El-Ğafûr (c.c.) esmasının manası : Kullarının günahlarını affeden, çok bağışlayan, mağfireti bol ve sonsuz olan, kullarının günahlarını çokça bağışlayan demektir.
El-Ğafûr : الغفور
Yâ Ğafûr : يَا غَفُورُ
Fazilet ve faydaları :
*Her gün 1286 kere ” Ya Ğafûr celle celâlühû ” zikrine devam eden kötü huylarından kurtulur, günahları af olunur.
* Baş ağrısı çekenlerin ” Ya Ğafûr celle celâlühû ” ism-i şerifini okumaya devam ederse şifa bulup iyileşir.
* Zulmünden korkulan kimsenin yanına giderken 1286 kere ” Ya Ğafûr celle celâlühû ” ism-i şerifi okunursa o kişi hiçbir kötülük yapamaz.
* Cuma namazından sonra 100 kere ” Ya Ğafûr celle celâlühû ” ism-i şerifini okuyan Allah-u Teala’nın bağışlamasına nail olur.
* Dargınları barıştırmak için 1286 kere ” Ya Ğafûr celle celâlühû ” okunduktan sonra dua edilirse, dargın kişiler en kısa sürede barışırlar.
* Derdi olanın kâğıt üzerine üç satır halinde ” Ya Ğafûr diye yazıp kaplayarak üstünde taşıyan bu derdinden kurtulur.
* El-Gafur ism-i şerifi, mağfirete nail olmak, bağışlanmak, korkulardan emniyet, büyüklerin gazap ve kızgınlıklarını söndürmek için, “Ya Gafur Celle Celalühü” diyerek 1286 kere okunur.
* El-Gafur ism-i şerifi, ateşli hastaya 3 defa yazılırsa hasta iyi olur biiznillah.
* Ölümü zorlaşan, ölüm anında dili tutulan ve şehadet kelimesi getiremeyen ağır hastalara El-Gafur ism-i şerifi ve seyyidü’l istiğfar yazılırsa; hemen dili çözülür ve ölümü kolay olur.
* Fakirlikten kurtulmak için okunması tavsiye edilmiştir.
* İç alemini karışıklıktan kurtarmak isteyen bu mübarek ism-i şerifi okumayı adet edinmelidir.
* Her farz namazın peşinden okumaya devam edenlere ruhaniler gelerek dilek ve hacetlerini gidermek için yardımcı olurlar.
* İki dargını barıştırmak için niyet edilerek yazılır. Barışmak isteyen üzerinde taşır.
El-Ğafûr esmasının ebced değeri, zikir sayısı, zikir günü, zikir sayısı ;
Ebced değeri ve zikir sayısı ; 1286
Zikir günü ; Pazar
Zikir saati ; Güneş (Sabah güneş doğarken ve ikindi namazı sonrası.)
Vücut haritasındaki yeri (Zikri hangi organa iyi gelir.) : Alın üstü, sol ayak.
Gezegeni : Jüpiter.
İçinde El Ğafûr İsm-i şerifi geçen Kur’an ayetleri :
Ğafûr” ism-i şerifi, Kur’ân-ı Kerîm’de en çok geçen isimlerden biri olup, 20 âyette tek başına; 71 âyette de “Rahîm” ismi ile birlikte olmak üzere, toplam 91 âyette kullanılmıştır.
1-) Bakara suresi 173. ayet
إِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةَ وَالدَّمَ وَلَحْمَ الْخِنزِيرِ وَمَا أُهِلَّ بِهِ لِغَيْرِ اللّهِ فَمَنِ اضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلاَ عَادٍ فَلا إِثْمَ عَلَيْهِ إِنَّ اللّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Okunuşu :
İnnemâ harrame aleykumul meytete ved deme ve lahmel hınzîri ve mâ uhille bihî li gayrillâh (gayrillâhi), fe menidturra gayra bâgin ve lâ âdin fe lâ isme aleyh (aleyhi), innallâhe gafûrun rahîm (rahîmun).
Anlamı :
Fakat (Allah) size, sadece ölü hayvan etini, kanı ve domuz etini haram kıldı. Ve Allah’tan başkası için olanı (putlar ve şahıslar adına kesilen hayvanı) helâl kılmadı. Ama kim zarurette (açlıkta ve zor durumda) kalırsa, o taktirde (başkasının) hakkına el uzatmamak ve zaruret miktarını aşmamak (şartıyla) onun üzerine günah yoktur. Muhakkak ki Allah, Gafur’dur, Rahîm’dir.
2-) Enfal suresi 69. ayet
فَكُلُواْ مِمَّا غَنِمْتُمْ حَلاَلاً طَيِّبًا وَاتَّقُواْ اللّهَ إِنَّ اللّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Okunuşu :
Fe kulû mimmâ ganimtum halâlen tayyiben vettekullâh (vettekullâhe), innallâhe gafûrun rahîm (rahîmun).
Anlamı :
Artık ganimet olarak aldığınız şeylerden helâl ve temiz olarak yeyiniz! Ve Allah’a karşı takva sahibi olun. Muhakkak ki Allah; Gafur’dur (mağfiret edendir), Rahîm’dir (rahmet nuru gönderendir).
3-) Nahl suresi 110. ayet
ثُمَّ إِنَّ رَبَّكَ لِلَّذِينَ هَاجَرُواْ مِن بَعْدِ مَا فُتِنُواْ ثُمَّ جَاهَدُواْ وَصَبَرُواْ إِنَّ رَبَّكَ مِن بَعْدِهَا لَغَفُورٌ رَّحِيمٌ
Okunuşu :
Summe inne rabbeke lillezîne hâcerû min ba’di mâ futinû summe câhedû ve saberû inne rabbeke min ba’dihâ le gafûrun rahîm (rahîmun).
Anlamı :
Daha sonra da muhakkak ki senin Rabbin, işkenceye uğratıldıktan sonra hicret (göç) edenlere sonra da cihad edip sabredenlere, şüphesiz (bütün) bunlardan sonra, elbette Gafur (mağfiret eden)’dur ve Rahîm (rahmet nuru gönderen)’dir.
4-) Fussilet suresi 32. ayet
نُزُلًا مِّنْ غَفُورٍ رَّحِيمٍ
Okunuşu :
Nuzulen min gafûrin rahîm (rahîmin).
Anlamı :
Gafûr (mağfiret eden) ve Rahîm olan (Rahîm esmasıyla tecelli eden) (Allah) tarafından ziyafet (ikram) olarak.
5-) Mümtehine suresi 7. ayet
عَسَى اللَّهُ أَن يَجْعَلَ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَ الَّذِينَ عَادَيْتُم مِّنْهُم مَّوَدَّةً وَاللَّهُ قَدِيرٌ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Okunuşu :
Asâllâhu en yec’ale beynekum ve beynellezîne âdeytum minhum meveddeten, vallâhu kadîrun, vallâhu gafûrun rahîm (rahîmun).
Anlamı :
Allah’ın sizinle ve onlardan düşman olduğunuz kimseler arasında dostluk yaratması umulur. Ve Allah; Kaadir’dir (herşeye gücü yetendir). Ve Allah; Gafur’dur (mağfiret edendir), Rahîm’dir (Rahîm esması ile tecelli edendir).
6-) Mümin suresi 3. ayet
غَافِرِ الذَّنبِ وَقَابِلِ التَّوْبِ شَدِيدِ الْعِقَابِ ذِي الطَّوْلِ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ إِلَيْهِ الْمَصِيرُ
Okunuşu :
Gâfiriz zenbi ve kâbilit tevbi şedîdil ikâbi zît tavli, lâ ilâhe illâ huve, ileyhil masîr (masîru).
Anlamı :
(O ki) günahları mağfiret eden, tövbeleri kabul eden, cezası şiddetli olan, ihsan, fazl ve kerem sahibi olandır. O’ndan başka İlâh yoktur. Dönüş, O’nadır.
7-) Zümer suresi 53. ayet
قُلْ يَا عِبَادِيَ الَّذِينَ أَسْرَفُوا عَلَى أَنفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِن رَّحْمَةِ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمِيعًا إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
Okunuşu :
Kul yâ ıbâdiyellezîne esrefû alâ enfusihim lâ taknetû min rahmetillâhi, innallâhe yagfiruz zunûbe cemîâ (cemîan), innehu huvel gafûrur rahîm (rahîmu).
Anlamı :
De ki: “Ey nefsleri üzerine israf yüklemiş (haddi aşmış) kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Muhakkak ki Allah, günahların hepsini mağfiret eder (sevaba çevirir). O, muhakkak ki O; Gafûr’dur (mağfiret eden), Rahîm’dir (rahmet nuru gönderen).”
Hicr suresi 49. ayet
نَبِّئْ عِبَادِي أَنِّي أَنَا الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
Okunuşu :
Nebbi’ ibâdî ennî enel gafûrur rahîm (rahîmu).
Anlamı :
Kullarıma haber ver. Muhakkak ki; Ben Gafur’um (mağfiret edenim) ve Rahîm’im (rahmet edenim, rahmet nuru gönderenim).
9-) Hac suresi 60. ayet
ذَلِكَ وَمَنْ عَاقَبَ بِمِثْلِ مَا عُوقِبَ بِهِ ثُمَّ بُغِيَ عَلَيْهِ لَيَنصُرَنَّهُ اللَّهُ إِنَّ اللَّهَ لَعَفُوٌّ غَفُورٌ
Okunuşu :
Zâlike, ve men âkabe bi misli mâ ûkıbe bihî summe bugıye aleyhi le yansurennehullâhu, innallâhe le afuvvun gafûr (gafûrun).
Anlamı :
Ve işte böyle, kim maruz kaldığı şey kadarı ile ikab eder (karşılık, ceza verir), sonra da ona azgınlık yapılırsa (haklarına tecavüz edilirse) Allah ona mutlaka yardım eder. Muhakkak ki Allah, af ve mağfiret edicidir (günahları sevaba çevirendir).
10-) Taha suresi 82. ayet
وَإِنِّي لَغَفَّارٌ لِّمَن تَابَ وَآمَنَ وَعَمِلَ صَالِحًا ثُمَّ اهْتَدَى
Okunuşu :
Ve innî le gaffârun li men tâbe ve âmene ve amile sâlihan summehtedâ.
Anlamı :
Ve muhakkak ki Ben, (mürşidin önünde 12 ihsanla) tövbe edenler ve (ikinci defa) âmenû (kalbine îmân yazıldığı için îmânı artan mü’min) olanlar ve salih amel (zikir) yapanlar (nefsi ıslâh edici amel işleyenler) için mutlaka Gaffar’ım (onların günahlarını sevaba çevirenim). Sonra onlar, (Benim tarafımdan) hidayete erdirilir (ölmeden önce ruhları Allah’a ulaştırılır).
11-) İsra suresi 25. ayet
رَّبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَا فِي نُفُوسِكُمْ إِن تَكُونُواْ صَالِحِينَ فَإِنَّهُ كَانَ لِلأَوَّابِينَ غَفُورًا
Okunuşu :
Rabbukum a’lemu bi mâ fî nufûsikum, in tekûnû sâlihîne fe innehu kâne lil evvâbîne gafûrâ (gafûran).
Anlamı :
Rabbiniz, nefslerinizde olanı (niyetinizi) daha iyi bilir. Eğer salihler olursanız, o taktirde muhakkak ki O, evvab olanlar (O’na yönelip, tövbe ederek ulaşanlar) için mağfiret edici olur.
12-) Fatır suresi 30. ayet
لِيُوَفِّيَهُمْ أُجُورَهُمْ وَيَزِيدَهُم مِّن فَضْلِهِ إِنَّهُ غَفُورٌ شَكُورٌ
Okunuşu :
Li yuveffîyehum ucûrahum ve yezîdehum min fadlihi, innehu gafûrun şekûr (şekûrun).
Anlamı :
Onların ecirleri (mükâfatları) onlara vefa edilir (ödenir). Ve (Allah), onlara fazlından artırır. Muhakkak ki O; Gafûr’dur (mağfiret eden), Şekûr’dur (şükredilen).
13-) Büruc suresi 14. ayet
وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ
Okunuşu :
Ve huvel gafûrul vedûd (vedûdu).
Anlamı :
Ve O, Gafur’dur (mağfiret edendir), Vedûd’dur (çok sevendir).
14-) Teğabun suresi 14. ayet
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّ مِنْ أَزْوَاجِكُمْ وَأَوْلَادِكُمْ عَدُوًّا لَّكُمْ فَاحْذَرُوهُمْ وَإِن تَعْفُوا وَتَصْفَحُوا وَتَغْفِرُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Okunuşu :
Yâ eyhuhâllezîne âmenû inne min ezvâcikum ve evlâdikum aduvven lekum fahzerûhum, ve in ta’fû ve tasfehû ve tagfirû fe innallâhe gafûrun rahîm (rahîmun).
Anlamı :
Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler)! Muhakkak ki, sizin zevcelerinizden ve evlâtlarınızdan size düşman olanlar vardır. Artık onlardan sakının. Ve eğer onları affeder, kusurlarına bakmazsanız ve bağışlarsanız, o taktirde muhakkak ki Allah; Gafur’dur, Rahîm’dir.
15-) Şura suresi 43. ayet
وَلَمَن صَبَرَ وَغَفَرَ إِنَّ ذَلِكَ لَمِنْ عَزْمِ الْأُمُورِ
Okunuşu :
Ve le men sabere ve gafere inne zâlike le min azmil umûr (umûri).
Anlamı :
Ve elbette kim sabreder ve bağışlarsa muhakkak ki bu, gerçekten azîm (büyük) işlerdendir.
41
Kuluncun defi
Ve es’elüke biesmâike
Yâ Gâfir
Yâ Sâtir
Yâ Kahir
Yâ Kadir
Yâ Nazyr
Yâ Fâtyr
Yâ Şâkir
Yâ Zâkir
Yâ Nâsyr
Yâ Câbir
سُبْحَانَكَ يَا لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ اَجِرْنَا مِنَ النَّارِ Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne`l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.
Allah’ım ben ismin hürmetine senden (hacetlerimi) diliyorum;
Ey (kullarının günahlarını) bağışlayan,
Ey (ayıpları, kötülükleri) örten,
Ey (her şeye) gücü yeten,
Ey (her şeye) galip gelen,
Ey (her şeyi yoktan var eden),
Ey (zalimleri ihtişamını) kıran,
Ey (yaraları) saran, iyileştiren,
Ey (kendisini ananları) anan,
Ey (yaratıkların hallerini) gören,
Ey (dostlarına) yardım eden!
Bütün kusurlardan münezzehsin, Senden başka ilah yok. Eman ver bize. Bizi cehennemden kurtar.
Not : Cevşen dua alıntısıdır.
56
Büyüklerin katına varmak için
Ve es’elüke biesmâike
Yâ’Afüvv
Yâ Ğafûr
Yâ Vedûd
Yâ Şekûr
Yâ Sabûr
Yâ Rauf
Yâ’Atûf
Yâ Kuddûs
Yâ Hayy
Yâ Kayyûm
سُبْحَانَكَ يَا لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ اَجِرْنَا مِنَ النَّارِ Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.
Allah’ım Senden şu isimlerinin hakkı için istiyor ve yalvarıyorum.
Ey kullarını çok çok affeden Afüvv,
Ey kullarının günahlarını bağışlayan Gafur,
Ey itaatkar kullarını çok seven Vedud,
Ey rızası için yapılan işleri bol sevapla karşılayan Sekür,
Ey asileri hemen cezalandırmayıp çok sabreden Sabür,
Ey kullarına çok şefkat edip esirgeyen Rauf,
Ey kullarına karşı pek merhametli olan Atüf,
Ey bütün mahlukatın maddi ve manevi kirlerden arındıran Kuddüs,
Ey gerçek hayat sahibi olan Hayy,
Ey gökleri yeri ve bütün mahlukatı yerinde tutan Kayyum,
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka ilah yok ki bize imdat etsin. Eman ver bize, Eman diliyoruz. Bizi cehennemden kurtar.
Not : Cevşen-i Kebir duası alıntısıdır.
El-Ğafûr : الغفور
Yâ Ğafûr : يَا غَفُورُ
Fazilet ve faydaları :
*Her gün 1286 kere ” Ya Ğafûr celle celâlühû ” zikrine devam eden kötü huylarından kurtulur, günahları af olunur.
* Baş ağrısı çekenlerin ” Ya Ğafûr celle celâlühû ” ism-i şerifini okumaya devam ederse şifa bulup iyileşir.
* Zulmünden korkulan kimsenin yanına giderken 1286 kere ” Ya Ğafûr celle celâlühû ” ism-i şerifi okunursa o kişi hiçbir kötülük yapamaz.
* Cuma namazından sonra 100 kere ” Ya Ğafûr celle celâlühû ” ism-i şerifini okuyan Allah-u Teala’nın bağışlamasına nail olur.
* Dargınları barıştırmak için 1286 kere ” Ya Ğafûr celle celâlühû ” okunduktan sonra dua edilirse, dargın kişiler en kısa sürede barışırlar.
* Derdi olanın kâğıt üzerine üç satır halinde ” Ya Ğafûr diye yazıp kaplayarak üstünde taşıyan bu derdinden kurtulur.
* El-Gafur ism-i şerifi, mağfirete nail olmak, bağışlanmak, korkulardan emniyet, büyüklerin gazap ve kızgınlıklarını söndürmek için, “Ya Gafur Celle Celalühü” diyerek 1286 kere okunur.
* El-Gafur ism-i şerifi, ateşli hastaya 3 defa yazılırsa hasta iyi olur biiznillah.
* Ölümü zorlaşan, ölüm anında dili tutulan ve şehadet kelimesi getiremeyen ağır hastalara El-Gafur ism-i şerifi ve seyyidü’l istiğfar yazılırsa; hemen dili çözülür ve ölümü kolay olur.
* Fakirlikten kurtulmak için okunması tavsiye edilmiştir.
* İç alemini karışıklıktan kurtarmak isteyen bu mübarek ism-i şerifi okumayı adet edinmelidir.
* Her farz namazın peşinden okumaya devam edenlere ruhaniler gelerek dilek ve hacetlerini gidermek için yardımcı olurlar.
* İki dargını barıştırmak için niyet edilerek yazılır. Barışmak isteyen üzerinde taşır.
El-Ğafûr esmasının ebced değeri, zikir sayısı, zikir günü, zikir sayısı ;
Ebced değeri ve zikir sayısı ; 1286
Zikir günü ; Pazar
Zikir saati ; Güneş (Sabah güneş doğarken ve ikindi namazı sonrası.)
Vücut haritasındaki yeri (Zikri hangi organa iyi gelir.) : Alın üstü, sol ayak.
Gezegeni : Jüpiter.
İçinde El Ğafûr İsm-i şerifi geçen Kur’an ayetleri :
Ğafûr” ism-i şerifi, Kur’ân-ı Kerîm’de en çok geçen isimlerden biri olup, 20 âyette tek başına; 71 âyette de “Rahîm” ismi ile birlikte olmak üzere, toplam 91 âyette kullanılmıştır.
1-) Bakara suresi 173. ayet
إِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةَ وَالدَّمَ وَلَحْمَ الْخِنزِيرِ وَمَا أُهِلَّ بِهِ لِغَيْرِ اللّهِ فَمَنِ اضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلاَ عَادٍ فَلا إِثْمَ عَلَيْهِ إِنَّ اللّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Okunuşu :
İnnemâ harrame aleykumul meytete ved deme ve lahmel hınzîri ve mâ uhille bihî li gayrillâh (gayrillâhi), fe menidturra gayra bâgin ve lâ âdin fe lâ isme aleyh (aleyhi), innallâhe gafûrun rahîm (rahîmun).
Anlamı :
Fakat (Allah) size, sadece ölü hayvan etini, kanı ve domuz etini haram kıldı. Ve Allah’tan başkası için olanı (putlar ve şahıslar adına kesilen hayvanı) helâl kılmadı. Ama kim zarurette (açlıkta ve zor durumda) kalırsa, o taktirde (başkasının) hakkına el uzatmamak ve zaruret miktarını aşmamak (şartıyla) onun üzerine günah yoktur. Muhakkak ki Allah, Gafur’dur, Rahîm’dir.
2-) Enfal suresi 69. ayet
فَكُلُواْ مِمَّا غَنِمْتُمْ حَلاَلاً طَيِّبًا وَاتَّقُواْ اللّهَ إِنَّ اللّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Okunuşu :
Fe kulû mimmâ ganimtum halâlen tayyiben vettekullâh (vettekullâhe), innallâhe gafûrun rahîm (rahîmun).
Anlamı :
Artık ganimet olarak aldığınız şeylerden helâl ve temiz olarak yeyiniz! Ve Allah’a karşı takva sahibi olun. Muhakkak ki Allah; Gafur’dur (mağfiret edendir), Rahîm’dir (rahmet nuru gönderendir).
3-) Nahl suresi 110. ayet
ثُمَّ إِنَّ رَبَّكَ لِلَّذِينَ هَاجَرُواْ مِن بَعْدِ مَا فُتِنُواْ ثُمَّ جَاهَدُواْ وَصَبَرُواْ إِنَّ رَبَّكَ مِن بَعْدِهَا لَغَفُورٌ رَّحِيمٌ
Okunuşu :
Summe inne rabbeke lillezîne hâcerû min ba’di mâ futinû summe câhedû ve saberû inne rabbeke min ba’dihâ le gafûrun rahîm (rahîmun).
Anlamı :
Daha sonra da muhakkak ki senin Rabbin, işkenceye uğratıldıktan sonra hicret (göç) edenlere sonra da cihad edip sabredenlere, şüphesiz (bütün) bunlardan sonra, elbette Gafur (mağfiret eden)’dur ve Rahîm (rahmet nuru gönderen)’dir.
4-) Fussilet suresi 32. ayet
نُزُلًا مِّنْ غَفُورٍ رَّحِيمٍ
Okunuşu :
Nuzulen min gafûrin rahîm (rahîmin).
Anlamı :
Gafûr (mağfiret eden) ve Rahîm olan (Rahîm esmasıyla tecelli eden) (Allah) tarafından ziyafet (ikram) olarak.
5-) Mümtehine suresi 7. ayet
عَسَى اللَّهُ أَن يَجْعَلَ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَ الَّذِينَ عَادَيْتُم مِّنْهُم مَّوَدَّةً وَاللَّهُ قَدِيرٌ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Okunuşu :
Asâllâhu en yec’ale beynekum ve beynellezîne âdeytum minhum meveddeten, vallâhu kadîrun, vallâhu gafûrun rahîm (rahîmun).
Anlamı :
Allah’ın sizinle ve onlardan düşman olduğunuz kimseler arasında dostluk yaratması umulur. Ve Allah; Kaadir’dir (herşeye gücü yetendir). Ve Allah; Gafur’dur (mağfiret edendir), Rahîm’dir (Rahîm esması ile tecelli edendir).
6-) Mümin suresi 3. ayet
غَافِرِ الذَّنبِ وَقَابِلِ التَّوْبِ شَدِيدِ الْعِقَابِ ذِي الطَّوْلِ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ إِلَيْهِ الْمَصِيرُ
Okunuşu :
Gâfiriz zenbi ve kâbilit tevbi şedîdil ikâbi zît tavli, lâ ilâhe illâ huve, ileyhil masîr (masîru).
Anlamı :
(O ki) günahları mağfiret eden, tövbeleri kabul eden, cezası şiddetli olan, ihsan, fazl ve kerem sahibi olandır. O’ndan başka İlâh yoktur. Dönüş, O’nadır.
7-) Zümer suresi 53. ayet
قُلْ يَا عِبَادِيَ الَّذِينَ أَسْرَفُوا عَلَى أَنفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِن رَّحْمَةِ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمِيعًا إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
Okunuşu :
Kul yâ ıbâdiyellezîne esrefû alâ enfusihim lâ taknetû min rahmetillâhi, innallâhe yagfiruz zunûbe cemîâ (cemîan), innehu huvel gafûrur rahîm (rahîmu).
Anlamı :
De ki: “Ey nefsleri üzerine israf yüklemiş (haddi aşmış) kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Muhakkak ki Allah, günahların hepsini mağfiret eder (sevaba çevirir). O, muhakkak ki O; Gafûr’dur (mağfiret eden), Rahîm’dir (rahmet nuru gönderen).”
Hicr suresi 49. ayet
نَبِّئْ عِبَادِي أَنِّي أَنَا الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
Okunuşu :
Nebbi’ ibâdî ennî enel gafûrur rahîm (rahîmu).
Anlamı :
Kullarıma haber ver. Muhakkak ki; Ben Gafur’um (mağfiret edenim) ve Rahîm’im (rahmet edenim, rahmet nuru gönderenim).
9-) Hac suresi 60. ayet
ذَلِكَ وَمَنْ عَاقَبَ بِمِثْلِ مَا عُوقِبَ بِهِ ثُمَّ بُغِيَ عَلَيْهِ لَيَنصُرَنَّهُ اللَّهُ إِنَّ اللَّهَ لَعَفُوٌّ غَفُورٌ
Okunuşu :
Zâlike, ve men âkabe bi misli mâ ûkıbe bihî summe bugıye aleyhi le yansurennehullâhu, innallâhe le afuvvun gafûr (gafûrun).
Anlamı :
Ve işte böyle, kim maruz kaldığı şey kadarı ile ikab eder (karşılık, ceza verir), sonra da ona azgınlık yapılırsa (haklarına tecavüz edilirse) Allah ona mutlaka yardım eder. Muhakkak ki Allah, af ve mağfiret edicidir (günahları sevaba çevirendir).
10-) Taha suresi 82. ayet
وَإِنِّي لَغَفَّارٌ لِّمَن تَابَ وَآمَنَ وَعَمِلَ صَالِحًا ثُمَّ اهْتَدَى
Okunuşu :
Ve innî le gaffârun li men tâbe ve âmene ve amile sâlihan summehtedâ.
Anlamı :
Ve muhakkak ki Ben, (mürşidin önünde 12 ihsanla) tövbe edenler ve (ikinci defa) âmenû (kalbine îmân yazıldığı için îmânı artan mü’min) olanlar ve salih amel (zikir) yapanlar (nefsi ıslâh edici amel işleyenler) için mutlaka Gaffar’ım (onların günahlarını sevaba çevirenim). Sonra onlar, (Benim tarafımdan) hidayete erdirilir (ölmeden önce ruhları Allah’a ulaştırılır).
11-) İsra suresi 25. ayet
رَّبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَا فِي نُفُوسِكُمْ إِن تَكُونُواْ صَالِحِينَ فَإِنَّهُ كَانَ لِلأَوَّابِينَ غَفُورًا
Okunuşu :
Rabbukum a’lemu bi mâ fî nufûsikum, in tekûnû sâlihîne fe innehu kâne lil evvâbîne gafûrâ (gafûran).
Anlamı :
Rabbiniz, nefslerinizde olanı (niyetinizi) daha iyi bilir. Eğer salihler olursanız, o taktirde muhakkak ki O, evvab olanlar (O’na yönelip, tövbe ederek ulaşanlar) için mağfiret edici olur.
12-) Fatır suresi 30. ayet
لِيُوَفِّيَهُمْ أُجُورَهُمْ وَيَزِيدَهُم مِّن فَضْلِهِ إِنَّهُ غَفُورٌ شَكُورٌ
Okunuşu :
Li yuveffîyehum ucûrahum ve yezîdehum min fadlihi, innehu gafûrun şekûr (şekûrun).
Anlamı :
Onların ecirleri (mükâfatları) onlara vefa edilir (ödenir). Ve (Allah), onlara fazlından artırır. Muhakkak ki O; Gafûr’dur (mağfiret eden), Şekûr’dur (şükredilen).
13-) Büruc suresi 14. ayet
وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ
Okunuşu :
Ve huvel gafûrul vedûd (vedûdu).
Anlamı :
Ve O, Gafur’dur (mağfiret edendir), Vedûd’dur (çok sevendir).
14-) Teğabun suresi 14. ayet
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّ مِنْ أَزْوَاجِكُمْ وَأَوْلَادِكُمْ عَدُوًّا لَّكُمْ فَاحْذَرُوهُمْ وَإِن تَعْفُوا وَتَصْفَحُوا وَتَغْفِرُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Okunuşu :
Yâ eyhuhâllezîne âmenû inne min ezvâcikum ve evlâdikum aduvven lekum fahzerûhum, ve in ta’fû ve tasfehû ve tagfirû fe innallâhe gafûrun rahîm (rahîmun).
Anlamı :
Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler)! Muhakkak ki, sizin zevcelerinizden ve evlâtlarınızdan size düşman olanlar vardır. Artık onlardan sakının. Ve eğer onları affeder, kusurlarına bakmazsanız ve bağışlarsanız, o taktirde muhakkak ki Allah; Gafur’dur, Rahîm’dir.
15-) Şura suresi 43. ayet
وَلَمَن صَبَرَ وَغَفَرَ إِنَّ ذَلِكَ لَمِنْ عَزْمِ الْأُمُورِ
Okunuşu :
Ve le men sabere ve gafere inne zâlike le min azmil umûr (umûri).
Anlamı :
Ve elbette kim sabreder ve bağışlarsa muhakkak ki bu, gerçekten azîm (büyük) işlerdendir.
41
Kuluncun defi
Ve es’elüke biesmâike
Yâ Gâfir
Yâ Sâtir
Yâ Kahir
Yâ Kadir
Yâ Nazyr
Yâ Fâtyr
Yâ Şâkir
Yâ Zâkir
Yâ Nâsyr
Yâ Câbir
سُبْحَانَكَ يَا لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ اَجِرْنَا مِنَ النَّارِ Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne`l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.
Allah’ım ben ismin hürmetine senden (hacetlerimi) diliyorum;
Ey (kullarının günahlarını) bağışlayan,
Ey (ayıpları, kötülükleri) örten,
Ey (her şeye) gücü yeten,
Ey (her şeye) galip gelen,
Ey (her şeyi yoktan var eden),
Ey (zalimleri ihtişamını) kıran,
Ey (yaraları) saran, iyileştiren,
Ey (kendisini ananları) anan,
Ey (yaratıkların hallerini) gören,
Ey (dostlarına) yardım eden!
Bütün kusurlardan münezzehsin, Senden başka ilah yok. Eman ver bize. Bizi cehennemden kurtar.
Not : Cevşen dua alıntısıdır.
56
Büyüklerin katına varmak için
Ve es’elüke biesmâike
Yâ’Afüvv
Yâ Ğafûr
Yâ Vedûd
Yâ Şekûr
Yâ Sabûr
Yâ Rauf
Yâ’Atûf
Yâ Kuddûs
Yâ Hayy
Yâ Kayyûm
سُبْحَانَكَ يَا لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ اَجِرْنَا مِنَ النَّارِ Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.
Allah’ım Senden şu isimlerinin hakkı için istiyor ve yalvarıyorum.
Ey kullarını çok çok affeden Afüvv,
Ey kullarının günahlarını bağışlayan Gafur,
Ey itaatkar kullarını çok seven Vedud,
Ey rızası için yapılan işleri bol sevapla karşılayan Sekür,
Ey asileri hemen cezalandırmayıp çok sabreden Sabür,
Ey kullarına çok şefkat edip esirgeyen Rauf,
Ey kullarına karşı pek merhametli olan Atüf,
Ey bütün mahlukatın maddi ve manevi kirlerden arındıran Kuddüs,
Ey gerçek hayat sahibi olan Hayy,
Ey gökleri yeri ve bütün mahlukatı yerinde tutan Kayyum,
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka ilah yok ki bize imdat etsin. Eman ver bize, Eman diliyoruz. Bizi cehennemden kurtar.
Not : Cevşen-i Kebir duası alıntısıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder