HADÎD Suresi 1-2-3-4-5-6-. Ayet-i Kerime Tefsiri
Eûzu billahi mineş-şeytânirracîm. Bismillahirrahmanirrahîm.
سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Sebbeha lillâhi mâ fîs semâvâti vel ard(ardı), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).
Semalarda ve arzdaki herşey Allah’ı tesbih etti (ve etmektedir). Ve O; Azîz’dir, Hakîm’dir.
لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ يُحْيِي وَيُمِيتُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Lehu mulkus semâvâti vel ard(ardı), yuhyî ve yumîtu, ve huve alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).
Semaların ve arzın (yeryüzünün) mülkü O’nundur. Hayata getirir ve öldürür. Ve O, herşeye kaadirdir.
هُوَ الْأَوَّلُ وَالْآخِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
Huvel evvelu vel âhiru vez zâhiru vel bâtın(bâtınu), ve huve bi kulli şey’in alîm(alîmun).
O, evveldir
(ilktir) ve ahirdir (sondur), zahirdir (alâmetleri tüm varlıklarda
görünendir) ve bâtındır (gizli olandır). Ve O, herşeyi en iyi bilendir.
هُوَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ
وَالْأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ يَعْلَمُ
مَا يَلِجُ فِي الْأَرْضِ وَمَا يَخْرُجُ مِنْهَا وَمَا يَنزِلُ مِنَ
السَّمَاء وَمَا يَعْرُجُ فِيهَا وَهُوَ مَعَكُمْ أَيْنَ مَا كُنتُمْ
وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
Huvellezî
halakas semâvâti vel arda fi sitteti eyyâmin summestevâ alâl arş(arşi),
ya’lemu mâ yelicu fîl ardı ve mâ yahrucu minhâ ve mâ yenzilu mines
semâi ve mâ ya’rucu fîhâ, ve huve meakum eyne mâ kuntum, vallâhu bi mâ
ta’melûne basîr(basîrun).
Gökleri ve
yeri 6 günde yaratan O’dur. Sonra arşın üzerine istiva etti. Arza gireni
ve ondan çıkanı ve semadan ineni ve orada uruç edeni (yükseleni) bilir.
Ve siz nerede iseniz O, sizinle beraberdir. Ve Allah, sizin
yaptıklarınızı en iyi görendir.
لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَإِلَى اللَّهِ تُرْجَعُ الأمُورُ
Lehu mulkus semâvâti vel ard(ardı), ve ilâllâhi turceul umûr(umûru).
Göklerin ve yerin mülkü O’nundur. (Bütün) işler Allah’a döndürülür.
يُولِجُ اللَّيْلَ فِي النَّهَارِ وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ وَهُوَ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ
Yûlicul leyle fîn nehâri ve yûlicun nehâre fîl leyl(leyli) ve huve alîmun bi zâtis sudûr(sudûri).
Geceyi,
gündüzün içine sokar. Ve gündüzü, gecenin içine sokar. Ve O, sinelerde
olanı (sırları, niyetleri, düşünceleri) en iyi bilendir.
HAŞR Suresi Âyet - 21-22-23-24 Tefsiri
Eûzu billahi mineş-şeytânirracîm. Bismillahirrahmanirrahîm.
لَوْ أَنزَلْنَا هَذَا الْقُرْآنَ عَلَى
جَبَلٍ لَّرَأَيْتَهُ خَاشِعًا مُّتَصَدِّعًا مِّنْ خَشْيَةِ اللَّهِ
وَتِلْكَ الْأَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ
Lev
enzelnâ hâzâl kur’âne alâ cebelin le raeytehu hâşian mutesaddian min
haşyetillâh(haşyetillâhi), ve tilkel emsâlu nadribuhâ lin nâsi leallehum
yetefekkerûn(yetefekkerûne).
Eğer Biz, bu
Kur’ân’ı, dağa indirseydik, O’nu mutlaka, Allah’ın korkusundan huşû ile
boynunu bükmüş, parça parça olmuş görürdün. Ve insanlar için bu
misalleri veriyoruz. Umulur ki, böylece onlar tefekkür ederler.
هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ هُوَ الرَّحْمَنُ الرَّحِيمُ
Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, âlimul gaybi veş şehâdeti, huver rahmânur rahîm(rahîmu).
O Allah ki, O’ndan başka İlâh yoktur. Gaybı (görünmeyeni) ve görüneni de O bilir. O; Rahmân’dır, Rahîm’dir.
هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا
هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ
الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا
يُشْرِكُونَ
Huvallâhullezî
lâ ilâhe illâ huve, el melikul kuddûsus selâmul mu’minul muheyminul
azîzul cebbârul mutekebbir(mutekebbiru), subhânallâhi ammâ
yuşrikûn(yuşrikûne).
O Allah ki;
O’ndan başka İlâh yoktur, Melik’tir (hükümrandır), Kuddüs’tür
(mukaddestir), Selâm’dır (selâmete erdirendir), Mü’mindir (emniyet
verendir), Müheymin’dir (koruyup gözetendir), Azîz’dir (yücedir),
Cabbar’dır (cebredendir), Mütekebbir’dir (pek büyük olandır). Allah,
şirk koşulan şeylerden münezzehtir (uzaktır).
هُوَ اللَّهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ
الْمُصَوِّرُ لَهُ الْأَسْمَاء الْحُسْنَى يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي
السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Huvallâhul
hâlikul bâriul musavviru lehul esmâul husnâ, yusebbihu lehu mâ fîs
semâvâti vel ard(ardı) ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).
O Allah ki;
Yaratan’dır, Bâri’dir (yokken var eden), Musavvir’dir (şekil verendir),
güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanlar O’nu tespih eder. Ve
O; Azîz’dir (yücedir), Hakîm’dir (hüküm ve hikmet sahibidir).
SOHBETİN İÇİNDE İSMİ AZAM DUASININ FAZİLETİ VE DUANIN OKUNUŞU VAR MUTLAK İZLEYİN
ismi Azam Duaları
İSM-İ AZAM
Lâ ilâhe illâ ente yâ hannân, yâ mennân, yâ bedias semâvâti vel ardı yâ zel celâli vel ikrâm.
Dua kitaplarında “Cuma günü hangi vakitte bu dua okunarak duada bulunulursa, maşrıkla mağrib arasında ne istenirse istensin, duası kabul olunur.” denilmektedir.
Peygamber(s.a.v) Efendimiz,bir adamın(ki bu Ebû Mûsa el-Eş’arî’dir) şöyle dua ettiğini işitince buyurdu ki:
“Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki,bu adam Allah’tan ism-i âzamıyla istedi. O ism-i âzam ki,onunla istenildiği zaman Allah verir.Onunla dua edildiği zaman Allah ona icabet eder.”
Dua şudur:
Allâhümme innî es’elüke bi-enneke entellâhül-ehadüs-samedül-lezî lem yelid ve lem yûled ve lem yekün lehû küfüven ehad.
Anlamı:Allah’ım!Ben senin zatında,sıfatlarında ve fiillerinde tek olup benzeri ve ortağı olmayan,her şeyden müstağni olup tüm varlıkların muhtaç olduğu;doğurmayan,doğrulmayan ve hiçbir şey O’na denk olmayan Allah olduğunu itiraf ederek senden(hayır) isterim.
Rasûlullah(s.a.v) Efendimiz,bir adamın aşağıdaki duayı okuduğunu işitince buyurdu ki:
“O mağfiret edildi.O mağfiret edildi.O mağfiret edildi!”
Dua şudur:
Allâhümme innî es’elüke yâ Allâhül-ehadüs-samedül-lezî lem yelid ve lem yûled ve lem yekün lehû küfüven ehad.En teğfiralî zünûbî inneke entel-Ğafûru’r-Rahîm.
Anlamı:Ey Allah’ım,bir ve samed olan,doğurmayan ve doğurulmayan,eşi ve benzeri de olmayan Allah’ın adıyla senden istiyorum.Günahlarımı mağfiret et,sen Ğafûrsun,Rahîm’sin.
Rasûlullah(s.a.v) Efendimiz,İsm-i Azam’ın şu iki ayet olduğunu söylemiştir:
Ve ilâhüküm ilâhün vâhidün lâ ilâhe illâ hüver-Rahmânur-Rahîm.
Anlamı:İlahınız,tek olan ilahtır,ondan başka ilah yoktur.O Rahman ve Rahîm’dir.
Elif Lâm-Mîm Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel-Hayyul-Kayyûm.
Anlamı:Elif Lâm-Mim.O Allah ki,O’ndan başka ilah yoktur.O Hayy ve Kayyûm’dur.
Rasûlullah aleyhisselam,sahabeden birinin aşağıdaki duayı okuduğunu işitince sordu:
“Bu adam neyi vesile kılarak dua ediyor,biliyor musunuz?”
Ashab-ı Kiram:”Allah ve Rasûlü daha iyi bilir.”dediler.
Peygamberimiz(s.a.v) buyurdu ki:”Nefsimi kudret elinde tutan Zât’a yemin ederim ki,o Allah’a,İsm-i Âzam’ıyla dua etti.O İsm-i Âzam ki,onunla dua edilirse Allah icabet eder,onunla istenirse Allah verir.”
O dua şudur:
Allâhümme innî es’elüke bi-enne lekel-hamdü lâ ilâhe illâ entel-Hannânül-Mennânu bedî’us-semâvâti vel-ardı yâ zel-celâli vel-ikrâm yâ Hayyu yâ Kayyûm.
Anlamı:Ey Allah’ım,hamdlerim sanadır,nimetleri veren sensin,senden başka ilah yoktur.Sen semavat ve arzın celâl ve ikrâm sahibi yaratıcısısın,Hayy ve Kayyûm’sun.Kainatı ayakta tutan hayat sahibisin.Bu isimlerini şefaatçi yaparak senden istiyorum!
DİĞER İSM-İ AZAM DUALARI
Bismillâhirrahmânirrahîm
Allâhumme innî es’eluke bienne lekel hamdu lâ ilâhe illâ entel mennânu yâ hannân * yâ mennân * yâ bedîus semâvâti vel ardi yâ zel celâli vel ikrâm * yâ hayyu yâ kayyûmu, lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimin * allâhumme innî es’eluke biennî eşhedu enneke entallâhu lâ ilâhe illâ entel ehadus samedullezî lem yelid ve lem yûled ve lem yekun lehû kufuven ehad * elif lâm mîm * allâhu lâ ilâhe illâ huvel hayyul kayyûm * ve ilâhukum ilâhun vâhidun lâ ilâhe illâ huver rahmânur rahîm * yâ zel celâli vel ikrâm * yâ erhamer râhimîne, allâhumme innî es’eluke bienneke entallâhu lâ ilâhe illâ entel vahidul ehadul ferdus samedullezi lem yelid ve lem yuled ve lem yekun lehû kufuven ehad, lâ ilâhe illâhu * vahdehû lâ şerîke lehû * lehul mulku ve lehul hamdu ve huve alâ kulli şey’in kadîr * lâ ilâhe illallâhu ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm * es’eluke bismikel eazzul ecellul ekrem * rabbî rabbî rabbî yâ rabbî yâ rabbi yâ rabbî lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîke leh * lehul mulku ve lehul hamdu ve huve alâ kulli şey’in kadîr * el hamdu lillâhi ve subhânallâhi vel hamdu lillâhi ve lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder