. İbrahim Adnan SaraçoğluKaynak : http://www.profsaracoglu.com
Prof. Dr. İbrahim Adnan SaraçoğluKaynak : http://www.profsaracoglu.com
Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle bilmeniz gereken nokta, kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.
Not: Yukarıda ki bilgiler Tıbbi Bitkiler ve Bitkisel Sağlık Rehberi adlı kitabımızdan alıntıdır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)