17 Ocak 2019 Perşembe

el-Evvel - el-Ahir ism-i şeriflerini okuyanın sıkıntıları feraha tebdil olur

 Evvel: “Başlangıcı olmayan.”

Âhir: “Sonu olmayan.”

Zâhir: “Kat’î delillerle bilinen.”

Bâtın: “Mukaddes zâtı idraklere sığmayacak derecede yüce olan.”

“O, Evvel’dir, Âhir’dir, Zâhir’dir, Bâtın’dır. O, herşeyi bilendir.” (Hadîd Sûresi, 57/3)


el-Evvel - el-Ahir:  Bu iki ism-i şerifi beraberce 900 kere zikreden kişinin batını (iç alemi) pak olur, sıkıntıları feraha tebdil olur ve her hangi bir sıkıntıya maruz kalacak olsa Allah-u Te'ala onu, o sıkıntıdan hemen kurtarır (Cübbeli Ahmet Hoca Efendi)


Evvel ve Âhir, Zâhir ve Bâtın isimleri Kur’ân-ı Kerîm’de beraberce beyan edilir.

Evvel ismi, Kıdem sıfatına dayanır ve Allah’ın ezelî olduğunu ifade eder. Âhir ismi ise, Beka sıfatına dayanır, varlığının ebediyen devam edeceği mânâsına gelir.

Zâhir ismi, Allah’ın mukaddes varlığının, şu mahlukatın varlığından çok daha açık olduğunu, Bâtın ismi ise, kutsî zâtının idrak edilemeyeceğini ders verir.

Son iki isim hakkında özlü ve veciz bir tarif:

“O her şeyden sezilen Zâhir, hiçbir şeyle bilinmez Bâtın’dır.” (Hak Dini Kur’ân Dili)

İmam Gazâlî Hazretleri, Zâhir ve Bâtın isimlerine şöyle bir açıklama getirir:

“Allah, duyu organlarıyla idrak edilemez, bu cihetle Bâtın’dır. Ve yine Allah’ın varlığı istidlâl yoluyla, yani aklî deliller getirilerek isbat edilebilir. Bu bakımdan Allah Zâhir’dir.”

Nur Külliyatı'ndan Asa-yı Musa’da bu dört ismin tecellileri harika bir şekilde izah edilir.

Bütün çekirdeklerin Evvel ismine, bütün meyvelerin Âhir ismine, bitkilerin elbise hükmündeki dış yüzlerinin Zâhir ismine, birer fabrika mahiyetindeki iç yüzlerinin ise Bâtın ismine âyine oldukları ders verilir.

Bu güzel misali yaygınlaştırabilir ve tefekkürümüzü genişletebiliriz.

Bu âlemde yaratılan her varlığın bir evveli vardır. Zira, mahluk hâdistir, yâni sonradan ihdas edilmiş, yaratılmıştır. Ve yine her varlığın bir âhiri vardır. Zira, mahluk fanidir.

Buna göre bütün çekirdekler, yumurtalar, nutfeler Evvel isminden haber verdikleri gibi; bütün neticeler ve meyveler de Âhir ismini ders verirler. Bütün bedenler Zâhir isminden, o bedenlerde vazife gören ruhlar ise Bâtın isminden haber verirler.

Şu âlemin görünen kısmı Zâhir ismine mazhardır. Tabiat kanunları dediğimiz görünmeyen kanunlar manzumesi, melekler ve ruhaniler âlemi ise Bâtın ismini bize ders verirler.

Bu dört isimden alacağımız hisseye gelince:

Evvel ismi bize nutfe dönemimizi, Âhir ismi ise ölümümüzü ders verir. Bütün varlıkların evvel ve âhirlerini yaratan Allah’ın, ezelî ve ebedî olduğunu kalbimize ihtar eder.

Zâhir ismi, bizi ilâhî eserleri temaşa ve tefekküre sevk ederken, Bâtın ismi eşyanın melekût denilen iç yüzlerine nazarımızı çevirir ve şu görünen âlemi seyretmekle Allah’ın ancak varlığının bilinebileceğini, zâtının ise idrak edilemeyeceğini ders verir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder