21 Nisan 2017 Cuma

SÜBBUHUN KUDDÜSÜN –RABBÜNA- VE RABBÜLMELAİKETİ VERRUH

Sübbuhun Kuddüsün Rabbüna ve Rabbülmelaiketi verruh
“Sübbuhun Kuddüsün Rabbüna ve Rabbülmelaiketi verruh”

Her hangi bir dileğiniz için yatsı namazından sonra okunan tesirli bir dua
Yatsı namazının vitir namazını kıldıktan sonra secdeye gidilir ve 5 defa aşağıdaki dua okunur...
“Subbühün,kuddüsün rabbüna ve rabbül melaiketi verruh”
Sonra secdeden kalkılır “Ayetel Kürsi” okunur.Ardından tekrar secdeye gidilir 5 defa aynı dua okunur.“Sübbühün,kuddüsün rabbüna rabbül melaiketü verruh”.Sonra secdeden kalkılır ve kaidede oturulur.Ettehiyatü ve Salat-ü selam okudutan sonra selamverilir.Her ne muradın varsa gönlünce dua edilir..
Kaynak:Münacaat cüzü-şifalı dualar(H.Özkan)
Bu cümle umumi manada meleklerin muhteşem sırlar içeren tesbihatıdır. Melekler bu tesbihatla Allahı cc zikrederler. Adeta sırlı bir dua mesabesindedir bu meleklerin tesbihidir.

Havas alimleri bu tesbihattaki sırlara çok önem vermişlerdir ve çeşitli terkibler düzenlenmiştir.

Kur’an-ı Kerim, yerde ve gökte bulunan her şeyin Allah’ı tesbih ettiğini haber vermekte (Hadid, 57/1); meleklerin de Arş’ın etrafını çevirmiş olarak hamd u sena ile Cenab-ı Hakk’ı tesbih ettiklerini anlatmaktadır. (Zümer, 39/75)

Tesbih;
 Cenab-ı Hakk’ı tenzih etmek, yani Zatını i’tikad, söz ve amel bakımından şanına layık olmayan her türlü kusurdan yüce tutmaktır. Diğer bir ifade ile, tesbiH, layık olmayanı reddetmek.

Takdis;
Layık olanı isbattır. Dolayısıyla, tesbihde bir çeşit takdis, takdisde de tesbih vardıR.

Bu tesbihatın Peygamberimizden a.s  bize gelmesine sebeb olan birde menkıbesi vardır.  Doğruluğu tartışılabilir, ancak İslami kaynaklar bunu bize aktarmaktadır.

Allah Teala Hz. İbrahim'e sayılmayacak derecede koyun sürüleri ihsan etti. Cebrail a.s., insan suretinde gelerek sordu:"Bu sürüler kimin? Bana bir sürü satar mısın?"

İbrahim a.s:"Bu sürüler Rabbimindir. Şu anda benim elimde emanet olarak bulunuyor. Bir kere zikredersen, üçte birini; üç kere zikredersen hepsini al, götür!" dedi.

Cebrail a.s: "Subbuhun, kuddusün, Rabbüna ve Rabbü'l-melaiketi verruh" dedi.

İbrahim a.s.: "Al hepisini! Senin, al, git!" dedi.

Cebrail a.s.: "Ben insan değil, meleğim, alamam." dedi.

İbrahim a.s. "Sen meleksen, ben de Halil'im (Allah'ın dostuyum.). Verdiğimi geri alamam." dedi.

Nihayet İbrahim a.s. sürülerinin hepsini sattı. Mülk alıp vakfetti. İbrahim a.s, canı, evladı ve malı ile ağır bir imtihan geçirdi. Rabbine büyük bir teslimiyetle ram oldu. Kulluğun mutlak noktasına erişti. Suretten kurtuldu. Halilullah (Allah'ın dostu) oldu.

BU KONUDAKİ RİVAYETLER :
1-Hz. Aişe’den r.a gelen bir rivayet: Resulullah s.a.v. rüku ve secdesinde şöyle derdi: “Subbuhun, kuddusün, Rabbul melaiketihi verruh.” (Ebu Davud, II, 28-35)

2-Yüseyre r.a’dan rivayet edilmiştir. (Yüseyre hicret eden kadınlardan idi dedi ki: Rasulullah s.a.v. bize şöyle buyurdu: “Tesbih, tehlil ve takdisi elden bırakmayınız ve parmaklarınızla tesbihinizi çekiniz. Çünkü onlar da sorguya çekilecekler ve konuşturulacaklardır. Gaflete düşmeyin sonra rahmeti unutursunuz.” (Ebu Davud, Salat: 27)

Tesbih: Sübhanallah demektir.
Tehlil: Lailahe illallah demektir.
Takdis: “Sübhanel melikil kuddus” veya “Sübbühün, Kuddusun Rabbüna ve Rabbül melaiketi ver ruh”demektir.

Not : Tirmizi; Bu hadis garibtir. Sadece Hani b. Osman’ın rivayetiyle bilmekteyiz. Muhammed b. Rabia, Hani b. Osman’dan rivayet etmiştir.

3-Aişe r.a’dan rivayete göre, şöyle demiştir: Rasulullah s.a.v, rüku yaparken: “Sübbuhun Kuddusun Rabbünave Rabbülmelaiketi verruh” derdi. (İbn Mace, İkametü’s Salat: 20;-- Ebu Davud, Salat: 152)

4-Aişe r.a'den rivayet edilmiştir: Peygamber s.a.v'in rüku ve sücudunda "sübbuhun, kuddusun, rabbu'l-melaiketi verruhi Münezzehsin! Mukaddessin! Meleklerle Ruhun rabbisin (Ey Allahım)" derdi.  (Müslim, salat 223; Tatbik 11, 75; Ahmed b. Hanbel, VI, 35, 94, 115, 148, 149, 176, 193, 200, 244, 266)

5-Aişe r.a.’dan rivayete göre, şöyle demiştir: Rasulullah (s.a.v), rüku’ ve secdelerinde şöyle dua ederdi:“Sübbuhun, Kuddüsün, Rabbuna ve Rabbül melaikEti verruh.” (Müslim, Salat: 42; Müsned: 24009)
Peygamber Efendimizin s.a.v  rüku ve secdede “-Sübbuhun Kuddüsün Rabbuna ve Rabbulmelaiketi verruh- Ey bütün eksik ve kusurlardan münezzeh bulunan Sübbuh ve bütün üstün vasıfları, kemal, fazilet ve güzellik sıfatlarını Zatında cem eden Kuddüs olan Rabbim; ey meleklerin ve Ruhun Rabbi! Seni tesbih u takdis ederim. dediği rivayet edilmektedir.

Dolayısıyla, bu tesbihat Peygamberimizin ve İbrahim a.s ve dahi meleklerin ki Cebrail a.s bir söylemi olduğundan mana içeriğide sırlar isTiva ettiğinden, her daim tekrarlanabilecek güzel bir zikirdir.

Bazı kaynaklarda okuduk ki  Hanefi mezhebi “Rabbuna” kelimesi olmadan da bir takım rivayetlerin oluştuğundan beşeri bir kelam olma ihtimali göz önüne alınarak namazın ruku ve secdesinde söylenmesini uygun bulmamıştır. Ancak tesbihatta söylenmesin de bir sakınca görülmemiştir.

En iyisini Allah cc bilir.
Kaynak : Alıntı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder