21 Ocak 2024 Pazar

OKUDUĞUNU VE DİNLEDİĞİNİ UNUTMAMAK İÇİN OKUNACAK DUÂLAR

OKUDUĞUNU VE DİNLEDİĞİNİ UNUTMAMAK İÇİN OKUNACAK DUÂLAR
1. Bazı eserlerde naklolunduğuna göre; insanlar içerisinde hafızası en güçlü olmak isteyen kişi okuyacağı kitabı eline alırken şu zikri okur: "Bismillâhi ve sübhânallâhi ve lâ ilâhe illâllâhü ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi'l-'aliyyi'l-'azîmi 'adede külli harfin ve kitâbin yüktebü ilâ ebedi'l-âbidîne ve dehri'd-dâhirîne ve sallallâhü te'âlâ 'alâ seyyidinâ Muhammedin ve 'alâ âlihî ve sahbihî ve selleme teslîmâ"
بِسْمِ اللّٰهِ وٙ سُبْحَانَ اللهِ وَ لَا إِلَهَ إِلَا اللّٰهُ وَ لَا حَوْلَ وَ لَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ عَدَدَ كُلِّ حَرْفٍ وَ كَتَابٍ يُكْتَبُ إِلَى أَبَدِ الْاٰبِدِينَ وَ دَهْرِ الدَّاهِرِينَ وَ صَلََى اللّٰهُ تَعَالَى عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى اٰلِهِ وَ صَحْبِهِ وَ سَلَّمَ تَسْلِيمًا
"Allâh'ın ismi ile! Allâh'u Teâlâ noksan sıfatlardan münezzehtir. Allâh'u Te'âlâ'dan başka hiç bir ilâh yoktur. O yüce ve büyük Allâh'u Te'âlâ'nın yardımı olmadan hiç bir günahtan dönüş, hiç bir ibâdete de kuvvet yoktur. (Bu zikirleri) sonsuzların sonsuzuna ve ebediyyetlerin ebediliğine kadar yazılacak her harf ve yazı adedince (söylüyorum). Allâh'u Te'âlâ efendimiz Muhammed ﷺ'e ve Ehl-i Beytine salât eylesin ve çokça selam eylesin." [Muhammed Fethâ ibni Abdilvâhid es-Sûsî, ed-Dürmtü'l-harîde, 1/153]
2. Ulemânın beyânı vechile; okuduklarından bir harf bile unutmak istemeyen kişi okumaya başlamadan önce şu duayı okur: "Allâhümmefteh lenâ ebvâbe hikmetike venşür 'aleynâ (kh)azâine rahmetike yâ Ze'l-celâli ve'l-ikrâm"
اَللّٰهُمَّ افْتَحْ لَنَا اَبْوَابَ حِكْمَتِكَ وَانْشُرْ عَلَيْنَا خَزَاءِنَ رَحْمَتِكَ يَاذَالْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ
"Ey Allâh! Sen bize hikmet kapılarını aç, Sen rahmetinin hazînelerini üzerimize saç, ey celâl ve ikrâm sahibi (kabul et)!" [Muhammed Fethâ ibni Abdilvâhid es-Sûsî, ed-Dürmtü'l-harîde, 1/153]
3. el-Buğye isimli eserde zikredildiğine göre; ilim kitaplarını müâalea etmek isteyen kişinin îtinâ göstermesi gereken hususlardan biri de okumaya başlamadan önce huzûr-u kalb ile şöyle demesidir: "Allâhümme innî estevdi'uke cemî'a mâ enzuruhû fî hâze'l-kitâbi hattâ teruddehû 'aleyye fî vektihtiyâcî ileyh"
اَللّٰهُمَّ إِنِّي اَسْتَوْدِعُكَ جَمِيعَ مَا اَنْظُرُهُ فِي هَذَا الْكِتَابِ حَتَّى تَرُدَّهُ عَلَيَّ فِي وَقْتِ احْتِيَاجِي اِلَيْهِ
"Ey Allâh! Bu kitapta göreceğim şeylerin tümünü, o bilgilere muhtaç olduğum vakit onları benim hıfzıma iade edesin diye Sana emânet ediyorum!" [Muhammed Fethâ ibni Abdilvâhid es-Sûsî, ed-Dürmtü'l-harîde, 1/153]
4. Bazı âlimler bu duayı Allâh-u Te'âlâ'nın fazlıyla hafıza için çok faydalı bulduklarını beyân etmişler, yine böylece bir âlimin sohbetine veya dersine katıldıklarında: "Allâhümme innî estevdi'uke cemî'a mâ estefîdühû min hâze's-seyyidi ev fî hâze'l-meclisi hattâ teruddehû 'aleyye fî vektihtiyâcî ileyh"
اَللّٰهُمَّ إِنِّي اَسْتَوْدِعُكَ جَمِيعَ مَا اَسْتَفِيدُهُ مِنْ هَذَا السَّيِّدِ اَوْ فِي هَذَا الْمَجْلِسِ حَتَّى تَرُدَّهُ عَلَيَّ فِي وَقْتِ احْتِيَاجِي اِلَيْهِ
"Ey Allâh! Bu zâttan veya bu mecliste istifâde edeceğim ilimlerin tümünü, o bilgilere muhtaç olduğum vakit, onları benim hıfzıma iâde edesin diye Sana emanet ediyorum", dedikleri zaman Allâh'u Te'âlâ'nın izni ile hafızaları zayıf olsa da o mecliste dinlediklerini unutmadıklarını bildirmişlerdir. [Muhammed Fethâ ibni Abdilvâhid es-Sûsî, ed-Dürmtü'l-harîde, 1/153]
5. Herhangi bir meseleyi kavrama hususunda hızlı bir anlayış sahibi olmak isteyen kişi her farz namazın ardından şu duâyı okumalıdır: "Sübhânallâhi ve'l-hamdülillâhi ve lâ ilâhe illâllâhü vallâhü ekberu ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi'l-'aliyyi'l-'azîmi 'adede külli harfin ve kitâbin yüktebü ilâ ebedi'l-âbidîne ve dehri'd-dâhirîne yâ Rabbe'l-'âlemîn"
سُبْحَانَ اللهِ وَ الْحَمْدُ لِله وَ لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ وَ اللهُ أَكْبَرُ وَ لَا حَوْلَ وَ لَا قُوَّةَ إِلَّا بِااللَّهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ عَدَدَ كُلِّ حَرْفٍ كُتِبَ وَ يُكْتَبُ إِلٰى أَبَدِ الْاٰبِدِينَ وَ دَهْرِ الدَّاهِرِينَ يَا رَبَّ الْعَالَمِينَ
"Sonsuzların sonsuzuna ve ebediyyetlerin ebediliğine kadar yazılmış ve yazılacak her harf sayısınca Allâh'a tesbih olsun, Allâh'a hamdolsun. Allâh'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Allâh her şeyden büyüktür ve O çok yüce ve pek büyük Allâh'ın yardımı olmadan hiçbir şeye güç ve kuvvet yoktur. Ey alemlerin Rabbi duâmı kabul eyle!" [Şeyh Ahmed ed-Deyarbî, el-Mücerrebât, sh:92]
6. Bazı ulemâdan nakledildiğine göre öğrenilen bir şeyi hiçbir zaman unutmamak için şu duâ okunmalıdır: "Allâhümmefteh 'aleyye fütûha'l-'ârifîne bi hikmetike venşür 'aleyye rahmeteke ve zekkirnî mâ nesîtü yâ Ze'l-celâli ve'l-ikrâm"
اَللّٰهُمَّ افْتَحْ عَلَيَّ فُتُوحَ الْعَارِفِينَ بِحِكْمَتِكَ وَانْشُرْ عَلَيَّ رَحْمَتَكَ وَذَكِّرْنِي مَا نَسِيْتُ يَا ذَا الْجَلَالِ وَ الْإِكْرَامِ
"Ey Allâh! Seni bilen ariflerin zeka, idrak ve anlayış hususundaki fetihlerini hikmetinle bana aç. Bu hususta üzerime rahmetini saç ve unuttuğum şeyi bana hatırlat. Ey celâl ve ikrâm sahibi olan Allâh'ım duâmı kabul eyle!" [Şeyh Ahmed ed-Deyarbî, el-Mücerrebât, sh:92]
7. İbni Mes'ûd (Radiyallâhu Anh)'dan rivayet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlullah ﷺ efendimiz şöyle buyurmuştur: "Kim ezberledikten sonra Kur'ân-ı Kerîm'i ve anladıktan sonra bir ilmi unutmaktan korkarsa: 'Allâhümme nevvir bi'l-kitâbi besarî veşrah bihî sadrî veste'ğmil bihî bedenî ve etlik bihî lisânî ve kavvi bihî cenânî ve esri'ğ bihî fehmî ve kavvi bihî 'azmî bi havlike ve kuvvetike fe innehû lâ havle ve lâ kuvvete illâ bike yâ Erhame'r-râhimîn'
اَللّٰهُمَّ نَوِّرْ بِالْكِتَابِ بَصَرِي وَاشْرَحْ بِهِ صَدْرِي وَاسْتَعْمِلْ بِهِ بَدَنِي وَ أَطْلِقْ بِهِ لِسَانِي وَ قَوِّ بِهِ جَنَانِي وَ أَسْرِعْ بِهِ فَهْمِي وَ قَوِّ بِهِ عَزْمِي بِحَوْلِكَ وَ قُوَّتِكَ فَإِنَّهُ لَا حَوْلَ وَ لَا قُوَّةَ إِلَّا بِكَ يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ
'Ey Allâh! Senin kuvvet ve gücün ile O (yüce) Kitap (olan Kur'ân'ın zıyâsıy)la gözümü nurlandır, onunla göğsümü genişlet, bedenimi onunla (meşgul ederek) çalıştır, onunla dilimi çöz, onunla kalbimi kuvvetlendir, onunla anlayışımı çabuklaştır, onunla gayretimi (artırarak) kuvvetlendir. Zira Senin yardımın olmadan hiçbir (şeye) güç ve kuvvet yoktur. Ey acıyanların en merhametlisi (bu duâmı kabul eyle)' duasını okusun." [Şeyh Ahmed ed-Deyarbî, el-Mücerrebât, sh:92]
8. Her kim şu yazılı olan beyitleri okumaya devam ederse (ilimden) her duyduğunu ezberler, o ezberlediği şey kulağında yerleşir ve onu ebediyyen unutmaz. Beyitler şunlardır: "Kelâmün kadîmün lâ yümellü semâ'ahû, tenezzehû 'an kavlin ve fi'ğlin ve niyyetin.
Bihî eştefî min külli dâin ve nûruhû, delîlün le kalbî 'ınde cehlî ve hayratî.
Fe yâ Rabbi metti'ğnî bi sirri hurûfihî, ve nevvir bihî kalbî ve sem'î ve mükletî.

كَلَامٌ قَدِيمٌ لَا يُمَلُّ سَمَاعَهُ, تَنَزَّهُ عَنْ قَوْلٍ وَ فِعْلٍ وَ نِيَّةٍ
بِهِ أْشْتَفِي مِنْ كُلِّ دَاءٍ وَ نُورُهُ, دَلِيلٌ لَقَلْبِي عِنْدَ جَهْلِي وَ حَيْرَتِي
فَيَا رَبِّ مَتِّعْنِي بِسِرِّ حُرُوفِهِ, وَ نَوِّرْ بِهِ قَلْبِي وَ سَمْعِي وَ مُقْلَتِي
"(O Kur'ân-ı Kerîm yaratılışının evveli olmayan) Kadîm bir kelâmdır ki onu dinlemekten usanılmaz. O (insanlara âit) sözlerden, işlerden ve niyetlerden beri olmuştur.
Ben yanlız onunla her derdime şifâ bulurum ki onun nûru. (Ne yapacağımı bilemediğim) hayret ve cehâlet ânında (yol gösteren) bir delildir.
Öyleyse ey Rabbim! Beni onun harflerinin sırlarıyla faydalandır. Kalbimi, kulağımı ve gözümü de onunla nurlandır." [Şeyh Ahmed ed-Deyarbî, el-Mücerrebât, sh:92]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder